Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/274 E. 2020/458 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/274 Esas
KARAR NO : 2020/458

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, ticari ilişkisinden dolayı davalı ————— yaptığını, ancak bakiye alacağını ödemediğini, alacağın tahsili için Anadolu ———-.İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin —— yapılacak ————- yapılması hususunda davacı şirketle ticari ilişki kurduğunu, bu hususta———– tarihli sözleşme akdedildiğini, kesilen faturalara karşılık da davalının davacıya ödeme yapmaya başladığını, davacıya hiçbir borcunun kalmadığını, durum böyle iken davacının yaptığını iddia ettiği işlerin bir kısmı için ticarî ilişkinin bitmesinden 3-4 ay sonra, gerçeğe, hukuka ve yasaya aykırı ————–bedelli fatura tanzim ettiğini, davacının bu tutarda bir alacağın bulunmadığını, bu tutarın, mutabık kalınan rakama da aykırı olduğunu, zira davacının ——- başı işlerini bitirdiğini, nitekim fotokopisi sunulan———– yazısının ——En son verdiğimiz teklif kabul edilmedi. Eylül 2017 den sonra iş yapmadık” şeklinde beyanda bulunmasının bunu kanıtladığını savunarak davanın reddini ve % 20 tazminata mahkumiyetini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1-Hakediş tutanakları,
2-Faturalar,
3-Taraf Ticari defter ve kayıtları,
4-Mali ve ———– tutanaklarına dayalı bilirkişi Raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;Dava;Eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla bakiye fatura alacağına dayalı başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından ikame edilen itirazın iptali davasının, girişilen icra takibinin şekli şartlarına sıkı sıkıya bağlı bulunması nedeni ile mahkememizce öncelikli olarak İAA ———-Esas sayılı takip dosyası,mahkememiz dava dosyası içersine alınmış ve takip dosyasının tetkikinde; Davacının, 07.12.2017 tarihinde davalı şirket aleyhine, Anadolu——.icra müdürlüğünün ——— sayılı dosyası üzerinden takibe geçerek;—— asıl alacak, 925.58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 165.925.58 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, borçlunun 12.12.2017 tarihli dilekçesinde takip konusu —— nolu faturanın davacıya iade edildiğini; böyle bir borçlarının olmadığını ileri sürerek itirazlarını bildirdiği takibin bu nedenle durduğu ve mahkememize eldeki itirazın iptali davasının ikame edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından icra takibine itiraz da ve davaya karşı sunulan cevap dilekçelerinde taraflar arasında akdi ilişkinin mevcutiyeti kabul edilmiş ancak davacı ile davalının ibralaştığı ve takibe konu faturadaki hizmetlerin alınmadığı, faturanın da iadeye konu edildiği belirtilerek neticeten davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel hüküm ihdas edilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
TTK.’nın 21/2. maddesi uyarınca da; tebliğe rağmen süresinde itiraz edilemeyerek faturayı ticari defterlerine borç kaydeden tacir faturanın münderecatını kabul etmiş, faturayı gönderen taraf faturaya dayalı alacağını TTK.’nın 84. ve 85. (HMK.’nın 222.) maddeleri uyarınca ispat etmiş sayılır.şeklindedir.
Doktrinde de fatura; satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır, tek başına mal veya hizmet verildiğini ispatlamaya yeterli değildir.
Nitekim “bir akdin icra safhasına taalluk eden fatura, mutlaka mevcut ve evvelce tamamlanmış bir anlaşmaya dayalı olması gerektiğinden, bir icap bile değildir. Kaldı ki icabı reddetmemek kabul niteliğinde de değildir. (BK.m3-5).Yine fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu—— )Normal şartlarda alacaklı faturaya konu mal ve hizmeti davalı borçluya teslim ettiğine dair borçlunun imzasını kabul ettiği irsaliye veya teslime dair yazılı belge ile ispat edebilir.
Davacının iddiaları bu esaslarda incelendiğinde takibe konu faturadaki hizmetleri borçluya bütünü ile teslim ettiğini,davacının davalıdan sadır irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle veya tarafların ticari defter ve kayıtları gibi kesin deliller ile ispat yükünü yerine getirmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması başlıklı 6100 sayılı HMK.’nın 222. Maddesi ise dava ve defterlerin inceleme tarihi itibari ile;
“(1)Mahkeme; ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır,” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacının takip konusu yaptığı asıl alacağın irdelenmesi ile ödeme emrinde; “16.11.2017 tarihli 230.000 TL tutarındaki fatura” açıklamasına dayanıldığı ve dosyada mübrez faturanın dökümünün —————-(davacı) tarafından, davalı şirket adına kesildiği, fatura içeriğinin, “Kaynak ve bakım, tamir, boru tesisatı işleri işçilik bedeli” açıklaması olduğu, işin niteliği ve mahiyeti gereği tacir olan davacının işletme defterine göre defter tuttuğu ve davalı şirkete 2017 yılında toplam 382.088.80 TL tutarında 13 adet fatura kestiği ve bu faturalardan biri, takibe dayandırılan 230.000 TL bedelli 1 adet fatura olduğu, ancak takip konusu 230.000 TL tutarlı faturanın, ödenmediği hususunda taraflar arasında da çekişme konusu bulunmadığı, davalının ise 2016-2017 yıllarında Gelir İdaresi Başkanlığınca başlatılan E-Defter uygulamasına geçtiği, yevmiye ve kebir defterlerinin açılış ve kapanış—– tarafından süresinde onaylandığı ve yasal düzenlemeye uygun tutulduğu bilirkişi raporunun denetimi ile görülmüştür.
Taraf ticari defter ve kayıtlarına göre Davacı tacir ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki 2016 Ocak ayında başladığı, son fatura 23.06.2017 tarihinde alınmakla, bu tarihte ticari ilişki bittiği görülmüş bu kayıtların mahkememizce dinlenilen tanık anlatımları ile da dosya kapsamına uygun bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı bu süre zarfında davacıdan, 501.413.72 TL tutarında hakediş faturası almış, karşılığında 616.947.94 TL ödeme yapmış, davalının davacı şirkete borcunun olmadığı, bilakis davacıdan 115.534.22 TL alacağı bulunduğu ancak davalı tarafından takip konusu faturanın davalının defterinde kayıtlı bulunmadığı tespit edilmiştir.
Bu şekilde uyuşmazlık davacının defter kaydında olup, davalının defter kaydında bulunmayan 16.11.2017 tarih 230.000 TL bedelli (1) adet faturaya konu hizmetin davalıya verilip verilmediği verilmiş ise davalının bu faturadan ötürü alacaklı bulunup bulunmadığına yöneldiği anlaşılmıştır.
Davacının işletme defteri tutması nedeniyle, takip konusu faturayı kestiği zaman davalı şirkete ne kadar cari hesap borcu olduğu bilmemekle beraber, 230.000 TL lik faturadan bakiye 165.000.00 TL nin tahsilini talep ettiğine göre davacının, fatura kesim tarihi itibariyle davalı şirkete (230.000 -165.000) 65.000 TL bakiye borcunun bulunduğu, bu bakiye borcunu mahsup ederek davalıdan 165.000 TL bakiye alacağını ticari defter ve kayıtlara göre talep ettiği durumu ortaya çıkmıştır.
Davalının ticari defterlerinde ise takip konusu faturanın kaydedilmemiş haliyle davacıdan bakiye 115.534.22 TL alacağı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, bakiyeler arasında (115.534.22 -65.000.00) 50.534.22 TL farklılık bulunmaktadır.
2017 yılı kayıtlarının mali bilirkişi incelemesi ile;davacının kestiği faturalardan sadece, 29.03.2017 tarihli 1.770.00 TL ve 21.06.2017 tarihli 1.770.00 TL olmak üzere toplam 3.540.00 TL lik faturanın davalının defterinde bulunmadığı, diğer faturaların kayıtlı olduğu görülmektedir.
Uyuşmazlık bu şrkilde; davalının defterinde kayıtlı bulunmayan 230.000 TL fatura bedelinin, davalı şirketten talep edilip edilmeyeceği hususunun tespiti noktasında toplanmaktadır.
Davalının ticari defterlerinde; davacıdan son faturasını 23.06.2017 tarihinde aldığı, bu tarih itibariyle davacıdan bakiye 68.024.22 TL alacaklı olduğu halde, davacı şirkete ödemelere devam ettiği anlaşıldığından davacının davalıyı ibra ettiği belgeye göre davanın reddine karar verilmesi yönündeki davalı talebinin belge altındaki açıklamalı kayıt ve davalı finansal tablolarına göre dinlenilebilir olmadığı anlaşılarak davanın esasına mahkememizce geçilmiştir.
Mahkememizin yargılaması devamında taraflar arasında eser sözleşmesinin bulunduğu çekişmesiz olduğundan ve davacının verdiği hizmeti tüm deliller ile davacı ispat edebileceğinden, davanın devamında tarafların dayandığı tanık anlatımlarına mahkememizce başvurulmuş tüm bildirilen tanıklar dinlenerek irdelenmiş ve 16/11/2017 tarihli fatura konusu hizmetin davalıya verildiği iddia edildiğinden fatura konusu hizmetin davalıya verilip verilmediğinin yerinde inceleme yapılarak belirlenmesi ve sonrasında taraf defter- kayıtları itibari ile uyuşmazlık konusu faturaya ilişkin hizmetin davacı tarafından davalıya verilmesi ihtimalinde davalının yapmış olduğu ödemelere göre davacının bakiye alacağın davalıya teslim edilen işlere göre rayiçlere göre(götürü ve/veya yazılı ücret kararlaştırma sözkonusu bulunmadığnıdan) belirlenmesi için dava dosyası 3 kişilik bilir kişi heyetine tevdi edilmiş ve özellikle de taraf iddia ve savunmaları ile 16/11/2017 tarihli faturanın dosya kapsamında bulunan sözleşme kapsamı dışında olduğunun anlaşılması ihtimalinden de davanın eser sözleşmesinden doğan fazla iş iddiasına dayalı alacak davası niteliği alacağına yöneleceğinden fatura konusu hizmetin dinlenilen tanık anlatımları ile tekmil dosya kapsamı ile davalıya verilip verilmediğinin teknik bilirkişi tarafından yerinde inceleme yapmak sureti ile belirlenmesinin yasal zorunluluk arz etmesine göre sunulan hizmetin verilip verilmediği veya verilmiş ise verilen hizmetin sözleşme kapsamında mı yoksa sözleşmesi dışı fazla iş mi olarak yapıldığı konusunda görüşün bilir kişilerçe açıklanması istenilmiştir.
Bunun üzerine bilirkişi heyeti tarafından ek rapor sonrası mahallinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonrasında tertip edilen raporun denetimi ile uyuşmazlık konusu fatura ve dava dilekçesi ekinde sunulan hakedişler kapsamında inceleme yapıldığı ve fabrikanın en alt katındaki ——-bölümünde hava ———- (11.084TL), —- (1.159,75TL), alt depoya inen paslanmaz tesisatı (31.252,40TL), — tesisatı (9.158,06TL), —-hattı (12.047,04TL),——- arıtma (29.152,25TL), ——– (6.108,94TL), diğer iş olarak anılan dolum tesisatı, hava tüpü kollektörü, asit borularının imalat ve montajı, asit tankını paslanmaz sehpası işleri (8.350TL), sıcak su tesisat işlerinin yapıldığı (12.075,05TL), yapılan işlerin davalı çalışanı … tarafından imzalanarak onaylandığı ve rayiç yönünden kadri maruf olduğu, toplam tutarın 120.387,49TL+kdv olduğu, ancak; anılan işlerden alt depoya inen paslanmaz tesisatı (31.252,40TL) imalatının 28.10.2016 tarih ve ——— sayılı faturaya konu edilmesi nedeni ile ——bölümünde talep edilecek miktarın 117.262,09 TL kadar olabileceği, Dava dilekçesi ekindeki —-” başlıklı Mayıs ayı 2017 işlerin listesi yapılarak 68.000 TL tutarlı işlerin listelendiği, yapılan işlerin makine temizlenmesi, makine kurulması— grupların yer değişmesi işleri olup, bu hakkedişlerde davalı tarafın imzasının olmaması ve yapılan işlerin yerinde tespiti mümkün olmaması nedeni ile nitelikleri itibariyle değerlendirmeye alınamayacağı, dava dilekçesi ekindeki ——-” başlıklı işlerin listesi yapılarak 41.010TL+kdv tutarlı işlerin listelendiği, yerinde yapılan işlerin yerinde—- numaralı — çekimi (13.790TL), 8 numaralı hattan ——–dolum tesisatı çekimi ve 5 numaralı hatta——— işleri (7.720TL), silindir yanındaki ——- —- tesisatı (14.000TL), depo girişinin üstündeki—- giden boru tesisatı işi (5000TL), pompaların sökülüp takılma işi (500TL) işleri olup, bu hakkedişlerde davalı tarafın imzasının olması nedeni ile talep edilebileceği, ancak; 23.06.2017 tarih ve —- sayılı faturada ——– kurulum işleri ve kaynak işleri içerikli fatura tanzim edildiğinden bu madde —- işlerin dava dilekçesi ekinde hakedişler sunulmuş ise de; anılan işlerin 29.08.2016 tarih ve—– sayılı faturada konu edildiğinden dava konusu 16.11.2017 tarihli fatura kapsamına girmediğinden değerlendirmeye alınamayacağı, Dava dilekçesi ekinde sunulan diğer belgelerin dava konusu fatura kapsamı dışında kalan ve daha önce fatura edilen işle—— kapsamında olduğu anlaşıldığından davacının dava konusu fatura kapsamında talep edebileceği toplam iş tutarının 117.262,09TL + kdv = 138,369,27TL ile sınırlı olması gerektiği, kök raporda davalının ticari defter incelemesine göre davalının 114.534,22TL kadar davacıya fazla ödeme yapıldığı tespit edildiğinden, yerinde yapılan inceleme ile davacı alacağının 138.369,27TL – 114.534.22TL = 23.835,05TL kadar olması gerektiği denetlenen bilirkişi ek raporu ile anlaşılmış ve yapılan imalatlara ilişkin fotoğrafları içerir— irdelenmiş ve davacının davalıdan bakiye alacaklı bulunduğu tutar için davalının itirazının iptaline karar verilmiştir.
Davalının fatura konusu borç için icra takip tarihinde temerrüte düşürülmesi nedeni ile TBK 117 gereğince davacının takip öncesi işlemiş avans faizi talebinin ve alacağın mevcudiyeti ve miktarı yargılama hitamında belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin İİK 68/2 gereğince dinlenilebilir bulunmaması nedeni ile bu taleplerin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştiir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile ;
1A-Davalı borçlunun İAA —– İcra Dairesinin —–Esas sayılı takip dosyasının yapmış oluduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 23.835,05 TL ana para üzerinden DEVAMINA,
1B-Fazlaya ve Sair istemlere ilişkin İstemin REDDİNE,
2-Taraflar arasında uyuşmazlığın ticari eser sözleşmesinden doğmakla ticari işin sözkonusu bulunması nedeni ile takipte takip tarihinden tahsil tarihine değin 3095 sayılı yasa 2/2.Maddesi gereğince değişen oranlarda AVANS FAİZİ UYGULANMASINA,
3-Davacı vekilinin İİK 68/2 gereğince icra inkar tazminatı talebinin alacağın mevcutiyeti ve miktarı yargılama hitamında anlaşıldığından REDDİNE,
4-Davacının asıl alacağın reddine karar verilen kısmının davanın ispat edilememesi nedenine dayandığından davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5A-Karar tarihi itibari ile alınması gerekli 1.628,17 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ödenen nispi harç tutarı 1.988,16 TL’den tahsil edilmesine ve arda kalan 359,99 TL harcın davacıya istek halinde İADESİNE,
5B- Davacı tarafından peşin olarak ödenen 1.628,17 TL peşin harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilen toplam 3.295,00 TL’den kabul edilen kısma isabet eden 475,097 TLnin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden — uyarınca 3.575,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden — uyarınca 17.360,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin sözlü yargılama duruşmasına yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı