Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/499 E. 2018/422 K. 27.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/499 Esas
KARAR NO : 2018/422

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/06/2015
KARAR TARİHİ : 27/04/2018

Mahkememizce verilen 30/11/2017 tarih ve — Esas- — sayılı kararı Bölge Adliye Mahkemesi’nin 04/04/2018 tarih ve 2018/545 Esas -2018/653 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmekle, yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete yangın konut paket sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan ve sigortalı —‘in maliki bulunduğu,—- adresindeki konutta 10.12.2013 tarihinde dahili su hasarı meydana geldiğini, söz konusu hasar sonucunda yapılan ekspertiz çalışmasında, hasarın davalının müteahhitliğini yapmış olduğu binanın yapımı aşamasında genel gider pis su borularındaki hatadan dolayı meydana geldiğinin tespit edildiğini, 10.12.2013 tarihinde meydana gelen hasarda toplam 33.125,00-TL zarar olduğunun tespit edildiğinin ve bu bedelin sigortalıya 06.02.2014 tarihinde ödendiğini, davalı aleyhine İstanbul Anadolu —İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığını, bütün bu nedenlerle davalarının kabulünü, icra dosyasına yapılan itirazların iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, takibin devamını ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Dava dışı —-‘e ait olan ve su baskınıyla hasarlanan dairenin, — Sigorta A.Ş. tarafından,— numaralı poliçe ile 19.12.2012-2013 tarihleri arasında Işık Konut Güvence Sigortası yapıldığı, sigortanın olayı kapsadığı, poliçenin dosyada mevcut olduğu beyan etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın müvekkili şirketin iş bitimi sonrası iş sahibi şirket ve kontrolörün müvekkili şirketin teslim etmiş olduğu işlerin teyitini içeren kontrol formlarının incelenmesinde, yapılan inşaatın kontrolör tarafından onaylanmadığı gibi bir sonuca varıldığını, ancak davacı yanın bu sonuca ne şekilde vardığının anlaşılmadığını, dava konusu gayrimenkulün inşaat işlerinin tüm kontrollerinin tamamlandığını, geçici kabulün yapıldığını ve bu süreçte de tesisatın gözden geçirildiğini, davacı yanın sunmuş olduğu delilleri yeterince incelemediğinin anlaşıldığını, dosyaya sunmuş oldukları delillere göre kontrol formlarının tamamında iki adet kontrolörün imzasının bulunduğunu, binanın müvekkil şirket tarafından iş sahibine teslim edildikten sonra gayrimenkul içerisinde inşaatın devam ettiğini, ekspertiz bulgularında boruların içerisinden bez, çelik bulaşık süngeri, inşaat atıkları, taş moloz ve tuvalet kalıntılarının görüldüğünü, bunlar temizlendiğinde biriken suların dışarı aktığını, kullanım hatası nedeniyle iç inşaat ve dekorasyon yapılması sırasında kullanılamaz hale geldiğini, bütün bu nedenlerle, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait dairede oluşan hasardan müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu veya kusurunun bulunmadığını, açılan bu davanın reddini, %20 kötü niyet tazminatı ile birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Davacı sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasında yapılan yargılama neticesinde Mahkememizin — E-K sayılı dosyası ile davaya bakma görevinin tüketici mahkemesinde olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği,
Mahkememiz kararı üzerinde yapılan istinaf incelemesi neticesinde İstanbul BAM 2018/545-653 E-K sayılı ilamı ile, ticaret mahkemesinin görevli olmadığına dair verilen karar yerinde ise de, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesinde mi yoksa asliye hukuk mahkemesinde mi olduğu hususunda yeterli gerekçe ile karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
İncelenen dosyada, davalı şirket ile dava dışı Sinpaş arasında akdedilen 01.08.2012 tarihli müteahhit ana sözleşmesi kapsamında yapılan işler nedeniyle davacı nezdinde sigortalı olan konuta zarar geldiği iddiasıyla davanın açıldığı, dava dışı sigortalı ile davalı şirket arasında herhangi bir sözleşme veya hukuki ilişki olmadığı, davalı tarafından gerçekleştirildiği iddia olunan haksız fiil eyleminin dava dışı Sinpaş ile yapılan sözleşme kapsamında gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu haliyle de, halefiyet gereği haksız fiile dayalı tazminat istemiyle açılan davada, taraflar arasında sözleşme veya hukuki bir ilişkinin olmayışı dikkate alınarak, 6502 sayılı kanun kapsamında tüketici mahkemesinin görevin giren herhangi bir durum söz konusu olmadığı anlaşılmakla açılan davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinde olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE,
2-HMK 20. Maddesi gereığince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli İ.A.A Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, bu süre içerisinde müracat edilmememesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinni ihtarına , (ihtarat yapıldı)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/04/2018