Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/49 E. 2018/239 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/49 Esas
KARAR NO : 2018/239

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2014
KARAR TARİHİ : 15/03/2018

Mahkememizden verilen — Karar sayılı ilam Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/8606 Esas-2017/5616 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki halef ticari ilişkiden dolayı davalının borcunu ödemediğinden dolayı yaptıkları icra takibine de itiraz ederek takibin durdurulmasına sebep olduğu, itirazın haksız ve yersiz olduğunu kötü niyetli yapıldığını, itirazın iptali ile takibin devamına ve kötü niyetle itirazda bulunan davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, ilgili firmanın davalı alacaklıya bu tür bir borcu olmadığını, mahkemenin yetkisiz olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiş bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.

Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesinden kaynaklı rücuan tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin — E-K sayılı dosyası ile yapılan yargılamada, davalı şirketin ticaret sicilinde iki ayrı adresi olduğundan mahkemenin yetkili olduğu, davalı tarafın davacı tarafa icra takibindeki tutar kadar borcu olduğu, davalı tarafın icra takibine itirazında haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği,
Y. 11. HD’ nin 2016/8606-2017/5616 E-K sayılı ilamı ile yapılan temyiz incelemesinde, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı incelemek suretiyle yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunup bulunmadığını belirlemesi, daha sonra kendisinin yetkili olup olmadığını tespit etmesi gerektiğinden bahisle mahkememiz kararının bozulmasına karar verildiği,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 19.03.2015 tarihli yazısında, şirketin son tescilini 2010 yılında yaptırdığını ve sicil kaydının bulunmadığını bildirdiği,
—Ticaret Sicil Memurluğunun 19.03.2015 tarihli yazısında, takip tarihi itibariyle davalı şirket adresinin Hopa olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde, davalıya ait sicil kayıtları itibariyle, takip tarihinde davalının/borçlunun adresinin Hopa olduğu, davacı adresinin de adliyemiz yetki sınırları içinde olmadığı, bu haliyle davaya konu icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığı, işbu hususun dava şartı olduğu değerlendirilmekle açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın HMK nın 114/2 delaleti ile 115/2 maddesi gereğince usulden REDDİNE,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 141,25 TL harçtan mahsubu ile kalan 105,35 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Davalı tarafından yapılan 77,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gühlük süre içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2018