Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1528 E. 2020/315 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1528 Esas
KARAR NO : 2020/315
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——–tarihli ——– Tarihli Faturalardan doğan bakiye alacak tutarının tahsili amacı ile —-icra Müdürlüğünün —– Esas sayılı icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibine giriştiği, davalı borçlunun —- asıl alacağa yönelen itirazının iptali ile takibin —— asıl alacak yönünden devamına karar verilmesi ve alacağın likit bulunması nedeni ile %20 inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve inceleme günü bildirilmiş olduğu halde davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi davaya her hangi bir cevap vermeyerek davayı inkar yolunu seçmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1—–icra Müdürlüünün —– Esas sayılı takip dosyası,
2-Davacı şirket ticari defter ve kayıtları,
3-Davalı şirket ticari defter ve kayıtlarının uzantısı Bilanço alım formları,
4-Bilirkişi Raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava faturalardan doğan bakiye alacağın tahsili amacı ile girişilen icra takibinde davalı borçlunun itirazının iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce, davanın mahiyeti gereği girişilen takibine sıkı sıkıya bağlı bulunmasından ötürü, icra takip dosyası mahkememiz dava dosyası içersine alınmış, dava da genel ve özel dava şartlarının bulunup bulunmadığının belirlenmesi ciheti gidilmiş, icra takip dosyasının incelenmesi ile davacının davalı aleyhine ———icra Dairesinin —- sayılı takip dosyası icra takibine girişildiği dosyasının tetkikinde davalıya çıkartılan ödeme emrinin —-tarihinde davalıya tebliğ edildiği davalının——- tarihinde takibe karşı itirazlarını sunmuş olduğu anlaşılmış ve HMK 114 /1 maddesindeki genel dava şartlarının ve HMK 114/2 tahtında İİK 67 kapsamında kalan özel dava şartlarının ayrıca bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından İcra Müdürlüğüne sunulan itiraz dilekçesi tetkik edildiğinde davalının icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiği anlaşılmış ancak taraflar arasında toparlanan delillere göre akdi ilişkinin bulunması halinde —– icra dairelerinin yetkili olacağı ön inceleme duruşmasında anlaşılmış bu nedenle davalının icra dairesinin yetkisine dair itirazları ön inceleme duruşmasına değerlendirilmemiştir.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
TTK.’nın 21/2. maddesi uyarınca da; tebliğe rağmen süresinde itiraz edilemeyerek faturayı ticari defterlerine borç kaydeden tacir faturanın münderecatını kabul etmiş, faturayı gönderen taraf faturaya dayalı alacağını TTK.’nın 84. ve 85. (HMK.’nın 222.) maddeleri uyarınca ispat etmiş sayılır.
İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK’nin 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir.
Nitekim fatura satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır, tek başına mal veya hizmet verildiğini ispatlamaya yeterli değildir.
Doktrinde, “bir akdin icra safhasına taalluk eden fatura, mutlaka mevcut ve evvelce tamamlanmış bir anlaşmaya dayalı olması gerektiğinden, bir icap bile değildir. Kaldı ki icabı reddetmemek kabul niteliğinde de değildir. — Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.————–Normal şartlarda alacaklı faturaya konu mal ve hizmeti davalı borçluya teslim ettiğine dair borçlunun imzasını kabul ettiği irsaliye veya teslime dair yazılı belge ile ispat edebilir.
Davacının bu esaslarda takibe konu faturadaki malları borçluya teslim ettiğini davalıdan sadır irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle veya tarafların ticari defter ve kayıtlarına gibi kesin deliller ile ispat yükünü yerine getirmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu eksende uyuşmazlık konusu faturalardaki malların davalıya verildiğini davacı iddia eylediğinden bu iddiaya karşı davalı tarafından fatura ve akdi ilişki inkar edildiğinden tarafların ticari defter ve kayıtları ile uzantılarının kesin delil teşkil edeceği gözetilerek taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi cihetine gidilmiş ancak davalı şirkete talimat mahkemesi tarafından çıkartılan davetiyenin tebliğ edildiği halde davalı tarafından ticari defter ve kayıtların ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından ticari defter ve kayıtların ibraz edilmemesi davalının ticari defter ve kayıtlarının uzantısı niteliğindeki Ba formlarının kesin delil teşkil edeceğinden ve mahkememizce resen HMK 222 gereğince celbi mümkün olduğundan davalının ticari defter ve kayıtlarının uzantısı niteliğindeki Ba formlarının celbi cihetine gidilmiştir.
Dosya arasına alınan delillere göre davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunan faturaların davalı tarafından vergi dairesine yapılan bildirme konu edilen bilanço alımı olarak bildirildiğinin yapılan eşleştirme ile anlaşılması ayrıca davalının imzasına havi teklif formu ve tüm dosya kapsamına göre davacının uyuşmazlık konusu faturalardaki malları davalıya teslim eylediği davacı tarafından ispat eylendiğinden davacının fatura bedeline yönelen bakiye alacak isteminin yerinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraf delillerinin toparlanması ile de taraflar arasında akdi ilişkinin bulunduğu sabit hal aldığından davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının TBK 89 ve HMK 10 gereğince dinlenilebilir olmadığı anlaşılmıştır.
Nihai olarak takibe konu alacak; faturadan kaynaklandığından, davacının lehe davalının aleyhe delil teşkil eden ticari defter ve kayıtlarının uzantısı ile davacının davalıdan olan alacağının davalı tarafından önceden belirlenebilir ve likit bulunma özelliğini taşıdığından icra inkâr tazminatı şartlarının oluştuğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si nispetinde icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE ;
1a-)—-icra Müdürlüünün —— Esas sayılı icra takip dosyasında davalı borçlunun 8.016,73 TL asıl alacağa yönelen itirazının iptali ile takibin 8.016,73 TL asıl alacak yönünden DEVAMINA,
1b-)Davalı borçlunun itirazının haksız olduğu anlaşılmakla İİK 67/2 gereğince %20 inkar tazminatı 1.603,34 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
1c-)Takipte,takip tarihinden tahsil tarihine değin 3095 sayılı yasa 2/2.Maddesi gereğince asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi UYGULANMASINA,
2-)Davacı taraf davada vekil ile temsil olduğundan 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince 3400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-)Davada alınması gereken 547,63 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından ödenen 135,11 TL peşin nispi harctan mahsubu ile 412,52 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak KAYDEDİLMESİNE,
4)Davacı tarafından dava da sarf edilen 2.179,05 TL yargılama gideri ve peşin nispi harç tutarı 135,11 TL olmak üzere toplam 2.314,16 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar okunup anahatları ile anlatıldı. 14/07/2020