Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/284 E. 2020/595 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/284 Esas
KARAR NO : 2020/595
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ: 12/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı —– hisselerini, —–tarihinde devraldığını, müvekkilinin hisseleri devraldıktan sonra önceki ortak—– devreden —- yevmiye nolu borç ihtarnamesine ait faiz tutarı —- yine aynı noterliğin — yevmiye sayılı borç ihtarnamesine ait faiz tutarı — olmak üzere toplam ——-davalı kooperatife ödediğini, ne var ki davalı —-, ödenen —— faiz tutarını müvekkiline iade etmesi gerektiğini, zira iki bağımsız bölümün aidat borcu sebebiyle—- tarafından kendisine —-tarihinde —— yevmiye numaraları ile birinci ihtarname gönderildiğini, ancak bu ihtarnamenin muhatap—— tebliğ edilmediğini, ardından yeni bir ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin faiz için temerrüde düşmediğinden, ödenen —- faiz tutarından, fazlası hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —– tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödenen dekontların tarihi dikkate alındığında davanın zamanaşımına uğradığını, ortaklar arasındaki uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresinin — yıl olduğunu, kaldı ki —- faiz önceki üyeye ait borç olduğunu, davacı da bu borcu, devralan olarak ödediğini, bu hususta bir ihtarnamenin gerekmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan —- tarihli ve —- tarihli bilirkişi raporlarında; davacının, davalı kooperatiften, — faiz alacağı olduğu yönündeki talebinin yerinde bulunmadığı hususunda görüş bildirilmiştir.
DAVANIN VE ÇEKİŞME KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava konusu uyuşmazlık davacının davalı kooperatife yaptığı faiz ödemelerinin iadesi koşulunun oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Davada taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı tarafça derdestlik itirazında bulunulmuş, dosyaların bekletici mesele yapılması talep edilmiş olup————- sayılı dosyalarının iş bu dava konusu ile aynı olmadığı değerlendirilip derdestlik itirazının reddine karar verilmiştir.
Dosya —muhasebe ve —- kooperatif uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek dava konusuna ilişkin rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Bilirkişiler düzenledikleri —— tarihli kök raporda;
Kök üye————–sayılı yönetim kurulu kararı ile davalı kooperatife üye olduğu, —-tarafından kendisine —–üyelik verildiği, —- iki adet daire üyeliğini Davacıya devrettiği, davalı kooperatifte bu üyeliği —– tarihi itibarıyla kayıt altına aldığı,
Davalı kooperatif tarafından —– yevmiye sayılı ihtarnamesi ile —– faiz olmak üzere —– yine aynı noterliğin aynı tarih ve — yevmiye nolu ihtarnamesi ile —– faiz olmak üzere toplam —- içerisinde ödenmesi aksi taktirde kooperatif üyeliğinden çıkartılacağı bildirilmiştir. — daire için talep edilen faiz tutarı,—–
Davacı tarafından dosyaya sunulan banka dekotlarında, —- tarihinde —-tarihinde — ödeme yapıldığı, toplam ödeme miktarının ——olduğu
Uyuşmazlığın Kök üyeden devralan üye olarak davacının davalı kooperatife ödediği,—- faiz tutarını, davalı———- geri isteyip isteyemeyeceği hususunun tespitine ilişkin olduğu ve davacının talebinin ödeme ihtarnamelerinin davacıya tebliğ edilmediğinden davacının temerrüde düşürülmediği, iddiasına dayandığı,
—– kararlaştırılan faiz sözleşme ile kabul edilen akti faiz niteliğinde olduğu—– aidat ödeme günü kararlaştırılmamış ise ödeme yapılacak zamanın ait olduğu ayın son günü olduğu, yargıtay kararları ile sabit olduğu,
Dava dosyasında kök üyeden ihtarname ile istenen ana para ve faiz borcunun davacı tarafından ödendiği,
Kök üyenin borcunun devralan davacı üyeye geçtiğinden bu borcu davacının ödemekle yükümlü olduğu, temerrüt için herhangi bir ihtarnameye gerek bulunmadığı, davacı kök üyeden devraldığından kök üyenin faiz borcunu da kabul etmiş olduğundan davacının ödediği ———-faiz alacağı istirdat talebinin yerinde olmadığı, davalı vekilince davanın zamanaşımına uğradığı öne sürülmüş ise davacının halen kooperatif üyesi olduğu, kooperatifte üyelik ilişkisini kesmeyen davacı ile kooperatif arasında zamanaşımının işlemeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup davacı vekili rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuş ve dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Bilirkişi Ek Raporunda ; Davacı vekili kök üyenin ve davacının temerrüde düşürülmediği, hususuna dayandırdığı, —– kararlaştırılan faizin sözleşme ile kabul edilen akti faiz niteliğinde olduğu—– aidat ödeme günü kararlaştırılmamış ise ödeme yapılacak zamanın ait olduğu ayın son günü olduğu, yargıtay kararları ile sabit olduğu,üyenin ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek olmadığı, davacı tarafın kooperatifin çağrısına uyarak muaccel hale gelmiş ——faiz borcunu—- yılında ödediği, ayrıca davacının faiz borcunun doğuşuna yol açan aylık aidatları yasal 1 aylık süre içerisinde ödediğine ilişkin herhangi belgenin dosyaya sunulmadığı, yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiş davacı vekilince bilirkişi raporuna itiraz edilmiş,——karşı davacının açtığı menfi tespit davasında alınan bilirkişi raporu ile iş bu dosyadan alının bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu değerlendirilerek dosya yeniden ek rapor düzenlenmesi için bilirkişilere tevdi edilmiştir.
Bilirkişi 2. Ek raporunda; Davacının —- ayından — ayına kadar her bir daire için ödediği faizi talep ettiği,— dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda, —— yılına kadarki faiz borcunun hesaplandığı ,— sayılı dosyadaki verileri göre — ayından — yılı kasım ayına kadar ki faiz borcunun —olduğu bu durumda fazladan ödediğinin — hesaplandığı, iş bu dosyadaki tespitlerle—- dosyasındaki tespitler arasında çelişki olmadığı, iş bu dosyasındaki davacı talebinin faiz oranının yüksek uygulanmasından değil, davacının temerrüde düşürülmemesi sebebine dayalı talepte bulunulduğu hususunda görüş bildirilmiştir. Davacı vekili tarafından — dava değeri bilirkişi raporunda belirtilen —– arrtırıldığına dair ıslah dilekçesi sunulmuştur.
Kök —— yönetim kurulu kararı ile davalı kooperatife üye olduğu, kooperatif tarafından kendisine —– üyelik verildiği,—– iki adet daire üyeliğini Davacıya devrettiği, davacının talebinin kök üyeye ve davacıya ödeme ihtarnamelerinin tebliğ edilmediğinden davacının temerrüde düşürülmediği, iddiasına dayandığı,
—— kararlaştırılan faizin sözleşme ile kabul edilen akti faiz niteliğinde olduğu ve Genel Kurullarda aidat ödeme günü kararlaştırılmamış ise ödeme yapılacak zamanın ait olduğu ayın son günü olduğu,
Dava dosyasında kök üyeden istenen ana para ve faiz borcunun davacı tarafından ödendiği,
Kök üyenin borcunun devralan davacı üyeye geçtiğinden bu borcu davacının ödemekle yükümlü olduğu, temerrüt için herhangi bir ihtarnameye gerek bulunmadığı, faiz borcunun doğuşuna yol açan aylık aidatları yasal — aylık süre içerisinde ödediğine ilişkin herhangi belgenin dosyaya sunulmadığı, davacı kök üyeden devraldığından kök üyenin faiz borcunu da kabul etmiş olduğundan davacının ödediği —–faiz alacağı talebinin yerinde olmadığı değerlendirilerek davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 54,40 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL harç ile dava esnasında yatırılan 98,20 TL tamamlama harcından mahsubu ile fazladan yatırılan 79,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekili lehine 2020 yılı AAÜT göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2020