Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1346 E. 2019/328 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2018/1346 Esas
KARAR NO : 2019/328
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 07/11/2018
KARAR TARİHİ: 20/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı ———- dava dilekçesinde özetle, davalı ile birlikte ——— ortağı olduklarını, tüm hisselerini —–3 tarihinde noterden davalıya devrettiğini, ancak davalının hisse devrini ———– Müdürlüğü’ne tescil ve ilan işlemlerini yaptırmadığını, bu nedenlerle ortağı olduğu ————- hisselerinin tamamını 29/11/2013 tarihinde davalıya noterden devrettiğinin tespitine, ilgili kararın, ———– Dairesine ve ———— Müdürlüğü’ne bildirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesinin davalıya 5.12.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, şirket ortaklığının olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Davalının pasif husumet ehliyetinin olup olmadığı,
b-Davalının pasif husumet ehliyeti varsa, davacının noterden yapılan 29/11/2013 tarihli devir sözleşmesi ile dava dışı———— hisselerini davalıya devredip devretmediği,
c-Davacının halen dava dışı —————— ortağı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Davalının pasif husumet ehliyeti bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlıkla ilgili inceleme ve gerekçe: Eldeki dava, sadece dava dışı ————- diğer ortağı ———- yöneltilmiştir.
Davacı, işbu davayı ortağı olmadığını belirttiği ————— yöneltmemiştir.
Taraf sıfatı, dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir. Aynı şekilde bir hakkın kendisinden istenebilecek o hakka uymak yükümlülüğü olan kişi olup bu da davalı olma pasif husumet ehliyetidir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir.
Davada taraf ehliyeti, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28. maddesi gereğince, sağ doğmak şartıyla ana rahmine düştüğü andan itibaren başlar. Medeni hakları kullanma ehliyetine ( fiil ehliyetine ) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler. Dava ehliyeti bir kişinin kendisi veya yetkili temsilcisi aracılığıyla bir davayı, davacı veya davalı olarak takip etme ve usul işlemleri yapabilme ehliyetidir. Sonuç olarak davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler taraf ehliyetine sahip olsalar bile bu kişilerin o davada maddi hakka ilişkin olarak davacı ve davalı olmak sıfatlarının bulunması gerekmektedir.
Dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, Mahkemece re’sen göz önünde tutulması gereken hususlardandır.
Buna göre, işbu davada, pasif husumet ehliyeti sadece dava dışı ————- ait olup, davalının pasif husumet ehliyeti mevcut değildir. Bu nedenle davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Bir an için davanın dava dışı şirkete yöneltilmesi için davacıya süre verilmesi düşünülebilir ise de, 6100 Sayılı HMK’nun 124/3. maddesinde yer alan “maddi hatadan kaynaklanan ve dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir.” düzenlemesi dışında dahili dava yolu ile taraf değişikliğine gidilmesi mümkün değildir. Usul hukukumuzda dahili dava müessesesi bulunmayıp, 6100 sayılı HMK.md.61 ve devamı maddeleri uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen kişi, dava açıldıktan sonra ihbar ya da dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatını kazanamayacağı gibi, ıslah yoluyla dahi davada taraf değişikliğinin olanaklı bulunmadığı ve husumetin mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği açıktır.
Tüm bu nedenlerle, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar yasasına göre alınması gerekli 44,40 TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacının yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.20/03/2019