Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1361 E. 2021/335 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2018/1361 Esas
KARAR NO: 2021/335
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/11/2018
KARAR TARİHİ: 28/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin eşi ve babaları olan —– tarihinde bir —— ——— aldığını, satış aşamasında yapılan yazılı ve sözlü anlaşmalarda aracın ———- mevcut ve faal olduğu hususunun satıcı tarafından kendisine bildirildiğini, —— tarihinde ise- —— icabet etmek için —- ——- diğer aile efradıyla birlikte —– halinde giderlerken suç yerinde belirtilen noktadan geçip kendi şeridine girerek normal seyre başladığını, fakat karşıdan gelmekte olan davalı —- sevk ve idaresindeki ———- ihlali neticesinde bu araçla önden yukarıda bahsedilen ticari araç ile arkadan çarpışmaları sonucunda kaza meydana geldiğini, kazada aracın içerisinde bulunan —-kişilerden —olay yerinde, —- ise kaldırıldığı hastanede hayatlarını kaybettiklerini,——- ağır yaralandıklarını, olaydan sonra tır sürücüsü ile ticari aracın sürücüsünün hiçbir insani yardımda bulunmadıklarını, ağır yaralı ——- önden giden akrabalarını arayarak kazadan haberdar ettiğini ve ilk yardım ekiplerinin gelerek durumu kontrol altına aldıklarını, tüm bu nedenlerle, kazaya karışan —plakalı çekici ve — plakalı ———- kaydına tazminatların tahsil edilebilmesi ve aracın dava süresince incelenebilmesi için tensiple beraber satılmamasını, esasla ilgili olarak da,
1-Kazada ——- plakalı aracın değer kaybı için sonradan arttırılarak kaydıyla —–maddi zararın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
2——- sigorta tazminatının sigorta şirketinden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
3-Davacı—— destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
4-Davacı——-destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
5-Davacı ——– destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
6-Davacı —— manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faiziyle birlikte davalı —- tahsiline,
7-Davacı ——–manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faiziyle birlikte davalı —–tahsiline,
8-Davacı —– manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faiziyle birlikte davalı—– tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —-cevap dilekçesinde,—–plakalı aracın davalıya ——– olduğunu, davalı şirketin dosyayı aktüere gönderdiğini, ancak davacılar tarafından aktüer sonucu beklenmeden dava açıldığını, yaşam tablosu olarak ——- hesabı yapılmasını, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili, cevap dilekçesinde özetle, ölen ——– kazada tam kusurlu olduğunu, davalının kusursuz olduğunu, davacıların murisinin kullandığı aracın —- açılmadığını veya hava yastığı olmadığını, bu nedenle davalının ölümle bağlantısı olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacılar vekili, — tarihli ıslah dilekçesi ile; — araçtaki maddi zarardan dolayı oluşan alacaklarını —–maddi destekten yoksun kalma tazminatı alacağını —-olan maddi destekten yoksun kalma tazminatını alacağını —- maddi destekten yoksun kalma tazminatı alacağını —–manevi olmak üzere toplamda ——–tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen değer kaybı, destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat ve ölenin yakınlarına manevi tazminat verilmesi istemlerine ve davacı vekilinin dilekçesine göre riziko gerçekleşmesi nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.
Destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminata ilişkin davanın dayanağı TBK’nin 53/3. Maddesi, manevi tazminata ilişkin olarak TBK’nin 56/2. Maddesidir.
İşbu dava, sadece davacıların murisi —— ölümü nedeniyle açılmış olup,
Taraflar arasında “dava dilekçesindeki trafik kazası sonucunda davacıların murisinin öldüğü” hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Meydana gelen trafik kazasında davalı araç sürücüsü —— kusur oranının ne olduğu,
b-Davacıların destekten yoksun kalma tazminat miktarının ne kadar olması gerektiği,
c-6098 sayılı TBK m. 56/2. Maddesine göre davacıların manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı, kazanmışsa miktarlarının ne kadar olması gerektiği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Kazanın oluşumu ve davalının kusur oranının tespiti: Dosya kapsamına göre, olayın, —- sıralarında müteveffa sürücü —sevk ve idaresindeki ——- ilçesi istikametinden —– seyir halinde iken olay ——- yaklaştığında önünde kendisiyle aynı istikamette ve aynı şeritte seyreden sürücü —- ——— karşı yönden gelen davalı sürücü — sevk ve idaresindeki —-plaka sayılı çekici ile çarpışması, akabinde sürücü — sevk ve idaresindeki— sayılı ——, önünde meydana gelen çarpışma sonucu geriye doğru savrularak önünü ———— plaka sayılı —- arkadan çarpması sonucu destek —- olay yerinde, —– ise kaldırıldığı ——– hayatlarını kaybettikleri,—- yaralandığı, —— plakalı araçta da maddi hasar meydana geldiği” şeklinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağından ——– olduğu, çarpma noktasının müteveffa sürücünün istikamet şeridi üzerinde işaretlendiği, yol üzerinde —— izlerinin olduğu görülmüştür.
Kaza tespit tutanağında kaza yerindeki azami hız limitinin—— işaretlendiği görülmüştür.
Davalı sürücü—-ifadesinde olayı;—– bir gidiş bir dönüş olmak üzere iki şeritti. Yolda gidiş istikametime doğru hafif bir meyil ve viraj bulunmaktaydı. Yolun her iki tarafında da ağaçlar bulunması sebebiyle kısmen her iki istikametten gelen araçların ileriye görüş açısını kapatıyordu. ——– girdiğim esnada kendi şeridimde saatte —– hızı bulunuyordu. ——- da kayıtlıdır. Karşı istikametten ticari taksi ve ticari taksiyi sollayan hususi bir oto vardı. Her iki aracı gördüğümde aramızda —— kadar mesafe vardı. Karşı istikametten gelen her iki araç her iki şeride kapattığı, ve yolun her iki tarafında aşağıya eğimli olduğu için aracımı kurtaramadım, bu esnada frene basarak durmaya çalıştım, belirticim gibi mesafe kısa olduğu için hatalı sollama yapan adını sonradan —- olarak öğrendiğim şahsın sevk ve idaresinde bulunan— sayılı araçla çarpıştık——- sunulan bilirkişi raporunun davalı sürücü— oranında tali kusurlu, müteveffa sürücü —- oranında asli kusurlu olduğu, sürücü —–oranında tali kusurlu şeklinde tanzim edildiği görülmüştür.
—– Mahkemesi’ne sunulan —- raporunun davalı sürücü — alt düzeyde tali kusurlu, müteveffa sürücü — asli kusurlu olduğu, sürücü ——– kusursuz olduğu şeklinde tanzim edildiği görülmüştür.
Dosyanın Mahkememizce gönderildiği —- tarihli raporuna göre; “müteveffa sürücü —— sevk ve idaresindeki ——- mahal şartlarını dikkate alarak ——– şekilde seyretmesi, virajlı yol bölümünde önündeki araçları geçmemesi, hızını mahal şartlarına göre yeteri kadar azaltması gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek virajlı yol bölümünde önünde aynı yöne seyir halinde olan sürücü ——- idaresindeki —– solundan geçiş yapmak için karşı istikamet şeridine geçtiği esnada karşı yönden gelen davalı sürücü idaresindeki çekici ile çarpıştığı ve sebep olduğu olayda kusurlu olduğu, davalı sürücü ——sevk ve idaresindeki çekici ile virajlı yol bölümde dönüşünü kendi istikamet şeridi içerisinde kalabilecek şekilde mümkün olduğu kadar dar açından yapması, istikamet şeridine giren müteveffa sürücü idaresindeki — gördüğünde zamanında etkili fren tedbirine başvurması gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek virajlı yol bölümünde dönüşünü karşı istikamet şeridine taşarak yaptığı esnada karşı yönden gelen ve önündeki —- solundan geçiş yapan müteveffa sürücü idaresindeki — çarpıştığı olayda kusurlu olduğu, sonuç olarak müteveffa sürücü —- %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü —— %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu” yönünde kanaat bildirilmiştir.
Bilindiği üzere, davalının kusurlu olup olmadığına karar vermek yetkisi Mahkememize aittir. Buna göre tüm dosya kapsamından ——- raporunun dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunarak hükme esas alınmasına karar verilmiş ve kaza nedeniyle müteveffa sürücü —%70, davalı sürücü ——%30 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
3-Destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat hesaplama yöntemi ile ilgili açıklama: —— kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında —– şeklindeydi. —– yürürlüğe giren —– yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağı…” belirtilmiştir.
——- çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda—– genel şartlarda…” ibareleri ile “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan —— şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler” şeklindeki 92. maddenin “i” bendinin iptaline karar verilmiştir. —– gerekçesinde, özetle “6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa göre ‘zarar’ olarak nitelendirilmeyen hususların Genel Şartlarda zarar olarak nitelendirilmesi hâlinde işletenin tazminat borcu ile borcu teminat altına alması gereken sigorta şirketinin bu tazminat sorumluluğunun kapsamının farklılaşacağı ve sigorta şirketinin, işletenin sorumlu olduğu tazminatı aşan miktarda tazminat sorumluluğunun dahi söz konusu olabileceği; —-olarak nitelendirilen hususların ——telendirilmemiş olması hâlinde işletenin tazminat borcu ile bu borcu teminat altına alması gereken sigorta şirketinin tazminat sorumluluğunun kapsamının yine farklı olacağı ve bu durumun gerçek zararın karşılanmamasına yol açacağı, dolayısıyla işleten ile zarar gören kişiler aleyhine sonuç doğuracağı; ———- olmasına rağmen, işletenin, sigorta şirketi tarafından ödenen tazminat ile gerçek zarara karşılık gelen tazminat arasındaki farktan, zarar görene karşı sorumlu olmaya devam edeceği; zarar görenin, sigorta şirketi tarafından tazmin edilmeyen zararının ise ancak işletenin ekonomik durumunun bu zararın karşılanması için yeterli olması hâlinde tazmin edilebileceği; bu kuralların—— işletilmesi sebebiyle oluşan zarardan dolayı işletenin tazminat borcu ile ——– sebebiyle bu zarardan sorumlu olan sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının farklı esaslara göre hesaplanmasına imkân tanıdığı ve bu nedenlerle anılan düzenlemelerin —— maddelerine aykırı bulunduğu” belirtilmiştir. Buna göre —–iptal gerekçelerinden bir tanesinin genel şartlarda yer verilen tazminat hesaplama yöntemi olduğu anlaşılmaktadır.
— tarihli—– hesap ilkelerinin esas alınması durumunda sigorta şirketlerine karşı açılan davalarda; — ———-kullanılmak suretiyle, aktüeryal yönteme göre hesaplama yapılması gerekecektir. Fakat hak sahiplerinin poliçe teminatını aşan zararlarının karşılanması için araç işletenine ya da sürücüye karşı yönelttikleri davalarda ise genel şartlarda belirlenen hesap yönteminin uygulanması söz konusu olmayacaktır. Bu durumda sigorta şirketi yönünden farklı, diğer tazminat borçluları yönünden farklı hesap yöntemleri uygulanacak ve iki farklı sonuca ulaşılacaktır. —— göre yapılan hesaplama sonucu ulaşılacak miktar poliçe teminat limiti dahilinde kaldığı halde, —– yapılan hesaplama sonucu ulaşılacak miktarın poliçe teminat limitinden fazla olması ihtimal dahilindedir. Bu ihtimalde hak sahiplerinin tüm maddi zararının poliçe limiti dahilinde karşılandığı sonucuna ulaşılmasına karşın, diğer tazminat borçlularının hala bir kısım zararlardan sorumluluğunun devam edeceği gibi çelişkili bir sonuca ulaşılması olasılığı da vardır. ——— dikkat çekilerek, tazminat borçluları yönünden farklı hesaplama yöntemlerinin benimsenmiş olmasının – aykırı olduğu vurgulanmak suretiyle genel şartlarda yer alan kuralların —— sebebiyle oluşan zarardan dolayı işletenin tazminat borcu ile —– sözleşmesi sebebiyle bu zarardan sorumlu olan sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının farklı esaslara göre hesaplanmasına imkân tanıdığı ve bu nedenlerle anılan düzenlemelerin ——– aykırı bulunduğu…” belirtilmiştir.
———-Mahkeme kararları kesindir. Mahkeme kararları —– yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar…” düzenlemesi yer almaktadır. O halde trafik kazası sonucu bedensel zarar ve destekten yoksun kalma nedeniyle açılan tazminat davalarında bundan böyle, ——- hesap ilkelerine ve yöntemine uyma zorunluluğu bulunmadığı, eskiden olduğu gibi yasal düzenlemeler ve—- benimsenen ilkeler ve yönteme uygun şekilde hesaplama yapılması gerektiği kabul edilmelidir. —— —— çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda——– aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının—- haksız fiile ilişkin hükümlerine ve —– uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir—- denmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; — —- maddesinde düzenlenen “çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar” nedeniyle sigorta şirketleri aleyhine açılan tazminat davalarında da ———- belirlenecek muhtemel bakiye ömür süreleri üzerinden, işleyecek, bilinmeyen, aktif ve pasif dönemlerdeki net kazanç ya da kazanç kaybı peşin değerlerinin belirlenmesi bakımından ——-şeklindeki formülle ifade edilen ——hesaplama yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
4-Destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili inceleme ve değerlendirme:
4-a)Müteveffanın ——– olarak tespit edilmiştir. —- yerleşik uygulaması doğrultusunda, müteveffanın aktif çalışma hayatının —- yaşına kadar süreceği kabul edilerek, bakiye yaşam süresindeki aktif dönem —— belirlenmiştir. Ancak müteveffa olay tarihinden önce malulen emekli olduğu ve olay tarihinde herhangi bir işte çalışmadığı dava dilekçesinde açıkça ifade edilmiştir. Her ne kadar çalışmayı planladığı şeklinde bir iddia ileri sürülmüşse de malulen emeklilik koşullarından bir tanesi de meslekte kazanma gücünün en az —-oranında yitirilmiş olmasıdır. En az —– oranında meslekte kazanma gücünü yitirdiği için malulen emekli olmuş bir kişinin yeniden çalışmaya başlayacağı kabulüne göre değerlendirme yapılması olanaklı değildir. Bu nedenle bakiye yaşam süresinin tamamı pasif dönem olarak kabul edilerek değerlendirme yapılmıştır.
4-b)Hak Sahipleri ve—— doğumlu olup eşinin vefat ettiği — yaşında olduğu kabul edilerek, —— olarak tespit edilmiştir. Bu itibarla eşinin bakiye yaşam süresiyle sınırlı olarak müteveffa eşinin desteğinden mahrum kaldığı süre —- olarak belirlenmiştir.
Müteveffanın oğlu —-olup babasının vefat ettiği tarihte—-yaşındadır. Dosyaya sunulan ——- göre ——-olduğu anlaşıldığından, —-yaşına kadar babasının desteğinden yoksun kaldığı süre —–
Müteveffanın oğlu—- olup babasının vefat ettiği tarihte —— yaşındadır. Onun da halen —– olduğu anlaşıldığından ve—- üniversite eğitimi görme olasılığı yüksek olması nedeniyle — yaşına kadar babasının desteğinden yoksun kaldığı süre—–
Dosyada mevcut nüfus kaydına göre müteveffanın annesinin —– tarihinde vefat ettiği, ancak babasının halen hayatta olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle müteveffanın babasına da pay ayrılması gerekmektedir. Dava dışı baba —– olup oğlunun vefat ettiği tarihte — yaşında olduğu kabul edilerek,—- tablosuna göre bakiye yaşam süresi — yıl ve muhtemel ölüm yaşı ——olarak tespit edilmiştir. Bu itibarla kendi bakiye yaşam süresiyle sınırlı olarak müteveffa oğlunun desteğinden mahrum kaldığı süre —– olarak belirlenmiştir.
4-c)Paylaştırma: ———– konudaki en son içtihatları da dikkate alınarak, müteveffa, bu olay sebebiyle ölmeseydi muhtemel gelirinden kendisine ve eşine —– eşit olarak —-çocuklarına ve babasına ——- ayırabileceğinin kabulü ile muhtemel gelirinden kendi kişisel ihtiyaçlarına ve hak sahiplerine ayırabileceği pay oranlarının hesaplanması için dosya aktüerya bilirkişisi ——- tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor destekten yoksun kalma tazminatı yönünden dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Buna göre destek ve hak sahiplerinin pay oranları;
— —-şeklinde hesaplanmıştır.
4-ç)Kazanç Durumu: Yukarıda açıklandığı üzere davacıların desteği müteveffa ——- itibariyle malulen emekli durumunda olduğundan bakiye yaşam süresinin tamamı pasif dönem olarak kabul edilmiştir. ———-dönemde hesaba esas alınması gereken ücret, bir çalışmanın karşılığı olmayıp, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olması nedeniyle, ücretli çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indirimi, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif devre zararının hesaplanması sırasında dikkate alınması olanaklı değildir. Bu nedenle tüm destek süresi için asgari ücretin —–hariç net tutarları esas alınarak hesaplama yapılmıştır.
4-d)—– ——-göre, müteveffanın eşinin yeniden evlenme şansının hesap tarihindeki yaşına göre belirlenmesi gerekmektedir. Davacı eş halen —- çocuğu bulunmaktadır. Yaşı, yaşadığı çevre, ekonomik ve sosyal durumu ile ——– tarafından ülkemiz koşullarına göre dul kalan kadınlar yönünden düzenlenen ve uygulamada kabul edilen tablodan yararlanılarak, yaşına göre— olarak belirlenen yeniden evlenme olasılığı oranından, —– suretiyle evlenme olasılığının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
4-e)Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması: Yukarıda belirtildiği üzere, destekten yoksun kalma tazminatı miktarının belirlenmesi için dosya aktüerya bilirkişisi ——– tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor destekten yoksun kalma tazminatı yönünden dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Buna göre; bilirkişi tarafından müteveffanın —- tarihleri arasındaki ——- yıllık işlemiş bilinen dönem net kazancı raporun — gösterildiği üzere —
Müteveffanın devre başı kazancı —-
—yıllık işleyecek —- zararı bilirkişi tarafından ————- olarak hesaplanmıştır.
Davacı — maddi zarar toplamı — olarak hesaplanmıştır.
Davacı — maddi zarar toplamı — olarak hesaplanmıştır.
Davacı— maddi zarar toplamı —-olarak hesaplanmıştır.
4-f)Davalı sigorta şirketinin—- kapsamındaki sorumluluğu: Davalı —— olay tarihi itibariyle geçerli —- göre ölen her kişi başına teminat limiti — Yukarıda hesaplanan toplam tazminat tutarı —- teminat limiti dâhilindedir. Bu itibarla tüm tazminat miktarından, —— plaka sayılı aracın sigortacısı davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
4-g)Davalı sigorta şirketi yönününden faiz başlangıç tarihi: Her ne kadar, haksız eylem sorumlularına karşı açılan tazminat davalarında, maddi ve manevi tazminatlara, zararların oluştuğu tarih olan “olay” tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmekte ise de; KTK’nin 99’ncu maddesinde yer alan “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının ——— ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde ——- içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” Düzenlemesi uyarınca, ——— gereğince ödenmesi gereken maddi tazminatın, daha önce sigorta şirketine başvurulmuş ise başvuru tarihinden itibaren —– tarihten itibaren, sigorta şirketine başvurulmamış ise dava ya da takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsili gerekmektedir.
Davalı sigorta şirketi tarafından dosyaya gönderilen —- vefatı dolayısıyla yapılan başvurunun —- tarihinde kayda alındığı belirtilmiştir. Bu itibarla davalı sigorta şirketi yönünden, başvuru tarihini izleyen —- işgünü sonrası olan —- tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak belirlenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
4-ğ)—– yönünden faizin türü: Davacılar vekili, davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
—— sayılı kararında da önceki kararlarında istikrarlı olarak uyguladığı şekilde, ——- yapılacak tazminat ödemelerinde hüküm altına alınacak faiz türünün, sigortalı aracın kullanım tarzına göre belirleneceği vurgulanmıştır. İlgili kararda ——- araç ticari kullanım niteliğinde olduğundan uygulanabilecek faiz oranı da avans faizi olmalıdır. Bu sebeple mahkemece, avans faizine hükmetmek gerekirken, yazılı olduğu üzere yasal faize hükmedilmiş olması, doğru değil.” şeklinde açıklanmıştır.
Faizin türü yönünden avans faiz talebinde bulunmuş olması halinde yukarıda bildirilen emsal Yargıtay ilamı ve yine———— karar sayılı ilâmı uyarınca, davalı araç ticari olduğu için avans faizi uygulanması gerekir.
Kazaya yol açan araç bir kamyon olup yük taşımacılığında kullanılmaktadır. Bu durumda davalı araç ticari olduğu için davacıların tüm tazminat talepleri yönünden avans faizi talep edilebileceği kanaatine varılmıştır.
4-h)Destekten yoksun kalma tazminatı yönünden sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, destekten yoksun kalma tazminatı yönünden davaların kabulü ile, — maddi tazminatın, davalı — davalı —– tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek —– hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ——maddi tazminatın, davalı — yönünden — tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek —– esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, — maddi tazminatın, davalı— tarihinden, davalı ———– tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek—— avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
4-ı)Davacı —- değer kaybına ilişkin maddi tazminat istemi ile ilgili inceleme ve değerlendirme: Davacılar vekili, dava dilekçesi ile —- plakalı araçtaki değer kaybı için —-maddi tazminat isteminde bulunmuş, ıslah dilekçesi ile bu maddi tazminat miktarını ——- yükseltmiştir.
Dava konusu araçta kaza tarihinden önce herhangi bir hasar yok ise; aracın kazasız piyasa rayici belirlenip buna göre hasarlı hali arasındaki fark değer kaybı kabul edilmelidir.
Davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için mahkemece yapılacak iş, aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa değeri ve hasarlı haldeki piyasa değeri arasındaki farkı belirlemek için konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı denetime açık ve gerekçeli rapor alınarak, davalı sürücünün kusur oranı nispetinde tazminata hükmedilmesi olmalıdır.
Bu hukuki değerlendirmeye uygun şekilde, taleple ilgili olarak; mahkememizce önce talimat mahkemesince inceleme yaptırılmış olup, talebe konu aracın —- kaza tarihinden önce ——- tarihinde çarpma şeklinde bir kazaya uğradığının öğrenildiği, bu tarihteki kazada hasarın ayrıntıları ve miktarı hakkında bilgi edinilemediği bildirilmiştir.
Daha sonra dosya değer kaybının hesaplanması için bilirkişi — tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen—– tarihinde meydana gelen kazaya kadar ———–kullanıldığı, bu süre içersinde kaç kilometre kadar yol yapmış olduğuna dair dosyada herhangi bilgi bulunmadığı, ancak, bu nitelikteki bir — maliki tarafından günde — — — yol yapmış durumda olduğu, bu teknik özelliklerde ve kilometrede olabilecek aracın, ——— olarak belirlenen,—– rayiç değerinin normal ve kabul edilebilir, yeterli ve geçerli miktarda olduğu, aracın, yukarıdaki fotoğraflarda görülebilen ağır hasarlı durumu ile, onarımının mümkün ve uygun olmadığının dikkate alınması ile hurda olarak —olarak belirlenmiş ederinin de yeterli ve geçerli miktarda olduğu, buna göre de, —- tarihinde maruz kaldığı hasarlarından dolayı, maddî zararının ———- olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor araçtaki değer kaybı yönünden dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Buna göre, yukarıda hükme esas alınan kusur raporuna göre, davalı tarafın —– oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığından, yine yukarıda belirlenen temerrüt tarihi ve faizin türü yönünden yapılan değerlendirmeler de göz önüne alınarak, davacı —değer kaybına ilişkin maddi tazminat isteminin kısmen kabulü —maddi tazminatın, davalı — yönünden — tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek —- hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin —- maddi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
4-i)Sigorta tazminatı istemi yönünden inceleme ve değerlendirme: Davacı vekili dava dilekçesi ile,— ölümü nedeniyle —-gerçekleştiğinden bahisle —- sigorta tazminatı isteminde bulunmuştur.
Davacı vekiline bu talebiyle ilgili sorulmuş, davacı vekili dilekçe ile bu tazminat talebinin sehven yazıldığını beyan etmiştir.
Buna göre, davacıların dava dilekçesindeki — nedeniyle riziko gerçekleştiğinden bahisle talep ettiği —– tazminatı isteminin hukuki dayanağı olmadığından yerinde görülmeyen bu tazminat talebi kaleminin reddine karar vermek gerekmiştir.
4-j)Manevi tazminat talebiyle ilgili inceleme, hukuki gerekçe, değerlendirme ve sonuç: Davacılar, dava konusu trafik kazası nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
6098 sayılı TBK’nun 56.maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ———– gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek —— gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Eylemin oluş şekli başlığı altında kabul edilen durumuna göre; ölenin çocukları ve eşi olan davacılar lehine ——–ikinci fıkrası gereğince manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödetilmesine karar verilmesi gerekli olduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları Mahkeme tarafından araştırılmış, araştırma sonuçları dosyaya konulmuştur.
Dava konusu olayın oluş biçimi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, davacıların ölenin birinci dereceden yakını olması nedeniyle duyacakları elemin derinliği, müteveffanın kazadaki kusur oranı, olay tarihindeki paranın alım gücü, davacılar için hak ve nasafet kuralları gözetilerek, davalıların ekonomik açıdan müzayaka durumuna sokmayacak şekilde davalı — aleyhine olmak üzere, davacı eş — müteveffanın çocukları olan davacılar için ayrı ayrı —– manevi tazminata hükmetmek gerektiği kanaatine varılmıştır. Manevi tazminat talepleri ile ilgili olarak da davalı araç ticari olduğundan faizin türünün avans faizi olması gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1- Davacı —- destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat isteminin KABULÜ —maddi tazminatın, davalı — tarihinden, davalı — yönünden — tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek —– avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2- Davacı —- destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat isteminin KABULÜ —maddi tazminatın, davalı — tarihinden, davalı — yönünden — tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek —– avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı — destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat isteminin KABULÜ — maddi tazminatın, davalı —, davalı — yönünden — tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek —– esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı —- değer kaybına ilişkin maddi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile;
A)——- maddi tazminatın, davalı — tarihinden, davalı —- tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek —– avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B)Fazlaya ilişkin —- tazminat isteminin reddine,
5- Davacı vekilinin — ölümü nedeniyle riziko gerçekleştiğinden bahisle talep ettiği —- isteminin reddine,
6- Davacı —– manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
a) —manevi tazminatın —- tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek ——esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin —- tazminat talebinin reddine,
7- Davacı —- manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
a) —manevi tazminatın — tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek — avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalı— alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin —- manevi tazminat talebinin reddine,
8-Davacı —- manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
a) — manevi tazminatın – tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek —- avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin —- manevi tazminat talebinin reddine,
9- Maddi Tazminat Yönünden; Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli —harcın, davacılar tarafından yatırılan — peşin harç ile — ıslah harcı olmak üzere toplam — harçtan mahsubu ile bakiye ——-davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
10- Davacılar tarafından peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam —- harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11- Davacı —- edilen maddi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. Maddesi uyarınca davacı —– lehine takdir olunan — vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —- verilmesine,
12- Davacı ——-kabul edilen maddi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. Maddesi uyarınca davacı — lehine takdir olunan —-vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —- verilmesine,
13- Davacı —— kabul edilen maddi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. Maddesi uyarınca davacı —- lehine takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —-verilmesine,
14- Davacı ——- kabul edilen maddi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. Maddesi uyarınca davacı ——lehine takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı — verilmesine,
15- Davacı —- ret edilen maddi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. Maddesi uyarınca davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden davalılar lehine takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı —– alınarak davalılara verilmesine,
16- —– ölümü nedeniyle riziko gerçekleştiğinden bahisle talep edilen ve reddedilen sigorta tazminatı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.000.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı —– verilmesine,
17- Manevi tazminat davası yönünden; Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 6.831 TL harcın davalı—— alınarak Hazineye gelir kaydına,
18- Davacı —— kabul edilen manevi tazminat davası yönünden, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1, 10/4, 13/1.maddeleri uyarınca hesaplanan 7.300 TL vekalet ücretinin davalı ——- alınarak davacı —- verilmesine,
19- Davacı —- ret edilen manevi tazminat davası yönünden, davalı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/4. Maddesi uyarınca hesaplanan 7.300 TL vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalı—— verilmesine,
20- Davacı —– kabul edilen manevi tazminat davası yönünden, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1, 10/4, 13/1.maddeleri uyarınca hesaplanan 4.080 TL vekalet ücretinin davalı—alınarak davacı — verilmesine,
21- Davacı —- ret edilen manevi tazminat davası yönünden, davalı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/4. Maddesi uyarınca hesaplanan 4.080 TL vekalet ücretinin davacı —– alınarak davalı —- verilmesine,
22- Davacı —– kabul edilen manevi tazminat davası yönünden, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1, 10/4, 13/1.maddeleri uyarınca hesaplanan 4.080 TL vekalet ücretinin davalı — alınarak davacı —- verilmesine,
23- Davacı —- ret edilen manevi tazminat davası yönünden, davalı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/4. Maddesi uyarınca hesaplanan 4.080 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı —— verilmesine,
25- Davacılar tarafından sarf edilen 3.538 TL yargılama giderinin, davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 1.771,65 TL’sinin, tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 973,50 TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 798,15 TL’sinin davalı —- alınarak davacılara verilmesine,
26- Davalı —— tarafından sarf edilen 106,25 TL yargılama giderinin, davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 53,50 TL’sinin, davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı——- verilmesine,
27-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ——-davacılar vekilinin yüzlerine karşı, davalı ——- vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde —— Adliye Mahkemesi’nin ilgili ——— istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.28/04/2021