Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/475 E. 2019/320 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/475
KARAR NO : 2019/320
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 18/04/2018
KARAR TARİHİ: 19/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkil şirket arasındaki ticari ilişki davalı şirketin müvekkilden muhtelif zamanlarda inşaat malzemeleri almasıyla başladığını, davalı şirket ile mii\ekkil şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle oluşan ———– tarihleri arasındaki toplam 22.082,39 TL bedelli fatura kesilmiş, ürünler teslim edilmiş ancak faturaların hiçbirinin ödenmediğini, taraflar arasındaki cari ilişkiden doğan borçların ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu 14. İcıa Müdürlüğünün ———- E. sayılı dosyası ile ——— tarihli icra takibi başlatıldığını, davalı taraf itiraz etmesi ile takibin durduğunu, bu nedenlerle haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 20’siııden daha aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Bilirkişi——–16/01/2019 tarihli raporda; Davacı ———– ibraz edilen 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin; T.T.K. 64 ve 66. Maddeleri ile V.U.K. 220-226. Maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K 215-219. Mad. Hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu, T.T.K hükümlerine uygun tuttukları anlaşılmakla, sahibi lehine delil vasfına haiz olup olmayacağı hususunda takdir sayın mahkemenin olduğu, takip konusu cari hesap kayıtlanndaki işlemlerin davacı yasal defter kayıtlarına genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine ve VUK usulüne uygun olarak kaydedildiği, Davalı —————– göre tutmaları zorunlu olan ticari defter ve belgelerinin inceleme günü olan —— günü saat:10.00’da incelemeye ibraz etmediği, Davacı—– Davalı ———–cari hesaptan kaynaklı takip tarihi itibari ile —–TL ve ——— tarihi itibari ile de———TL alacağının olduğu, Davacı ile davalı arasında fiili bir cari hesap ilişkisi bulunduğu, ETTK 92 madde/YTTK 94. Madde yerine getirilmediğinden, davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediği, İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas Numaralı dosyası ———TL ana para ve 386,59-TI. işlemiş faiz olmak üzere toplam ————TL olarak talep edildiği, davacının davalıyı icra takip tarihinden önce temerrüde düşürmemesi nedeniyle, takip tarihine kadar faiz talebinin yerinde olmadığı, cari hesaptan kaynaklı asıl alacak tutarı olan ———–TL için takip tarihinden ödeme gününe kadar faiz talebinin uygun olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü’nün ———–Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını mal teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. 2014/11-1159 E. 2016/967 K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı alacak iddiasını 19/04/2017, 22/04/2017, 24/04/2017, 29/04/2017, 06/05/2017, 13/05/2017, 18/05/2017, 06/06/2017 tarihli toplam 22082,39 TL (KDV dahil) bedelli faturaya dayandırmıştır. Her ne kadar taraflar arasında cari hesap ilişkisinde davacı tarafından davalı adına kesinleş başka faturalar bulunmakta ise de, davacı vekili dava dilekçesinde alacağını bu faturalar üzerinden somutlaştırdığından, inceleme bu faturalar üzerinden yapılmıştır.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişkinin ve mal teslim olgusunun ispatı bakımından teslim alan kısmı imzalı sevk irsaliyelerini ibraz etmiştir. Ayrıca davalı tarafından vergi dairesine davacıdan mal veya hizmet alındığını gösteren 11 adet fatura beyan edilmiştir. Bu durumda davacı, davalı ile arasındaki alım satım sözleşmesini ve alacağını dayandırdığı faturalardaki edimini yerine getirdiğini ispatladığı, davalının ise bu faturaya konu olan mallar ile ilgili borcunu ödediğini ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının takipten önce davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair dosyada bir delil bulunmadığından işlemiş faiz bakımından davanın reddine karar verilmiştir. Bu gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-İstanbul Anadolu 14. İcra Dairesinin —– Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafın itirazının KISMEN İPTALİ ile takibin asıl alacak 22.082,39 TL üzerinden DEVAMINA,
-Asıl alacak 22.082,39 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi UYGULANMASINA,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 1508,45 TL harçtan peşin alınan 271,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 1237,07 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 271,38 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 35,90 TL, 5,20 TL vekalet pulu, 684,35 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 725,45 TL’den kabul edilen kısma isabet eden 712,97 TLnin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 19/03/2019