Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/233 E. 2019/323 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/233 Esas
KARAR NO : 2019/323

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2018
KARAR TARİHİ : 19/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket yetkilisinin müvekkiline ortaklık teklifinde bulunduğunu ve müvekilinin de kabul ettiğini, müvekkilinin önce ödemeyi yapması gerektiğini sonrasında ortaklığı yapacağını belirttiğini, müvekkilinin belirtilen hesaba ödemeyi yaptığını, ödemenin ardından davalı şirket yetkilisinin müvekkilinin de ortağı olduğuna dair kartvizit bastırıldığını, yakın zamand ahisse devir işlemlerinin yapılacağını söylediğini, devrin yapılmadığını, müvekkilinin ortak sayılmadığını, müvekkilinin bunun üzerine savcılığa başvurduğunu ve soruşturmada davalı şirket yetkilisinin parayı aldığını kabul ettiğini, iade edilmeyen dosya sebebiyle müvekkilinin İAA ————-.İcra Müdürlüğü’nün 2017/22373 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket yetkilisinin ilgili icra dosyasına itiraz ederek haksız olarak davayı durdurduğunu, borçlu davalının icra takibine kötü niyetli olarak yaptığı haksız itirazın iptaline, takibin devamına, icra takibi tarihinden itibaren alacağa yasal faiz yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; Davanın asliye hukuk mahkemesinde açılması gerektiği halde, davacının davayı Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığını, bu sebeple davaya öncelikle görev yönünden itiraz ettiklerini, davacının haksız bir şekilde takip başlattığını, davacı ile kendi tecrübeleri ile davacının————- bağlantılarını birleştirerek bir iş yapmayı planladıklarını bu işi detaylandırmak için, şahsına ait … Davacıya ait şahıs şirketini ile aynı ofisi kullanıp, ofis masraflarını birlikte karşılayacak ancak ayrı ana şirket sözleşmeleri üzerinden faaliyetlerine devam edecek bir plan üzerinde durduklarını , bu nedenle yeni ofis arayışlarına girdiklerini, bu süreç devam ederken davacının bazı gereksiz giderlerin olduğunu bu sebeple ————adlı şahıs firmasını feshetmek istediğini belirterek kendisine yeni bir teklif sunduğunu, bu teklife göre;——- şirketinin kendi ticari faaliyetleri ile ilgili herhangi bir para paylaşımı yahut ortaklık söz konusu olmayacağı,
-ofis ve işletme giderlerine %50 oranlarında ortak olunacağı, kendi iş gücüne karşılık, yapılan cihaz satışlarında elde edilecek olan net kar üzerinden de yine %50 paylaşım yapılacağı,
Uzun vadede sorun yaşamamak için bu protokolü yazılı yapmak istediklerini ancak davacının herhangi bir ticari faaliyet içerisinde görünmek istemediğini, zaten şahıs şirketini kapatmasının en büyük sebeplerinden birinin bu olduğu, davacının iddia ettiği gibi bir para transferinin olmadığını, davacı ile şirkete sermaye koyma veya şirkete ortak olma durumunun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ İNCELEME VE GEREKÇE
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu; dava icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı davalı ile yaptığı anlaşmaya göre davalının kendisine belli bir ücret karşılığında şirket ortağı yapılacağı vaadinde bulunduğunu , karalaştırdıkları ücreti ödemesine rağmen şirkete ortak edilmediğini, bu sebeple davalıdan verdiği ücreti iade etmesini istediği ancak davalının ücreti iade etmemesi sebebiyle takip başlattığını belirtmiştir.
Somut olayda davacı her ne kadar kendisinden şirkete ortak olma vaadi ile belli bir miktar para alındığını iddia etse de mezkur olayda tacir sıfatı bulunmayan davacının karşılığında belli bir menfaat elde etmek için vermiş olduğu bir paranın söz konusu olup olmadığı, söz konusu ise iade şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklanan bir davanın söz konusu olması sebebiyle görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Kanunun 5. maddesi uyarınca ticari davalarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olup, dava tarihi itibariyle de Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Bu sebeple -Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE,
2-HMK 20. Maddesi gereığince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli İ.A.A Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, bu süre içerisinde müracat edilmememesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinni ihtarına , (ihtarat yapıldı)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar davacı ve davalı vekilinini yüzüne karşı okundu, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verildi. Okundu, usulen anlatıldı