Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/17 E. 2022/48 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/17 Esas
KARAR NO: 2022/48
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 04/01/2018
KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde sürücü —- sevk ve idaresindeki davalı —- sigortalı bulunan —-plakalı aracın kontrolünü kaybederek, yaya konumunda bulunan müvekkiline çarpması sonucu, müvekkili ——- müvekkilinin vücut fonksiyon kaybının yüzde —— olarak belirlendiğini, zarar miktarının tayin ve tespiti bilirkişi raporu ile belirginlik kazanacağından maluliyet oranı dikkate alınarak, müvekkilinde oluşan cismani zarar nedeniyle sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının, bakıcı giderinin, ——- karşılanması ve fatura vb. ile ispatı mümkün gözükmeyen dolaylı tedavi giderlerinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere davalı ——- temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça belgeler tam ve eksiksiz iletilmeden başvuru yapıldığından müvekkili şirkete yapılan başvurunun KTK madde 97 kapsamında geçerli bir başvuru sayılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu kazaya karışan —–plaka sayılı aracın ——poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, kabul anlamına gelmemekle kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun net ve kesin olarak tespiti gerektiğini, davacının iddia ettiği kalıcı sakatlığının tespiti için hazırlanacak raporda trafik sigortası genel şartları gereği özürlülük oranının dikkate alınması gerektiğini, davacının herhangi bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacı yanın gelir durumunu somut belgelerle ispat etmesi gerektiğini beyan ile, aleyhe açılan davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini, talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; hukuki niteliği itibariyle —- plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığı iddiasıyla sigorta şirketine karşı açılan maddi tazminat davasıdır.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu —tarihli beyan dilekçesinde, davacı taraf ile sulh olunduğunu, davacı tarafa yapılan —- ödeme ile davacı vekilinin kazaya müteallik her türlü hak, dava ve alacaktan müvekkilini kesin olarak ibra ettiğini, karşı taraftan masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş, dilekçe ekinde ibraname sunmuştur. Davacı vekili —- tarihli sulh dilekçesinde, taraflar arasında yapılan anlaşmaya istinaden davaya konu maddi tazminatlar ferileri ile ödendiğinden konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, taraflar lehine herhangi bir vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Taraf vekillerin beyanları ile tarafların sulh oldukları, vekaletnamelerinde de sulh yetkisinin bulunduğu ve yapılan ödeme ile davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığında karar verilmiş, tarafların karşılıklı vekalet ücreti talepleri olmadığından ve ibraname protokolünde yargılama gideri ve vekalet ücretinin sulhe dahil edildiği anlaşıldığından karşılıklı aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmemiş, alınması gerekli bakiye harç davanın haklılık durumuna göre davalıdan alınmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Tarafların sulh olduğu anlaşıldığından konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 44,80 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu.25/01/2022