Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1354 E. 2023/87 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1354 Esas
KARAR NO : 2023/87

DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı—- tarihli dilekçesinde; müvekkil şirketin, —- üretilmiş —–karşılığında satın alınması hususunda davalı şirketle mutabakata vardığını, bu çerçevede davalı —- yaptığını, süreç içerisinde de müvekkil şirkete toplam—— edildiğini, müvekkilin talebine rağmen davalı şirketin, ——– —- —- test raporlarını müvekkiline vermediğini, bunun yerine —– —— eski bir belgeyi müvekkil şirkete teslim ettiğini, müvekkilin bu durumdan şüphe duyarak malların—- olmadığı hususunda araştırma yaptığını ve bu kapsamda —— temsilcileriyle temasa geçildiğini, nihayetinde davalı şirketin ——— müvekkiline sattığının tespit edildiğini, bu nedenle henüz müvekkiline teslim edilmemiş —— edildiğini, iptal edilen — ürünün hali hazırda devam eden ——– acil ihtiyaç duyulması ve davalının bedeli iadeye yanaşmaması isebebiyle—– ürün yerine peşin ödenen—–karşılığında —- ürün alındığını, netice olarak müvekkiline teslim edilen ve orijinal olmadığı belirlenen —- ödendiğini,——- tespit davasının ikame edildiğini, bilirkişiden alınan raporda davalının gönderdiği —– ——-olmadığının tespit edildiğini öne sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL maddi zararın tazminine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı cevabında; davacı şirketin ————– tarihli —– kehdisine yöneltilmiş olan teklifte ———— hiçbir kayıt ileri sürmeden kabul ettiğini, davacı şirkete teslim edilen 74.812 m3 ürün kullanıldığını ve hiçbir şekilde TTK m.23/1-c de belirtilen malın ayıplı olduğu ihbarında bulunulmadığını, davacı şirketin —-teslim aldıktan sonra — tarihine kadar bu ürünleri tükettiğini, sonrasında sebebi bilinmeyen bir şekilde gönderilen ürünün orijinal olmadığından kaynaklı zarar ileri sürdüğünü, davacı şirketin, huzurdaki davanın oluşmasına sebebiyet veren ——– olarak sadece gönderilen ürünün %13üne tekabül edecek miktarı inceleme konusu yaptığını, davacının, müvekkil şirketten aldığı ürünleri, yaptığı inşaatlarda kullanarak tükettiğini, müvekkilin ürünlerinde ayıp olmadığını vekaleten savunarak davanın reddini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davada taraf teşkili sağlanmıştır.
Dosyada uzman bilirkişilerden rapor alınmıştır.
——Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle:
Uyuşmazlığın, cari hesap bakiyesinden değil, her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olan toplam ——– fatura içeriği ürünün, sahte olmasından kaynaklandığı, bu nedenle, cari hesaptaki farklılığın —- ileri geldiğinin araştırılıp ortaya konulmasına gerek duyulmadığı, .—–hem davacı hem de davalının depolarında inceleyen Bilirkişi—- raporuna göre, bunların taklit olduğu kanaatine ulaşıldığı, —- sayılı kararı ile ——- — marka tescillerinin hükümsüz olduğu, Davaya konu olayda taraflar arasında satım sözleşmesi kurulduğu, sözleşmeye göre davalının —– marka ürünleri davacıya temin etme borcu altına girdiği ancak davacıya —- ürünler temin ettiği, bu durumun satım sözleşmesinin ayıplı bir şekilde ifa edildiği sonucunu doğurduğu, huzurdaki ayıbın türünün gizli ayıp olduğu, davacının ürünlerin orijinal olmadığını olağan bir muayene ile tespit etmesinin mümkün olmadığının düşünüldüğü, Davacının ayıp sebebiyle sahip olduğu haklardan bedelde indirimi seçtiği, bu bağlamda, İndirilecek miktar Kararlaştırılan Bedel Ödenecek Bedel, formülüne göre indirim miktarının Sayın Mahkemece belirlenmesi gerektiği, Davacının ayrıca ürünlerin kısa ömürlü olması sebebiyle de bir zararının mevcut olduğunu belirttiği ancak davacının bu zararının, ürünün bedelinde yapılacak indirim ile giderildiğinin kabul edilmesi gerektiği, zira ürün kalitesinin görece daha düşük olduğu bir malın bedelinin de bu oranda düşük olarak belirleneceğinden bu anlamda bir zararının mevcut olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
11/10/2022 Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda Özetle:
Davacı ile davalı arasında ticari defter kayıtlarına göre borç/alacak olmadığı, Davalı yanca davacıya —- teslime dilerek —- düzenlendiği, davacı ticari defter kayıtlarına işlendiği, —-düzenlendiği ve davacı ticari defter kayıtlarına işlendiği, Davacının — tutarlı faturalara TTK’ nun 21/2 maddesinde belirtilen sekiz gün içerisinde içeriğine itiraz etmediği, Davacı ile davalı arasında yapılan—-teklif edilen ürünün ve teyit edilen siparişin —–iş her iki yüzü — ile——- davalı ile anlaştığı” yönünde bir ifadenin olmadığı, teklif edilen ve sipariş edilen ürünlerin —belirtilmediği, Davacı ile davalı arasında teklife ve siparişe — üretilmiş her iki yüzü ———— hazırlanan test raporunda taklit ——– yapılmış olduğu ve ——–etiketlenen ürünlerin aynı olmadıkları ancak teknik verilere göre —-olana göre dayanımının daha iyi olduğu, Davacının —–TTK’ nun 23 ve TBK’ nun 223. Maddelerinde belirtilen sürelerde geçerli bir yolla ayıp bildiriminde bulunmadığı, davalı satıcının ağır kusurlu olması halinde TBK’ nun 225. Maddesi gereği davalı/ satıcının satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamayacağı davalının ağır kusurlu olup olmadığı ile ilgili nihai hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde Olduğu, Sayın Mahkemece davalının davacıya sattığı ürünlerin taklit malzeme olduğu ve gizli ayıp sebebiyle sorumlu olduğu, ağır kusurlu olması nedeni ile davacının tazminat talebinin haklı olduğuna hükmedildiği takdirde; Taraf ticari defterlerine göre davalının davacıya—- sattığı, ek raporda Piyasa araştırmasına göre, aynı dönemde ——- olduğu ve piyasa şartlarına göre makul olduğu, davacıya satılan—- toplam bedelinin — davacının TBK 227 uyarınca bedelde indirim isteme hakkını kullanarak fiyat farkı olarak talep edebileceği tutarın—– olabileceği, Davacının seçimlik hakkını fiyat farkını talep etmek yönünde kullandığı,—– hazırlanan raporunda taklit olarak iddia edilen ürünün, — sunulan teknik özellikler yönünden daha verimli olduğunun tespit edildiği, dolayısı ile davacının “——- kullanabilecekken sahte ürünün en fazla 5- 6 kez kullanılmasının mümkün olduğu” iddiası ile bu yönde ki tazminat talebinin makul olmadığı, Davalının —- düzenleyerek sattığı ürünlerin TL değerlerinin sabit olması, davacının “Davalı yanın davacıya —– ürünün sahtesini imal edilmiş zannı uyandırılarak —- sattığı, davaya konu ürünün sahte olması nedeni ile — fiyatlandırılmasının mümkün olmadığı” iddiaları doğrultusunda faturalara kur değerlemesi uygulanmaması kaydı ile davacının davalıdan çeklerden dolayı oluşan kur farkından—- edebileceği, Manevi tazminatta zarar olgusunun soyut olduğu, bu nedenle tespiti için teknik bir inceleme yapılması —- manevi tazminatın hesaplanmasını sağlayacak bir formülün bulunmadığı, buna karşılık, olayın oluş şekli, tarafların maddi gelir durumu, kusur oranları ve zararın ne kadar büyük olduğu manevi tazminatın belirlenmesinde temel kıstaslar olduğu, manevi tazminat taraflardan birini zenginleştirme, diğerini ise fakirleştirme sonucunu doğurmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği, anılan nedenlerle Sayın Mahkemece davacının Manevi tazminatı hak ettiğine hükmedildiği takdirde Tazminat miktarının belirlenmesinde nihai hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
—–ortamında tetkik edilerek tanzim edilen akademik raporda özetle:
— yapılan testlerin ———- topluca değerlendirildiğinde taklit ve— etiketli —- birbirlerinden KESİN olarak farklı olduğu sonucu çıkarılmıştır.
Islah; Davacı vekili —- olan maddi alacak talebini —- üzerinden tahsili talepli) ve ——– faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı alınan uzman bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafından davacıya teslim edilen bir kısım malın sözleşmede belirtilen niteliklere uygun olup olmadığı, malların hepsinin teslim edilip edilmediği, teslim edilmeyen mal yerine başka bir marka bir mal verilip verilmediği, verilmiş olması halinde başka marka mal ile sözleşmede kararlaştırılan mal arasında bedel farkı bulunup bulunmadığı, davalının edimlerini sözleşmeye uygun yerine getirip getirmediği, getirmemiş olması halinde davacının bundan dolayı maddi ve manevi zararı uğramış olup olmadığı noktasındadır. Tarafların incelenen defter ve kayıtlarına göre karşılıklı alacak ve borçlarının olmadığı,Davalı tarafından davacıya —- düzenlendiği faturanın davacı ticari defter kayıtlarına işlenmiş olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında kurulan sözleşmeye göre davalının ——– ürünleri davacıya temin borcu altına girdiği, dava konusu edilen ürün üzerinde —- yaptırılan labaratuvar incelemesinde hazırlanan rapora göre dava konusu taklit etiketli ürünün —- ürünle karşılaştırıldığında, taklit ile orijinal olarak etiketlenen ürünlerin aynı olmadıkları yani davacıya orjinal olmayan ürünlerin temin edildiği, dava konusu üründeki ayıbın gizli ayıp olduğu, ürünler üzerinde tespit yaptırılarak makul sürede iş bu davanın açıldığı davacının tazminat talebinde haklı olduğu, denetlenebilir mahkememizce de benimsenen 11/10/2020 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre yapılan hesaplama neticesinde davacının bedelde indirim isteme hakkını kullanarak fiyat farkı olarak talep edebileceği tutarın toplam—- olabileceği, davacının davalıdan çeklerden dolayı oluşan kur farkından —- — talep edebileceği, manevi tazminatın ise iş bu davada şartlarının oluşmadığı değerlendirildiğinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜNE
1-Maddi Tazminat Davası yönünden;
—- alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanun 4/A kanunu gereğince ———-yıl vadeli mevduata ödediği en yüksek faizi ile birlikte, — dava tarihinden itibaren ve reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Manevi Tazminat Davası Yönünden;
Davanın REDDİNE
3- Maddi tazminat davası yönünden Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 12.894,67 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.024,65 TL peşin harç, 5.451,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam—- harçtan mahsubu ile bakiye 6.419,02 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Manevi tazminat davası yönünden Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 179,90 TL harcın, davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5- Davacı tarafından yatırılan 1.024,65 TL peşin harç, 5.451,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam———- harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 9.499,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre 7.509,82 TL’sinin davalıdan tahsili ile davcıya ödenmesine, artan — davacının ÜZERİNE BIRAKLIMASINA,
5-Davalının dosyada yargılama gideri olarak sarf ettiği 2.065,00 TL’nin davanın kabul ret oranına göre —- davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine artan — DAVALININ ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
6-Kabul edilen maddi tazminat dava yönünden — tarifesine göre davacı lehine takdir olunan — vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ret olunan manevi tazminat davası yönünden —tarifesine göre davalı lehine takdir olunan— ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı, davacı vekili ve davalı vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı