Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/319 E. 2019/1055 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/319 Esas
KARAR NO : 2019/1055
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/10/2016
KARAR TARİHİ: 12/11/2019
İstanbul Anadolu 1.Tüketici Mahkemesi’nin – Esas ve — Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine, yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sahibi olduğu — plaka sayılı —- marka aracın çalışmasında sıkıntı olması üzerine—— tarihinde—– müracaat ettiğini, söz konusu firma tarafından da aracın yetkili servis olan ——–yönlendirilmiş olduğunu, söz konusu yetkili servis tarafından enjektörlerin çalışmalarında düzensizlik, geri dönüş yakıt miktarlarında yükseklik tespit edildiğini, müvekkile davacı servis tarafından araçtaki valf ve meme iğne parçalarında aşınmaların, bozulmaların, sıkışıklık ve renk değişiminin olduğunu, bu nedenle de enjektörlerin komple değişmesi gerektiğini bildirdiğini, müvekkil tarafından da gerekli işlemlerin aynı yetkili serviste yaptırıldığını, yetkili servis tarafından araçta meydana gelen problemin neden kaynaklandığının sorulduğunu, servisin yakıttan kaynaklı olduğunu bildirmesi üzerine araçta bulunan yakıttan alınarak muhafaza edilmesi ve gerekli tamirlerin yapılmasını bildirdiğini, servis tarafından araçtan yakıt alınarak muhafazaya alındığını, gerekli tamir işlemlerinin yapıldığını, araçta meydana gelen bu arıza sebebiyle müvekkilin —–TL masraf yaptığını, müvekkilin aracı için tüm yakıt ihtiyacını davalı firmadan almakta olduğunu, en son —– tarihinde yakıt aldığını, bu nedenle muhafaza altına yakıt üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak evsafına uygun olmayan yakıt nedeniyle aracın arızalanması sonucunda meydana gelen ——- TL zararın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının——–plakalı aracın yakıt nedeni ile arızalandığı iddiasıyla zararının tazmini talebiyle dava açtığını, —plakalının ticari amaçla yolcu taşımada kullanılan minibüslere verildiğini, davacının akaryakıt istasyonundan aldığı yakıtı ticari faaliyetlerinde kullanmak üzere satın aldığını, bu nedenle davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyanla öncelikle görev yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının aracında oluştuğunu iddia ettiği arızanın yakıttan kaynaklandığı iddiasının herhangi bir teknik değerlendirmeye dayanmamakta olup farazi olduğunu, bu nedenle öncelikle davacının iddia ettiği arızanın söz konusu akaryakıt istasyonundan alınan üründen kaynaklandığını kesin olarak ispatlanması gerektiğini, söz konusu akaryakıt istasyonundan alındığı iddia olunan ürünün davacının aracından yetkili ve ehil kişilerce usulüne uygun olarak alınmış numunenin akredite kuruluşlarca yapılmış bir analizi bulunmadan söz konusu akaryakıtın teknik kritere aykırı olduğuna dair iddianın dinlenmesinin mümkün olmadığını, davacının başka kaynaktan ikmalde bulunup bulunmadığı, söz konusu numunenin davacının aracından alınıp alınmadığı, numune içerisine sonradan yabancı cisim ilave edilip edilmediğinin belirli olmadığını, numune analizinin müvekkil aleyhine delil oluşturmasının hukuken kabul edilemez olduğunu, davacının sadece söz konusu akaryakıt istasyonundan ikmalde bulunduğu iddiasını kanıtlaması gerektiğini, davacının akaryakıt aldığı tarihlerdeki akaryakıt satışı yapılan tanktan satılan üründen davacı dışında yüzlerce müşterinin ikmalde bulunduğunu, buna karşılık aynı gün içerisinde aynı üründen alım yapan araçların hiçbirinden ürünün teknik kriterlere aykırı olduğu ve araçlarında arızaya sebebiyet verdiği yönünde bir geri dönüş olmadığını, tek başına bu durumun dahi davacının iddasının gerçek dışı olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, müvekkil şirketin kalite anlayışı gereğince bayilerin müşterilerine üstün kalitede hizmet vermesi ve müşteri memnuniyetinin sağlanması amacıyla bayilerinde denetimler yaptığını, son yapılan denetimde davacının yakıt ikmali yapmış olduğu tanktan da ———–tarihli analiz raporu ile ürünün teknik düzenlemede yer alan özelliklere uygun olduğunun tespit edildiğini, davacının araçtaki arızanın yakıttan kaynaklandığı iddiasının maddi dayanaktan yoksun olduğu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava,ayıplı hizmet nedeni ile dağıtıcıdan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının uyuşmazlık konusu eylediği aracın ticari araç bulunduğu ve aracın taşıma hizmetinde kullanıldığı nitekim davacının da vergi dairesi kayıtları ile taşıma işi ile iştigal ettiği anlaşılmıştır.
Bu eksende somut olayda ayıba ilişkin 6098 sayılı TBK ve 6102 sayılı yasa hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmış bu kapsamda TBK 219. Maddeye göre alıcıya karşı kural olarak satıcının sorumluluğu bulunduğu, tarafların tüketici konumundan çıkarak tacir konumunda olması sebebiyle borçlar kanunu 219. maddesi kapsamında değerlendirme yapılmak sureti ile uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği anlaşılmış,bu kapsamda dava dosyası mahkememizin ——- tarihli ara kararları ile bilir kişi heyetine tevdi edilmiş ve bilir kişilerden belirlenen kapsamda rapor ibraz etmesi istenilmiştir.
Davacının akaryakıtı davalının —- Şubesinde müstakil bayilik faaliyeti gösteren şirketten satın aldığı, satım akdinin taraflarının dava dışı —— Şubesi ile davacı olduğu ancak davanın davalıya karşı ikame eylemesinin bayinin satım akdine konu ettiği akaryakıtın sağlayıcısının davalı bulunması nedeni ile davalıya karşı işbu davanın ikame edildiği taraf iddia ve savunmaları kapsamı ile anlaşılmış,bu halde davacıya dava dışı bayi tarafından satılan akaryakatın sağlayıcısı konumunda bulunan davalıya karşı ayıp iddiasından davalının sorumlu tutulabilmesinin ancak davalının üstlendiği denetim ve tedarik faaliyeti kapsamında kalan bir ayıbın söz konusu bulunması halinde davanın davalı yönünden dinlenilebileceği anlaşılmış ancak dava dosyasının tevdi edildiği bilir kişi heyetinin raporu ile davalıya bu faaliyeti kapsamında her hangi bir sorumluluk atfedilemeyeceği belirtilmiş, yine —- şubesinin davacı ile gerçekleşen satım akdi nedeni ile ayıplı ifada bulunmadığı araçtaki aksaklığın üretim hatasına dayandığı rapor edilmiştir.
Bilir kişi tarafından ibraz edilen rapor ile de ayrıca anlaşıldığı üzere davacının davalıya karşı davayı ikame eylediği dava da davalının satım sözleşmesinin tarafı olmamasın ve davalıya tedarik hizmeti kapsamında atfedilecek bir kusurunda bulunmadığının anlaşılmamasına göre davacı tarafından davalıya karşı ikame edilen dava da davalının pasif husumetinin olmamasına göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ittıhaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı tarafından davalıya ikame edilen davada davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın REDDİNE,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde alınması gerekli 44,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı03/12/2019