Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1386 E. 2019/309 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/648
KARAR NO : 2019/179

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, bu kapsamda, davalı şirketin siparişlerine karşılık müvekkilinin mal teslimini düzenlendiği satış faturalarıyla davalı şirkete teslim edildiğini, ancak davalının bakiye borcunu ödemediğini, alacağın tahsili İçin Anadolu —-.icra müdürlüğünün 2018/10742 E sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve %20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya borcunun bulunmadığını, davacı şirkete verilen siparişin acil olarak geçildiğini, ancak davacının tedarik süresinde yaşamış olduğu sıkıntılar nedeniyle ürünlerin teslimatının geciktiğini, davacı şirket ürünlerini ancak 10-15 Ağustos arasında temin edebileceğini belirttiğini, deposuna gelecek ürün giriş ve çıkışlarını planlayan ve davacı tarafından ürünlerin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle o tarihte depoya gelmesi planlanan başkaca ürünlerin depoya girmesi ve deponun kalan kısmında da bölümsel tadilat yapılması sebebiyle ürünlerin teslim alınamadığını, bunun yanında vadesinde teslim edilmesi meçhul bir ürün adına davacıya 44.890.22 TL avans gönderildiğini ve gönderilen paranın, bu işlen için bağlandığını, davacının belirtiği tarihten sonra ürünleri tedarik etmesinin ve bu nedenle mal tesliminin gerçekleşmemesini akabinde yanlar arasında cari hesap konusunda da mutabakata varılamadığını, ürünlerin gelişi güzel bir depoya tevdi edilmesi ile akabinde müvekkil aleyhine dava açılmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Bilirkişi ———–14/12/2018 tarihli raporunda; Davacının, davalının sipariş ettiği malları temin ettiği, malla teslim alınması hususu, davalı şirkete mail ve ihtarname yoluyla bildirildiği halde davalının malları, “depolarında yer olmadığı” gerekçesiyle teslim almak istemediği, bunun üzerine davacının, TBK 107.maddesini gerekçe göstererek sipariş konusu malları, davalı tarafından teslim alınmak üzere ‘—————————— adresine 31.03.2018 tarihinde teslim ettiği ve dalalı şirkete de bu durumu ihtar ettiği, bu durumda, sipariş konusu malın teslim alınmamasında davalının temerrüde düşmüş olduğu, 31.03.2018 tarihinde ardiyeye yapılan teslimin, davalı şirkete yapılmış bir teslim olduğu hususu yüce mahkemece kabul edildiği takdirde davacının, takip tarihi itibariyle davalıdan 23,468.21 Euro alacağın olduğu, davacının takipteki bu alacağına 564.21 Euro faiz talep ettiği, bakiye alacağın ödenmesi hususunda davalıya takip öncesinde keşide edilmiş bir ihtarname olmadığı, bununla beraber davacı şirketin, malın teslim alınması yönündeki 28.08.2017 tarihli mail uyarısının dikkate alınması halinde davalının 90 günlük önel sonunda 28,11.2017 tarihinde temerrüde düştüğünden, hesaplanan faizin 925.70 Euro olduğu, davacının 564,21 Euro faiz talep ettiği, talebiyle bağlı olan davacının 564,21 Euro faiz alacağının bulunduğu, davacının, malların depolama bedeli olarak ardiyeciye ödediği 74.10 TL’yi de davalıdan talep edebileceği sonuç ve kanaatine varmıştır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında İstanbul Anadolu ————– İcra Müdürlüğünün 2018/10742 Esas sayılı dosyasında genel haciz yolu ile icra takibi başlatmıştır. Davalı tarafından icra takibine süresinde itiraz edildiğinden icra takibi durmuştur. Davacı ise süresinde açmış olduğu iş bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmektedir. Davacı alacak iddiasını 08/05/2017 tanzim ve 16/01/2018 vade tarihli sözleşme ve fatura açıklamasına dayandırmıştır.
Taraflar arasında davalının davacıdan satın almak üzere mal sipariş ettiği, davalının davacıya 44890,22 TL avans ödemesi yaptığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafından sipariş edilen malların davacı tarafından davalıya süresinde teslim edilip edilmediği, davacının sipariş bedeline hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında, sözleşme konusu malların hangi tarihte teslim edileceğine dair bir belirleme bulunmamakta ise de, davalı tarafından cevap dilekçesinde, malların 10-15 Ağustos 2017 tarihinde teslim edileceği yönündeki teklifin kendilerince de kabul edilmesine rağmen malların bu tarihte kendilerine teslim edilmediğini ileri sürdüğü, bu durumda davacı tarafından en azından bu tarihe kadar malların teslimine yönelik bir ifa talebinin bulunması gerektiği,
Dosyada bulunan ve her iki tarafça da itiraz edilmemiş elektronik posta yazışmalarına göre, davacı şirketin, malların teslim alınmasına yönelik olarak 28/08/2017, 02/10/2017, 06/10/2017, 19/10/2017, 06/12/2017 tarihlerinde davalıya gönderilen elektronik postalara karşılık olarak davalı tarafından teslim için süre talep edildiği, davacı tarafından en son gönderilen 06/12/2017 tarihli elektronik postaya karşı ise davalının, teslim için yılbaşına kadar beklenmesine yönelik ricada bulunduğu, dökümleri bulunan elektronik posta yazışmalarından anlaşıldığı üzere, davacının Ağustos 2017 tarihi itibariyle sipariş konu malları teslim etmeye hazır olduğu halde davalının malları teslim almaya yanaşmadığı,
Her ne kadar davalı, malların belirlenen sürede teslim edilmediği belirtilerek borçlarının bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, taraflar arasında belirlenen teslim tarihinde mallar teslim edilmemiş olmasına rağmen davalının sözleşmeden döndüğüne dair açık bir irade beyanı ortaya koymadığı, malları teslim almak üzere süre talep ederek sözleşmenin sona ermesinin aksi yönünde irade ortaya koyduğu, bu durumda davalının alacaklı temerrüdüne düştüğü, her iki tarafın da tacir olması ve malın ticari nitelikte olması nedeniyle tevdi mahalli tayinine dair karar alınmadan, davacının bu malları ardiyeye tevdi ederek borçtan kurtulabileceği (TBK 107/2-2.Cümle), davacının sipariş konusu malları davalı tarafından alınmak üzere “————————adresinde bulunan ardiyeye tevdi ettiği, malların teslim alınması için de Beyoğlu——-. Noterliği’nin 28/03/2018 tarihli 4959 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalıya bildirimde bulunduğu, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirdiği, bakiye olan 23468,66 Euro alacağa hak kazandığı,
Davacının teslimden 90 gün sonra ücrete hak kazandığı, davacının teslime hazır olduğu 28/08/2017 tarihinden itibaren 90 gün geçmekle davalının 28/11/2017 tarihinde borcunu ödemekte temerrüte düşmüş olduğu, 28/11/2017 tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi 925,70 Euro ise de davacının talebi dikkate alınarak davacının 564,21 Euro faize hak kazandığı, DSV Uluslararası——–. Tarafından davacı şirket adına kesilen 74,10 TL bedelli faturada 31/03/2018-1204/2018 tarihleri arasında 74,10 TL depolama ücreti tahakkuk ettirildiği, bu bedelin davacıya ödenmesi gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün 2018/10742 Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin DEVAMINA,
Asıl alacak 23.468,66 Euronun takip tarihindeki karşılığı 119.295,89 TLnin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren , talep gibi avans faizi geçmemek üzere 3095 sayılı kanunnu 4a maddesi uyarınca euro cinsinden 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının UYGULANMASINA,
2-Alınması gerekli 8.149,10 TL harçtan peşin alınan 2.271,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.877,54 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 2.271,56 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 35,90 TL, 5,20 TL vekalet pulu, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 98,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.139,00 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —– uyarınca 12.293,67 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.