Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/474 E. 2020/55 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/474
KARAR NO: 2020/55
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 18/04/2018
KARAR TARİHİ: 21/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı, Davacı————–tarihli dava dilekçesinde özetle, Davalı ile müvekkil şirket arasındaki ticari ilişki davalı şirketin müvekkilden muhtelif zamanlarda inşaat malzemeleri almasıyla başlayarak aralarındaki ticari ilişki —– yılında kurulmuş olup—— yılı cari hesap ektresi ödemesi için davalı tarafından— vade tarihli ———– seri numaralı çek verildiğini, ancak teslim edilen çekin karşılıksız çıkması nedeniyle tahsil edilemediğini, taraflar arasındaki cari ilişkiden doğan borçların ödenmemesi üzerine ——— İcra Müdürlüğtinün—— E. sayılı dosyası ile ———- tarihli icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ileri sürerek haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 20’sinden daha aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı, ————– tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; TTK 101. Maddesi uyarınca takip ve alacağı kabul anlamına gelmemek kaydı ile iddia olunan alacağın ————- tabi olduğunu ve zamanaşımına uğradığını, gerek davacının dilekçesinde —- — ilişkin cari hesaptan bahsetmesi ve gerekse yedinde tuttuğu bankaya ibraz edilmeyen ——— tarihli çekin tarihi göz önüne alındığında iddia olunan alacak için 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, müvekkil tarafından verilen ————— numaralı çekin karşılıksız çıktığı iddiasının da doğru olmadığını, söz konusu çekin hiçbir zaman bankaya ibraz edilmediğini ve yazılmadığını, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını beyanlar haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine davacının kötü niyetli takibi sebebi ile %20 deıı aşağı olmamak üzere kötiı niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, zamanaşımına uğramış bonodan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik başlatılan genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Zamanaşımına uğramış bir bonoda yazılı alacak, temel ilişkiye dayanılmak suretiyle talep edilebilir. O ilişkiden doğan bir alacağın bulunduğu ve alacak miktarını kanıtlama yükümlülüğü de davacı tarafa aittir. Hukuk Genel Kurulu’nun ——gün ve ——–sayılı kararında da benimsendiği gibi “Zamanaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen bono, temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğindedir.” Senetle ispatı gereken bir konuda yazılı delil başlangıcı mevcut ise, tanık dinlenmesi mümkündür. Dava konusu bonolarda da davacı lehtar davalılar keşideci olduğundan taraflar arasındaki temel borç ilişkisinin varlığı tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Bu konuda ispat yükü davacıda olup durumda davacı taraf, aralarındaki temel ilişkinin varlığını kanıtlamakla yükümlüdür.
Her ne kadar davalı taraf davacının alacağını cari hesap ilişkisine dayandırdığını, cari hesaptan kaynaklanan alacakların zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, davacının alacağının zamanaşımına uğradığını ileri sürmüş ise de, taraflar arasında TTK anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, taraflar arasında açık hesap ilişkisi bulunduğu, bu nedenle alacağın on yıllık genel zamanaşımı süresine tabi olduğu ———- anlaşıldığından davalının zamanaşımı yerinde görülmemiştir.
—– seri numaralı, —-TL bedelli———- tarihli çekin davalı tarafından keşide edilerek davacıya verildiği, çekin ödeme için ibraz edilmediği görülmüştür. Mahkememizin ———tarihli ara kararıyla davacıya çekin aslı dosyaya ibraz ettirilerek çek aslının davacının elinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tanığı …, işlerin kendisi tarafından idare edildiğini, davacı firmaya —-TL borç para verdiğini, bu paradan kendilerine sadece ————— TL.nin havale edildiğini, bakiye kalan ———ise dava konusu çekin karşılığına saydıklarını fakat çekin kendilerine iade edilmediğini ileri sürmüş, davacıların alacaklı olduklarını iddia etmelerine karşız ——kendilerine havale etmiş olmalarının bunu doğruladığını beyan etmiştir. Bilirkişi incelemesinde de davacının kayıtlarında —– tarihinde —— tarafından davalıya havale yapıldığına dair tespitte bulunulmuştur. Fakat davalı tanığının beyanında kalan bakiye ——alacaklarının ise davacıya verdiği çeke karşılık sayıldığını iddia ettiğine göre —-TL çekin davacının elinde borç karşılığı bulunduğu davalı tanığının beyanı ile teyit etmiştir. Davalı tarafça davacıya —TL borç verildiği iddiası usulünce ispatlanamadığından davalının bakiye —- alacağının çek borcuna karşılık sayıldığı iddiası da sübut bulmamıştır. Davacı tanığının beyanları ile davacının ticari defter ve kayıtları da birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıdan zamanaşımına uğramış kambiyo senedinden dolayı ——- alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın asıl alacak bakımından kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu çek zamanaşımına uğramakla kambiyo özelliğini kaybettiğinden ve takipten önce davalının temerrüte düşürüldüğü ispat edilemediğinden işlemiş faiz talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davacının alacağı likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile —–İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin ———– TL asıl alacak bakımından takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1366,20 TL harçtan, davacı tarafından yatırılan 355,43 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1010,77 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 355,43TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından ilk masraf, tebligat, posta ve müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 761,80 TL yargılma giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 3400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 3400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran TARAFA İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.21/06/2020