Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/231 E. 2020/702 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/231 Esas
KARAR NO : 2020/702
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2014
KARAR TARİHİ : 10/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında —– dosyası ile davalı—– tarafından icra takibine geçildiğini, müvekkilinin bu icra takibindeki bonoya ilişkin olarak yanlızca —- borcu bulunmasına rağmen ancak müvekkili hakkında —– esas alacak üzerinden icra takibi yapıldığını, müvekkilinin vermiş olduğu senedin teminat senedi olduğunu ve bedelinin ödendiğini, müvekkilinin iş adamı olup inşaat işleri ile uğraştığını, ortağı olduğu —— Şirketinin iflas erteleme sürecine girince davalılardan —– adli firmanın müvekkiline mal vermek istemediğini, müvekkilinin vereceği teminat senedi karşılığından mal vermeyi kabul ettiğini, müvekkilinin kendi adına mal almadığını, ortağı bulunduğu şirket adına mal aldığını, ödeme hususunda teminat amacı ile söz konusu senedin verildiğini, ticari defterlerinin ve bunun kayıtlarının olduğunu, senette malen ibaresinin bulunduğunu, karşı tarafa —- ödeme yapıldığını, bakiye borç miktarının —– olduğunu, senetteki ciro silsilesinin tamamen iyi niyetli 3. şahıs yaratma çabasında bulunduğunu, müvekkilinin senedi boş olarak verdiğini, şirket çalışanı konumundaki davalı —-ciro edilen senette arada ki ciroda davalılardan —-şirket yetkilisi —- bulunduğu diğer firma sahibi olan davalı —– isimli firma olduğunu, senetteki ciro sahibi firmalar ile alacaklı görünen kişinin avukatınında aynı kişi olduğunu, kötü niyetli olduklarından davalı tarafa —– olmadığının tespiti ile davalıların %20 oranında kötü niyet tazminatının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
SAVUNMA: Davalı —– dilekçesinde beyanında özetle; davacı vekili tarafından senedin teminat senedi olarak ileri sürülmesine rağmen ödeme definde de bulunulduğunu, ödeme defi iddiası ileri sürüldüğünden teminat iddiasının dinlenemeyeceğini, davacının müvekkiline yüklü miktarda borcu bulunduğunu, aralarındaki ticari alışverişe binaen müvekkilinin malları teslim ettiğini, takibe konu senedi mahsuben her hangi bir ödeme yapılmadığını, davacının oğlunun ve ortağı olduğu şirketlerin hileli işlemleri sebebi ile iptal davalarının açıldığını, davacının müvekkiline —– bulunduğunu dava dilekçesinde belirtilen iddiaların haksız, yersiz, hukuksuz ve ahlaksız olduğundan davanın reddi ile davacının %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalı ——- gelmediği gibi her hangi bir cevapta vermemiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ ve GEREKÇE:
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı —bedelli bono sebebiyle — borcu bulunmasına rağmen — asıl alacak üzerinden icra takibi yapıldığını ileri sürerek —– davalı tarafa borcu olmadığının tespitini talep etmekte, davalılar ise davacının müvekkilerine yüklü miktarda borcu bulunduğunu, aralarındaki ticari alışverişe binaen müvekkilinin malları teslim ettiğini, takibe konu senedi mahsuben her hangi bir ödeme yapılmadığını savunmaktadır.
Mahkememizce —- tarihinde; davacının ortağı olduğu —— alacağı yeni mal için davacının verdiği —- tutarındaki senedin teminat senedi olduğu, karşılığından toplamda —- ödemenin bu teminat senedine karşılık yapıldığı, davacının kefil olduğu —- tutarındaki borcuna karşılık —ödendiği ödenmeyen — tutarındaki bakiyeden dolayı davacının davalı —– borcunun kaldığı ilgili icra dosyasında davacının yapacağı ödemenin — tutarına isabet eden icra masraf ve faizleri ile —–davacıya ödemesi gerektiği kanısına varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı ——temyiz etmiştir.
——-numaralı ilamı ile; dava dilekçesinde — ödediğini, —- borcunun kaldığını iddia etmiş mahkemece, kararın gerekçe kısmında senede karşılık — borcu ödediği, ödenmeyen —- davacının davalı şirkete borçlu olduğu belirtilmiş ise de, hüküm kısmında ——— bakımından davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti şeklinde hüküm kurulması, hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratacağı gerekçesiyle mahkememizin kararın bozmuştur.
Bozma üzerine mahkememize iade edilen dosya yukarıdaki esası almış olup, mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı senede ilişkin ödeme yaptığını ancak senet bedelinin —– kaldığını kabul etmektedir. Fakat kalan miktarın tespiti için taraf defterleri üzerinde inceleme yapılması gerekmiştir.
Mahkememizce taraf defterler ve kayıtları üzerinde yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın Mail Müşavir Bilirkişisine tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişi dosya münderacatındaki kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim etmiştir.
Dava konusu senet davalı taraf defterlerinde kayıtlı değildir. Ancak — tutarlı kısmının ——— teminat senedi karşılığı” açıklaması yapılarak ödenmiş olduğu ve dava konusu yönünden davacının davalı ———– kaldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan diğer davalılardan ciranta durumundaki ———— bilgileri incelendiğinde, eski ortakları —–itibarı ile de şirket yetkililerinin ——tespit edilmektedir.
Senet lehtarı ——- ve yetkilisinin de —– olduğu tespit edilmektedir. Bu durumda tüzel kişilik perdesini aralamak suretiyle her iki şirket arasında hukuki bağ olduğunu söylemek mümkün olduğu gibi cirantanın takibe konu senedi teminat senedi def’inin kendisine karşı ileri sürülemeyeceği savunmasına itibar etmek mümkün değildir.
Davalı ——-takibe konu senedi diğer davalı —- cira etmiştir. Davalı ——— kayıtlarının incelenmesinde davalı —– davalı çalışanı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu haliyle davalıların senedin teminat senedi olduğunu bilmediklerini veya senede ilişkin kısmi ödeme yapıldığını bilmediklerini ileri sürmeleri mümkün olmayıp, davalılar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği incelendiğinde söz konusu hususları bildikleri ve bilerek davacı aleyhine senedi iktisap ettiğini/ ettirdiği anlaşılmakla , davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacının—– takip sayılı dosyasına konu olan, —düzenlenme tarihli, — vade tarihli,— bedelli, alacaklısı ——– tutarından ve iş bu tutara isabet eden icra masraf , komisyon ve faiz ve sair fer’ilerinden dolayı borçlu olmadığının tespitine
2- Dava konusu konusu alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davalının %20 oranındaki kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 5.464,80 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.956,40 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 3.508,4‬0 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 1.956,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere gideri ve bilirkişi olarak sarf edilen 2.745,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 1.916,89 TL’lik kısmının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı —– yargılama gideri olarak sarf ettiği 97,50 TL’ni davanın ret oranına göre 29,42 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
6- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 11.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı—— lehine takdir olunan 5.184,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı —— yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/12/2020