Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1428 E. 2021/537 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2018/1428 Esas
KARAR NO: 2021/537
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23.11.2018
KARAR TARİHİ: 07.07.2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirket merkezinin de içinde bulunduğu taşınmazın ———-olarak taraflar arasında — tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkili şirketin ——— kapsamında yükümlülüklerini sözleşme şartlarına uygun olarak ifa ettiğini, işi teslime hazır hale getirdiğini, davalının sözleşmeye konu işi geçici kabulünü yapmak suretiyle teslim aldığını, davalı tarafça teslim alınan işle ilgili olarak kesin hakediş ve kesin hesabının yapıldığını, kesin hakediş ve kesin hesapta müvekkilinin —- alacağının bulunduğunun kayıt altına alındığını, alacakla ilgili olarak —- faturayı düzenlediğini, ayrıca —– fiyat farkı faturası ile birlikte her iki faturayı da davalıya teslim ettiğini, davalı tarafın işbu davaya konu faturayı tebliğ aldığı gibi ticari kayıtlarına işlediğini, ilgili dönemde bağlı bulunduğu —— de dönemsel ticari işlem olarak bildirimde bulunduğunu, ancak davalı tarafın çeşitli nedenlerle müvekkilini oyalarak ilgili fatura bedellerini ödemediğini, ilgili alacağın ödenmemesi üzerine müvekkilinin ihtarname keşide ettiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen ilgili alacağın ödenmediğini, davalı tarafın ilgili alacağı ödememek için suni gerekçeler ileri sürdüğünü, ödenmeyen alacaklarının tahsili için başlatılan icra takiplerine davalı tarafın haksız ve mesnetsiz itirazı üzerine takiplerin durduğunu, müvekkili şirketin dış cephesini yaptığı taşınmazda yer alan bağımsız bölümleri elinden çıkardığını, dava konusu alacağın kaynağı olan taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkını sonlandırdığını, şirketin aktiflerini devretmek için azami çaba sarfettiğini, ilgili taşınmazların devrinin yapılması halinde davalı şirketin aktiflerinde herhangi bir malvarlığının kalmayacağını, alacağın tahsilinin imkansız hale geleceğini, davalı tarafın müvekkili şirketin alacağının tahsilinin imkansız hale gelmesi için takibe kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, şirket aktiflerini elden çıkarmaya çalıştığını iddia ederek; davalı şirket uhdesinde kayıtlı aktif malları kaçırması halinde açılan davanın neticelerinin tahsil imkanı ortadan kalkacağından, müvekkilinin telafisi imkansız zararlarla karşı karşıya kalacağı mutlak olacağından, öncelikle haklı alacaklarının teminat altına alınması için mahkemenin takdir edeceği %100 teminat karşılığında ihtiyati tedbir veya ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında —- tarihinde sözleşme imzalandığını, ancak davacının sözleşme kapsamında kararlaştırılan işleri ayıplı ve eksik ifa ettiğini, bunun ———– dosyasında delil tespiti yoluyla tespit ettirildiğini, ancak bilirkişi raporunun henüz çıkmadığını, işlerin geç teslim edildiğini ve henüz kesin kabullerinin yapılmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesi uyarınca davacının yaptığı işten kaynaklanan alacağının tahsili için yapılan icra takibine İİK’nin 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememiz ——– tarihli duruşmasında taraf vekilleri mazeret dilekçesi sunmuş, Mahkememizce; “Davacı vekili ve davalı vekilinin mazeretleriyle ilgili olarak, geçen celse taraf vekillerinin talepleri nedeniyle taraflara sulh görüşmesi yapmak üzere 3 aylık süre verildiği ve ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı, teminat mektubunun ilgili banka tarafından davacı vekiline iade edildiği, duruşma gününün taraflara sorularak verildiği, tarafların dilekçelerinde bir çok duruşmalarının olduğunu bildirmelerine rağmen neden mahkememiz duruşmasının diğerlerinden daha az önemli olduğunu bildirmedikleri anlaşılmakla yargının hızlanması projesi kapsamında hedef süre uygulaması gözönüne alınarak yerinde olmayan mazeret taleplerinin reddine,” gerekçesi ile tarafların mazeretlerinin reddine, davacı tarafın geçerli mazeret olmaksızın duruşmaya gelmemesi nedeniyle dava dosyasının HMK’nın 150. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
—sisteminden yapılan sorgulamada, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilen —- tarihli duruşma zaptının, davacı vekili —- günü——- açılarak okunduğu, ancak işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içinde taraflarca yenileme dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İşlemden kaldırılan dosya, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmediğinden HMK’nin 150/5. Maddesi uyarınca davanın ——- tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın H.M.K.’nın 150. maddesi uyarınca —— tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2- Alınması gereken 59,30 TL harcın, davacı peşin olarak yatırılan 5.756,65 TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 5.697,35‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı kendisinİ vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- HMK’nın 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ——– Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07/07/2021