Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/186 E. 2020/295 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/186 Esas
KARAR NO : 2020/295

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şahıs şirketi olup unvanın ——— olduğunu, müvekkilinin, davalı şirketin merkezi ——- dekorasyonu için anlaşmaya vardığını—-tarihinde borçlu firma — ————- adresine ————– gönderildiğini, müvekkilin, işin teslimi esnasında İrsaliydi fatura düzenlenip teslim ediimek istenilmiş ise de firma yetkililerin En olmadığı bahane edilerek irsaliyeli fatura kestirllmeyip, fatura teslimi alınmadığını, bunun üzerine müvekkilin irsaliyen fatura düzenleyip davalıya gönderildiğini ve faturanın 06.01.2017 tarihinde teslim alındığım, ancak davalının, bu faturaya noter kanalı İle itiraz ettiğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine—— müdürlüğünün —- sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, İtirazın iptaline ve % 20 kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, davacı ile, açılışım yapacağı işletmenin yapımrna ilişkin anlaşma yaptığını, müvekkil çîrketin üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, ancak davacının yapmayı taahhüt ettiğini belirtilen tarihte yerine getirmediği gibi tamamlanan kısımları da ayıplı İfa ettiğini, ayıplı yaptığı hizmetin bedelinin de kendisine ödendiğini, bu bağlamda davacı ——–hizmet bedeli ödediği gibi davacının malzeme aldığr tedarikçilere de toplam 49.000 TL ödeme yaptığını, müvekkilin davacının taahhüt ettiği işleri bir başka yükleniciye yaptırdığım ve bedellerini de ödediğini, davacıya borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ ve GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
İst. Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün ——esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı —————— avans faiziyle birlikte tahsili talepli olarak icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalıya 21/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin 27/02/2017 tarihinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğu , davacı vekilinin “1” yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, davacıya ait şahıs şirketinin davalı firmanın merkezindeki ——–işleri için anlaşmaya varıldığını, 22.2.2016 tarihinde davalı —————-adresine hakedişlerin gönderildiğini, davalı firmanın bahane ile irsaliyeli faturayı teslim almadıklarını, ancak telefon görüşmeleri sonucunda anlama sağlanamayınca davacıya fatura gönderildiğini, davalının faturaya itiraz ettiğini, ödeme yapılmaması üzerine İst. Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün —————— esas sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, davalı borçlunun takibe itirazının haksız olduğunu iddia etmekte,
Davalı vekili, davacı ile açılışı yapılacak işletmenin yapımına ilişkin anlaşma yapıldığını, ancak davalının yükümlülüklerini süresinde yerine getirmediğini, ayrıca tamamladıklarını da ayıplı olarak yaptığını, ayıplı hizmet bedelinin kendisine ödendiğini, bu bağlamda davacıya ————davacının tedariçilerine de 49.000 TL ödeme yapıldığını, sonrasında işlerin başka bir yükleniciye yaptırıldığını, davacının ayıplı ve eksik iş yapmasından dolayı işletmenin 3 aydan fazla bir süre sonra açıldığını, yoksun kalınan kâr noktasında çok zarara uğrandığını, davacının alacağının kalmadığını, kötü niyetli olarak takip yaptığını, alacağın da likit olmadığını savunmaktadır.
Davalı tanığı … ———- liseden arkadaşımdır.Ben ————— eski hissedarıyım. Biz restoranın tadilatını —– verdik ancak ——– bu işi aldı ancak işi teslim ettiğinde eksikliklerin olduğunu tespit ettik, tadilat süresini taahhüt ettiğinden daha uzun sürede tamamladı biz kendisine ulaşmak istediğimizde 10 gün boyunca ulaşamadık.—- ulaşamayınca ve verdiğimiz işlerin süresinde tamamlanamayacağını anlayınca biz bu işleri dışarıdan tamamlamaya çalıştık ve işi başka birine verdik.—————- işleri süresinde tamamlamadığı gibi yaptığı işleride eksik yaptı biz kendisine karşı mahçup olmamak için eksik olan işlerin kendisinin tamamlaması için ricacı olduk ancak her seferinde bizden para talep etti. Anlaşmamız gereği şu anki şirketin sahibi ——————- işin başında elden — verdi, ben buna şahidim. Ancak henüz ilk—— işi tamamlamadan tekrar 40.000,00 TL daha istedi. —-çek verdik ve buna rağmen süresinde tamamlanmadı.İşlerin süresinde tamamlanmaması ve restoranın kapısına asmak suretiyle müşterilerimize verdiğimiz restoran’ın açılış tarihinde daha ileri bir tarihte restoranı açmak zorunda kaldık. Bu da bizim için bir itibar kaybına sebep oldu.
Davacı vekilinin sorusu üzerine; işletmeyi tam olarak devrettiğimi hatırlayamıyorum ancak hatırladığım kadarıyla 2016 yılıdır, ayını hatırlamıyorum, dedi.
Davacı asil söz alarak; Söz konusu tadilatın eksik yapıldığına dair beyanları kesinlikle kabul etmiyorum, biz anlaştıktan sonra bir ön keşif yaptık ve bu keşifte sadece benim işimle alakalı olarak yaklaşık 150.000,00 TL lik bir maliyet çıkardık ancak ilk başlangıçta sadece 40.000,00 TL ödendi, yaptığım iş 40.000,00 TL’nin üzerindeydi benden ekstra işler istendi ben ayrıca ücret ödenmediği süree bu işleri yapamayacağımı bildirdim, ayrıca proje çizim ve yıkım için——————– arkadaşım olduğu için ayrıca bir bedel talep etmedim, benim ayrıca ——söz konusu işleri eksik yaptığımızı iddia ediyor eğer bir eksiklik söz konusuysa bu eksiklikler tarafımıza neden bildirilmedi, dedi.
TANIK: ——————- bahsettiği projeden haberimiz yoktur, ayrıca bahsettiği gibi bir maliyet çıkmamıştır kendisinin banka hesapları hacizli olduğu için ——————–elden vermiştir.Mahkememiz takdir ederse o tarihlere ilişkin banka hesaplarını inceletebilir ayrıca ————– vardır, dedi.
Mahkememizce taraf defterleri ve sözleşmeye konu iş üzerinde yerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosyanın resen seçilen bir—————-hesaplamalar olmak üzere üç kişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişiler tarafından tanzim edilen kök ve ek rapor mahkememizce teknik yönden yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
——————- yerinde yapılan keşifte dosyada bulunan davacı————– alacak olarak istediği ——tarihli irsaliye faturasında belirtilen kalemler incelendiği,
* Bir ————————– belirtilmiş olduğu inceleme sırasında kapatıldığı İçin yerinde Görülemediği, iki adet pasta dolabı kaplama ve baza, pasta dolabının bir adedinde kaplama olduğu, bir adet ofis koltuğun yerinde görülmediği,
Diğer kalemlerin adetleri ve m2’leri kontrol edilmiş yerinde ve doğru olduğu ,
Keşifte davali tarafın ayıplı mal diye şifaen belirttiği giriş kolonlarının kaplama işleri ve tabeladır. kolondaki kusurun kaplamanın —————————- tabelanın ise görselinin beğenilmedfğidir. davalının belirttiği elektrik işleri ile ilgili irsaliye faturasında herhangi bir kaleme rastlanmadığı anlaşılmaktadır.
İcra dosyası, faturalar, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan incelemede;
Dava; eser sözfeşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine, vaki itirazın iptal istemine ilişkindir.
Yanlar arasrnda yazılı olarak sunulmuş bir sözleşme olmamakla birlikte taraflar; akdi ilişki içerisinde olduklarını kabul etmişlerdir.
Eser sözleşmesi esas İtibariyle, TBK. m. 470 – 486 arasında yer alan hükümlerle düzenlenmiştir. TBK. m. 470’e göre; “eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsabibinin de bunun karalığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir”.
Borçlar Kanununun eser sözleşmesini düzenleyen hükümleri arasında yüklenicinin meydana getirdiği eseri teslim etme borcu açıkça ve ayrıca düzenlenmiş değildir; ancak Kanunda yer yer teslimden söz edildiği ve bu suretle yüklenicinin böyie bir borç altında bulunduğunun zımnen kabul edildiği görülmektedir . Yüklenicinin eseri teslim etmesi ifa düşüncesiyle tamamlanmış eseri iş sahibine sunmasıdır. Tamamlanmış eser meydana getirilmiş ve sözleşme İle hedeflenen tarzda iş sahibfnin kullanabileceği eserdir. Artık iş sahibine düşen sadece yüklenicinin eseri sunmasına karşı olumlu yanıt vermesidir. Bunu yapmaz İse alacaklı temerrüdüne düşecektir.
Davalı yan cevap layihasında “davacı yükümlülüklerini belirtilen tarihte yerine getirmediği gibi tamamlanan kısımları da ayıplı olarak yapmıştır” Şeklindeki beyanıyla sözleşme konusu işin kendisine teslim edildiğini kabul etmiştir.
Eser sözleşmelerinde teslim edilen eser, yüklenicinin zikrettiği nitelikleri ve sözleşmede öngörülen tahsis yönü bakımından gerekil nitelikleri taşımalıdır; aksi halde yüklenicinin ayıptan doğan sorumluluğu ortaya çıkar.
TBK. m. 474/1’e göre işsahibi, eserin tesliminden sonra, İşlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıplan varsa, bunu uygun bîr süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır”; Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir”. Aynı şekilde TBK. m. 477/2’ye göre “işsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır”. Aynı husus, TBK. m. 477/son’da, sonradan ortaya çıkan ayıplar bakımından şu şekilde İfade edilmiştir: “eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır”.
Dosya kapsamında eserin teslim alınmasından sonra ayıp ihbarının yapıldığını gösteren usulüne uygun bir delil yer almamaktadır.
Davacı takipteki alacağım, dosyaya sunduğu ———– bedelli (1) adet faturaya dayandırmaktadır.
Dosyada mübrez fatura, davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş olup, içeriğinin çeşitli inşaat malzeme ve imalatına ilişkin olduğu görülmektedir.
Davacıya, ticari defterlerin İbrazı bildirilmiş, sunduğu 2016 yılı yevmiye ve kebir defter sayfa dökümlerine göre, takip konusu faturanın ———————-yevmiye madde numarasıyla davalı şirket adına borç kaydedildiği, fatura bedelinin ödenmediği görülmektedir.
Davalının ibraz ————— yılı ticari defterlerden, zorunlu kapanış tasdikine tabi Yevmiye defterlerinin, süresinde noter kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı görülmüştür.
Davalının incelenen ticari defterlerinde; takip konusu fatura kaydı olmadığı gibi, davacıya ödendiği belirtilen 40.000 TL nakit, 10,000 TL çek kaydının da bulunmadığı, ayrıca davacının tedarikçisine ödendiği beyan edilen 49.000 TL ödeme kaydına da rastlanılmamıştır.
Ödemenin belgeleriyle tevsik edilmesi gerekir. Ödeme belgeleri sunulmadığından, yapıldığı bildirilen ödemelerin kabul edilmesi mümkün değildir.
Ne var ki davacı ———————–aldığını kabul etmiş bulunmaktadır.
Ayrıca davacı vekili ——————– tarihli cevaba cevap dilekçesinde —– tutarında çek aldığını belirtmektedir.
Bu durumda davacı, davalıdan, ———————–talep edebilecek olup davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalı borçlunun İstanbul Anadolu ——————.İcra Müdürlüğü ——- Esas sayılı İcra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptali ile takibin 58.234,79 TL asıl alacak ve 322,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 58.557,50 TL üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihten itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 4.000,06 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.848,38 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.151,68 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 1.848,38 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından bilirkişi tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 3.035,50 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 1.642,27 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kabul edilen dava yönünden —————- göre davacı lehine takdir olunan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Ret olunan dava yönünden ——- tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 7.258,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.