Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/265 E. 2018/1173 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/265 Esas
KARAR NO : 2018/1173

DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2018
KARAR TARİHİ : 29/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil sahibi olduğu ————ile davalı arasında, 18.01.2016 tarihli araç kiralama sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca —————— plaka numaralı araç dava dışı ————— teslim edildiğini, mezkur araç müvekkilin kontrolünde iken 04.08.2017 tarihinde, ————– ———————–Karayolunda seyir halinde iken, ——– plakalı aracın aniden durması nedeni ile “yaralanmalı” trafik kazası meydana geldiğini, kaza anında yolcu koltuğunda bulunan ————yaralanmış, yüzünde ve gözünde kanama ve sağ gözünde görme kaybı yaşandığını, eczacı olan müvekkilin, gerek mesleki, gerekse de insani ve kanuni sorumlulukları nedeniyle, yaralanan —————–kaza mahalline en yakın hastane olan, ————– Hastanesine götürerek ilk müdahale ve tedavisinin yapılmasını sağlandığını, İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğü 2018/22283 E. Sayılı icra dosyasına yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile borçlu/davalının %20’den az olmamak üzere İcra İnkar Tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkil şirket arasında 18.01.2016 tarihli Motorlu Kara Nakil Araçları Kiralama sözleşmesi akdedilmiş ve bu sözleşme ile müvekkil şirket tarafından davacı kiracıya —————- plakalı araç kiralandığını, bu sözleşmenin hasar güvencesi, sigorta ve sorumluluk başlıklı 7. Maddesinin 2. bendinde ” Kiralayan, kiracıya kiralanan aracın uğrayacağı hasarların onarımı için, hasar/olay tarihinde yürürlükte olan Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından yayınlanan kasko/sigorta limit ve şartları geçerli kabul edilerek kasko/sigorta şartlarına uygun olarak hasar onarım güvencesi uygulanacaktır. ——————Güvencesi, limit araç bedelini geçmemek kaydıyla hasar/olay tarihi itibarıyla yürürlükte olan ——— Birliği tarafından yayınlanan kasko/sigorta genel şartlarında belirlenen limitler ve teminat kapsamı dahilinde, hasar nedeniyle kiralanan araçta oluşan hasar ve zararların karşılanmasını sağlar. Hasar/olay tarihinde yürürlükte olan ———– Birliği tarafından yayınlanan kasko/sigorta genel şartları kapsamı ve/veya limitleri dışında kalan tüm zarar ve tazminatlar ile değer kaybı, kazanç kaybı vs. zararlardan Kiracı sorumludur. Hasar ve zararın güvence kapsamında olup olmadığının tayininde Kiralayan yetkili olup kiracı bu tespite itiraz edemez. ” hükmü bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin yukarıda anılan hükmünde, davacı kiracının hasar onarım güvencesinden yararlanabilmesi için hasarın ——– Birliği tarafından yayınlanan kasko/sigorta limit ve teminat kapsamında olması gerektiği, zararın güvence kapsamında olup olmadığına müvekkil şirketin yetkili olduğu ve müvekkil şirket tarafından yapılacak olan tespite davacı kiracının itiraz edemeyeceği açıkça kararlaştırılmış ve bu hüküm, sözleşmenin üzerine davacı tarafından derç edildiği üzere hüküm ve sonuçları değerlendirilmek suretiyle davacı tarafından kabul edildiğini, davaya konu edilen kaza sonrasında davacının olay yerini terk ettiğini, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının, A.5 Teminat Dışında Kalan Zararlar başlıklı maddesinde sigorta teminatı dışında kalan haller sayılmış ve 5.10 maddesinde “Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması.” halinin teminat dışı olacağı belirtildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.2 maddesinde de hasar ve zararın güvence kapsamında olup olmadığının tayininde kiralayanın yetkili olduğu ve kiracının bu tespite itiraz edemeyeceği davacı tarafından da kabul edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin yukarıda anılan hükümleri, kasko sigortası genel şartları 5.10 maddesi ve davacının tacir olduğu hususu nazara alındığında hasarın teminat kapsamı dışında olduğuna ilişkin müvekkil şirket tarafından yapılan değerlendirmeye davacının öncelikle sözleşme hükümleri gereğince itiraz edemeyeceği açık olduğunu, davacının kaza sonrasında olay yerini terk etmesini gerektirecek zorunlu bir hal bulanmadığını, dava konusu trafik kazası sonrasında düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı incelendiğinde, söz konusu kazaya———- plakalı araç sürücüsünün %100 kusuru ile meydana geldiği ve araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi sebebiyle kimlik bilgilerinin tespit edilmediği ve alkol tespitinin yapılmadığı anlaşıldığını, Kasko Sigortası Genel Şartlarının, A.5 Teminat Dışında Kalan Zararlar başlıklı maddesinde zorunlu haller dışında, 5.4 ve 5.5 nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması hali teminat dışı bırakıldığını, davacıya kiralanan ———– plakalı araç sürücüsünün olay yerinde bulunmadığı ve olay yerini terk ettiği ve polisler tarafından aracı kullanan şahsın belirlenemediği kaza tespit tutanağında açıkça belirtildiğini, kaza esnasında aracın davacı tarafından kullanıldığı dahi kesin olmadığını, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, İstanbul Anadolu Adliyesi ———.İcra Müdürlüğünün 2018/265 Esasında kayıtlı takip dosyasında davalının itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava da dosya kapsamına ibraz edilen deliller ile 18.01.2016 tarihinde taraflar arasında Motorlu Kara Nakil Araçları Kiralama sözleşmesi akdedildiği ve davalı tarafından davacıya ———— plakalı aracın kiralandığı, aracın davacı uhdesinde bulunmakta iken trafik kazasına karıştığı bu nedenle davacıya fatura edilip tahsil edilen tutarın iadesi için icra takibine girişildiği ve davalının itirazı nedeni ile takibin durmasına karar verilmesi nedeni ile iş bu davanın mahkememizde ikame eylendiği anlaşılmaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmakla görevlidir.
HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK.nun 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
Somut olayda da davacının Motorlu Kara Nakil Araçları Kiralama sözleşmesi gereğince tahsil edilen tutarın haksız olduğunu ve bu kesintinin iadesi için iş bu davayı ikame etmiş olduğu, davalının ise davacının kira sözleşmesi kapsamında (madde 7.4 ve 7.8 ) sorumlu olduğunu savunduğu bu nedenle kira mukavelesi tahtında iade şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında uyuşmazlığın toparlandığı ve kira mukavelesi çercevesinde uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu nedenlerle, Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı noksanlığından davanın usulden reddiyle Mahkemizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından davanın usulden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı yasa madde 4/1-a uyarınca, görevli Mahkemenin SULH HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi SULH HUKUK Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.