Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/390 E. 2021/294 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/390 Esas
KARAR NO: 2021/294
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2018
KARAR TARİHİ : 16/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının kiracı olduğu taşınmazı tahliye ederken bu depoda bulunan bazı ekipmanların davalı ile akdedilen——- kapsamında satıldığını, buna göre davalının satışa konu ekipmanları taşınmaza zarar vermeden alması gerektiğini, ancak davalı ekipmanları kiralanan taşınmazdan söküp alırken taşınmaza zarar verdiklerini tespit ettiklerini, bunun üzerine——- zararın tespit edildiğine ilişkin olarak ihtarname gönderildiğini, sözleşmenin —-başlığında sökme, yükleme, nakliye esnasında gelebilecek zarardan alıcı davalının sorumlu olduğunun kararlaştırıldığını, davacı taralından——– sayılı dosyası ile tespit davasının açıldığını,— tarihli bilirkişi incelemesinde neticesinde inşaat ve temizlik işleri maliyeti için ——- zararın giderimme yönelik maliyetin hesaplandığını, tespit davasında davalının rapora itiraz etmediğini, bilirkişi raporu ile yapılan tespitlerin delil vasfını haiz olduğunu, ———-sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, davalının takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini belirtmiş ve itirazın iptalini %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama ve avukatlık giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının sözleşme gereğince bedelini ödeyerek satışa konu ekipmanları depodan aldığını, ekipmanların duvar :çlerinde gizlenen kablolar, hatlar ve diğer kısımlarının da kapıların, bölmelerin, elektrik ve aydınlatma tesisatının ve güç kaynağının tamamının, kamera sistemlerinin tamamının satışına ilişkin olduğunu, ekipmanlar duvar altlarına gizlenmiş olduğundan bunların duvar zarar görmeden alınmasının mümkün olmadığını davacının da bildiğini, sözleşme gereği gerekli demontaj ve nakliye işlemini yaptıktan sonra davacıya önce —– tarihinde mail yolu ile sonra da ———— tarihi itibariyle terk ettiğini ve bu tarihten sonra meydana gelebilecek herhangi bir sorun nedeniyle davalıya kusur atfedilemeyeceğini bildirdiklerini, davalının demontaj ve nakliye işlemleri sırasında davacının çalışanlarının bulunduğunu, onların gözetiminde yapılmışken davalıya herhangi bir sorunun iletilmediğini, davacının açtığı tespit davasında bilirkişi raporuna ——— tarihinde itiraz ettiklerini, bilirkişi raporunda betonarme açık menfezin bir kısmının elektrik kablolarının çıkarılması amacıyla tahrip edildiği ifade edilmekteyse de söz konusu tahribatın davalı tarafından yapılmadığım, elektrik kabloları sözleşmeye konu ürünler olup kabloların sökülebilmesi için gerekli olan işlemin davalı tarafından yapıldığını, bu işlemin sözleşme gereği yapıldığını, menfezin bu hale getirilmesinin ise davalının depodan ayrıldıktan sonra oluştuğunu, davalının sözleşme gereği yaptığı işlemin kusur anlamına gelmeyeceğini, ayrıca bilirkişi raporunda depolardaki elektrik panolarının yerinde olmadığı ve otomatik kapıların kumanda sistemlerinin de çalışır halde olmadığı ifade edilmiş olsa da sözleşmede elektrik panolarının da satışı düzenlenmekte olup bunların davalı tarafından alınmasının kusur sayılamayacağını, davalının çalışma süresi boyunca ve çalışması bitip depodan ayrılırken de satıcının tüm çalışanları işyerinde bulunduğunu, demontaj esnasındaki tahrip sonucu oluşan inşaat atıklarının binaların içinde ve dışında dağınık halde bırakıldığı ifade edilmişse de sözleşme imzalanırken davacının olası inşaat atıklarının kendisi tarafından temizleneceğini ifade ettiğini, sözleşmede davalıya böyle bir yükümlülük yüklenmediğini, sözleşme içeriğinde yer alan meydana gelebilecek zararlar başlığında davalıya yüklenen sorumluluğun olası bir iş kazasını veya yükleme sırasında üçüncü kişilere verilebilecek cismani zararı kapsadığını, demontaj ve nakliye sırasında gayrimenkule herhangi bir zarar verilmediğini, duvar içerisinde yer alan kabloların satışa konu olduğu gerçeği karşısında bunların alınması sırasında elbette sıvalarda boyalarda bir takım deformasyonun olacağını, bilirkişi raporunda belirtilen hususlar bakımından satışı yapılan ürünlerin alınmasının ötesinde herhangi bir şekilde betonun sökülmediğini, alçıpanlarm binanın demirbaşı olmadığını ve davalı tarafından tahrip edilmediğini, davalı binayı terk ettikten sonra davacının yaptığı tahribattan davalının sorumlu tutulamayacağı, binanın boyatılarak eski hale getirilmesi yönünde sözleşmede bir hükmün olmadığını, söz konusu bölmelerin davacı tarafından yapıldığını, bina malikine karşı bu yönde bir yükümlüklerinin olmadığını, taş yünü, cam yünü gibi maliyetlerin davalıya yükletilmesinin sözleşme gereğince mümkün olmadığını, hidroforun satışa konu ekipmanlardan olup davalıdan bedelinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, bu işlemlerden sorumlu olmayan davalının davacının kendisi tarafından meydana getirilen hasarlar ve atıklar nedeniyle vinç, nakliye, temizlik gibi hususlardan da sorumlu tutulamayacağını, binanın temizliği yönünde sözleşmede davalıya yükümlülük yüklenmediği, buna rağmen davalının kendi çalışması sonucu oluşan atıkları temizlediğini, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, kırılan lavabo, batarya, musluk ve sifonlar, vb. eşyanın satışa konu olup bunların yenilenmesinin de mümkün olmadığını, elektrik işleri keşfi başlığı altındaki kalemlerin de kabulünün mümkün olmadığını, elektrik ve aydınlatma sistemlerinin satışa konu olduğu açıkça belirtildiğini, davacı firmanın tasfiye memurunun sözleşme ile satışı kararlaştırılan hp marka iki adet data cihazına el koyarak vermediğini, bu durumun — —– tarafından davalı yetkilisine gönderilen —- mailde de açıkça ikrar edildiğini, sözleşme içeriğinde bedelin ödendiği anda malların mülkiyetinin davalıya geçeceğinin kararlaştırıldığını, davacının söz konusu ürünlerin teslim edilmesi yönündeki maili aldıktan sonra aynı içeriği sahip olan ihtarnameyi gönderdiğini, davacının ihtarnameyi tebliğ almaktan imtina ettiğini, davalının işinin bittiği —— tarihinde davacıya mail yoluyla bildirilmesine rağmen hemen sonrasındaki gün değil, —–noter vasıtasıyla resimler çekilip tespit yapıldığını, aradan geçen—- süre zarfında davalının depoda çalışmadığını, ancak davacı çalışanlarının depoda çalışmaya devam ettiklerini, davacının davalı depoyu terk ettikten sonra binada bir takım tahribatlar yaptığını, yıkıntı atıklarının oluşturulduğunu, söz konusu resimleri çektirerek ve tespiti yaptırdığını belirtmiş ve davanın reddi ile davacı haksız ve kötüniyetli olduğundan %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama ve avukatlık giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı vekili —– tarihli e-imzalı dilekçesi ile; davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin olmadığın beyan etmiştir.
Davalı vekili —- tarihli e-imzalı dilekçesi ile; davacı tarafın feragatini kabul ettiklerini, herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinde feragat özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK md. 307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK md. 309/1, 2, 4). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK md. 310). Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK md. 311). Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK md. 312/1). Davacılar vekilinin feragat dilekçesi sunduğu, feragatin davayı sona erdiren taraf usul işlemi olması ve feragat beyanından sonra yargılamaya devam edilmesi sözkonusu olamayacağından dosya üzerinden davacı vekilince ibraz edilen dilekçe tahtında feragate göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-) FERAGAT NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE,
2-)Karar tarihinde alınması gerekli 59,30 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 2.605,97 TL harçtan mahsubu ile kalan 2.546,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
4-Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığı beyan edildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde———– Adliye Mahkemesinde nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/04/2021