Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1431 E. 2020/274 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2018/1431 Esas
KARAR NO: 2020/274
DAVA : Mülkiyet (Tespit İstemli)
DAVA TARİHİ : 10/08/2018
KARAR TARİHİ: 01/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Mülkiyet (Tespit İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, görevsiz —— Sulh Hukuk Mahkemesi’ne hitaben sunduğu dava dilekçesinde özetle, davacının ——– hukukuna göre kurulmuş bir şirket olduğunu, ——— tarihinde —– adet tekne yapımı işi için asıl yüklenici ———– yüklenici ———- karşılığında anlaşma sağlandığını, iki ayrı —- için yapılan iki ayrı sözleşme uyarınca —– satış ve ihracat gümrük işlemleri asıl yüklenici ———– tarafından yapılacağını, her bir teknenin yapımında kullanılacak olan malzeme ve işçilik bedeli yükleniciler arasında paylaşılacak olup, sözleşmelerde belirtilen şekilde alt yüklenici——– yapılacak ödemeler asıl yüklenici —– üzerinden ve tarafından yapılacağını, bu haliyle alt yüklenici ——- ücreti asıl yüklenici ———tarafından ödenecek olup alt yüklenici davalının alıcı olan müvekkillerinden ücret talep hakkı bulunmadığını, alt yüklenici ——– tekne yapımını sözleşmede belirtildiği şekilde tamamlayıp tekneleri teslim etme yükümlülüğünde olduğunu, alt yüklenici olan ——- her bir tekne için —olmak üzere toplam ——– ücret hakkının da asıl yüklenici ——– tarafından ödeneceğini, bu kapsamda davacı şirket tarafından her iki —- için toplam ————- sözleşme bedelinin ———– firmasına ödendiğini, ekli dekontlarda görüleceği üzere, asıl yüklenici ———- her iki —- için, —— tarihinde ——— tarihinde ——– tarihinde —— tarihinde ———olmak üzere toplam —— sözleşme bedelini ödediğini, yapımı tamamlanan ——– adlı ——– terkin işlemi sonrasında alıcı davacı şirkete teslim edildiğini, yapımı tamamlanan resmi kayıt numarası ———— uzunluğundaki —- ————karşılığında noterde yapılan ——-tarihli satış sözleşmesi ile alıcı müvekkiline satıldığını, ———– tarihinde de alıcı müvekkiline satılması nedeniyle ——– bayrağına geçmek üzere sicilden terkin işlemi yapıldığını, bu haliyle müvekkili tarafından, söz konusu teknenin bedeli tam ve eksiksiz olarak ödenmiş şekilde mülkiyetine hak kazandığını, buna dair ruhsatname de dosyada mevcut olduğunu, asıl yüklenici ——— ile alıcı olan müvekkili, ————- adlı teknenin —– teslim edilmesi konusunda anlaşmış olmalarına karşın, alt yüklenici olan ——–firması yetkililerinin ——— tarafından —- yüklenen—- ———– plakalı —– indirdiğini ve tekne ile birlikte — ait iki adet —– direğine haksız yere el konulduğunu, bu nedenle de ————Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın ——– sayılı soruşturma dosyası kapsamında yapılan başvurular ve alınan yazılı savcılık talimatı karşısında teknenin teslim alınması sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle ——– adli teknenin TMK’nin 989/1. Maddesi gereğince davalıdan alınarak malik sıfatıyla zilyed olan davacıya teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin dosyanın tevzi olduğu görevsiz ——– Sulh Hukuk Mahkemesinin ———- esas sayılı dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davacının temsilcisi olduğunu söyleyen ———-yapımı devam eden yarı mamül iki teknenin imalatı işini üstlendiklerini, bu kişinin istemi üzerine projenin değiştirildiğini, bu değişiklikler için ———- ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, yeni malzemelerin alınmasına rağmen paranın davacı tarafından ödenmediğini, ——– alacakları olduğunu, bakiye borç ödenmediği halde bir tekneyi teslim ettiklerini, ancak talebe konu ———— adlı ——- davacıya teslim edilmediğini, TMK’nin 950. Maddesi uyarınca hapis hakkının kullanıldığını, dava konusu ———- olduğunu, görevli mahkemenin asliye ——————– olduğunu, davacının yabancı olduğu halde teminat yatırmadığını, delillerin tebliğ edilmediğini, bu nedenlerle davanın reddine, davanın ————- ihbarına, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı———-vekili Mahkememize sunduğu —— tarihli cevap dilekçesinde genel olarak görevsiz ——— Sulh Hukuk Mahkemesinin ——— esas sayılı dosyasına verdiği dilekçeyi tekrar ettiği, ayrıca davanın mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi/istihkak iddiasına ilişkin olup Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, aksi halde de yine———– görevli olduğunu, yabancı olan davacının teminat yatırmadığını, mk 989. Maddedeki şartların oluşmadığını, ———- de taraf olduğu sözleşmede belirtilen ——– dışında davalıya ——– daha ödediğini, bundan da sözleşmenin amaç ve konu olarak daha önce yapılan sözleşmeden ayrı olduğunu ortaya koyduğunu, sözleşmenin başlangıç paragrafından ——- arasındaki genel sözleşmenin resmi olmayan kısmının ———– bilmemesi gereken ilave bir ödemenin davalıya yapılacağının kabul ve beyan edildiğini, davanın ————– ihbarını talep ettiği, davalının tekneyi MK 950 vd. Hükümleri uyarınca kanuni hapis ve rehin hakkına dayanılarak tuttuğunu, davalının halen ———– bakiye alacağı olduğunu, borç ödenince teknenin davacıya teslim edileceğini, davalı tarafından ———– İcra Müdürlüğü’nün———— esas sayılı dosyasında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, hapis hakkı defteri tututulduğunu, karşı tarafın icra hukuk mahkemesine yapılan şikayet başvurusunun sonuçlanmasını müteakip takibe yapılan hakız itiraz için itirazın iptali davası açılacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, davanın alt yüklenici olduğunu, bu kapsamda davalı, davacı ve dava dışı ——– arasında üç taraflı bir eser sözleşmesi olduğunu, alt yüklenici olan davalının ücret talep hakkı olmadığını beyan etmiştir.
İKİNCİ CEVAP: Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde, genel olarak cevap dilekçesini tekrarladığı ve davacının beyanında geçen sözleşmeye göre davalının alt yüklenici olmadığını, teknelerin yapımına ——— firmasının başladığını, ancak daha sonra işten el çektiklerini ve işin yapımının üçlü protokolle ——– devredildiğini, sonra davacının yetkilisi ——— ile davalı arasında yeni sözleşme akdedildiğini, ——– yapılan sözleşmedeki teknelerin davacının bahsettiği tekneler olduğunu beyan etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili ——– tarihli ıslah dilekçesi ile davayı tamamen ıslah ederek, ——— esas sayılı icra takibine konu, sicile tabi taşınır mal vasfında olup mülkiyeti müvekkil şirkete ait olan ———- adlı tekneye ilişkin davalının hapis hakkinin mevcut olmadığının tespitine,———- İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı icra takibinin iptaline, takibe konu ———- asıl alacak, faiz ve diğer tüm fer’ileri yönünden borçlu olmadıklarının tespitine, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAHA CEVAP: Davalı vekili, ıslaha cevap dilekçesinde, özetle; ———– birinci tekne suya indiğinde, tekneni arkasının uzatılmasını, suya batık olmasını istediğini, projenin değiştirilmesini talep ettiğini, ilaveten ——– ödeyeceğini söyleyerek projeyi onayladığını, yani her iki teknenin toplam maliyetinin ———– yükseldiğini, toplam kalan borcun ———– olduğunu, bu borcun teknelerin teslim anında ödenmesi gerektiğini, buna rağmen bir teknenin davacıya teslim edildiğini, davaya konu tekne ile ilgili hapis hakkının kullanıldığını,——– davacı davacı adına hareket ettiğini, davacının temsilcisi olduğunu, davacının iddiası doğru olsa idi, davalıya —– ilave ödeme yapılmayacağını, davanın ———ihbarını talep ettiklerini, davalı ile dava dışı ———— arasında alt yüklenici-asıl yüklenici ilişkisinin bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN AŞAMALARI:
Davanın tevzi edildiği ——- Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ——— tarihli görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememizin işbu ——— esasına kaydedilmiştir.
GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ:
Dava eser sözleşmesi uyarınca teknenin teslimi istemine ilişkin olarak açılmış olup, davanın tam ıslahı ile menfi tespit davasına dönüşmüş ise de, her iki halde de her iki taraf da tacir olduğundan asliye hukuk mahkemesinin değil ticaret mahkemesinin görevli olduğu, ayrıca uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından ve gerek Türk Ticaret Kanunu ve gerekse diğer kanunlarda ———– görev alanına giren hususlardan kaynaklanmadığı, bu durumda davaya bakma görevinin Mahkememize ait olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin göreve ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir.
TEMİNAT DAVA ŞARTI İLE İLGİLİ İNCELEME: Davalı vekilinin davacının ——— olması nedeniyle, teminat yatırması gerektiği itirazında bulunmuştur.
Bu hususta yapılan incelemeye göre, davacı —– tüzel kişisidir.
———— tarihli içtihadı; —— tarihinde yürürlüğe giren Milletler arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki 2675 sayılı Kanunun 32 maddesi gereğince Türk Mahkemesinde dava açan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama giderleri ile karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadırlar. Davada uygulanması gereken 2675 sayılı Yasa gereğince Yunun uyruklu davacılar karşılıklılık esasına göre teminat göstermekten muaf tutulamazlar ise, taraflarca açılmış bu davanın görülebilmesi için teminat şartını yerine getirmeleri gerekir. Mahkemece bu husus resen gözetilmek ve hesap edilebilecek teminat döviz olarak bu konudaki mevzuat çerçevesinde mahkeme emrine bloke ettirilmek ve davaya ondan sonra bakılmak gerekirken, davanın esasının incelenmesi kanuna aykırı olup, bozma sebebidir.” şeklindedir.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 48. Maddesinde de “Türk Mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler yargılama ve takip giderleri ile karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Mahkeme dava açanın, davaya katılanı ve icra takibi yapanın karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmüne yer verilmiştir. Yukarıdaki içtihattan da anlaşılacağı üzere davacı ——- tüzel kişisi olup, karşılıklılık esasına göre teminattan muaf değildir.
Tüm bu nedenlerle, davacı vekiline, dava değeri gözönüne alınarak, davanın reddi halinde davalı tarafın hak kazanacağı ——— vekalet ücreti ve davalı tarafın bildirdiği alacak miktarı gözönüne alınarak takdiren ——- nakdi veya Mahkemece kabul edilecek kati süresiz ve muteber banka teminat mektubunu Mahkeme veznesine depo etmesi için iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde davanın HMK’nin 114/1-ğ ve115/2. Maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin ihtarına karar verilmiş, davacı tarafça süresi içerisinde teminat yatırılmış ve teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereği yerine getirilmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Başlangıçta eser sözleşmesi uyarınca teknenin teslimi istemine ilişkin olarak açılan ve tümüyle ıslah edilen dava, tekneye ilişkin davalının hapis hakkının mevcut olmadığının ve İcra İflas Kanununun 72.maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti istemi istemlerine ilişkindir.
Davacı, davalının alt yüklenici, dava dışı ———— yüklenici olduğu sözleşme uyarınca yapılan——–isimli tekneye ilişkin olarak davalının hapis hakkının olmadığının tespitini, davalı alacaklı tarafından yapılan ——- İcra Dairesi’nin ——- esas sayılı icra takibi yönünden borçlu olmadıklarının tespitini ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı ise, alt yüklenici olmadığını, bu üçlü sözleşmeden sonra davacının temsilcisi olan ——– anlaşma yapıldığını ve davacının teknelerin yapımı ile ilgili olarak ——— daha borcunun olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle hapis hakkını kullandığını savunmaktadır.
Buna göre, taraflar arasında “davacı, davalı ve dava dışı ——— arasında iki adet teknenin yapımı hususunda anlaşma imzalandığı, teknelerden birinin bitirilip teslim edildiği, diğerinin ise bitirilmesine rağmen teslim edilmediği”hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
A-Davacı, davalı ve dava dışı —– arasında imzalanan sözleşmede davalının alt yüklenici, dava dışı ———-yüklenici olup olmadığı,
B-Dava dışı ——— isimli kişinin davacı adına davalı firma ile teknelerin yapımı ve yapım bedeli hususunda ayrı bir anlaşma imzalayıp imzalamadığı, bu sözleşme varsa davacıyı bağlayıp bağlamadığı,
C-Davacının teknelerin yapımı ile ilgili davalıya borcu olup olmadığı, varsa ne kadar borcu olduğu,
Ç-Davalının hapis hakkı kullanma hakkının bulunup bulunmadığı,
D—– İcra Dairesi’nin ——– esas sayılı icra takibi yönünden, davacının davalıya borçlu olup olmadığı, varsa miktarının ne kadar olduğu,
E-Davanın tamamen veya kısmen kabulü halinde davacının kötü niyet tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, yani alacaklı-davalının, icra takibinin haksızlığı yanında, ayrıca kötüniyetli olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Deliller:
2-a)——- tarih ve —- nolu fatura: ———— tarafından ———- tarih ve —– nolu faturada ———–bedelle yapılmış olduğu anlaşılmıştır.
2-b)Sözleşme: ————-arasında akdedilen sözleşmede ekte yer alan, ——— referans numaları referans numaralı Protokol gereğince, —— ihraç edilmek ürere ———- edilmesi kararlaştırılmıştır.
Sözleşmeye göre anahtar teslımli inşa edilecek botun toplam fiyatı ——– fazla olan ilave öğeler ve giderler, tüm yasal konular/ödemeler dâhil olacak şekilde, ——- fatura edileceği müşteri tarafından ayrıyeten ——-ödenecektir.
Ekstra iş ve giderlerin toplam fiyatının——— müşteri tarafından geri ödenecek ilave faturalar düzenlemeyecektir.
———–botun çalışma özelliklerine ilişkin herhangi bir sorumluluğu mevcut.değildir. Tüm işletmeye alma testleri, yapılan deniz denemeleri dâhil teslimata hazır olduğunda ve kabul beyannamesi müşterice imzalandığında bot, eğer gerekli ise, ——— nakledilecektir.
Sözleşmeye göre kısmi işlerin toplam fiyatı: ———- tutarındaki iş ve malzeme fiyatı ——- tutarındaki iş ve malzeme fiyatı —– toplam fiyatı; ————–
Toplam fiyat, sabit fiyat değildir. Belirtilenler dışındaki ilave öğeler, müşteri tarafından ödenecektir.
Ödemeler, ——– cinsinden yapılacaktır.
Mevcut Sözleşmede öngörülen İşlerin teslimatına yönelik ödeme, MÜŞTERİ tarafından, aşağıdaki şekilde iki aşamada ödenecektir:
——– sözleşmenin imzalanmasını takiben 2 gün içerisinde ilk Ödeme, ——– Sözleşmenin imzalanmasını takiben iki gün içerisinde ———- imzalanmasını takiben — gün içerisinde ——– aracılığıyla —— tarafından yapılan işlerin kabulünün —- tarafından imzalanmasını takiben iki gün içerisinde ——-ödeneceği kabul edilmiştir.
2-c)————arasında akdedilen el yazılı sözleşmede;
2 TEKNENİN ÜRETİMİNE DAİR SÖZLEŞME
Bu vesileyle,——– tarafından —– devredilen ince işler için ———–arasındaki —— resmi olmayan kısmının ödemesinin ———–yaptığını ve nakit ödeme planı aşağıdaki gibi olduğunu belirtiyoruz.
Bugün, —– tarihinde —– tarafından——
Bugünden itibaren, —- aylık çalışmadan sonra, —–
Bugünden itibaren, planlanan —–kontrol protokolünün —– tarafından imzalanması üzerine işlerin sonunda —-
Bugünden itibaren ilk teknenin —– içinde ve İkincinin bugünden itibaren —- gün içinde tamamlanması durumunda, —- tarafından vaat edilen beher tekne başına —-
1-ilk ödeme, —— tarafından, ilk ödeme olarak —- teslim edilmiştir.
2-4 kaptan koltuğu siparişi için ek ödeme,
—————verilmiştir; ek masraflar-
Sözleşmeye göre ——-alınmıştır..
2-ç)—– tarihli ihtarname:——– gönderilen —– yevmiye nolu ihtarnamede;
——- arasında akdedilen anlaşma (EK-1) uyarınca, —— teknelerin imalatları tamamlanmış ve ——- teslim edilmiştir. —– de teslim edilebilmesi için —— bakiye borcun ödenmesi gerekmektedir. Buna dair taraflar arasında çok sayda yazışma olup, en son olarak şirket avukatımız tarafından gönderilen ——- da cevapsız bırakılmıştır.
Gelinen noktada, —– bakiye borcun, işbu ihtarnamenin tebliği tarihi itibariyle 3 gün içinde ödenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, söz konusu tekne üzerinde Türk Medeni Kanununun 950. maddesi uyarınca hapis hakkının kullanılmaya devam edileceği, süre sonunda bu hakkın rehin hakkına dönüşeceği ve taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla alacağın tahsili yoluna gidileceği, teknenin barınma masraflarının ayrıca alacak kaydedileceği ve tarafınızdan tahsil edileceği, fazlaya ilişkin tüm hakların saklı tutulduğu, ——— Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan haksız ve her türlü hukuki dayanaktan yoksun suç duyurusu sebebiyle tüm ilgililer hakkında şikayette bulunulacağı ve tazminat talep edileceği ihtar olunur.
Beyanlarının yer aldığı ihtarnamenin muhatabına tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
2-d)İcra dosyası: Islah edilen davaya konu ———– İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı do5syananın incelenmesinde; alacaklı—— borçlular ———— tarihinde ——-İcra Müdürlüğünün—— esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde, ——– alacağın tahsili amacıyla ——– isimli sürat teknesi üzerindeki rehnin paraya çevrilmesinin talep edildiği, borçlu ————— tarihinde teknenin mülkiyet hakkının kendilerinde olduğunu, alacaklının herhangi bir hapis haklarının bulunmadığı gerekçesiyle takibe itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
2-e)Bilirkişi raporu: Davalı şirkete ait ticari defterlerin mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmesi sonucunda, davalı şirketin, ——- yılına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin T.T.K 64./3 maddesine uygun olarak yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin ilgili ——- yılına ait yevmiye defterinin kapanış (görülmüştür) tasdikinin T.T.K 64/3 maddesine göre yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin ——— yılına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin usulüne uygun olarak bilgisayar ortamında işlenmiş olduğu, defterler üzerinde herhangi bir silinti, kazıntı ve karalamanın bulunmadığı görülmüştür. Bu sebeple davalı taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin defter kayıtlarında dava konusu alacakla ilgili herhangi bir kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır.
3-İlgili mevzuat ve hukuki açıklama:
TMK’nin “Hapis hakkı “ ile ilgili maddeleri şu şekildedir:
I. Koşulları
Madde 950- Alacaklı, borçluya ait olup onun rızasıyla zilyedi bulunduğu taşınırı veya kıymetli evrakı, borcun muaccel olması ve niteliği itibarıyla bu eşyanın alacak ile bağlantısı bulunması hâlinde, borç ödeninceye kadar hapsedebilir.
Zilyetlik ve alacak ticarî ilişkiden doğmuşsa, tacirler arasında bu bağlantı var sayılır.
Alacaklı, borçluya ait olmayan taşınırlar üzerinde de zilyetliğin iyiniyetle kazanılmasının korunduğu ölçüde hapis hakkına sahip olur.
II. Ayrık durumlar
Madde 951- Nitelikleri itibarıyla paraya çevrilmeye elverişli olmayan taşınırlar üzerinde hapis hakkı kullanılamaz.
Alacaklının üstlendiği yükümlülükle veya borçlunun teslim sırasında ya da daha önce verdiği talimatla veya kamu düzeniyle bağdaşmayan hâllerde de hapis hakkı kullanılamaz.
III. Borç ödemeden aciz
Madde 952- Alacaklı, borçlunun ödemeden acze düşmesi hâlinde, alacağı muaccel olmasa bile, hapis hakkını kullanabilir.
Borç ödemeden aciz, taşınırın tesliminden sonra meydana gelmiş veya daha önce meydana gelmiş olmakla beraber alacaklı bu durumu teslimden sonra öğrenmiş ise; o şeyin belli bir yönde kullanılacağı konusunda alacaklı tarafından yüklenilmiş bir yükümlülük veya borçlunun teslim sırasında ya da daha önce verdiği talimatla bağdaşmasa bile, alacaklı hapis hakkını kullanabilir.
IV. Hükümleri
Madde 953- Borç yerine getirilmez ve yeterli güvence de gösterilmezse alacaklı, borçluya daha önce bildirimde bulunarak, hapsettiği şeylerin teslime bağlı rehin hükümleri uyarınca paraya çevrilmesini isteyebilir.
Üzerinde hapis hakkı bulunan nama yazılı kıymetli evrakın paraya çevrilmesi için icra dairesi, borçlu yerine gerekli işlemleri yapar.
Hapis hakkının şartları şu şekildedir:
Hapis hakkı, kanunda belirtilen aşağıdaki şartların gerçekleşmesiyle kendiliğinden doğar.
1.Borçlunun rızasıyla alacaklının zilyetliği:
Alacaklı borçlunun rızası ile taşınıra veya kıymetli evraka zilyet olmalıdır. Burada borçlunun mal üzerindeki dolaysız zilyetliğine son verilerek, dolaysız zilyetliğin alacaklıya sağlanmış bulunması gerekir. Şayet alacaklı, borçluya ait malı bir üçüncü kişiye teslim etmiş olup, üçüncü kişi de, alacaklı için zilyet durumunda ise, alacaklı dolaylı zilyet olarak hapis hakkını kullanabilir. Alacaklı ile borçlunun eşyaya iştirak halinde zilyet olmaları da, hapis hakkının doğumuna engel olmaz. Ancak borçluya tek başına mal üzerinde fiili hakimiyet sağlayan müşterek zilyetlik halinde, alacaklı mal üzerinde hapis hakkına sahip olamaz.
Alacaklı taşınır mallara veya kıymetli evraka borçlunun rızasıyla zilyet olmalıdır.Alacaklının kendi başına veya hile ile elde ettiği eşyalar; borçlunun elinden rızası dışında alınan eşya; yine borçlunun temsilcisi yahut yardımcı şahsı olmayan üçüncü kişilere verdiği fakat bunların borçlunun rızası olmadan alacaklıya tevdi ettiği eşya; alacaklının yanlışlıkla veya tesadüfen eline geçmiş eşya hapis hakkına konu olamayacaktır.
2.Alacağın muaccel olması:
TMK. m. 950/f.1’e göre hapis hakkı ancak muaccel hale gelmiş alacakları güvence altına almak için söz konusu olabilir. Alacak, hapis hakkının ileri sürüldüğü sırada muaccel olmalıdır, zilyetliğin kazanıldığı anda alacağın muaccel olması şart değildir. Söz konusu alacak, para alacağı olabileceği gibi, yapma borcuna ilişkin bir talep yahut alacaklı malikin eşyasının iadesi talebi gibi ayni bir talep de olabilir. Ancak alacağın mutlaka para ile ölçülebilir bir değeri olması gerekir. Çünkü hapis hakkının amacı, bir malın paraya çevrilmesiyle alacaklıya parayla değerlendirilebilen bir alacağını tahsil imkanı sağlamaktır.
Her ne kadar hapis hakkının kullanılabilmesi için alacağın muaccel olması şart ise de MK.m.952 hükmü bu kurala istisna getirmiştir. Bu hükme göre borçlu acze düşmüş veya iflas etmişse, hapis hakkının kullanılabilmesi için artık muacceliyet aranmayacaktır.
3.Alacak ile eşya veya kıymetli evrak arasında irtibat: TMK. m. 950’ye göre alacaklının, zilyetliğindeki borçluya ait taşınır mallar ve kıymetli evrak üzerinde hapis hakkını kazanabilmesi için niteliği itibariyle bu eşyanın alacak ile bağlantısı bulunması gerekmektedir. Burada bağlantının bulunup bulunmaması dürüstlük kuralına göre tespit edilecektir. Zilyetliğinde bulunan borçluya ait malların veya kıymetli evrakın borç yerine getirilmeden geri verilmesinin alacaklıdan istenmesinin dürüstlük kuralına aykırı düşeceği hallerde nitelik itibariyle bağlantı vardır. Yine alacak, mal veya kıymetli evrak dolayısıyla doğmuşsa, bu takdirde de alacak ile eşya arasında bir bağlantı olduğundan söz edilebilir.Örneğin; alacaklının, zilyetliğinde bulunan mallar için yaptığı masraflar için hapis hakkı vardır.Ya da bu mallar dolayısıyla alacaklı bir zarara uğramışsa, bu zararın tazmini için alacaklı hapis hakkına sahiptir.
TMK m. 950/f.2, tacirler arası alacaklar ile eşya arasındaki irtibat koşulu bakımından daha esnek bir düzenleme içermektedir. Bu hükme göre Hapis hakkının kullanılması için, zilyetlik ve alacağın, borçlu ve alacaklı tacir arasındaki ticari ilişkilerden doğmuş olması hapis hakkı için yeterli olacaktır; Ancak iki taraf için de bu ticari ilişkinin ticari işletmelerinin niteliğine uygun bir ilişki olması aranmalıdır. Ticari hapis hakkında, alacağın doğrudan doğruya hapsedilen mala ilişkin olması da şart değildir. Diğer bir deyişle alacak ve zilyetlik farklı hukuki işlemlere dayansalar dahi, eğer tacirlerin karşılıklı iş ve ticaret ilişkilerinden doğmuşlarsa irtibat var kabul edilecektir. İrtibatın bu şekilde var kabul edilmesinin temelinde tacirler arasında, iş ilişkileri çerçevesinde çoğunlukla birbirinden farklı ve bağımsız çok sayıda işlemin yapıldığı düşüncesi yatmaktadır.
4.Hapis hakkının kullanılmasının bertaraf edilmemiş olması:
TMK. m. 951/f.2’ye göre, alacaklının üstlendiği yükümlülükle veya borçlunun teslim sırasında ya da daha önce verdiği talimatla veya kamu düzeniyle bağdaşmayan hallerde hapis hakkı kullanılamaz. Yani yukarıda açıklanan üç şart gerçeklemiş olsa dahi, bu madde hükmüne göre üç halde alacaklı hapis hakkını kullanamayacaktır. Bunlar;
Alacaklı hapis hakkını kullanmamayı borçluya karşı sözleşmeyle taahhüt etmişse hapis hakkı kazanılamayacaktır. Hapis hakkından feragat sözleşmesinin, alacaklının mallar üzerinde dolaysız zilyetliği elde etmesinden önce veya sonra yapılması mümkündür.
Alacaklının hapis hakkını kullanamayacağı diğer bir hal ise borçlunun, alacaklıyı eşyaya zilyet kılarken veya daha önce, ona hapis hakkını kullanamayacağını bildirmiş olmasıdır.
Son bir hal ise hapis hakkının kullanılması kamu düzeni ile bağdaşmıyorsa, hapis hakkı kullanılamaz.Kamu hukukunun veya özel hukukun kamu yararı düşüncesiyle koyduğu emredici hükümler, para değeri olan bazı eşya üzerinde hapis hakkının kullanılmasını engeller. Örnek olarak, satılması yasak olan askeri araç ve gereçler üzerinde hapis hakkı kullanılamaz. Haczi kabil olmayan eşyalar üzerinde de hapis hakkının kullanılamayacağı kabul edilmektedir.
Hapis hakkının hükümleri:
Alacaklının hakları:
Hapis hakkının alacaklıya sağladığı imkanlar malı borçluya geri vermekten kaçınma ve malı paraya çevirmedir.
1.Malı geri vermekten kaçınma hakkı:
Alacaklı, borç ifa edilmediği sürece, zilyetliğinde bulunan malı borçluya iadeden kaçınabilir.Alacaklının hapis hakkı, sadece alacağına yetecek kadar olan mal üzerindedir. Malın fazlası için alacaklının hapis hakkı yoktur; bunları borçluya iade etmek zorundadır. Eğer alacaklı malları geri vermekten kaçınırsa, hakkı olmadan malları alıkoyma durumuna düşer ve bu yüzden borçlunun uğradığı zararları tazminle yükümlü olur. Ancak mal bölünemeyen bir malsa, alacaklı alacağını tamamen tahsil etmeden eşyayı geri vermeye mecbur değildir.
Borçlu, alacaklıdan mallarının veya kıymetli evrakın geri verilmesini istediğinde hapis hakkına sahip olan alacaklı, malı geri vermekten kaçındığını defi olarak ileri sürer. Burada söz konusu olan defi alacaklı tarafından ileri sürülmesi zorunlu ve resen gözetilmesi mümkün olmayan bir def’idir. Dolayısıyla mahkeme, alacaklı tarafından ileri sürülen bu defi çerçevesinde, hapis hakkının kullanılıp kullanılamayacağını inceler.[
2.Hapsedilen malı paraya çevirme:
TMK.m.953/f.1 hükmüne göre, borç yerine getirilmez ve yeterli güvence de gösterilmezse alacaklı, borçluyu daha önce bildirimde bulunarak, hapsettiği şeylerin teslime bağlı rehin hükümleri uyarınca paraya çevrilmesini isteyebilir. Madde hükmünden de anlaşıldığı gibi hapsedilen eşyanın paraya çevrilmesi işlemleri, MK.m.953/f.1’in rehin hükümlerine yaptığı atıf ve yine İİK m.23/f.2’de yer alan ve bu kanun kapsamında kullanılan taşınır rehni tabirinin, hapis hakkını da kapsadığına dair açık hüküm nedeniyle, İİK m.145 vd.’da düzenlenen taşınır rehninin paraya çevrilmesi hükümlerine göre yürütülecektir.[67] Ancak malın paraya çevrilmesi iki şarta bağlı tutulmuştur:
a.Alacaklı, paraya çevirmeden önce,borçluya ihbarda bulunmalıdır.Kanunda yer alan bu bildirim yükümlülüğünün amacı, borçluya teminat göstermek suretiyle,malın paraya çevrilmesini önlemek imkanını sağlamak istemiştir. Bildirim,herhangi bir şekil yahut süre koşuluna bağlanmamıştır;Yazılı yahut sözlü olarak,eşya paraya çevrilmeden önce her zaman yapılabilir. İİK.m.146’ya göre,ödeme emrinin tebliği yeterli bir ihbar sayılmalıdır. Diğer bir deyişle İİK m.146 uyarınca icra dairesi tarafından borçluya gönderilecek ödeme emri de bu bildirimin yerine geçebilecektir.
b.Alacaklının malı paraya çevirebilmesi için ikinci şart ise borçlunun yeterli teminat göstermemiş olmasıdır.Gösterilen teminat ayni olabileceği gibi, kişisel de olabilir. Yeterli teminat gösterilince, bunun yalnız paraya çevirmeyi mi engelleyeceği, yoksa hapis hakkını da sona mı erdireceği tartışmalıdır. Hapis hakkının sona ereceği fikri daha hakim görülmektedir.
Hapis hakkının sona ermesi:
Teslime bağlı rehni sona erdiren sebepler hapis hakkının sona ermesine de yol açar. Alacaklının elinden zilyetliğin çıkması, hapis hakkını sona erdirir. Fakat alacaklı zilyetliği rızası olmadan kaybetmişse, malı dava yoluyla elde edinceye kadar, hapis hakkı askıda kalır. Buna karşılık, teslime bağlı rehinden farklı olarak, alacaklının rızası ile geçici olarak dolaysız zilyetlik borçlunun eline geçerse, hapis hakkı sona erer. Burada teslime bağlı rehinden farklı olarak MK m. 943/f.2 uygulanmayacaktır.Çünkü bu madde hükmü uyarınca teslime bağlı rehinde rehnedenin, rehinli alacaklının rızası ile rehnedilene zilyet olması, taşınır rehnini sona erdirmeyecek, ancak bu süre içinde taşınır rehninin hükümleri askıda kalacaktır.
Yetkisiz temsil:
TBK’nin “Yetkisiz temsil” başlıklı, “1. Onama hâlinde” alt başlıklı 46. Maddesinde; “Bir kimse yetkisi olmadığı hâlde temsilci olarak bir hukuki işlem yaparsa, bu işlem ancak onadığı takdirde temsil olunanı bağlar.
Yetkisiz temsilcinin kendisiyle işlem yaptığı diğer taraf, temsil olunandan, uygun bir süre içinde bu hukuki işlemi onayıp onamayacağını bildirmesini isteyebilir. Bu süre içinde işlemin onanmaması durumunda, diğer taraf bu işlemle bağlı olmaktan kurtulur.” hükmü, “2. Onamama hâlinde” alt başlıklı 47. Maddesinde “Temsil olunanın açık veya örtülü olarak hukuki işlemi onamaması hâlinde, bu işlemin geçersiz olmasından doğan zararın giderilmesi, yetkisiz temsilciden istenebilir. Ancak, yetkisiz temsilci, işlemin yapıldığı sırada karşı tarafın, kendisinin yetkisiz olduğunu bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse, kendisinden zararın giderilmesi istenemez.
Hakkaniyet gerektiriyorsa, kusurlu yetkisiz temsilciden diğer zararların giderilmesi de istenebilir.
Sebepsiz zenginleşmeden doğan haklar saklıdır.” hükmü yer almaktadır.
Yine TBK’nin “sebepsiz zenginleşme” ile ilgili 77.maddesinde; “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.
Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” hükmü,
TBK’nin vekaletsiz iş görmeye ilişkin 529.maddesinde; “İşsahibi, işin kendi menfaatine yapılması hâlinde, işgörenin, durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masrafları faiziyle ödemek ve gördüğü iş dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hâkimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür. Bu hüküm, umulan sonuç gerçekleşmemiş olsa bile, işi yaparken gereken özeni göstermiş olan işgören hakkında da uygulanır.
İşgören, yapmış olduğu giderleri alamadığı takdirde, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ayırıp alma hakkına sahiptir.” hükmü yer almaktadır.
4-Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler: Müsnet davada, davacı taraf —- İcra Dairesi’nin ——sayılı icra takibine konu, sicile tabi taşınır mal vasfında olup mülkiyeti davacıya ait olan — adlı tekneye ilişkin davalının hapis hakkının mevcut olmadığının tespitine, ikinci olarak——– İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı icra takibinin iptaline, takibe konu ——– asıl alacak miktarı, faiz ve diğer tüm fer’ileri yönünden borçlu olmadıklarının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplandıktan sonra uzman bilirkişi kurulu vasıtasıyla yukarıdaki uyuşmazlık konularında gerekli incelemeler yaptırılarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiş, kök rapora yapılan itirazlar doğrultusunda tarafların delilleri toplandıktan sonra ek rapor alınmıştır. Bilirkişi kök ve ek raporu dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli görülmekle, hukuki değerlendirme Mahkememiz hakimler kuruluna ait olmak üzere teknik açıdan hükme esas alınmıştır.
——— tarafından—— adına düzenlenen—- nolu faturada ———- bedelle yapılmış olduğu anlaşılmıştır.
————— arasında akdedilen sözleşmede ekte yer alan, —- referans numaları referans numaralı Protokol gereğince, MÜŞTERİYE ihraç edilmek ürere ————— edilmesi kararlaştırılmıştır.
Sözleşmeye göre anahtar teslımli inşa edilecek botun toplam fiyatı——- fazla olan ilave öğeler ve giderler, tüm yasal konular/ödemeler dâhil olacak şekilde,——— fatura edileceği müşteri tarafından ayrıyeten —- ödeneceği, ekstra iş ve giderlerin toplam fiyatının tekne başına ——- az olması halinde —– müşteri tarafından geri ödenecek ilave faturalar düzenlemeyeceği,——teknenin çalışma özelliklerine ilişkin herhangi bir sorumluluğu mevcut olmadığı, tüm işletmeye alma testleri, yapılan deniz denemeleri dâhil teslimata hazır olduğunda ve kabul beyannamesi müşterice imzalandığında teknenin gerekli ise, ———– nakledileceği, sözleşmeye göre kısmi işlerin toplam fiyatının —– tutarındaki iş ve malzeme fiyatı — — tutarındaki iş ve malzeme fiyatı olmak üzere toplam fiyatın——— olduğu, toplam fiyatın sabit fiyat olmadığı, belirtilenler dışındaki ilave öğelerin, müşteri tarafından ödeneceği, ödemelerin —- cinsinden yapılacağı, mevcut sözleşmede öngörülen işlerin teslimatına yönelik ödemenin müşteri tarafından —— sözleşmenin imzalanmasını takiben – gün içerisinde ilk ödeme, ——— sözleşmenin imzalanmasını takiben iki gün içerisinde ——–ön ödeme olarak — sözleşmenin imzalanmasını takiben—- içerisinde —— aracılığıyla — işlerini takiben bir ay sona —– tarafından yapılan işlerin kabulünün müşteri tarafından imzalanmasını takibin iki gün içerisinde———— ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Sözleşmede, “iki teknenin üretimine dair —- tarihli sözleşmede; bu vesileyle, 2 teknenin inşası, ——devredilen ince işler için —– arasındaki Genel Sözleşmenin resmi olmayan kısmının ödemesinin ——— yaptığını ve nakit ödeme planı aşağıdaki gibi olduğunu belirtiyoruz.
Bugün, —– tarihinde – teknenin —- teslim edilmesiyle —- itibaren, —- aylık çalışmadan sonra, — tarihinde —- bugünden itibaren, planlanan – ay içinde —- kontrol protokolünün — tarafından imzalanması üzerine işlerin sonunda —– bugünden itibaren ilk teknenin —- gün içinde ve İkincinin bugünden itibaren — içinde tamamlanması durumunda, —- tarafından vaat edilen beher tekne başına ——– ödeneceği kabul edilmiştir.
İlk ödeme, ——- tarafından, ilk ödeme olarak — teslim edilmiştir. -kaptan koltuğu siparişi için ek ödeme,——– verilmiştir; ek masrafların —— ait olacağı kararlaştırılmıştır.
—- Sözleşmeye göre — olan ikinci ödeme — alınmıştır.” hükümlerine yer verilmiştir.
Davacı vekili —- tarihli, — tarihli dilekçeleri ve — tarihli cevaba cevap dilekçelerinde; ——-ile akdedilen üçlü sözleşmede her bir tekne için—— karşılığında anlaşıldığını, —– tarafından — toplam—ödeneceğini, müvekkili firma tarafından iki tekne için ——- ödendiğini, —– tekne için toplam —— ödediğini beyan etmiştir.
Davalı –kendilerine — ödendiğini ayrıca — ödendiğini kabul etmiştir.
——–gönderilen –Noterliğinin — yevmiye nolu ihtarname; ———- arasında akdedilen anlaşma (–) uyarınca, —– isimli teknelerin imalatları tamamlanmış ve —– teknesi teslim edilmiştir.—- teknesinin de teslim edilebilmesi için — bakiye borcun ödenmesi gerekmektedir. Buna dair taraflar arasında çok sayda yazışma olup, en son olarak şirket avukatımız tarafından gönderilen —- tarihli — cevapsız bırakılmıştır.
Gelinen noktada, ——bakiye borcun, işbu ihtarnamenin tebliği tarihi itibariyle 3 gün içinde ödenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, söz konusu tekne üzerinde Türk Medeni Kanununun 950. maddesi uyarınca hapis hakkının kullanılmaya devam edileceği, süre sonunda bu hakkın rehin hakkına dönüşeceği ve taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla alacağın tahsili yoluna gidileceği, teknenin barınma masraflarının ayrıca alacak kaydedileceği ve tarafınızdan tahsil edileceği, fazlaya ilişkin tüm hakların saklı tutulduğu, ——— Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan haksız ve her türlü hukuki dayanaktan yoksun suç duyurusu sebebiyle tüm ilgililer hakkında şikayette bulunulacağı ve tazminat talep edileceği ihtar olunur.” şeklindedir.
İhtarnamenin muhatabına tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda “hukuki açıklama” kısmında gösterilen kanun maddeleri uyarınca sözleşme konusu işin yapılıp teslim edildiğini ispat yükü yükleniciye, bedelinin ödendiğinin ispat yükü ise iş sahibine aittir.
————arasında akdedilen sözleşmede iki adet sürat teknesinin tamamlanması kararlaştırılmıştır.
Teknelerden birinin bitirilip teslim edildiği, diğerinin ise bitirilmesine rağmen teslim edilmediği taraflar arasında ihtilaf konusu değildir.
Taraflar arasında akdedilen üçlü sözleşmede botların her birinin toplam fiyatının; ——olduğu, sabit fiyat olmadığı, belirtilenler dışındaki ilave öğelerin, müşteri tarafından ödeneceği kabul edilmiştir.
— tarihli sözleşmede ise bu tutara —- ilave yapılacağının kabul edildiği, bugünden itibaren ilk teknenin ——- içinde ve ikincinin bugünden itibaren —gün içinde tamamlanması durumunda, — tarafından vaat edilen beher tekne başına — prim ödeneceği,–kaptan koltuğu için — ödeme yapılması kabul edilmiştir.
—-tarihli sözleşmede ödemelerin;
— tarihinde-eknenin —tarafından —teslim edilmesiyle —
Bugünden itibaren, – aylık çalışmadan sonra, –tarihinde –
Bugünden itibaren, planlanan – ay içinde – kontrol protokolünün —- tarafından imzalanması üzerine işlerin sonunda—
Bugünden itibaren ilk teknenin—- gün içinde ve İkincinin bugünden itibaren — içinde tamamlanması durumunda, — tarafından vaat edilen —-tekne başına —- ek prim olarak ödeneceği kabul edilmiştir.
İlk ödeme,————tarafından, ilk ödeme olarak ——– teslim edilmiştir.
—– kaptan koltuğu siparişi için ek ödeme, ——— verilmiştir. Ek masraflar —– ait olacaktır.
— tarihli sözleşmeye göre —— olan ikinci ödeme —– alınmıştır.
Buna göre yapılan ödeme tutarı——- olmaktadır.
Davalı ilk sözleşmede— dışında ayrıca kendilerine —— ödendiğini kabul etmekte, bakiye —- alacağı bulunduğunu ileri sürmektedir.
Üçlü sözleşmedeki bedel ve ——— tarihli sözleşmedeki bedel ve ödemeler dikkate alındığında, davalıya ödenmesi gereken bedelinin——— olacağının kabulü gerekmektedir.
Davalı bunun ——— kısmının ödendiğini kabul ettiğinden bakiye kalan alacak ——— olacaktır.
Her ne kadar, davalı taraf ilave işler yapıldığını ileri sürmüş ise de; ilave işler konusunda taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşmeye rastlanmadığından davalı tarafın bu yöndeki savunması kabul edilmemiş ve davalının, davacıdan olan alacak miktarının ————- olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafın ticari defterlerinde herhangi bir alacak kaydı bulunmamakta ve tarafların ticari defterlerine kazanç ve ödemelerini kayıt edip etmemeleri Vergi Usul Kanunu’na göre yaptırımı gerektirir ise de, yüklenicinin gerçekleştirdiği imalât bedeli ile ilgili olarak ispata ilişkin tek delil kabul edilemez. Ticari defterde kayıt olmasa dahi gerçekleştirilen iş bedelini iş sahibinden isteyebilir.
Davacı şirket, cevaba cevap dilekçesinde, ——– adına bağlayıcı işlem yetkisi olmadığını, sadece ——- tarihli sözleşmeler bağlamındaki sekretarya, teknik ve özellikle nakliyat işlerinin müvekkili şirket adına organize edilmesini takip eden ve müvekkili şirket ile organik bağı bulunmayan üçüncü bir kişi olduğunu, sadece teknik hususları takip ettiğini, —- tarihli sözleşmelerin hiçbirinin —– tarafından imzalanmadığını, davalı tarafından ibraz edilen el yazılı sözleşmenin —- tarihli olduğunu, davalı şirketin basiretli tacir gibi hareket edip ——- imzasını talep etmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, davacı şirket ———–arafından davalı şirkete onarımı yaptırılan sürat botlarının birini teslim almış diğerini de teslim almak istediğinden yapılan işleri benimsemiş olduğu, bu sebeple yetkisiz temsilci —— tarafından imzalanan sözleşmede belirtilen bedelden sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır.
Keza, ———– davacı şirketi temsile yetkili olmadığının kabulü halinde de, davalı şirket davacıya ait botlarda yapmış olduğu onarım bedelini sebepsiz zenginleşme ve vekaletsiz işgörme hükümlerine göre davacı şirketten talep edebilecektir.
Davalı şirket, —— alacağı nedeni ile kanunen kendisine tanınan bu kanuni haktan faydalandığını, borç eksiksiz olarak ödenince dava konusu teknenin davacıya teslim edileceğini beyan etmiştir.
TMK’nin 950.maddesiyle getirilen sınırlayıcı düzenleme uyarınca hapis hakkının konusunu taşınır eşya ile kıymetli evrak teşkil edebilir.
Üzerinde hapis hakkı kullanılacak taşınırlar, paraya çevrilebilecek nitelikte değeri olan taşınırlardır. Paraya çevirme imkanı olmayan örneğin, diploma, mektup gibi şeyler üzerinde hapis hakkı tesis edilemeyeceği gibi, sadece ispat vasıtası sayılan ve para değeri olmayan belgeler üzerinde de hapis hakkı kullanılamaz.
Hapis hakkı bir taşınır rehni tipi olduğundan taşınmazlar üzerinde MK. m. 950 anlamında bir hapis hakkı kullanılamaz. Ancak, MK. m. 994’e göre iyi niyetli zilyet, malı geri verirken, yaptığı zorunlu ve faydalı masrafları isteyebilir ve bu masrafları geri vermeyi talep eden tarafından kendisine ödeninceye kadar, malı geri vermekten kaçınabilir.
Buna göre, yukarıda 3. Bentte gösterilen hukuki açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirket davacı şirketin kendi rızası ile onarım için kendisine bıraktığı davacı şirkete ait botlarda yaptığı onarım bedelinden kalan ——- borç ödeninceye kadar TMK.950.maddesinde yer alan hapis hakkını kullanabileceği kanaatine varılmıştır.
5-Sonuç: Sonuç olarak, ——– tarafından davalı şirkete onarımı yaptırılan sürat botlarının birini teslim almış, diğerini de teslim almak istediğinden yapılan işleri benimsemiş olduğu, bu sebeple yetkisiz temsilci —- tarafından imzalanan sözleşmede belirtilen bedelden davacı şirketin sorumlu olacağı, taraflar arasında akdedilen üçlü sözleşmede teknelerin her birinin toplam fiyatının —- olduğu, ancak sabit fiyat olmadığı, belirtilenler dışındaki ilave öğelerin, müşteri tarafından ödeneceğinin kabul edildiği,— tarihli sözleşmede ise bu tutara —– yapılacağının kabul edildiği, sözleşmedeki günden itibaren ilk teknenin ———- gün içinde ve ikinci teknenin sözleşme gününden itibaren —- gün içinde tamamlanması durumunda, —– tarafından vaat edilen beher tekne başına ——-ek prim ödeneceği, dört kaptan koltuğu için– ödenmesinin kabul edildiği, —– sözleşmede ödemelerin,——- tarihinde——tarafından — teslim edilmesiyle —- aylık çalışmadan sonra, —tarihinde— planlanan —- protokolünün — tarafından imzalanması üzerine işlerin sonunda —-ilk teknenin — gün içinde ve ikincinin — gün içinde tamamlanması durumunda, —tarafından vaat edilen ——-tekne başına —– prim ödeneceğinin kabul edildiği, ——- olarak ——-yetkisiz temsilci —tarafından ilk ödeme olarak —- teslim edildiği, dört kaptan koltuğu siparişi için ek ödeme———– verildiği, ek masraflaırın yetkisiz temsilci —- olacağı,—- tarihli sözleşmeye göre—— olan ikinci ödeme ——–alındığı, buna göre yapılan toplam ödeme tutarının ——–olduğu, davalının ilk sözleşmede — dışında ayrıca kendilerine —– ödendiğini kabul etmekte bakiye ——- alacağının bulunduğunu kabul ettiği, üçlü sözleşmedeki bedel ve —-tarihli sözleşmedeki bedel ve ödemeler dikkate alındığında davacının davalıya ödenmesi gereken bedelin ———-olduğu, davalının bu bedelin ——– kısmının ödendiğini kabul etmesi nedeniyle bakiye kalan alacağın ———– olduğu, her ne kadar davalı taraf ilave işler yapıldığını ileri sürmüş ise de, ilave işlerin neler olacağı ve bedellerinin ne kadar olacağı konusunda taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşmeye rastlanmadığından davalı tarafın bu yöndeki savunmasının kabul edilmediği, davalının ——- alacağı için TMK’nin 950.maddesi uyarınca hapis hakkını kullanabileceği kanaatine varıldığından, davalının —–adlı tekneye ilişkin hapis hakkının mevcut olmadığının tespiti isteminin reddine, davacının, ———– İcra Müdürlüğü’nün —–esas sayılı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile,————İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı icra takibinden dolayı davalıya — borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin ———- istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
6-Kötü niyet tazminatı ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davalı taraf, kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuştur.
Kötüniyet tazminatına hükmedilmesi için alacaklı-davacının, icra takibinin haksızlığı yanında, ayrıca kötüniyetli olduğunun da kanıtlanması gerekir. Yani davalının, davacının takip ve dava konusu alacağın hiç doğmadığını veya sona erdiğini bilmesine ya da bilebilecek durumda olmasına rağmen takip başlattığını veya dava açtığını ispatlaması gerekir.
Müsnet davada, taraflar arasında hukuki ilişki olduğu her iki tarafın kabulünde olup, davacı sadece davaya konu borcun bir kısmının varlığını ispatlayamamıştır. Bu nedenle davalı, davacının icra takibini yaparken veya dava açarken kötü niyetli olduğunu ispatlayamadığından kötüniyet tazminatı takdirine yer olmadığında karar vermek gerekmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının —– adlı tekneye ilişkin hapis hakkının mevcut olmadığının tespiti isteminin REDDİNE,
2-Davacının, — İcra Müdürlüğü’nün ——– esas sayılı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, —–İcra Müdürlüğü’nün ———- esas sayılı icra takibinden dolayı;
A) Davacının davalıya ——- BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
B)Fazlaya ilişkin ——- istemin REDDİNE,
C)Davacının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 14.135,45 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 5.340,48 TL harç ve 6.522,64 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 2.272,33 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 5.340,48 TL harç ve 6.522,64 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 11.863,12 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 4.700,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 1.345,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 3.355,10 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul olunan dava yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.maddesi uyarınca 22.935,17 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Ret olunan dava yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca 42.851,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nin 333. Maddesi uyarınca bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde—————-Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.01/07/2020