Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1420 E. 2022/259 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1420 Esas
KARAR NO : 2022/259

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı borçluya — takımı satıldığını, borçlunun söz konusu alışverişe itirazının bulunmadığını, davalının aleyhine— tarihinde — sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe davalı tarafından haksız ve kötü niyetli itiraz edildiğini, yapılan itiraz incelendiğinde borçlunun borcu kabul ettiği ve buna rağmen borçtan kurtulmak için itiraz ettiğinin görüleceğini belirterek, davalarının kabulüne karar verilmesi ile — esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, ayrıca takip konusu alacağın %10’u oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı cevap dilekçesinde özetle: davacı ile aralarında ticari bir ilişkinin olmadığı, davacıya hiçbir zaman senet vermediği, bahsi ———– aldığı, senetlerin bu firmaya verdiği senetler olduğunu, firma tarafından ciro edilerek verildiğini düşündüğünü, senetlerin hukuka aykırı bir şekilde davacı tarafından ele geçirilerek alacaklı olmadığı halde kendi adını alacaklı yerine yazmak suretiyle takibe koyduğu, senetlerin kendisine ibraz edilmediği, davaya konu senetlerin zaman aşımına uğradığı, üç yıllık zamanaşımının dolduğu, davacının kötü niyetli ve haksız kazanç peşinde olduğu, senetlerin on yıllık zamanaşımına dahil olmadığı, dokuzuncu yılda icra takibine koyduğu, senette tanzim tarihi, ödeme yeri, ve yetkili icra müdürlüklerinin yazılı olmadığı kambiyo vasfı taşımadığı, icra takibine senet asıllarını sunmadığı, takibin usulsüz açıldığı, haricen davacının—senetleri kapama nedeniyle çalışanlarına maaş alacağına karşılık verdiği ve davacı alacaklının da senetleri bu yolla ele geçirip ciro dahi edilmeden kendi adını yazarak takibe koyduğu, davacı tarafa borcu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkin olduğu, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağının bulunması halinde takip tarihi itibari ile alacak miktarının takip tarihi itibari ile faizi ile birlikte ne kadar olduğu, alacağın likit olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, hususlarının araştırılması gerektiği anlaşıldı.
Davada taraf teşkili sağlanmıştır.
Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davacı davalı ….— bedelli dört adet senet ile ilgili icra takibi başlatmıştır.
— şirketinin kayıtları celp edilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 10/12/2021 tarihli raporda özetle;
Davaya konusu senette bulunması gereken zorunlu unsurların mevcut olduğu, dava konusu—- taşıdığı kanaatine varıldı.
Borçlu —-İmzası mevcut değil Düzenleme Tarihi—-Senet metninde —- veya ———— veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi, b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini, c) Vadeyi, d) Ödeme yerini, e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını, f) Düzenlenme tarihini ve yerini, Düzenleyenin imzasını, içerir.
MADDE 777- Unsurların bulunmaması (1) İkinci ilâ dördüncü fıkralarda yazılı hâller saklı kalmak üzere, 776 ncı maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet bono sayılmaz. (2) Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır. (3) Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır. (4) Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.
—- tarihli yazısında “Davacı …— gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığının” beyan edildiği görüldü.
—- tarihli yazısında Dava dışı —– —kaydının bulunduğu yetkilisinin — olduğu, ekinde yer alan —- —Tutanağına göre —- oluştuğu görüldü.
—– olduğu, şirketin TTK’ nun geçici 7. Maddesine göre 09.10.2015 tarihinde resen terkin edildiği bilgisinin olduğu görüldü.
Davaya Konu senetlerde davalının şahsıma ait dediği —-olduğunu beyan ettiği, ——– görüldü.
Davalının dava dosyasına sunduğu Dava dışı ———- içerdiği görüldü.
Davalının— dava dosyasına sunduğu, — tuttuğu — dava dışı — kayıtlarına alınan yedi adet senedin keşide tarihi vade tarihi ve tutarlarının, dava konusu senetlerin keşide tarihi, vade tarihi ve tutarları ile örtüşmediği,
Davacının gerçek kişi olduğu, davalı ile aralarında ticari bir ilişkinin olduğunu iddia ettiği, senet alacaklısının davacı, borçlusunun davalı olduğu, senette başkaca bir cirantanın olmadığı, davalının dava dışı —, taraflar arasında ticari bir ilişki olduğuna dair bir delilin olmadığı kanaatine varıldı. Davacının TTK. m. 620’de düzenlenen ibraz süresi içerisinde ödenmesi için borçluya ibrazda bulunmadığı görüldü.
TTK 620 m.“ muayyen bir günde veya keşide gününden yahut görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenecek bir poliçenin hâmili, poliçeyi ödeme gününde veya onu takip eden iki iş günü içinde ödenmek üzere ibraza mecburdur”.
Davalının davaya cevap dilekçesinde Senedin Yasal Süresi İçerisinde icra takibe konulmaması nedeni ile zamanaşımı def’ inde bulunduğu,
Bir alacağın zamanaşımı süresinin dolmuş olması alacak hakkının varlığını ortadan kaldırmamakla birlikte, o hakkın talep edilememesi sonucunu doğurmaktadır. Zamanaşımı süreleri def’i olup borçlu tarafından re’ sen ileri sürülmelidir. Aksi takdirde yapılan işlem geçerli olacaktır. Hak düşürücü süreler gibi hakim tarafından re’ sen dikkate alınmamaktadır. Poliçe, bono ve çekten oluşan kambiyo senetleri hakkında düzenlenen zamanaşımı süreleri Türk Ticaret Kanunu’nda yer almaktadır (TTK m.749). Bonoda 3 tür zamanaşımı süresi bulunmaktadır. Bunlar: 1-) Hamilin Düzenleyene Karşı İleri Süreceği Talepler Yönünden; Vadesi gelmiş fakat ödenmeyen bir bononun hamili, senedi düzenleyene karşı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatabilecektir. Hamilin düzenleyene (asıl borçlu) karşı ileri sürebileceği talepler yönünden zamanaşımı süresi TTK’ da 3 yıl olarak düzenlenmiştir. Düzenleyene karşı başlatılacak icra takiplerinde zamanaşımı süresi vadeden itibaren işlemeye başlamaktadır. Örneğin; —– talepte bulunabilecektir. Aksi halde zamanaşımı geçmiş olacaktır (TTK m.749/1). Bu tarihten sonra senet kambiyo vasfını yitirmekte olup, ancak borçluya karşı açılacak bir davada yazılı delil başlangıcı niteliğini haiz olacaktır. Bunun yanı sıra açılan davada tanık dinletilmesi de mümkün olacaktır. Konu ile ilgili emsal teşkil edecek Yargıtay içtihatlarından birisi özet olarak şu şekildedir:—- tarihli kararında; “…— vade tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK’ nun 690. maddesi uyarınca poliçedeki zamanaşımına ait TTK’ nun 661 ve 663. madde hükümleri bonolar hakkında da geçerlidir. TTK’ nun 661/1. maddesi; “Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar, vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıldır. İcra takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından—- borçlunun —-dairesinden sorulması talebinden, — yenileme talebi arasında takip dosyasında zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı, dolayısıyla—- için yasada öngörülen 3 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır”.
Dava konusu senetlerin TTK’ nun 749 maddesi, gereği 3 yıllık zamanaşımına tabi olduğu icra takibinin —senetlerin TTK’ nun 749. Maddesine göre zamanaşımına uğradığı kanaatine varılmıştır.
Davacının gerçek kişi olduğu, davalı ile aralarında ticari bir ilişkinin olduğunu iddia ettiği, senet alacaklısının davacı, borçlusunun davalı olduğu, senette başkaca bir cirantanın olmadığı, davalının dava dışı —- ortağı olduğu, taraflar arasında ticari bir ilişki olduğuna dair bir delilin olmadığı,
Davacının TTK. m. 620’de düzenlenen ibraz süresi içerisinde ödenmesi için borçluya ibrazda bulunmadığı,
Davalının davaya cevap dilekçesinde senedin yasal süresi İçerisinde icra takibe konulmaması nedeni ile zamanaşımı def’ inde bulunduğu,
İcra takibinin konusunun senetlere dayandığı, senetlerin vade tarihinin 2009 yılı olduğu, dava konusu senetlerin TTK’ nun 749 maddesi, gereği 3 yıllık zamanaşımına tabi olduğu icra takibinin— tarihinde başlatıldığı, senetlerin TTK’ nun 749. Maddesine göre zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 255,18 TL harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 174,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığı ve kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti ile yargılama gideri yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.