Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/219 E. 2020/175 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/219 Esas
KARAR NO : 2020/175
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/02/2018
KARAR TARİHİ: 03/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan faturaya dayalı girişilen icra takibinde itirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili tarafından ikame edilen dava da; davalı borçlunun —-İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı takip dosyasında, davalının icra takibine vaki itirazının haksız bulunmasından ötürü itirazın iptali ve alacağın likit bulunması nedeni ile davalının takibin %20 si nispetinde icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiştir.
Dava, dava dilekçesi ve tensip zabtı davalıya ———tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından davaya her hangi bir cevabın verilmediği cevap süresinin bitimi ile dilekçeler aşamasının davanın basit yargılama usulüne tabi bulunması nedeni ile anlaşılmasından ötürü belirlenen ön niceleme duruşma günü davacı vekiline ve davalıya ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER :
—-.İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı takip dosyası,
Davacı ticari defter ve kayıtları,
——— Kayıtları,
Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava,—- Müdürlüğünün —- Esasında kayıtlı muhtelif faturalara dayalı girişilen icra takip dosyasında davalı borçlunun itirazının iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce, davanın mahiyeti gereği girişilen takibine sıkı sıkıya bağlı bulunmasından ötürü, icra takip dosyası mahkememiz dava dosyası içersine alınmış, dava da genel ve özel dava şartlarının bulunup bulunmadığının belirlenmesi ciheti gidilmiş, icra takip dosyasının incelenmesi ile davacı tarafından davalı aleyhine — tarihinde —-İcra Dairesinin —– Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiği,davalıya ödeme emrinin —————- tarihinde tebliğ edildiği,davalının ——— tarihinde icra takibine karşı itirazlarını ileri sürdüğü,davalının itiraz dilekçesinin davalı borçluya tebliğ edilmediği, davanın hak düşürücü süre içersinde ikame edildiği anlaşılmakla dava da genel ve özel dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından İcra Müdürlüğüne sunulan itiraz dilekçesi tetkik edildiğinde davalının ———— bedelli faturaların kendisine tebliğ edilmediği, bu faturalar için borcunun bulunmadığı belirtilmiş ancak davalı tarafından takibe tamamı ile itiraz edildiğinden davacı tarafından davalının itirazında asıl alacağa yönelen bölüm için iş bu davanın mahkememize ikame edildiği anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
TTK.’nın 21/2. maddesi uyarınca da; tebliğe rağmen süresinde itiraz edilemeyerek faturayı ticari defterlerine borç kaydeden tacir faturanın münderecatını kabul etmiş, faturayı gönderen taraf faturaya dayalı alacağını TTK.’nın 84. ve 85. (HMK.’nın 222.) maddeleri uyarınca ispat etmiş sayılır.
İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK’nin 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir.
Nitekim fatura satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır, tek başına mal veya hizmet verildiğini ispatlamaya yeterli değildir.
Doktrinde, “bir akdin icra safhasına taalluk eden fatura, mutlaka mevcut ve evvelce tamamlanmış bir anlaşmaya dayalı olması gerektiğinden, bir icap bile değildir. Kaldı ki icabı reddetmemek kabul niteliğinde de değildir. (BK.m3-5). Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. ————Normal şartlarda alacaklı faturaya konu mal ve hizmeti davalı borçluya teslim ettiğine dair borçlunun imzasını kabul ettiği irsaliye veya teslime dair yazılı belge ile ispat edebilir.
Davacının bu esaslarda takibe konu faturadaki malları borçluya teslim ettiğini davalıdan sadır irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle veya tarafların ticari defter ve kayıtlarına gibi kesin deliller ile ispat yükünü yerine getirmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu eksende uyuşmazlık konusu faturalardaki malların davalıya verildiğini davacı iddia eylediğinden bu iddiaya karşı davalı tarafından itiraza konu edilen 3 fatura dışındaki malların teslim alındığı inkar edilmediğinden ve davalının işletme hesabına göre defter tuttuğundan —— kayıtlarında fatura tarihinde davacının———- kayıtlı oluşu ve davalının, davacıdan aldığı malların sayısına ve fatura tutarlarına göre tacir olduğu gözetilerek davanın nispi ticari dava olduğu anlaşılmıştır.) davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi cihetine gidilmiştir.
Yine tahkikat yargılaması devamında davalı tarafından —– tarihli-numaralı celse de davalı açıkça itiraza konu ettiği —adet faturada belirtilen ürünlerin ekonomik değeri olmadığını ancak bu ürünleri teslim aldığını ve iadeye hazır olduğu imzalı beyanı ile davalı bildirdiğinden bu şekilde söz konusu faturalar içeriğindeki malların davalıya teslim edildiği davalı tarafından artık bağlantılı birleşik ikrara konu edildiğinden fatura konusu malların davacıya teslim edildiği sabit hal almıştır.
Davalının yargılama devamında ileri sürdüğü defi ile artık takip konusu teşkil eden faturalardaki malların davalıya tesliminin sabit hal almasından ötürü, fatura konusu mallarının ekonomik değerinin bulunmadığı noktasında ispat yükünün (fatura konusu malların teslim edilmesinden savunmaya değin geçen süreye göre) davalı üzerinde bulunduğu anlaşılmış ancak davalı tarafından bu meyanda mahkememize her hangi bir delil ibraz edilmediğinden davacının faturalardan doğan alacak isteminin ikrar kesin delili ile sübuta ermesine göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
Nihai olarak takibe konu alacak; davalıya teslim edilen mallar kapsamında faturadan kaynaklandığından, alacağın varlığı ve miktarı davalı tarafından önceden belirlenebilir ve likit bulunma özelliğini taşıdığından icra inkâr tazminatı şartlarının oluştuğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si nispetinde icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
A1-)Davalı borçlunun ——- İcra Dairesinin — Esasında kayıtlı takip dosyasında borca itirazının İPTALİ ile takibin ——— TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
A2-) HMK 26 gereğince taleple bağlı kalınarak takip tarihinden tahsil tarihine değin takipte yasal faiz UYGULANMASINA,
A3-)Kabule Konu asıl alacağın——-likit nitelikte bulunması nedeni ile Kabule konu tutarın %20 si nispetinde——-İcra İnkar Tazminatının İİK 67.Maddesi gereğince Davalıdan Tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
B1-)Karar tarihinde alınması gerekli 1.178,32 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 294,59 TL ayrıca icra müd yatırılan 101,48 TL olmak üzere toplam 396,07 TL peşin nispi harçtan mahsubu ile bakiye 782,25 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
B2-)Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1572,00 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 396,07 TL peşin nispi harç toplamı 1968,07 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
C-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli 2020 yılı A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
D-)Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/03/2020