Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1360 E. 2020/752 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1347 Esas
KARAR NO : 2020/737
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 22/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı —– tarihli dilekçesinde; müvekkil şirketin, davalı şirketle ticari ilişkisi olduğunu, bu kapsamda davalı şirketin ürün satın alması sonucu oluşan—- bakiyi borcunun —- olduğunu, bu borcun ödenmemesi üzerine davalı şirkete– tarihinde ihtar çekildiğini, ödeme yapılmaması üzerine —— dosya üzerinden takip girişiminde bulunduğunu, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar lazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı cevabında; davacının iddialarının kabul edilemeyeceğini, zira ticari ilişki döneninde hükümet politikaları gereğince yabancı para ile yapılan işlemlerin — — yapılmasına karar verildiğini, bu nedenle davacının yabancı paradan kalan fiyat farkı alacağı talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini ve %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Davanın genel haciz yoluyla takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkin olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı olması halinde alacak miktarının ne kadar olduğu, davalının itirazında kısmen veya tamamen haklı olup olmadığı, davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, hususlarının araştırılması gerektiği anlaşıldı.
Davanın yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı,
—- dosyası celp edilmiş incelenmesinde davacı şirketin, davalı şirketi aleyhine takibe geçerek;— faiz olmak üzere toplam— alacağın, asıl alacağa işleyecek yıllık—- mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği,
Davalının ticari defterleri talimat yoluyla incelenmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş,
Mali Müşavir bilirkişi — tarafından hazırlanan—- tarihli raporda sonuç itibariyle; Davacının—– dosyası üzerinden davalı şirketi aleyhine takibe geçerek;—– alacağın, asıl alacağa işleyecek yıllık—- azami mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, davacının ve davalının incelenen ticari defterlerinde, kesilen fatura ve yapılan ödeme miktarları hususunda bir uyuşmazlığın olmadığı, uyuşmazlığın, davalının yaptığı, davacının, takip tarihi itibariyle davalı şirketten— —- Yasanın 4/a maddesi uyarınca,—- — uyguladığı yıllık en yüksek faizi ile birlikte tahsili gerektiği talebinin,—- takdirlerine ait bulunduğu, takip tarihinde ——- olduğu hususundaki görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
İTİRAZ :Davacı vekili itirazında, ana para alacağının doğru tespit edildiğini, ancak bilirkişi raporunda,—– yevmiye sayılı—– tarihli ihtarnamenin tebliğ şerhi dosyada olmadığından davalının temerrüdünün olmadığının, bu nedenle de faiz hesabı yapılamadığının bildirildiğini, bu nedenle mahkemece müzekkere yazılarak noter tebliğ şerhinin istenilmesi suretiyle ek rapor düzenlenmesi gerektiğini öne sürmüştür.
Davalı vekili itirazında; bilirkişi raporunda kur farkı hesaplamasının yanlış ve eksik olduğunu, kur farkının öncelikle kalan bakiye üzerinden işletilmesi gerektiğini, davacının resmi hesapları incelendiğinde, müvekkilinin — Ödeme yaptığı, davacının ise— kestiğini, buna göre yanlar arasındaki borç alacak ilişkisinin— dayanmakta iken bilirkişinin —– hesap çıkarmasının yerinde olmadığını, kaldı kı hesaplamanın günümüz kuruna göre yapılması gerekirken bilirkişinin dövizin en yüksek olduğu kur hesabına göre yapılması gerektiğini, öne sürmüştür.
Mali Müşavir bilirkişi—– tarafından hazırlanan—– tarihli EK raporda sonuç itibariyle;
“1-Davacının faiz itirazı yönünden: Kök rapordan sonra, davacının, davalı şirrete gönderdiği ihtarnamenin — tarihinde davalıya tebliğ edildiği, noterlik tebliğ şerhinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı, tanınan—– sonunda — tarihinde temerrüde düşmüş olmakla, —- tarihi arasındaki —–Yasanın 4/a maddesinde düzenlenen, en yüksek mevduat faizi üzerinden faiz hesabı yapılması mümkün olabilecektir.
— sitesine göre yıllık azami mevduat faiz oranı—- hesaplanmıştır.
2-Davalı itirazı yönünden: Davalı vekili, davacının — tutarında fatura kestiğini, müvekkilinin ise—— hesabı gerektiğini beyanla, tespit edilen kur farkına itirazda bulunmaktadır. Belirtelim ki kura dayalı ticari alışverişlerde önemli olan husus şudur. Davacının faturasını kestiği tarihte malın bedeli—– Buna mukabil davalının,– bazında yaptığı Ödemenin, ödeme tarihi itibariyle —- tutarı karşılığı nedir? Bu unsurların değerlendirilmesi, dolayısıyla da davacının, — tutarı kadar kestiği fatura bedelinin, davalının- üzerinden Ödediği tutarın,— tutarına denk olması —- gerektiği,
Eldeki uyuşmazlığın, bu kriterler dikkate alınarak incelenmiş olduğu, hesaplama yönteminde bir isabetsizlik görülmediği, Davalı vekilinin itirazında benimsediği yöntemin ise kabulü mümkün olmadığı, Başka bir deyişle, ticari ilişki sonunda kesilen fatura tutarını—- ve yapılan ödeme tutarını — üzerinden ele alınıp aradaki farklılığın,—- sürmek —-değerleme yöntemiyle bağdaşmadığı, Bu nedenle davalı vekilinin itirazı varit görülmediği, ” şeklindeki kanaatlerini belirtir raporlarını sunmuşlardır.
Dosya içeriğine uygun denetlenebilir bilirkişi raporları mahkememizce de benimsenerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜ ile,
Davalı borçlunun;
1—- sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin—– işlemiş faiz üzerinden devamına,
2-Asıl alacak miktarı olan— takip tarihindeki karşılığı olan —- takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre devlet bankalarının — olarak açılmış—- yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek temerrüt faiz oranı uygunlanmak suretiyle devamına,
3—– %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
5-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-Alınması gereken 3.951,88 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 611,76 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 3.340,12 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 611,76 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı ve 2546,05 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2587,15 TL’nin davanın kabul oranına isabet eden 2540,13 TL’sinin davalıdan tahsili ile DAVACI TARAFA ÖDENMESİNE,
9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 8.320,79 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
10-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 1070,71 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde TARAFLARA İADESİNE,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—— Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2020