Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/464 E. 2020/525 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/983 Esas
KARAR NO: 2020/540
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sigortalı dava dışı————- ödendiğini, taşımada kullanılan aracın davalıya ait olduğunu, davalının tazminatın tahsili amacı ile yapılan takibe itiraz ettiğini, beyan ile itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kendisine ait araçta Sürücü ———-yasalar çerçevesinde kullanarak şoförlük yapmakta iken taşınan emteayı yerine ulaştırmadığını, sorumlunun sürücü ——-olduğunu beyan ile davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE :
Dava, sigorta şirketinin açmış olduğu rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili, Sigortalı dava dışı —-çalınan malın bedeli olarak —— ödendiğini, taşımada kullanılan aracın davalıya ait olduğunu, davalı tarafın meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu iddia etmekte, davalı, kendisine ait araçta Sürücü ——yasalar çerçevesinde kullanarak şoförlük yapmakta iken taşınan emtiayı yerine ulaştırmadığını, sorumlunun sürücü —– olduğunu, kendisinin de zarara uğradığını ve zararla bir ilgisi olmadığını savunmaktadır.
Davacı —-tarafından tanzim edilen —– incelenmesinde , söz konusu poliçenin — tarihleri arasında geçerli olduğu, araç başı teminat limitinin —- olduğu, söz konusu poliçede ———–olduğu, söz konusu klozda sigortalıya ait para ve kıymetli evrak veya para ile ölçülebilen malları çalmak, hile dolandırıcılık veya sahtekarlık yolu ile bunlara sahip olmak sureti ile yapacakları emniyeti suiistimal hali için teminat verildiği anlaşılmaktadır.
Davaya konu taşımadaki mallar davacı —- sigortalısına ait bir mal olmayıp, sigortalı——– tarafından taşınan taşınan dava dışı —- dava dışı —-satılmıştır. Dolayısıyla rizikoya konu mallar davacı——– sigortalıya ait mallar değildir.
Bu kapsamda öncelikli olarak davacı——– kanuni halefiyet şartlarını haiz olup olmadığı ve davaya konu alacağı talep etmekte haklı olup olmadığının tartışılması gerekir.
Yukarıda da anlatıldığı üzere poliçede —— olduğu, söz konusu klozda sigortalıya ait para ve kıymetli evrak veya para ile ölçülebilen malları çalmak, hile dolandırıcılık veya sahtekarlık yolu ile bunlara sahip olmak sureti ile yapacakları emniyeti suiistimal hali için teminat verildiği ancak söz konusu malların davacı —– sigortalısına ait mallar olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu halde Davacı—-ödemesi, poliçe de yer alan ——–bir ödeme olmayıp bir hatır ödemesidir.
Kanuni halefiyet için tarafların ayrıca bir ibraname veya temlik sözleşmesi yapmasına gerek olmayıp, sigorta poliçesinin hasarı ve ziyanı kapsaması ve söz konusu hasar bedelinin sigorta şirketi tarafından ödenmiş olduğunu gösteren delillerin ibrazı yeterlidir. Ancak taraflar ayrıca bir sözleşme yaparak aynı zamanda akdi halefiyet iradelerini de ortaya koymaları mümkündür. Bu nedenle her ne kadar davacı tarafın TTK 1472. Maddesi şartlarına uymadığı ve kanuni halefiyet sıfatını haiz olmadığı anlaşılmış olsa da akdi halefiyet şartlarının oluşup oluşmadığının da tartışılması gerekir.
Davacı —- arasında akdedilen —- tarihli —- — incelenmesinde dava dışı—– gelen ——- bedelli zarara ilişkin üçüncü şahıslara karşı olan takip ve dava haklarını, ödenen bedel tutarında —– gereğince temlik ettiğini kabul ve beyan etmiştir.
Her ne kadar emtia dava dışı sigortalı — ait olmasa da ——- tarafından mahkememizce yazılan müzekkereye verilen cevapta söz konusu zarar tutarının dava dışı ——– zararı kendilerine yansıttığını ancak söz konusu zararın cari hesap alacağından mahsup edilmek suretiyle tahsil edildiğini bildirerek, yansıtma faturası ile cari hesap ekstresini sunmuştur.
Dolayısı ile zararı ödeyen —— ödemiş olduğu zarara ilişkin olarak üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarını davacı ——– temlik ettiğini kabul etmek gerekir. Bu kapsamda dosya içerisindeki ekspertiz raporu, emtia bilirkişisi tarafından yapılan tespitler, ibraz edilen fatura ve cari hesap ekstresi ile tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucunda, davacının davalıdan —— etme hakkı olduğu, davacının davalı tarafı temerrüte düşürdüğüne dair herhangi bir delil ibraz etmediği ve işlemiş faiz talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafın tacir sıfatını haiz olmaması ve talebin TBK 183. Maddesi uyarınca kazanılan akdi halefiyete istinaden ileri sürülmesi ve zararın haksız fiil hükümleri kapsamında doğmuş olması nedeniyle görevli mahkemenini Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu düşünülse de yargılama kapsamında TTK 1472. Maddesinin de tartışılması ve sonuca bağlanması gerekçesiyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varılarak yargılamaya devam edilmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalı borçlu———- dosyasına yapmış olduğu itirazın Kısmen kabulü ile takibin —- üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren —— ———–uygulanmasına,
2-Alacağın likit olmaması nedeniyle İcra İnkar Talebinin REDDİNE,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 6.097,33 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.091,72 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 5.005,61 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 1.091,72 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 2.119,00 TL yargılma giderinin davanın kabul oranına göre 2.091,15 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 23.601,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 2.882,06 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2020