Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/334 E. 2019/79 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/334
KARAR NO : 2019/79

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 19/03/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile “Davalı şirketin müvekkil şirkete olan iş bu borcu sebebiyle İstanbul Anadolu—. icra Müdürlüğü’nün 2018/729 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. Borçlu şirket tarafından 23.02.2018 dosyası tarihinde itirazda bulunulmuştur. Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında demir boru, sac vs alım satımı hususunda ticari ilişki bulunmaktadır. Bu ilişkiye istinaden müvekkil şirketten, davalı şirket tarafından —alışı yapılmıştır. Davalı tarafından müvekkil vs. Faturalarda yaklaşık 490.000 TL’lik malzemelerin alışı bir yapılmıştır. Davalı şirket en son aldığı malzemelerin ödemesini yapmamıştır. Davalı şirket tarafından söz konusu faturalara itiraz edilmemiş ve kayıtlarına işlenmiş iken, icra takibine konu miktarın ödenmemesinin hiçbir haklı izahı bulunmamaktadır. Davalı şirket tarafından fatura içeriğine itiraz edilmemiştir. Bu nedenle davalı yanın iş bu itirazının, iptaline, haksız ve kötü niyeti alması sebebiyle de alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini” talep ve dava etmiştir.
Bilirkişi—————18/10/2018 tarihli dilekçesinde; “Davalı,——- inceleme gününde defter ve belge ibraz etmediği, Davacı …’nin ibraz ettiği 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin; T.T.K. 64 ve 66. Maddeleri ile V.U.K. 220-226. Maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K 215- 219. Mad. Hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu, sahibi lehine delil vasfına haiz olup olmayacağı hususunda takdir sayın mahkemenin olduğu, Takip konusu cari hesap kayıtlanndaki İşlemlerin davacı yasal defter kayıtlarına genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine ve VUK usulüne uygun olarak kaydedildiği, Davacı …’nin ——— ‘den cari hesaptan kaynaklı takip tarihi itibari ile 53.218,99-TL alacağının olduğu, Davacı ile davalı arasında fiili bir cari hesap ilişkisi bulunduğu, ETTK 92 madde/YTTK 94. Madde yerine getirilmediğinden, davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediği, İstanbul ———. İcra Müdürlüğümün 2018/729 Esas Numaralı dosyası 53.218,99-TL ana para ve 3.809,83-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.027,83-TL olarak talep edildiği, davacının davalıyı icra takip tarihinden önce temerrüde düşürmemesi nedeniyle, takip tarihine kadar faiz talebinin yerinde olmadığı, cari hesaptan kaynaklı asıl alacak tutan olan 53.218,99-TL için takip tarihinden ödeme gününe kadar faiz talep edildiği ve uygun olduğu, sonuç ve kanaatine varmıştır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğü’nün 2018/729 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını mal teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. 2014/11-1159 E. 2016/967 K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Ne var ki davalı bağlı bulunduğu Vergi Dairesi’ne, davacının ticari defter ve belgeleri ile uyumlu olarak 2016 yılında 19 fatura ile KDV dahil 271986,46 TL, 2017 yılında ise 6 adet fatura ile KDV dahil 202570,60 TL mal aldığını beyan ettiği, kayıtlı ödemelerin mahsubu ile davacının davalıdan 53218,00 TL alacaklı olduğunun bilirkişi tarafından da tespit edildiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafından işlemiş faiz talep edilmiş ise de, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair herhangi bir delil bulunmadığından işlemiş faize yönelik talep bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün 2018/729 Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 53.218,00 TL asıl alacak BAKIMINDAN DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz UYGULANMASINA,
2-Alınması gerekli 3635,32 TL hartan peşin yatırılan 688,76 TL’nin mahsubu ile bakiye 2946,56 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, davacı tarafça sarf edilmiş 688,76 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet pulu, 700,00 TL bilirkişi ücreti, posta gideri 76,50 TL olmak üzere toplam: 817,60 TL den kabul edilen kısma isabet eden 762,98 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden ——- uyarınca 6203,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.