Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1399 E. 2020/26 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1399 Esas
KARAR NO : 2020/26

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/11/2018
KARAR TARİHİ : 16/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının ————-plakalı aracın sebebiyet verdiğini,tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu konumunda iken vefat ettiği, kazaya ilişkin kovuşturmanın—–Ağır Ceza Mahkemesi’nin —-Sayılı dosyası ile yürütüldüğü, kazaya sebebiyet veren aracın sigorta şirketi olan davalı …, 25.08.2017 tarihinde davacılar için toplamda 37.237,00 TL tazminat ödediği, davalı … şirketinin, davacılara ödemiş olduğu tazminat miktarının eksik olduğun beyan ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile davacılardan—–ve davacılardan —- olmak üzere şimdilik toplam 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiil tarihi olan 24/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlığın, davalı şirket nezdinde—– vade tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesi ile sigorta teminatı altına alınan—— plakalı aracın karışmış olduğu iddia edilen trafik kazası sonucu —– vefat etmesi nedeniyle yakınlarının destekten yoksun kalma tazminat talebinden kaynaklandığını, davacılara —— tazminat ödemesi yapıldığını, davalı şirketin sorumluluğunun son bulduğunu, davalı şirketin ——–sigorta poliçesinden sorumluluğunun; poliçe vadesi, teminat limitleri ve kusur oranları ile sınırlı olduğunu, meydana gelen kazada ——sayılı hasar dosyasına istinaden 25/08/2017 tarihinde 37,237.00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, söz konusu ödeme nedeniyle davalı şirket nezdinde başkaca bir sorumluluk kalmadığından başvurunun reddi gerektiğini, kusur oranının ve müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması, aksi taktirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun usulen ispat edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, başvuruyu kabul manasında olmamak üzere mahkeme tarafından tazminata hükmedilmesi durumunda istiap haddinin aşılması nedeniyle müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini beyan ile, davanın usulden ve esastan reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini, talep etmiştir.
Davada uyuşmazlık konusunun miktarının 100.000,00 TL nin altında bulunuşu nedeni ile TTK 4/2.Maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi bulunması ile davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinin sunumu ile dilekçeler aşamasının tamamlandığı anlaşılmış bu kapsamda mahkememizce 26/03/2019 tarihli celse de taraflar arasında uyuşmazlık konuları belirlenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, 24/07/2016 tarihinde davacıların murisi —– yolcu olarak bulunduğu —–plaka sayılı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası nedeni ile bakiye destekten yoksun kalma tazminatının tahsili talebine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse yasal mevzuata dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişiye karşı olan sorumluluğunun belli limitler dahilinde karşılanmasını amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu kılınan sigorta türüdür. Zorunlu mali sorumluluk sigortasına ilişkin olarak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartları uygulanır.
ZMSS ile işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı ile vereceği zararlar teminat altına alınmaktadır. ZMSS’de rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat KTK.m.91 hükmünün atfıyla 85/1 hükmü uyarınca sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartları uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.
Sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.m.85/1’deki sorumluluğu ile eşdeğerdir.
KTK.m.91 uyarınca bir şeye zarar verilmesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamda olmalıdır.
ZMSS’de zarar giderim durumlarında sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi söz konusudur.
ZMSS’ye ilişkin tarife ve poliçelerde gösterilen ve sigortacının sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağların, zarar görene ancak uğradığı gerçek zarar miktarı kadar ödenmesi gerekir. Motorlu aracın neden olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptanması ve işbu hesaplanan tazminat bedelden Yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda güncelleme değerinin tenzili sonrası tazmini gerekmektedir. Kısmi ödemeler sigorta şirketinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Bu yasal düzenlemeler kapsamında somut olayda ;
Dosya kapsamına ibraz edilen veraset ilamı ve nüfus kayıt suretinin tetkiki ile davacıların müteveffa —–yasal mirasçıları olduğu,davalının ise 16/07/2016 başlangıç tarihli poliçe kapsamı ile 24/07/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında —– plaka sayılı aracı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacılar tarafından davalı … şirketine —– destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi için başvuruda bulunulduğu ve poliçeden doğan sorumluluk tutarı olarak davalı tarafından davacılar 37.237,00 TL ödendiği, davalı tarafından ibraz edilen hasar dosyası ve davacılar vekili beyanları ile anlaşılmış ancak davacılar tarafından sigorta şirketinin ödediği bu tutarın davacıların gerçek zararı tutarı bulunmadığı ödemenin eksik ödeme olduğundan bahisle KTK 111 gereğince eksik ödemenin hüküm altına alınması amacı ile mezkur davanın mahkememize ikame edildiği anlaşılmıştır.
Sigorta şirketinin sigortalısının kusuru nispetinde yukarıdaki esaslar dahilinde sorumlu bulunması nedeni ile dava dosyası öncelikli olarak kusur bilir kişisine mahkememizce tevdi edilmiş kusur bilir kişisi tarafından kazada kamyonunun açık kasasında yolculuk yapan davacılar desteğinin müterafik kusurunun bulunduğu rapor edilmiş, davacı vekili tarafından kusur raporuna itiraz edilmiş ise de —— Ağır ceza mahkemesinin yargılaması devamında dava dışı sürücü —– sevk ve idaresinde bulunan kamyonun açık kasasında 10 kişinin yolcu olarak taşındığının bunlardan birisinin davacılar desteği olduğunun anlaşılmasına nedeni ile davacılar vekilinin kusur raporuna karşı itirazının 6098 ssayılı yasa 52, 6100 sayılı HMK 30,281 ve 6754 sayılı yasa 3/7.Maddelerine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmakla itirazların dinlenilebilir olmadığı anlaşılmıştır.
Diğer taraftan davalı vekili tarafından taşımanın hatır için gerçekleştiği bu kapsamda da indirim yapılması talep edilmiş ise de ;
“Hatır için ücretsiz taşıma” ve “Aracı hatır için ücretsiz kullandırma” tamlamalarının öğreti de benimsendiği mahkememizce bilindiğinden ve hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmayan taşıma türü olup bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK md. 51 uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmakta olduğundan bu kapsamda somut olayda yapılan değerlendirme de, hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için ölen karşılıksız taşınmış olması ve taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceği gözetilse de hatır taşıması ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önem arz ettiğinden ve yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebildiğinden bu hallerde hatır taşımasından söz edilebileceğinden eşsöyleyiş ile taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyeceğinden somut olayda da aracı sevk ve idare den —— davacı …’nin eniştesi bulunduğu anlaşılmakla ve davacılar çocuğunun bu nedenle piknik yerine götürülür iken kazanın meydana geldiğinden olayın özel şartları gözönüne alınarak TBK’nın 51. hükmüne göre tazminattan indirim yapılması cihetine gidilmemiştir.
Nihai olarak aktuer bilir kişi tarafından da ibraz edilen rapor da da davacı baba için yetiştirme giderinin asgari ücret seviyesinde geliri bulunduğu saptanarak değerlendirilmiş ve bu saptamanın mahkememizce belirlenen taraf Sosyal Ekonomik Durumları ile bağdaştığı , davalı annenin de geliri bulunmaması karşısında sadece davacı baba yönünden yetiştirme giderinin belirlenmiş olmasının yanılgı arz etmediği, davacılar bakiye destek tazminatının belirlenmesinde davacılar için müterafik kusur indiriminin %20 nsipetinde yargıtay uygulamasına uygun düzeyde yapıldığı, davalı dava öncesindeki ödemesinin de güncelleştirildiği rapor kapsamının tetkikinde görülerek ibraz edilen raporun yargıtay uygulamasına uygun bulunduğundan, davacılar için saptanan destekten yoksun kalma tazminatının isabetli bulunduğu anlaşılarak davacılar vekili tarafından belirsiz alacak davası olarak ikame edilen dava da talep artırım dilekçesi davalı vekiline HMK 27 gereğince tebliğ edilmiş ve verilen sürenin hitamında TTK 4/2 gereğince basit yargılamaya tabi bulunan dava da tahkikat yargılamasının sona erdiği anlaşılarak, sigorta şirketinin eksik ödeme tarihinde temerrüte düştüğü de dikkate alınarak davacılar talebine göre belirlen yasal faize hükmedilerek yargılamaya son verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ittıhaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE ;
1-)58.762,10 TL destekten yoksun kalma tazminatının ——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’ye ÖDENMESİNE,
2-)14.331,41 TL destekten yoksun kalma tazminatının —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a ÖDENMESİNE,
3-)Alınması gerekli 4.993,01 TL harçtan peşin alınan 282,90 TL(peşin harç+ tamamlama harcı) harcın mahsubu ile bakiye 4.710,11 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 282,90 TL harcın davalıdan alınarak DAVACILARA ÖDENMESİNE,
4-)Davacı tarafça sarf edilmiş 1.950,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
5-)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2020 yılı —— uyarınca belirlenen —vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
6-)Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.