Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1509 E. 2022/577 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1509 Esas
KARAR NO : 2022/577
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; ——— tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigortacı şirketi sigortalısı diğer davalı —- sevk ve idaresindeki—– plakalı araç ile müvekkillerinin babası ——yaya haldeyken çarpması neticesi ölümlü trafik kazası vuku bulduğunu, kazanın müteveffanın karşıdan karşıya geçerken yolu tamamlamasına —-adım kala, gereken dikkat ve özen göstermeyen davalı sürücünün aniden aşırı hızlı bir şekilde gelerek müteveffaya çarptığını, trafik kazası neticesinde müvekkillerinin babası —– vefat ettiğini, işbu kazaya davalı sürücünün asli kusurlu olarak 2918 sayılı yasayı da ihlal etmek suretiyle %100 kusurlu ve hatalı olarak neden olduğunu, olayda müteveffanın hiçbir kusurunun bulunmadığını, müteveffa —— çocuk babası olduğunu ve ailesinin geçinimine bakımına katkı sağlayarak hayatına devam ettiğini, vefatıyla çocuklarının müteveffanın hem manevi varlığından hem de sağladığı maddi olanaklardan yoksun kaldığını , davalı sürücüye ait ——- plakalı aracın, kaza tarihi itibariyle geçerli davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, taraflarınca sigorta şirketine başvuru yapmalarına rağmen davalı sigorta şirketinin başvuruyu reddettiğini beyanla yapılacak bilirkişi incelemesi ile de tespit olunak maddi tazminat tutarlarının davalı sigortadan temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini taleple fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak üzere; davalarının kabulü ile, HMK 100. Madde gereğince belirsiz alacak davası olarak ikame edilen işbu davada; olay tarihi olan—— tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte şimdilik davacılar ————– olmak üzere toplam —- maddi tazminatın müşterek ve müteselsil olarak davalılardan tahsiline, davacılar ——— manevi tazminatın davalı —— kaza tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletitmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; —-plakalı aracın —– vade tarihli ———- poliçesi ile sigorta teminatı altında olduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dâhilinde sorumlu olduğunu, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın ——– gönderilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağını, müteveffanın gelirlerinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi takdirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, davacının talebinin fahiş olduğunu, kusur ve davacının zararı konularında bilirkişi tetkikatı yapılması gerektiğini, davacıların manevi tazminata ilişkin taleplerinin ——- şartları gereğince teminat dışı kalan hallerden olması nedeni ile davacıların taleplerinin müvekkili şirket bakımından reddi gerektiğini, belirlenecek faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın tek müsebbibinin müteveffa ——- olduğunu, kaza yeri tutanakları ve diğer belgeler incelendiğinde ve mahkeme eliyle yapılacak keşifte de ortaya çıkacağı üzere müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, müteveffanın kendini bilmez halde iken sürekli olarak kazanın meydana geldiği yolda karşıdan karşıya geçmekte olması sebebiyle kazanın meydana geldiğini, kazanın meydana geldiği yer incelendiğinde müvekkilinin dönmek üzere yavaşlamak zorunda olduğu bir mevki olduğunun, müvekkilinin hızlı gitmesinin fiziken mümkün olmadığının görüleceğini müvekkilinin sol tarafa —— bir dönüşle dönmek üzereyken kazanın meydana geldiğini, haliyle yavaşlamak dışında bir seçeneği olmadığını bu sebeple müvekkilinin kazada kusursuz olduğunu, davacılar murisi müteveffanın (müvekkilinin beyan ettiğine göre) akli meleklerinde sorun olup huzurdaki davada hakkaniyetli bir tabi mevzuata yasaya uygun bir sonuca ulaşmak adına bu hususta mahkemece araştırılma yapılması gerektiğini, davacıların “destekten yoksun kaldıklarına” ilişkin iddiaları hususunda ise mahkememiz eliyle murisin doğrudan desteğini aldıklarının ispatının gerektiğini aksi durumda davacılar açısından davanın reddi gerektiğini beyanla davanın müvekkili açısından reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle, ——— tarihinde davalı —— sevk ve idaresindeki ve davalıya sigortalı olan —- plakalı aracın karıştığı kazada davacıların babası müteveffa ——– vefatı sebebiyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce—— mumaralı ceza dosyası, davalı sigortadan hasar dosyası celp edilmiş, tüm taraflar hakkında sosyal ekonomik durum araştırması yapılmıştır. —- kaza nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabından rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmış, müteveffanın nüfus kayıt örneği —-üzerinden çıkartılmış, —–yazılan müzekkerelerle cenaze-defin giderleri araştırılmıştır.
Ceza dosyasında—-alınan kusur raporu dosyamız içine alınmış, — tarihli raporda davalı sürücü ile müteveffa yaya —- eşdeğer oranda kusurlu oldukları yönünde kanaat bildirilmiştr.
Mahkememizce tarafların kusur oranının belirlenmesi için dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi —- tarihli raporu ile kazanın oluşumunda davalı sürücünün asli kusurlu, müteveffa —- tali kusurlu bulunduğu yönünde görüş bildirmiştir. Raporda kazadaki kusurun değerlendirmesinde —– ayrılma nedeninin açıklanmaması ve kusur oranının yüzdesel olarak belirlenmemesi üzerine bilirkişiden ek rapor talep edilmiş, bilirkişi ek raporunda kazada aracın sol ön kısmıyla, karşıdan karşıya geçen yayaya neredeyse karşı kaldırıma ulaşma noktasında çarpmış olması nedeniyle tarafların eş değer kusurlu olamayacağı kanaatiyle —- raporundan ayrıştığını beyanla davalı sürücü —– %90 oranında, müteveffanın %10 oranında kusurlu bulunduğu yönünde tespit yapmıştır.
Ceza dosyasında —– tertip edilen kusur raporu ile mahkememiz dava dosyasında kusur raporu ibraz eden bilirkişinin kusur raporları arasında çelişki oluştuğundan ve bu çelişkinin ek raporu ile de giderilememesi nedenleri ile raporlar arasındaki çelişkinin giderimi için dava dosyası kusur incelemeleri konusunda uzman yeni bir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi —- tarihli bilirkişi raporunda ; ” ——-önünde meydana gelen kazada Davalı sürücünün müteveffaya aracının sol ön kısmıyla çarptığı, eğer çarpma, aracın sağ ön kısımlarıyla olmuş olsaydı kusurun taraflara eşit oranda izafe edileceği, sürücünün hem kullandığı aracın sol ön kısımlarıyla hem de karşıdan karşıya geçen bir yayanın karşı kaldırıma neredeyse ulaşmış olduğu noktada çarpması, hızını azaltmayarak KTK’nın 53 ve 52 maddelerini ihlal etmiş olması gerekçesiyle % 90 (yüzde doksan) oranında asli kusurlu, yaya —– karşıdan karşıya geçmeden önce solundan gelen araç trafiğini kontrol etmesi ve araçların hız ve mesafesini dikkate alarak kendi can güvenliğini tehlikeye atmadan, kendi güvenliğini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda geçişini yapması gerekirken özen ve dikkat etmesi gereken yükümlülüklerine uymayarak aykırı davranması gerekçesiyle %10 (yüzde on) oranında tali kusurlu olduğu” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Yargılama devam ederken mahkememizce bekletici mesele yapılan —–sayılı dosyasında davalı ——tarafların eşit kusurlu olduğunun saptandığı raporuna dayalı olarak cezalandırılmasına karar verildiği, kararın taraf vekillerince istinafı üzerine istinaf incelemesi sonucunda tarafların itirazlarının reddine karar verilerek davalı —– mahkumiyetine dair kararın kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce ceza dava dosyasında hükme esas alınan rapor ile mahkememiz dava dosyasında rapor tanzim eden bilirkişinin raporu arasında oluşan mübayenetin giderimi amacı ile——-oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetinden kusur raporu alınmasına karar verilmiş, davacılar vekili verilen kesin sürede müvekkillerinin bilirkişi ücretini ödeme gücü bulunmadığından ücretin yatırılamadığını beyanla dosyadaki mevcut raporlar doğrultusunda dosyanın hesap bilirkişine tevdi edilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacılar tarafından ücretin yatırılmamasına ve ceza dosyasında kesinleşen ilama göre ceza dava dosyasında alınan kusur raporunun olayın oluşuna uygun olma ihtimaline göre dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin aktüerya konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi —- tarihli raporunda özetle: ” Davaya konu —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden——–vefatı sebebiyle geride kalan hak sahibi davacı hak sahibi kız çocuklarının destekten yoksunluk tazminatı talep edebilecekleri yaş sının olana—- yaşın; erkek çocuklarının ise destekten yoksunluk sebebiyle tazminat talep edebilecekleri yaş sını olan—- yaşın üzerinde olmaları sebebiyle, adı geçen davacılar bakımından destekten yoksun kalma sebebiyle maddi tazminatı hesaplanması mümkün olmadığı, davacı hak sahiplerinin belgelenen (defin yer bedeli) ve belgelenmeyen cenaze ve defin gideri (mezar açma, ölüm ilanı, cenaze nakli, cenaze yıkama ve kefen, mezar taşı ve mezar yeri yaptırma, lahit yaptırma ile cenaze defin Öncesinde ve defin sonrasında misafirlerin ulaşım ve ağırlanması, araçkiralama ve sair sair zorunlu gider ve masraflar) sebebiyle maddi zararlarının —— görüş ve kanaati ile raporunu ibraz etmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacılar vekili ve davalı sigorta vekili rapora itirazda bulunmuş mahkememizce alınan rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan itirazların reddine karar verilmiş, davacılar vekili —- tarihli bedel arttırım dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini —— arttırmış, neticeten maddi tazminat davası yönünden davanın kabulüne —– cenaze gideri zararı maddi tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —— takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır—– Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Dava konusu trafik kazasında vefat edenin %50 davalının %50 oranında kusurunun bulunması, tarafların sosyal ekonomik durumları ve dava konusu kaza tarihi dikkate alınarak takdiren her bir davacı lehine—- manevi tazminatın davalı—– talep gibi kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığından ve her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak esasen aslında birden fazla dava olduğu da göz önüne alınarak her bir davacı yönünden kabul edilen kısımda davacılar lehine ayrı ayrı, reddedilen kısımda davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş—–aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacıların davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasının ıslah edilmiş haliyle KABULÜ ile, her bir davacı için —- cenaze-defin gideri olmak üzere toplam —- davalı —– kaza tarihi olan — tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine,
2-Davacıların manevi tazminat talepleri yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ——alınarak ilgili davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat ile ilgili fazlaya dair tüm taleplerinin ayrı ayrı reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden; Harçlar yasasına göre alınması gerekli 220,45 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Manevi tazminat davası yönünden; Harçlar yasasına göre alınması gerekli 8.538,75 TL harcın, davacılar tarafından yatırılan 862,42 TL peşin harç ile 12,42 TL ıslah harcı toplamı olan 874,84 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.663,91 TL harcın davalı —-tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacılar tarafından ıslah harcı ve peşin harç olarak yatırılan toplam 874,84 TL harcın davalı —– alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
6-Davacı —– kabul edilen maddi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre bu davacı lehine takdir olunan 635,38 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACI —- VERİLMESİNE,
7-Davacı —- kabul edilen maddi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre bu davacı lehine takdir olunan 635,38 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACI —- VERİLMESİNE,
8-Davacı —- kabul edilen maddi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre bu davacı lehine takdir olunan 635,38 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACI—– VERİLMESİNE,
9-Davacı—- kabul edilen maddi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre bu davacı lehine takdir olunan 635,38 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACI —– VERİLMESİNE,
10-Davacı ——kabul edilen maddi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre bu davacı lehine takdir olunan 635,38 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACI—– VERİLMESİNE,
11-Davacı —- kabul edilen manevi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre bu davacı lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak DAVACI —– VERİLMESİNE,
12-Davacı —- kabul edilen manevi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre bu davacı lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak DAVACI ——–VERİLMESİNE,
13-Davacı— kabul edilen manevi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre bu davacı lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı —alınarak DAVACI —- VERİLMESİNE,
14-Davacı —- kabul edilen manevi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre bu davacı lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak DAVACI —– VERİLMESİNE,
15-Davacı — kabul edilen manevi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre bu davacı lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak DAVACI —- VERİLMESİNE,
16- Reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalı —- verilmesine,
17-Reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı —- verilmesine,
18-Reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı—- verilmesine,
19-Reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı—verilmesine,
20-Reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı —-verilmesine,
21-Davacılar tarafından sarf edilen toplam 2.655,30 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.318,55 TL’nin 33,20 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 1.285,35 TL’sinin davalı — alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE, geriye kalan 1.336,75 TL’nin davacılar üzerinde bırakılmasına,
22-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı —- vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 19.07.2022