Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/333 E. 2018/487 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T
T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/333 Esas
KARAR NO : 2018/487

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 28/06/2010
KARAR TARİHİ : 16/05/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin Tasfiye Halinde —-‘nin olağan genel kurul toplantısına kooperatif üyesi olarak katıldıklarını, muhalefet şerhini genel kurul tutanağına yazdırdıklarını, davalı kooperatifin 3 yıl üst üste olağan genel kurul toplantısını yapmadığı için organsız kaldığını, genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunu, genel kurulda kooperatifin kapatılması ve ticaret sicilinden terkin edilmesi kararı alındığını, oysa iskân sorununu çözmeden dağılma kararı almasının doğru olmadığını, genel kurul toplantısında usule uygun şekilde verilen gündeme madde eklenmesi taleplerinin toplantıda gündeme alınmadığını, kooperatife ait iki adet dairenin genel kuruldan karar alınmadan ve kooperatifi zarara uğratacak şekilde ucuza satıldığını, tasfiye memurlarının genel kurulda ibrasını kabul etmediklerini ileri sürerek, genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalılar vekili, husumet itirazında bulunduğunu, 11.06.2006 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yönetim kurulu ve denetim kurulunun 4 yıllığına seçildiğini, hali hazırda iskân alınmasının mümkün olmadığını, iskânın alınması ile ilgili olarak bugüne kadar da bir karar alınmadığını, gündeme alınmadığı belirtilen hususlarda yasal düzenlemeye riayet edilmediğini, bilançolar ile ilgili olarak ileri sürülen iddiaların tamamen haksız olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
DAVANIN AŞAMALARI: Kapatılan Kadıköy —-. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan yargılamaya İst. Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas sayılı dosyası üzerinden devam olunduğu, sonrasında dosyanın İst. Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas sayılı dosyasına devrolunduğu ve Mahkememizin 28.1.2015 tarih ve —esas sayılı dosyasında “ortakların yirmi gün önce gündeme madde ilavesi talebini yerine getirdikleri, bu hususların gündeme ilavesinin artık genel kurulun ayrıca kabulüne bağlı olmadığı, bu konularda bir karar alınmadığından iptal davası konusu da olmayacağı, alınan karar altında da herhangi bir muhalefet şerhinin mevcut bulunmadığı, kapanış bilançosunun kabul edildiği ve alınan karara herhangi bir muhalefet şerhi konmadığı, genel kurulda terkin kararı verildiği, bunun tasfiyenin doğal sonucu olduğu, ayrıca terkin edilmiş kooperatif ihyasının lüzumlu hallerde mümkün olduğu, bu kararın da iptale tabi bir karar olmayacağı genel kurulda alınan kararların iptali yönündeki taleplerinin haklı olmadığı” gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verildiği,
Kararın temyiz edilmesi üzerine yüksek Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21/03/2016 tarih, 2015/5484 esas, 2016/1757 karar sayılı ilamındaki “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Dava konusu yapılan genel kurulun 6. maddesi ile kooperatifin terkin yoluna gidilmesine karar verilmiştir. Ne var ki, henüz kooperatif inşaatlarına yapı kullanma izin belgesi alınmadığı gibi, genel kurulun yapıldığı tarih itibariyle Kartal —Sulh Hukuk Mahkemesi’nin — E. sayılı dosyasında kooperatifin taraf olduğu alacak davasının derdest olduğu görülmüştür. Özellikle imar mevzuatı yönünden yapı kullanma izin belgesi alınmamış ve halen ruhsatına uygun inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı anlaşılamayan yapılar bulunduğundan ve bu husus kamu düzenini de ilgilendirdiğinden genel kurul tutanağına belirtilen yön açısından itirazi kayıt konulmasına dahi gerek bulunmamaktadır. Keza davaya konu 29.05.2010 günlü genel kurul kararından hemen sonra 02.06.2010 tarihinde kooperatifin sicilden terkin edildiği, sonra ihya davası açıldığı ve verilen ihya kararının gerek eldeki dava, gerekse — E. sayılı davalar yönünden verilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
1163 sayılı Yasa’nın 81/2. maddesinde konut kooperatiflerinde yapı kullanma izninin alınmasını müteakip ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işlerinin sonuçlandırılacağının öngörülmesine, keza örnek Konut Yapı Kooperatifi Ana Sözleşmesinin 64/2. maddesinde yapı kullanma izninin alınmasını müteakip en çok bir yıl içinde ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işlerinin sonuçlandırılmasının şart olduğu belirtilmekle, kanun ve sözleşme hükümlerine aykırı genel kurul kararının iptaline karar verilmesine dair hüküm tesisi gerekirken, hatalı değerlendime ile yazılı şekilde hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçe ile kararın bozulduğu,
Mahkememizce işbu dosya numarasına kaydedilen davada bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunduğu anlaşılmıştır.

DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, “davalı —-‘nin 29/05/2010 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında gündem maddelerinin iptalinin gerekip gerekmediği” noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-İlgili mevzuat: 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 6. Maddesi “5 inci maddenin 1 ve 2 nci bentlerinde yazılı hususlar hakkında anasözleşmede hüküm olmadığı takdirde aşağıdaki hükümler uygulanır.
1. Genel kurul, kooperatifi temsile yetkililer tarafından imzalanan taahütlü mektuplarla veya mahalli gazete ile köylerde ise yazılı olarak imza karşılığı toplantıya çağrılır.
2. Kooperatifin faaliyeti; kooperatifin amacı ve çalışma konusuyla sınırlıdır.” hükmünü haizdir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 46. Maddesi “Toplantı çağrısına ve ilana gündem yazılır. Anasözleşmenin değiştirilmesi bahis konusu ise, yapılacak ilanda değiştirilecek maddelerin numaralarının yazılması ile yetinilir.
Dörtten az olmamak üzere ortakların en az 1/10’u tarafından genel kurul toplantısından en az 20 gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur.
Gümdemde olmayan hususlar gürüşülemez. Ancak, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10’unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde, hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağrılması ve kanun, anasözleşme ve iyiniyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar, genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınır.” hükmünü haizdir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 81. Maddesi “(Değişik madde: 06/10/1988 – 3476/20 md.)
Kooperatif:
1. Anasözleşme gereğince,
2. Genel Kurul kararı ile,
3. İflasın açılmasıyla,
4. Kanunlarda öngörülen diğer hallerde, ilgili bakanlığın mahkemeden alacağı karar üzerine,
5. Diğer bir kooperatifle birleşmesi veya devralınması suretiyle,
6. Üç yıl olağan genel kurulunu yapmaması halinde,
7. Amacına ulaşma imkanının bulunmadığının ilgili Bakanlıkça tespiti halinde mahkemeden alacağı kararla,
Dağılır.
Konut yapı kooperatifleri, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır. Ancak tescil tarihinden itibaren 6 ay içerisinde usulune uygun şekilde anasözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirilmesi halinde dağılmaya ilişkin hüküm uygulanmaz. (Ek cümle: 03/06/2010-5983 S.K./2.mad.) Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar.Konut kooperatiflerinde yapı kullanma izninin alınmasını müteakip en geç bir yıl içinde ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işleri sonuçlandırılır.
Mahkemece veya genel kurulca tasfiye memurları seçilmediği takdirde tasfiye işlerini yönetim kurulu yapar, Tasfiye kurulu üyelerine, atamayı yapan merci tarafından tespit edilecek miktarda ücret ödenir.
Anasözleşme ile özel bir nisap belirlenmemiş ise, tasfiye halinde kooperatiflerin genel kurul toplantılarında nisap aranmaz. Kararlar oy çokluğu ile verilir.
Tasfiye kurulunun görevleri anasözleşmede gösterilir,
Tasfiye kurulu üyeleri, tasfiye işlerinin biran önce bitirilmesi için çalışmakla yükümlüdür.
56 ncı maddenin 1 inci fıkrasının 3 üncü bendi ile 62 nci madde hükümleri tasfiye kurulu üyeleri hakkında da uygulanır.” hükmünü haizdir.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:
Taraf delilleri ve kamu düzenine ilişkin imar mevzuatını ilgilendiren deliller toplanmış ve dosya içine alınmıştır.
Bu bakımdan davalı kooperatife ait sicil dosyası getirtilmiş, —-nin tasfiyesinin sona erdiğini belirtilerek 02/06/2010 tarihinde tescil ve sicil kayıtlarından terkin olduğu bildirilmiştir. İptali talep edilen genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli ve tarafların bildirdiği deliller toplanarak dosya içerisine alınmıştır.
Kapatılan Kadıköy —- Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasında mahkememiz dosyasında da davacı olan şahıslarca İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu ve davalı kooperatif tasfiye memurları aleyhine ihya davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davalı kooperatifin tüzel kişiliğinin mahkememizce verilecek kararın infazına kadar geçerli olmak üzere ihyasına karar verildiği kararın Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle 11/09/2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
İşbu dosya yönünden bekletici mesele yapılmasına karar verilen kapatılan Kadıköy — Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı ilamı ile verilen kararın kesinleşmesi ile yargılamaya devam olunmuş, 29/05/2010 tarihli genel kurulda alınan kararların iptalinin gerekip gerekmediği bakımından kooperatif kayıtları üzerinde de inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi heyetinden 17/06/2014 tarihinde rapor alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile iptali talep edilen 29/05/2010 tarihli genel kurul kararlarına karşı 28/06/2010 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu, davacıların genel kurula katılıp red oyu kullanmak suretiyle muhalefet şerhini yazdırdıkları, genel kurul kararlarının iptali davası açmak için gerekli şekli şartların mevcut olduğu belirlenmiştir.
a)Uyuşmazlık konularından “davalı —-‘nin 29/05/2010 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 1, 2, 3, 4 ve 5. Maddesinde alınan kararların iptali gerekip gerekmediği” hususları ile ilgili inceleme ve gerekçe: Bilirkişi raporunda da tespit olunduğu üzere, iptali istenen toplantı tutanağına göre kooperatifin 100 ortağının olduğu, kooperatifin tasfiye halinde olması nedeniyle toplantı nisabı aranmasa da karar nisabının aranması gerektiği, toplantıya 79 ortağın katıldığı dolayısıyla karar nisabının 40 olduğu belirlenmiş, davacı tarafça yapılan genel kurulun 2006-2007-2008-2009 yıllarına ait olduğu ve çağrının yetkisiz yönetim kurulu tarafından yapıldığı, kooperatifin organsız olduğu beyan edilmişse de herhangi bir yönetim kurulunun müddeti dolmuş olsa bile yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar eski yönetim kurulunun genel kurul çağrısı yapma yetkisinin mevcut olacağı, bu sebeple davacıların organsızlık iddialarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Genel kurul toplantısındaki gündemin 1 ‘nci maddesi, “açılışa ilişkin olup, herhangi bir karar alınmamıştır.
Gündemin 2’nci maddesinde divan seçimi yapılmış olup, yeterli oyla seçildiği (43 oy) anlaşılmıştır. Genel kurullarda divan başkanlığı konusunda yönetim kurulu üyelerinden birinin veya denetim kurulu üyelerinden birinin divan başkanlığı yapmasını önleyici bir yasak hükmün mevcut bulunmamaktadır.
Somut olayda gündeme geçilmeden önce 15 adet ortağın ihtarname ile gündeme madde ilavesi ve ibranın geri bırakılması yönünde talepte bulunduklarının belirlendiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 46.maddesi uyarınca 4’den az olmamak üzere en az 1/10 ortağın gündeme madde ilavesi konusunda talepte bulunması halinde gündeme ilave madde konulması gerekeceğini kabul etmiştir. Somut olayda ihtarnamelerin tarihi 6 Mayıs’tır. Dolayısıyla ortakların 20 gün önce gündeme madde ilavesi talebini yerine getirmişlerdir. Bu hususların gündeme ilavesinin artık genel kurulun ayrıca kabulüne bağlı değildir. Ancak divan heyetince gündeme konulmamanın sonucunun ortaklara yeni bir olağanüstü genel kurul yapma hakkını verebilecektir. Bu konularda bir karar alınmadığından iptal davası konusu da olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Kooperatifler kanunun yukarıda yazılı 46/2’nci maddesi ise bazı hususları tadadi olarak sayarak bu hususların gündeme ilavesinde genel kurul çoğunluğunun kararını öngörmüştür. Ancak aynı konular 46/1. fıkrasına göre talep edilmişse artık genel kurulun çoğunluk oyuna gerek olmadan gündeme ilave edilebilecektir. Diğer taraftan gündemin 2’nci maddesi ile alınmış bulunan kararlara hiçbir ortağın muhalefet şerhi koymadığı anlaşılmıştır.
Gündemin 3’ncü maddesi faaliyet raporlarının okunması ve bilançonun görüşülmesidir. Kooperatifte ortakların bilanço görüşülmesinin 1 ay ertelenmesini talep edebilirler. Bu halde genel kurulun en az 1 ay sonraya ertelenmesi mecburidir. Ancak işbu davada böyle bir talep mevcut olmadığı gibi alınan karar altında da herhangi bir muhalefet şerhi mevcut değildir.
Gündemin 4’ncü maddesi kapanış bilançosunun kabulü olup, alınan karara herhangi bir muhalefet şerhi konmamıştır.
Gündemin 5’nci maddesi yönetim ve denetim kurulu faaliyetlerinin ibrası olup, önceki gündem maddelerinde bilanço kabul edilmiş olduğundan bir anlamda bilançonun kabulünün yönetim kurulunun ibrası anlamına gelecektir. Bu maddeye toplantı tutanağı altındaki ek 2 ve ek 4 numaralı dilekçe ile davacı Gülay Kaya tarafından muhalefet şerhi konulmuş olduğu anlaşılmıştır. Ek 5 ise kooperatifin yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri tarafından düzenlenen 27.5.2010 tarihli “denetim kurulu üyesi —‘ın denetim raporunu imzalamaktan imtina etmesine” ilişkin tutanak olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi heyetince düzenlenen 17 Haziran 2014 tarihli bilirkişi raporu ve yüksek Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21/03/2016 tarih, 2015/5484 esas, 2016/1757 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “ortakların yirmi gün önce gündeme madde ilavesi talebini yerine getirdikleri, bu hususların gündeme ilavesinin artık genel kurulun ayrıca kabulüne bağlı olmadığı, bu konularda bir karar alınmadığından iptal davası konusu da olmayacağı, alınan karar altında da herhangi bir muhalefet şerhinin mevcut bulunmadığı, kapanış bilançosunun kabul edildiği ve alınan karara herhangi bir muhalefet şerhi konmadığı”, bu durumda gündemin 5’inci maddesinin iptalinin gerekmediği kanaatine varılmıştır.
b)Uyuşmazlık konularından “davalı—-‘nin 29/05/2010 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısının 6. Maddesindeki ‘Kooperatifin terkin yoluna gidilmesi’ne ilişkin kararının doğru olup olmadığı” hususları ile ilgili inceleme ve gerekçe: Tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere henüz kooperatif inşaatlarına yapı kullanma izin belgesi alınmadığı gibi, genel kurulun yapıldığı tarih itibariyle kapatılan Kartal —Sulh Hukuk Mahkemesi’nin — E. sayılı dosyasında kooperatifin taraf olduğu alacak davasının derdest olduğu görülmektedir.
Özellikle imar mevzuatı yönünden yapı kullanma izin belgesi alınmamış ve halen ruhsatına uygun inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı anlaşılamayan yapılar bulunduğundan ve bu husus kamu düzenini de ilgilendirdiğinden genel kurul tutanağına belirtilen yön açısından itirazi kayıt konulmasına dahi gerek bulunmamaktadır.
Keza davaya konu 29.05.2010 günlü genel kurul kararından hemen sonra 02.06.2010 tarihinde kooperatifin sicilden terkin edildiği, sonra ihya davası açıldığı ve verilen ihya kararının gerek eldeki dava, gerekse — E. sayılı davalar yönünden verilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
1163 sayılı Yasa’nın 81/2. maddesinde konut kooperatiflerinde yapı kullanma izninin alınmasını müteakip ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işlerinin sonuçlandırılacağının öngörülmesine, keza örnek Konut Yapı Kooperatifi Ana Sözleşmesinin 64/2. maddesinde yapı kullanma izninin alınmasını müteakip en çok bir yıl içinde ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işlerinin sonuçlandırılmasının şart olduğu belirtildiğinden davalı —‘nin 29/05/2010 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısının 6. Maddesindeki “Kooperatifin terkin yoluna gidilmesi”ne ilişkin kararın kanun ve sözleşme hükümlerine aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenlerle davalı —-‘nin 29/05/2010 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısının 6. Maddesindeki “Kooperatifin terkin yoluna gidilmesi”ne ilişkin kararın iptaline karar vermek gerekmiştir.
c)Sonuç: Yukarıda belirtilen nedenler, yüksek Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21/03/2016 tarih, 2015/5484 esas, 2016/1757 karar sayılı bozma ilamı ve tüm dosya kapsamından, davalı —‘nin 29/05/2010 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısının 1, 2, 3, 4 ve 5. Maddelerinde alınan kararların kanun ve sözleşme hükümlerine uygun olduğundan bu maddelerle ilgili iptal isteminin reddine, 6. Madde ile alınan “Kooperatifin terkin yoluna gidilmesi”ne ilişkin karar kanun ve sözleşme hükümlerine aykırı olduğundan bu madde ile alınan “kooperatifin terkin yoluna gidilmesine” ilişkin kararın iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
a) Davalı —nin 29/05/2010 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısının 6. Maddesindeki “Kooperatifin terkin yoluna gidilmesi”ne ilişkin kararın İPTALİNE,
b)Davalı—‘nin 29/05/2010 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan diğer kararların iptali talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 17,15 TL’den mahsubu ile bakiye 18,75 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 17,15 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından sarf edilen 1.200,00 TL bilirkişi gideri ile 136,35 TL posta gideri olmak üzere 1.336,35 TL yargılama giderinin 5/10 oranında davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalılar tarafından sarf edilen 40,00 TL yargılama giderinin 5/10 oranında davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesine göre takdir olunan 2.180,00.TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesine göre takdir olunan 2.180,00.TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davalılara verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekili ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı. 16/05/2018