Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/221 E. 2019/135 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/221
KARAR NO : 2019/135

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 20/02/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı yana verdiği hizmet/mal satımı karşılığında muhtelif faturalar keşide eitiğini, ancak bahse konu fatura bedellerinin davalı yanca ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, fakat davalının haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı alacağının ödendiğini vc buna ilişkin dekontların sunulduğunu, iki şirket arasındaki ticari ilişkiyle bağlantılı olarak tutulan 2016 yılı cari hesap dökümü incelendiğinde, iki şirketin de birbirinden bakîye alacağının kalmadığının görüleceğini, yine iki şirket arasında tutulan 2017 yılı cari hesap dökümü incelendiğinde, müvekkilinin davacıya değil, davacının müvekkili şirkete 4.072,77 TL borcunun bulunduğunun görüleceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi——————- tarihli raporunda;Davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, davalı yanın ticari defterlerini sunmaması hakkında takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davacı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda; davalı yandan takip tarihi itibarı ile kaydi olarak 9.558 USD alacaklı göründüğü, davalı yanın bu bakiye hususunda davacı ile mutabakatına dair içeriğine itiraz edilmeyen mutabakat mektubunun (fotokopi şeklinde) dosyada mübrez olduğu, davalı yanın fotokopi şeklinde sunduğu cari hesap icmalinin ticari defterlerinden teyide muhtaç olmakla bakiye olarak dikkate alınmadığı, davacı yanın, davalı yana takiple temerrüde düşürmediği, bu nedenle faiz yönünden inceleme yapılmadığını belirtmiştir.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu ———. İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak ———Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını mal teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli.————- E. —————– K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı alacak iddiasını cari hesap ilişkisine ve fatura konu mal teslimine dayandırmıştır. Davacı tarafından ibraz edilen ——– mutabakatnamesinde 31/12/2017 tarihi itibariyle davalının davacıya 9558,00 USD borçlu olduğu her iki tarafça da teyit edilmiş olup, ayrıca davalının vergi dairesine davacıdan 2016 yılında KDV hariç 140204,90 TL, 2017 yılında ise KDV hariç 47441,00 TL mal aldığını beyan etmiştir. Bu durumda davacının mal teslimi ve alacak iddiasını ispatladığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul Anadolu ————-. İcra Müdürlüğünün —————- Esas sayılı takip dosyasında davalının İTİRAZININ İPTALİ ile takibin ————–asıl alacak bakımından DEVAMINA,
2-Asıl alacak ——– nin takip tarihindeki TL karşılığı 36.926,37 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4A maddesi uyarınca dolar cinsinden kamu bankalarınca 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının UYGULANMASINA,
4-Davalı tarafça davacıya 30/11/2018 tarihinde yapılan 10.000,00 TL ödemenin İNFAZDA DİKKATE ALINMASINA,
5-Alınması gerekli 2522,44 TL harçtan peşin alınan 406,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 2115,54 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 406,90 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilmiş, 35,90 TL, 5,20 TL vekalet pulu, 812,70 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 853,80 TLnin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden———— uyarınca 4411,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.