Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1409 E. 2021/647 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1409 Esas
KARAR NO: 2021/647
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —– tarihli faturaları düzenleyerek ürünleri teslim ettiğini, ancak davalı firma borcunu ödemeyince icra takibi başlatıldığını, davalı firmanın haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenle —— icra takip dosyasındaki borca itirazın iptali ile takibin devamına. asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça davaya karşı herhangi bir cevapta bulunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın genel haciz yoluyla takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkin olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı olması halinde alacak miktarının ne kadar olduğu, davalının itirazında kısmen veya tamamen haklı olup olmadığı, davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, hususlarının araştırılması gerektiği anlaşıldı.
— davalı şirketin çalışan listesi, davalı şirketin ilgili dönem — davalı şirketin —- çalışanı olup olmadığı sorulmuş, dosyada davacı şirketin dava konusuna ilişkin mali kayıtları incelenmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan —tarihli raporda özetle;
Davacı, ——- göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından,— tuttukları anlaşılmakla, delil vasfına haiz olup olmayacağı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu,
Davalı, —- günü defter ve belge ibraz etmediği gibi herhangi bir mazeret de sunmadığı,
Davacı firmanın davalı firmaya— tutarında fatura düzenlediği ve davalı firmanın — tutarında ödeme yaptığı, Davacı kayıtlarına göre, davacının, davalı firmadan takip tarihi itibari ile —– tutarlı faturaya ait sevk irsaliyesinin incelenmesinde davalı firma yetkilisi tarafından imzalanmadığı, fatura konusu malın davalı firmaya teslim edildiğine ve faturanın davalı firmaya teslim edildiğine dair bir belge olmadığı, bu nedenle davacının davalı firmadan takip tarihi itibariyle—- alacağının olduğuna dair kanaat oluşmadığı hususlarında görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Davalı icra takibine itiraz etmiş, cevap dilekçesi sunmamış duruşmaya katılmamıştır.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
Fatura; satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır, tek başına mal veya hizmet verildiğini ispatlamaya yeterli değildir.
Yine fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. ——-
Fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamayıp, ayrıca fatura konusu mal ve hizmetin teslim edildiğinin de kanıtlanması gerekir. Buna göre davacı tarafından alacağa dayanak gösterilen fatura konusu ——malzemenin davalıya teslimi kanıtlanamadığından davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile arta kalan 23,40 TL harcın davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 1.076,16 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulün anlatıldı. 28/09/2021