Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/254 E. 2018/1304 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/254 Esas
KARAR NO : 2018/1304

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2018
KARAR TARİHİ : 27/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, davalı (borçlu) şirketten olan faturalı ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 362 sıra nolu genel tebliği kapsamında davalı şirketçe kaşelenip ve imzalanmış olan 01/11/2017 tarihli Ba – Bs mutabakat formu ile davalı borçlu tarafından da kabul edilen alacağının tahsili için İstanbul Anadolu——-. İcra Müdürlüğünde yukarıda esas sayısı belirtilen dosya ile fatura alacağına dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, ihtiyati tedbir istemimizin kabulüne ve öncelikle teminatsız veya uygun görülecek teminat karşılığında davalı/borçlu şirketin inşaat sektöründe faaliyet göstermesi nedeniyle maliki olduğu gayrimenkullerden biri üzerine ihtiyati tedbir konmasına, davamızın kabulüne ve davalı/borçlu şirketin haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, davalı/borçlu şirketin, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf duruşmaya gelmemiş ancak dosya kapsamı ile davalı şirket adına düzenlenmiş vekaletname gereğince vekil olarak ————— belirlendiği ve cevap dilekçesinin ——- tarafından sunulduğu vekaletnamenin tetkiki ile cevap dilekçesini tertip eden ——– davayı temsil yetkisinin bulunmadığı ve avukat olmadığı buna rağmen cevap dilekçesinin kendisi tarafından tertip edildiği anlaşılmıştır.
———- Avukatlık Kanunu 35.maddesine göre dava da vekil sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır.
——— tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine itirazda bulunulmuş ve taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu ve davalının davacıya bu ilişki kapsamında her hangi bir borcu bulunmadığı savunulmuş ise de ———– dava da vekil sıfatı bulunmaması nedeni ile mahkememizin yetkisinin de ilk itiraz olarak öne sürülmesi gerektiği anlaşıldığından yetki itirazı yönünden davanın devamında her hangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacı ile girişilen icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu ——-.İcra Müdürlüğünün 2017/28768 Esas sayılı takip dosyası ile 31/10/2017 tarihinde icra takibine girişildiği,davalının 06/11/2017 tarihinde icra takibine karşı itirazlarını sunduğu,icra müdürlüğü tarafından icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve davacı tarafından iş bu itirazın iptali davasının açılmıştır.
Dava da davalı tarafından borca itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de davalı tarafından akdi ilişki ret edilmiş olmadığından ve taraflar arasında Ba mutabakatı nedeni ile akdi ilişkinin bulunduğu tarafların kabulünde bulunduğundan ve davalının 01/Kasım/2017 tarihli mutabakatı vergi dairesine bildirdiği anlaşıldığından HMK 10 ve TBK 89 gereği takibin yapıldığı icra müdürlüğü ve mahkememizin yetkili olduğu anlaşılarak davanın esasına geçilmiştir.
Davalının vekili sıfatı ile ———– tarafından verilen cevap dilekçesinde ödeme savunmasında bulunulmuş ve ödeme tarihlerinin 03/05/2017,15/05/2017,26/05/2017,06/06/2017,26/06/2017,01/08/2017 olduğu ileri sürülerek davalının davacıya borcu olmadığı beyan edilmiş ve ödeme definin hukuki muamele olması nedeni ile bu savunma üzerinde durulmuş ancak tarafların arasında bu ödemeler sonrası aralarında 01/Kasım/2017 tarihinde BA-BS mutabakat mektubunun tertip edildiği ve her iki şirket yetkililerince bu belgenin imzalandığı, belge içeriğine her hangi bir itiraz olmadığı anlaşılmış ve bu kapsamda davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılmış, yazılan müzekkereye verilen cevab-i yazı içeriği ile davalının mutabakate,takibe ve davaya konu faturayı vergi dairesine bildirdiği anlaşılmıştır.
TTK’nun faturaya itiraza ilişkin 21/2.maddesindeki 8 günlük sürenin geçtiği, yine davalı tarafından faturaya konu malların davacı tarafa iade ve geri teslim edildiğine ilişkin her hangi bir savunmada bulunulmadığı tam aksine bu faturanının haksız olarak önceki ilişkiler kapsamında tertip edildiğinin savululduğu anlaşılmış ve bu ahvalde artık davalı tarafından davaya konu fatura içeriğinde malın teslim alındığı ancak bedelinin ödenmediği anlaşılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Nihai olarak İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce,davacı tarafından icra inkar tazminatı talep edilmiş olmakla;icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması alacağın likit ve belli olması şartlarının katılım halinde bulunması gerekmektedir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, davacının alacaklı olduğu miktar dosya kapsamında bulunan mutabakate konu faturaya göre likid olduğundan, daha fazla takdir edilmesine ilişkin neden bulunmadığından likit ve muayyen nitelikte bulunan asıl alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-)İAA ———-.İcra Müdürlüğü’nün 2017/28768 Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının İPTALİ ile takibin 34.810,00 TL asıl alacak yönünden kaldığı yerden aynen DEVAMINA
2-)Tarafların tacir olması nedeni ile takipte talep gibi takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi UYGULANMASINA
3-)34.810,00TL asıl alacağın %20 si oranında 6.962,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-)Karar tarihinde alınması gerekli 2.377,87 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 420,42 TL (icra müd yatırılan 174,05 TL) toplamı 594,47 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.783,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 94,50 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 420,42 TL harç toplamı 514,92 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———. deki esaslara göre belirlenen 4.177,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.