Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/442 E. 2020/291 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/442 Esas
KARAR NO : 2020/291
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/07/2016
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının ortağı ve yetkilisi olduğu ———- yaptığı————- tapuya kayıtlı —– nolu bağımsız bölümü ——- bedelle satın aldığını, müvekkilinin —— olarak aldığı dairenin büyük bir kısmının sığınak olarak ortak alanda kaldığını öğrendiğini, bunun üzerine— Asliye hukuk mahkemesinin — esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, —— İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı dosyası üzerinden dava dışı şirket aleyhine takip yapılmış ancak tahsilatın yapılamadığını, bunun üzerine savcılığa suç duyusunda bulunularak —–Ağır ceza mahkemesinin ——- esas sayılı dosya ile yargılamaya geçildiğini, davalıya ——– cezası verildiğini ve dosyanın ——onanarak kesinleştiğini, müvekkilinin bu olaylar sonrasında ödediği parayı alamaması ve dairede de ikamet etmemesi üzerine ekonomik sıkıntıya girdiğini, bu arada müvekkili aleyhine —- İcra dairesinin ——- esas sayılı dosyası ile —– tutarında icra takibi açıldığını, davacının dairenin ödenmesi için bankadan kredi çektiğini, bu durumda davacı daireyi —- bedel ile sattığını, bu nedenlerle — İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasından davalının da mesul olduğunun tespiti ile dava tarihi itibariyle icra dosyası kapak hesabı yapılarak bu tutardan taşınmazın satıldığı ——–mahsup edilmek suretiyle hesaplanacak tutardan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik ———- manevi zararın tazminini, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını, mümkün değilse bu tutarların haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gayrimenkul satış bedellerinin tapu kayıtlarında düşük gösterildiğini, davacı daireyi —– aldığını söylese de——- olarak müvekkili tarafından da kabul edildiğini, tapuda ise bu bedelin ——— olarak gözüktüğünü, davacının daireyi ——– sattığını, eğer tapudaki değerlerin gerçek bedeller olduğu kabul edilecekse bu durumda davacının zarar değil kar elde ettiğini, müvekkilinin davacıya dava konusu daireyi dava aşamasında ——- iade etmesini teklif ettiğini ancak davacının bu teklife yanaşmadığı gibi tekliften sonra daireyi devrettiğini, bu da davacının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, müvekkilinin davacıyı hile ile kandırmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin yersiz olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ ve GEREKÇE:
Dava haksız fiil nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın tapu kayıtları celp edilmiş dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce celp edilen, —— Ağır ceza mahkemesinin ——- esas sayılı dosyasının incelemesinde, davalıya dolandırıcılık nedeniyle ——– ay hapis cezası verildiği ve dosyanın Yargıtayca onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, müvekkilinin davalının ortağı ve yetkilisi olduğu ——- parselde tapuya kayıtlı —- arsa paylı ——— tarihinde —— bedelle satın aldığını, müvekkilinin ——– olarak aldığı dairenin büyük bir kısmının sığınak olarak ortak alanda kaldığını, müvekkilinin dolandırıldığını iddia ederek, taşınmazın satıldığı ——— mahsup edilmek suretiyle hesaplanacak tutardan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik ———- manevi zararın tazminini istemektedir.
6098 sayılı TBK ‘nun 39. Maddesi uyarınca hile iddiasının, hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, def’i yahut dava yolu ile ileri sürülebilir. Davacı vekilinin——–soruşturma tarihli şikayet dilekçesinde hile fiilin öğrenmiş olduğu mahkememizde yargılaması yapılan davanın ise — yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra—- tarihinde açıldığı anlaşıldığından hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ————
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Hak düşürücü süre nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan, 734,34 TL’si peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 679,94 TL harcın davacıya talep halinde İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 6.390,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020