Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1543 E. 2022/317 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1543 Esas
KARAR NO: 2022/317
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/12/2018
BİRLEŞEN —– DAVASI YÖNÜNDEN:
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 19/04/2019
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——-yaptığını, kendisine ait —– seri numaralı bir adet çekin üçüncü bir şahıs tarafından ——- ibraz edildiği bilgisinin tarafına ulaştığını, yaptıkları başvurular neticesinde ekte sundukları çek görüntüsünün kendilerine geçtiğini, dava konusu çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşıldığını, aynı şekilde çekin ön yüzünde lehtar olarak yazan —- müvekkili tarafından tanınmadığını, anılan şirket ile müvekkili arasında hiç bir ticari bağlantının bulunmadığını, müvekkilinin adı geçen davalıya hiç bir borcunun da bulunmadığını, müvekkilinin kayıtları incelendiğinde birden fazla çekinin ve bir kısım evraklarının kayıp olduğunun anlaşıldığını, bu nedenlerle dava konusu ——- bedelli çek ile ilgili müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, —— bedelli çekin iptaline karar verilmesini, dava konusu senedin tahsili halinde, müvekkili şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senedin, teminatsız veya uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, dava konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; —-%50 ortağının davacının eşi olan — %50 ortağının — olduğunu, davacının, davalı şirketi tanımıyor olmasının mümkün olmadığını,—- yılı içinde değişik tarihlerde, ödemeler yapıldığını, dava konusu çekin müvekkiline — keşide edilmiş hazır vaziyette davacının eşi —– tarafından getirilip teslim edildiğini, dava konusu çek üzerindeki imzanın davacıya ait olmaması durumunda dava konusu çek üzerindeki yazı ve imzaların çeki müvekkiline teslim eden davacı eşi—-ait olduğunu, basiretli bir tacirin üç ay gibi bir zaman dilimi içerisinde kayıp olmuş olan çekini anlayamamasının hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığını, müvekkili adına keşide edilmiş olan dava konusu çekin müvekkili tarafından ——— tarihinde ciro edilerek verildiğini, davacının eşi ile müvekkili şirket yetkilisinin arasındaki ticari uyuşmazlıklardan sonra davanın açıldığını, bu nedenlerle davanın reddinine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- bedelli çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çek lehdarı olan —- müvekkili tarafından tanınmadığını, —–dosyası ile menfi tespit davası açıldığını ve ihtiyati tedbir kararı alındığını, tedbir kararını bertaraf etmek için çekin davalı şirkete cirolanarak işleme konulduğunu ve müvekkili aleyhine —–dosyası ile icra takibine başlandığını, eldeki davada yeniden tedbir kararı verilmesini talep etmek zaruretinin hasıl olduğunu ve davanın —–sayılı dosya ile birleştirilmesine, müvekkilinin icra takibine konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çeki mevekkiline ciro ederek devreden— davacı —- arasındaki uyuşmazlığın müvekkilini ilgilendirmediğini, davacının çekin cirantası olan dava dışı—-aleyhine ———- Esas sayılı dosya ile menfi tespit davası açtığını ve imzasının kendisine ait olmadığını idda ettiğini, eldeki dava da ise çek üzerindeki hiç bir kaydın müvekkiline ait olmadığını beyan ettiğini, müvekkili şirketin ödemesini alamadığı için mağdur olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Asıl dava hukuki niteliği itibariyle icra takibinden önce davacı keşideci tarafından lehtara karşı açılan menfi tespit istemine ilişkindir, birleşen dava hukuki niteliği itibariyle icra takibinden sonra cirantaya karşı açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce asıl davada tensiple %20 oranında teminat karşılığında ihtiyat tedbir isteminin kısmen kabulü ile yalnız davalı taraf yönünden geçerli olmak ve üçüncü kişileri etkilememek üzere, —– seri çek nolu çek yönünden icra takibinin dava tarihinden itibaren yapılması halinde İİK 72 (3) maddesi uyarınca durdurulmasına ve üçüncü kişileri etkilememek kaydıyla bankaya ibrazı halinde ödemeden men verilmesine karar verilmiştir.
——sayılı kararı ile; dosyalar arasında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle, dosyanın Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Birleşen dosya, asıl davaya konu çekin takibe konulduğu icra dosyasından dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, birleşen davaya konu—–sayılı takip dosyasında birleşen davalı —– takip alacaklısı asıl ve birleşen davalar davacısı—– asıl dava davalısı ——– takip borçluları olduğu anlaşılmış, takibe dayanak dava konusu çek aslı imza incelemesine esas olmak üzere celp edilmiştir.
Mahkememizce —- dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde —- tarafından ——— bedelli çekin sahte olarak düzenlenerek müvekkiline ciro edildiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunulması üzerine başlatılan soruşturmada taraflar arasında çekişme arz eden maddi vakıalar mahkememizi bağlayacağından HMK 165/1 gereğince dosyasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmiş, soruşturma kapsamında yaptırılan imza incelemesinde çek üzerindeki yazılar ve imzanın —– eli ürünü olmadığının belirlenmesi sonrası —- hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş, —– sayılı dosyası ile açılan davada sanık olarak yargılanan asıl dava davalısı —- yetkilisi —– beraatine dair verilen kararın kesinleştiği görülmüştür. Ceza yargılamasında çekin sanık —– tarafından düzenlendiğine veya sanığın bu çekin sahteliğini bilerek kullandığına ilişkin delil elde edilemediği, çek keşidecesi——— tarafından çek karnelerinin kullanıldığı ve imzalandığı yönünde değerlendirme yapıldığı görülmüştür.
Davacı çekteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürdüğünden, davacının eski tarihli resmi belgelerde imzası bulunan belgeler getirtilmiş, huzurda her ——– eliyle imza örnekleri alınmış, Mahkememizce davacının eşi, dava dışı ——emsal imzalardan imza örneği celp edilmiş, isticvap edilerek yazı ve imza örnekleri de alınmış, asıl ve birleşen dava konusu çekteki keşideci imzasının —- eli mahsulü bulunup bulunmadığı noktasında imza incelemesi yapılması için dosya —- gönderilmiş, kurumun——-raporunda çekteki keşideci imzası ile —- mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği, ——–mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla —— eli ürünü olmadığı rapor edilmiştir. Asıl ve birleşen dava davalılar vekili rapora itiraz ederek ——yönünden raporda netlik olmadığından bahisle çekteki imzanın — ait olup olmadığı hususunda —- rapor alınmasını talep etmiş, mahkememizce yeter sayıda emsal imzanın toplanmış olduğu, —- hükme ve denetime elverişli olduğu, dava dışı —- yönünden tekrar rapor alınmasını gerektirir bir durum olmadığı görülmüştür.
Asıl ve birleşen davalar keşideci —-tarafından imza inkarına dayanılarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. İmza inkarı kıymetli evrağın sahte olarak düzenlendiği iddiası olup mutlak def’i niteliğindedir. Senet üzerindeki herkese karşı ileri sürülebilir. Nitekim benzer nitelikte ——Dava imza inkarına dayanılarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. İmza inkarı kıymetli evrağın sahte olarak düzenlendiği iddiası olup mutlak def’ i niteliğindedir. Senet üzerindeki herkese karşı ileri sürülebilir. Mahkemece çekler üzerindeki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünde usulüne uygun olarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönde bir inceleme yapılmaması doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bu hususa değinilmiştir. Mahkememizce alınan —– raporunda dava konusu çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı, imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılmıştır. Birleşen davada davalı kendisinin iyi niyetli olduğunu iddia etmiş ise de; yukarıda bahsedildiği gibi imza inkarı nispi def’ilerden olmayıp mutlak def’i olduğundan davalının iyi niyetli olup olmaması eldeki davada yargılama konusu olmadığından bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir.—— raporu doğrultusunda asıl ve birleşen davaların kabulüne karar vermek gerekmiş, davalıların kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden asıl ve birleşen davalarda davacının kötü niyet tazminat istemi uygun bulunmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-ASIL DAVANIN KABULÜ İLE; davacının — keşide tarihli —-nolu çek nedeniyle davalı —– borçlu olmadığının tespitine,
a-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 11.940,58-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 2.985,15-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 8.955,43-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b-Davacı tarafından yatırılan 2.985,15-TL peşin harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
c-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 20.556,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜ İLE; davacının —-dosyası ve dosyada takibe konu edilen — keşide tarihli ——- bedelli —– nolu çek nedeniyle davalı ——- borçlu olmadığının tespitine,
a-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 11.940,58-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 2.985,15-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 8.955,43-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b-Davacı tarafından yatırılan 2.985,15-TL peşin harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
c-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 20.556,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Asıl ve birleşen dava yönünden davacı vekilince yapılan 1.571,40 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Asıl ve birleşen davalarda davacının kötü niyet tazminatı istemlerinin reddine,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.14/04/2022