Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/302 E. 2019/219 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/302
KARAR NO : 2019/219

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 09/03/2018
KARAR TARİHİ : 28/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkille olan ticari ilişki sebebiyle 7 adet fatura karşılığı olmak üzere toplam 85.035,52 TL borcunun bulunduğunu, yapılan tüm görüşmelere rağmen borcunu ödemediği için davalıya Elazığ —-. Noterliğinin 03/03/2016 tarih ve —– yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, söz konusu ihtarnameye de cevap verilmediğinden müvekkil davacı adına Elazığ —. İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası üzerinden borçlu aleyhinde başlatılan icra takibine borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak borca yaptığı itirazı üzerine durdurulmuş olan takipte, borca itirazın iptali ile haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermediği görülmüştür.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu ———. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını mal teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. ————. –. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı alacak iddiasını ———– tarihli toplam 85035,52 TL (KDV dahil) bedelli fatura konusu mal ya da hizmetin davalıya verilmiş olmasına dayandırmış olup, bilirkişi tarafından yapılan incelemede bu faturaların davacının defterlerine kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Davalının vergi dairesinden getirtilen kayıtlarında davacıdan 2015 yılında aldığı 7 adet fatura karşılığında KDV hariç 72064,00 (KDV DAHİL 85035,32 TL ) mal ya da hizmet aldığı hususunda beyanda bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki akdi ilişki ve mal teslim olgu davacının defterleri ile davalının BA kayıtlarından anlaşılmakta olup, borcun ödendiğini ispat yükü üzerinde olan davalının bu hususta herhangi bir delil ibraz etmemesi nedeniyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
İAA ———. İcra Müdürlüğü’nün 2016/10809 Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 85.005,52 TL asıl alacak bakımından DEVAMINA,
Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
Asıl alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi UYGULANMASINA,
2-Alınması gerekli 5.806,72 TL harçtan peşin alınan 1.451,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.355,03 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 1.451,69 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 35,90 TL, 5,20 TL vekalet pulu, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 152,35 TL posta gideri olmak üzere toplam 693,45 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden — uyarınca 9.550,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.