Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/519 E. 2019/638 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/284 Esas
KARAR NO : 2019/639
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 27/06/2016
KARAR TARİHİ: 18/06/2019
Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin ——— Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize gelmekle; yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; trafik kazasında davalı ——– diğer davalıya trafik sigortalı ——— plakalı motosikletiyle yaya haldeyken kendisine çarptığını yoğun bakımda kaldığını kusuru olmadığını davalılardan oluşan zararlardan müteselsilen sorumlu olduklarını, adeta ölümden döndüğünü 2918 Sayıiı Karayolları trafik kanununun sorumluluk düzenlemeleri içerdiğini, sağlıklıyken emekli olduğunu ve simit sattığını aylık ———–TL geliri bulunduğunu kaza sonrasında bakıma muhtaç duruma düştüğünü yaşamını bir refakatçi yardımıyla sürdürmesi gerekeceğini, ——— TL destekten yoksunluk tazminatı sigortalı için dava, davalı sürücü için olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle ayrıca davalı ———L. manevi tazminatın kaza gününden işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza sonrasında davacıya olan yaklaşımının ortaya çıkması durumunda davacı taleplerinin haksızlığının ortaya çıkacağını, tüm işlemlerin kaza sonrasında yapıldığını insani görevlerin yerine getirildiğini, kazalıyı birçok kez hastanelere götürdüklerini ellerinden geleni yaptıklarını, davacının kazadan önce İş kazasıyla malul olduğunu bildiklerini dava dilekçesindeki aylık gelirin oldukça fazla olduğunu gerçeği yansıtmadığını manevi tazminatın da zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı———– vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini kendilerine başvuru yapılması gerektiğini, eksik evrak ile kendilerine başvuru yapıldığını maluliyet ve kusur durumunun açıklıkla ortaya konması gerektiğini Adli tıp raporu gerektiğini, Genel Şartlar doğrultusunda——–formüllü hesaplama yönteminin kullanılması gerekeceğini, geçici iş görmezlik tazminatının poliçe kapsamı dışında olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava 20/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının ducar olduğu maddi ve manevi zararların giderilmesi istemi ile ikame edilmiş tazminat davasıdır.
Davalılardan ———- işleteni ve sürücüsü olduğu ——– plakalı sayılı araç ile yaya vaziyette bulunan davacı arasında 20/04/2016 tarihinde trafik kazasının meydana geldiği, dava konusu —— plaka sayılı aracın davalı—— şirketi nezdinde ——– tarihli ZMSS ile sigortalı bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce öncelikli olarak dava şartları yönünden inceleme yapılmış ve uyuşmazlık konusu belirlenmiş ve kazanın ———tarihinde meydana gelmesi buna karşın 2918 sayılı yasanın ——tarihinde yürürlüğe girmiş bulunması nedeni ile davacı tarafından sigorta şirketine başvurunun zorunlu bulunmadığı anlaşılmış ayrıca davacı tarafından dava öncesi davalı sigorta şirketine başvurulduğuna dair dosya kapsamına ibraz edilen belgeler değerlendirilerek davalı ———dava da iş bu özel dava şartının yerine gelmediği yönündeki itirazlarına itibar edilmeyerek tahkikat yargılamasına başlanılmıştır.
2918 sayılı yasanın 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde ise, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamı, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” denilmek suretiyle belirlenmiştir.
Yasal düzenlemelerden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türü olduğu anlaşılmakta olduğundan Tahkikat yargılamasında öncelikli olarak kaza da davalıların sorumluluklarının davalı sürücünün kusuru nispetinde bulunması nedeni ile tarafların kusur durumlarının belirlenilmesi için dosya kusur bilirkişisine tevdi edilmiş ve kusur bilir kişi tarafından davalının incelenen ceza dava dosyasında belirlenen maddi vakıalara göre ters şeride girerek olayın vuku bulmasına sebebiyet verişi ve bu nedenle 2918 sayılı yasanın 47/1-C ihlal ettiği gözönünde bulunarak davacıya %90 kusur atfedilmesinin isabetli bulunduğu anlaşılmış bu nedenle davalı vekillerinin kusur bilir kişisi tarafından ibraz eden rapora karşı itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılarak kusur bilir kişisi tarafından ibraz edilen rapor hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce davacının tedavi gördüğü ———- Hastanesi tedavi evraklarının tamamı dosya arasına alınmış bilahare dava dosyası davacının maluliyet oranın belirlenmesi için ————- Hastanesine tevdi edilmiş ve düzenlenen heyet raporunda davacının meslekte kazanma gücünü %57 oranında kaybettiği iyileşme süresinin 4 ay olarak kabulünün gerektiği kabul edilmiştir.
——— tarafından tertip edilen rapor içeriği ile düzenlenen raporun Çalışma gücü ve Meslekte Kazanma gücü kaybı yönetmeliğine göre tertip edildiği anlaşılmış mahkememizce taraf vekillerinin itirazlarının raporun gerekçeli,ayrıntılı ve denetime elverişli bulunması nedeni ile 15/05/2018 tarihli celse de reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından davacının kaza dışı başkaca sağlık sorunlarının bulunduğu belirtilerek itiraz edildiğinden mahkememizce davalı vekilinin talebi doğrultusunda——müzekkere yazılmış, gelen cevab-i yazı ile davacının maluliyetinin bulunmadığı ve isteği ile emekli olduğu bildirilmiştir.
Bilahare dosya aktuer bilirkişiye tevdi edilmiş aktuer bilir kişi tarafından ibraz edilen ek raporun tetkiki ile dosyanın tarafları ve poliçe tarihi karşısında davacının tazminat talebinin genel şartların ek 3 cetvelinin 3.maddesi gereğince ———– tablosuna göre hesap edilmiş olduğu anlaşılmış ek raporun hüküm kurmaya elverişi bulunduğu anlaşılarak, davacı vekili tarafından aktuer bilir kişinin yapmış olduğu hesaplama dahilinde belirsiz alacak davası olarak ikame edilen dava da maddi tazminat tutarı açıklanması sonrası davalılarının zaman aşımı itirazlarının olayda ceza zaman aşımının uygulanması gerekmesi nedeni ile yersiz olduğu anlaşılarak davacının maddi tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir.
Nihai olarak birleşen dava da Davacının meydana gelen kaza nedeni ile davalı ——— manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır.
Manevi tazminatın tayininde özel durumların göz önünde tutulması ve manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar verilecek para tutarının adalete uygun olması gerektiği öteden beri yargıtay kararları ve TBK gereğince istikrar kazanmıştır.
Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir .
Dava dosyasında toparlanan deliller ile davacı açısından manevi tazminat talep etme şartlarının oluştuğu görülmekle, olayın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, kusur oranları, harabiyetin ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, dosyaya yansıyan özellikler nazara alınarak yukarıda belirtildiği üzere zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirmeye yeterli olduğu yönünde mahkememizde oluşan kanaat doğrultusunda hüküm fıkrasında belirtilen manevi tazminatın davalı ———- alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ ile
1-)152.104,47 TL maddi tazminatın davalı ———- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ——– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESNE,
1a-)Karar tarihinde alınması gerekli 10.390,25 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan (187,86+2.513,00) 2.700,86TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.689,39 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
1b-)Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.206,40 TL yargılama giderinin ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.700,86 TL harç gideri toplamı 4.907,26 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
1c-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 14.918,36 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
1d-)Davalı —–tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
2-)25.000,00 TL manevi tazminatın 20/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ———- tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2a-)Karar tarihinde alınması gerekli 1.707,75 TL harcın davalı——— tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2b-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalı——- alınarak davacıya verilmesine,
2c-)Davalı ———–kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——— verilmesine,
3-)Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı———— vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.18/06/2019