Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1334 E. 2021/825 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1334 Esas
KARAR NO: 2021/825
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/11/2018
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı— olan davalılardan satın aldığını, davacının —– satın aldığı —araçların satış ve satış Sonrası servis hizmetlerini verdiğini, —–satın alındıktan kısa bir süre sonra arızalanmaya başladığını ve bu arızalar nedeniyle birçok kez davalı—— götürüldüğünü, ancak aracın arızalarının bir türlü tam anlamıyla giderilemediğini, davacının———nedeniyle haklı olarak beklenti içinde olduğu, umduğu kaliteli hizmeti bu süre zarfında göremediğini, servise götürülen araçta arıza olmadığı söylenerek geri gönderildiğini, aynı sebeple ikinci kez gidildiğinde yazılım hatası olduğunun öğrenildiğini, araç satın alınır alınmaz—- birbiri ardına yandığını, davacının —- tarihinde —- servise götürdüğünü, ancak servis çalışanları tarafından araçta herhangi bir —- hatası yahut başkaca bir arıza görülemediği gerekçesi ve iş emri açılmadan geri gönderildiğini, aradan fazla zaman geçmeden ikaz lambalarının yanmaya devam ettiği şikayeti ile —– tekrar servise götürüldüğünü, davacıya bu kez yazılım hatası olduğunun bildirildiğini ve——servise
alındığını, tamir edildiği söylenerek teslim edilen araçtaki problemlerin sona ermeyerek devam ettiğini, —— devam ettiğini, araç satın alındığından beri nedeni tam olarak tespit edilemeyen ve arızası Bilinmeyen —- yaşandığını, —değiştirildiğini, ardından davacının—–edilmesini talep ettiği halde talebin yerine getirilmediğini, üçüncü —– değişiminde ise — değiştirildiğini,—- sisteminin düzeltilmesi için servise bırakılan aracın serviste sol yan camının kırıldığının davacıya bildirildiğini, kırılan sol yan cam takılırken lakayı ve özensiz davranıldığını, davacının kaza atlattığını, kırılan camın yerine takılan camdan sürekli titreşim sesleri gelmesi ve içeriye hava girmesi sebebiyle —-tekrar servise götürüldüğünü, şikayetin giderildiği bildirilerek teslim edilmesinden birkaç gün sonra araç seyir halinde iken ——düştüğünü, kırılan camın yerine yenisinin takılması için servise gidildiğinde cam takılırken bir kez daha kırıldığını, cam yerine takılırken araç kapısına zarar verildiğini, kapı sacının —- davacıya ayıplı teslim edildiğini,—- ihtarnamesi ile her iki davalıya bildirimde bulunulduğunu, kanundan doğan seçimlik hakların kullanılacağının belirtilmesine rağmen ——yanıt geldiğini, diğer davalının ise herhangi bir yanıl vermediğini, davacının, satılan araçtan beklenen faydayı sağlayamadığını, ihtarname cevabında aracın kendisinde bakım ve servis hizmetlerinde açık- gizli hiçbir ayıp olmadığının savumuldı uğunu, söz konusu arızaların cam düşmesi, cam kırılması,—–gibi aracın alınmasından beklenen faydayı etkilemeyen arızalar olduğunun iddia edildiğini, davacının —- fazla servise götürdüğünü, aracın serviste bulunduğu müddet boyunca ikame araç tahsis edilmediğini, TBK.nun 227.maddesi gereğince defalarca onarım ve arızalı yedek parçanın yenisiyle değiştirilmesi hakkı kullanılmasına rağmen her defasında benzer arızaların tekrarlandığını, davacıdan kaynaklı olmayan arızaların ve onarımların davalıdan kaynaklandığı, davacının araçtan beklenen faydayı sağlayamadığını, dava konusu aracın yenisiyle değiştirilmesini, mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak suretiyle satın alma bedelinin, aracın serviste kaldığı günler nedeniyle kullanılmamasından sebepli maddi zararlar, tamir ücreti, onarımlar nedeni ile araçtaki değer kaybının bedelinin ihtar tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı—— vekili cevap dilekçesinde özetle;
Dava konusu taleplerin değerlerinin ve dayanaklarının HMK.nun 119.maddesi uyarınca açıklattırılması gerektiğini, verilecek süreye riayet edilmemesi durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından dava dilekçesinin istem ve sonuç kısmında terditli talepte bulunulduğunu, ancak 6098 sayılı Kanunda yer alan seçimlik hak niteliğindeki taleplerin bu şekilde ileri sürebilmesinin mümkün olmadığını, terditli taleplerin sadece ayıpsız misli ile değişim ve bedel iadesinin açık ve nel anlaşıldığını, zarar talebinin anlaşılamadığını, talebin açıklattırılması gerektiğini, öncelikle davacı ya kesin mehil verilerek dava konusu aracın değeri üzeriden harç ikmali yaptırılması gerektiğini, aracın—– bedelle satın alındığını, bu miktar üzerinden harç ikmali yapılması gerektiğini, aksi halde davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, 6098 sayılı Kanunun 231.maddesi gereğince — yıllık zaman aşımı süresi öngörüldüğünü, dava konusu aracın — tarihinde satın alındığını, huzurdaki davanın ise —–tarihinde ikame edildiğini,– yıllık zamanaşımı süresinin geçirilmiş olduğunu, zamanaşımı nedeniyle dava konusu taleplerin esasa girilmeksizin reddi gerektiğini, TTK.nun 23/1-c bendinde ve TBK.nun 223.maddesinde ayıba ilişkin ihbar sürelerinin düzenlendiğini, davacının mevzuat uyarınca öngörülen ayıp ihbar sürelerine riayet etmediğini, araçtaki şikayetlerinin varlığı kabul edilse dahi ihbar süreleri dahilinde usulüne uygun ve süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, davaya konu araçta iddia edildiği gibi herhangi bir arıza ya da imalatları kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını,—– — tarihinde garanti kapsamında değiştirildiğini, aracın daha sonra — tarihinde yine —- değiştirilmesi talebi ile servise getirildiğini, ancak —- —- olması nedeni ile bu talebin garanti kapsamında değerlendirilmediğini, bu işlemler haricinde herhangi bir şikayel bulunmadığını, bu şikayetin sarf malzemeye ilişkin olduğu için kullanıma bağlı olarak zaman içerisinde malzemenin yıpranması ile ortaya çıktığını, aracın kapı kilidi değişimi sırasında davalı şirket yetkili servisi tarafından sehven sol ön kapı camının kırıldığını ve kırılan camın bedelsiz yenisi ile değiştirildiğini, aracın Sorunsuz davacıya teslim edildiğini, hali hazırda araçta hiçbir şikayet bulunmadığını, kaldı ki bu hususun servis hizmetine ilişkin bir şikayet olduğunu, bu şikayetin dava komusu taleplerle ilgisi bulunmadığını, davacının —- onarımı sonrasında onarım yapılan kapıda çıkıntı şeklinde hasar ve şikayetle servise başvurduğunu, bu şikayetin kullanıcı kaynaklı ortaya çıkan bir hasar olmasına rağmen müşteri memnuniyeti kapsamında bedelsiz yapılan basit bir işlemle giderildiğini, davacının bu şikayetin bir önceki servis hizmeti sırasında oluştuğunu iddia ettiğini, bu şikayetin üretim kaynaklı değil, servis hizmeti kaynaklı olduğunu, davacının, dava konusu araçla kaza yaptığını ve onarımı için servise başvurduğunu, onarım işlemlerinin sigorta vasıtasıyla gerçekleştiğini, akabinde onarım yapılan sağ ön çamurlukta boya yapışması şikayeti meydana geldiğini, bu şikayetin boya tedarik firması tarafından bedelsiz giderildiğini, bu şikayetin de üretime ilişkin bir iddia olmadığını, davada, davacının üretimden kaynaklı bir ayıp iddiası bulunmadığını, servis hizmetine ilişkin birtakım iddialarla ayıpsız misli ile değişim, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi taleplerinin ileri sürülmesinin mümkün olmadığımı, davalı şirket yetkili servisinin araca yapılan işlemleri tam ve eksiksiz yerine getirdiğini, sehven kırılan camın ücretsiz yenilenmiş olması nedeniyle araçta hiçbir değer kaybı yaşanmadığını, bunun yanı sıra davaya konu edilen şikayet iddialarının hizmet ilişkisi kaynaklı olması ve üretim kaynaklı olmaması ve halihazırda araçtan yararlanmasını engelleyen bir durumun bulunmaması karşısında davacının iyi niyet kuralları çerçevesinde hareket etmediğini, dava konusu talep için kanunun aradığı şartların bulunmadığını, davacının seçimlik haklarından onarım hakkını kullanmasından sonra huzurdaki dava ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu, davacının sahip olduğu seçimlik hakların yenilik doğuran hak niteliğinde olduğunu, bu haklardan bir tanesini kullandıktan sonra bundan dönerek diğer seçimlik haklardan birini kullanmasının hukuken mümkün olmadığını, davacının, aracın yetkili serviste yapılan tüm bakım ve onarını işlemlerine onay verdiğini ve yapılan işlemler akabinde aracın sorunsuz olarak davacıya teslime dildiğini, Sayın Mahkemece aksi kanaatte olunması halinde TBK.nun 227.maddesi hükmü uyarınca semenin tenzili yoluna gidilmesi gerektiğini, davaya komu şikayetin kullanımı engellemeyen —– malzeme şikayeti olduğunu, —– giderildiğini, davanın reddi gerektiğini, aksi kanaatte davanın konusunu oluşturan terditli taleplerden bedelin iadesine ilişkin talepte faiz başlangıç tarihi olarak aracın davalı şirkete teslim, her türlü takyidattan ari bir şekilde teslim edildiği tarihin esas alınması gerektiğini, satış tarihinden faiz talep edilmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, faiz başlangıç tarihine esas tarih belirlenirken, aracın halihazırda davacı tarafından b kullanıldığının nazara alınmasını talep ettiklerini, faiz işletilebilmesi için öncelikle dava konusu aracın davalı şirket adına tescil) ve teslimi gerektiğini, aracın onarım süresinde kullanılmamasından dolayı maddi tazminat talep edilebilmesinin mümkün olmadığını, yapılanişlemlerin niteliği dikkate alındığında araçta değer kaybı oluşmadığının açıkça görüldüğünü, kaldı ki aracı her defasında aynı gün veya ertesi gün davacıya teslim edildiğini, davacının gerçek bir zararı bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; davakonusu aracın ilk arızasının meydana geldiği— tarihinde servise teslim edilmiş olmasına ve arızadan haberdar olmasına ve onarıma onay vermesine rağmen davalı şirkete hiçbir ayıp ihbarı yapılmadığını, aracın arızasından uzun süre sonra davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, ilk arızadan — sonra davanın açıldığını, ayıbı kabul anlamına gelmemekle birlikte ayıp ihbarının satıcı davalıya derhal bildirilmesi gerekirken herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığını, tacir olan davacının TTK.nun 23 ve TBK.nun 223.maddesi çerçevesinde ürünü muayene külfetine uygun hareket etmemesi ve yasal süresi içinde —–gün içerisinde ayıp ihbarında bulunması gerekirken ayıbın varlığını bildirmediği ki aracı satın aldıktan kısa bir süre sonra arızalandığı yönündeki iddiası karşısında onarım tercihini kullandığının dosya kapsamı ile sabit olduğunu, — tarihinde satın aldığı üründe muayene külfetini yerine getirmeyişinin ve yasal süre içerisinde ayıp ihbarında bulunmamasının yasaya aykırı hareket ettiğini gösterdiğini, TTK.nun 25/3.maddesi çerçevesinde ayıbın varlığının sonradan anlaşılması halinde dahi satıcıya bilditiminin yasal zorunluluk olduğunu, tacir olan davacının bildirimi yazılı yapmasının TTK.nun 20/3.maddesi uyarınca zorunlu olduğunu, davacı iddiasını kabul anlamına gelmemek kaydı ile aracın kışa sürede arızalandığı bildiriminin derhal yapılması gerektiğini, davacının ayıbı derhal ve yazılı olarak davalıya bildirmediğini, davalı şirket tarafından davacıya verilen servis hizmetlerinin her türlü ayıptan ari olarak tamamen diğer davalı — bakım ve onarım talimatına Uygun ve aynı şekilde davalı şirketin haklı kalite ve hizmet standardı çerçevesinde verilmişolduğunu, verilen bakım ve servis hizmetlerinde veyahut dava konusu araçta hiçbir ayıp, gizli ayıp bulunmadığını, dava konusu aracın — bedelle satıldığını, aracın ilk ——— geldiğini, garanti kapsamında silecek lastiklerinin değiştirildiğini, —sarfmalzemesi kapsamında olduğundan kullanım ömürlerinin garantisinin üretici tarafından —ay olarak değerlendirildiğini, — lastiklerinin tekrar —— değişimine ilişkin davacı talebinin değerlendirildiğini ve —— doğrultusunda davalı servis tarafından yapılan kontrolde—-sorun görülmediğinden işlem yapılmadığını, aracın — tarihinde tekrar davalı servise getirildi ğini, arıza iddiasına uygun olarak üretici firmanın bakım-onarım talimatları doğrultusunda ——akıldığını ve yakıt pompası kumanda cihazına güncel yazılımın yüklendiğini, — tarihinde aracın çalışmadığı şikayeti ile servise getirildiğini, yapılan kontrollerde motor kumanda cihazında arıza kaydı görülmediğini, —- tarihinde aracın kapı kilidi değişimi yapılırken sehven sol ön kapı camının kırıldığını ve davalı servise tarafından bedelsiz yenisi ile değişiminin yapıldığını, davacının şikayeti üzerine kapı cam ayarının tekrar yapıldığını ve aracın sorunsuz. teslim edildiğini, kapı üzerinde çıkıntı şeklinde olduğu iddia edilen hasardan davalının hiçbir lakası bulunmadığını, ancak müşteri memnuniyeti adına — düzeltme metodu ile ücretsiz onarıldığını, aracın —- tarihinde ön sağ ve arka sağ hasar şikayeti ile servise giriş yaptığını ve Ürelici onarım talimatlarına uygun olarak atölyede sigorla kapsamında onarımını yapıldığını, sağ ön çamurlukta boyanın yapışma problemi nedeniyle atma yaptığını, lamir boyasının tedarikçi firma —- tekrar yenilenerek aracın aynı gün içerisinde teslim edildiğini, —-olayının aracın fabrika boyasında meydana gelmediğini, araçta ayıp olmadığını, arızaya uygün onarımların gerçekleştirildiğini, araçta ve verilen servis hizmetinde hiçbir ayıp olmadığını, aracın satın alınmasından beklenen faydanın gerçekleştiğini, davacının — ihtarnamesine karşı —— itiraz edildiğini, tüm onarım işlemlerinin birbirinden farklı arızalar olduğunu, servis tarafından üretici firma talimatları doğrultusunda işlem yapıldığını, —- olmasının hiçbir şekilde arızalanmayacağı anlamına gelmedi ğini, arızaların ayıp vasfında olmadığını, ayıba esas olarak gösterilmiş bir kusurun varlığında TİK ve TKHK hükümleri çerçevesinde satıcı avalıya kusur atfedilemeyeceğini, —– kullanılan ve piyasadaki ikinci el değeri düşmüş bir aracın misli ile değiştirilmesinin ya da fatura bedelinin faiziyle iadesi talebinin hak ve nesafet kurallarına aykırı olduğunu, binlerce kilometre aracı kullanan ve dava sonuçlanıncaya kadar kullanılmaya devam edileceğini, davacının sağladığı yararla —araç işlenmesinde davacı yararı ile satıcıya gelen zarar arasında oransızlık bulunduğunu, araçta birtakım kusurların var olduğu kanaatine varılması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi gerektiğini, davanın reddi gerektiğini iddia ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalı— — ithalatçısı, davalı — satıcısı olduğu aracın, ayıplı olduğu iddiası ve davalı—-tarafından verilen servis hizmetinin ayıplı olduğu iddiası ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde değer kaybının ödenmesi, bu taleplere ek olarak aracın serviste kaldığı süre boyunca kullanılmamasından kaynaklanan maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Araçta üretimden kaynaklanan bir ayıp bulunup bulunmadığı, ayıbın gizli nitelikte olup olmadığı, olağan muayene ile ayıbın anlaşılıp anlaşılamayacağı, servis hizmetinin ayıplı olarak verilip verilmediği, kullanımda kaynaklanan hata bulunup bulunmadığı, ayıpsız misli ile değişim koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmaması halinde davacının değer kaybından kaynaklanan zarar talep edip edemeyeceğinin, bunların haricinde davacının aracından yoksun kaldığı süre boyunca emsal araç kiralamaktan kaynaklanan maddi zararın bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması gerektiği anlaşıldı.
Davada taraf teşkili sağlanmış ve dava süresinde açılmıştır
Dosya — görevli —uzman —— tevdii ile uyuşmazlık konusu hakkında rapor tanzimi istenilmiştir.
—–Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle;
Araçta yapılan işlemlerin—– şeklinde olduğu, ilk satın alındığı sırada oluşan — giderildiği, —- çözüldüğü, aracın keşfen inceleme sırasında —— kat ettiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, araçtan faydalanmayı engelleyecek bir arıza halinin meycut olmadığı,—– seviyesine göre aracın yoğun şekilde kullanılabildiği, bu nedenle aracın değiştirilmesini gereklirecek ciddiyette bir arızasının olmadığı, aracın fiyatı, kullanım süresi ve kat ettiği —— dikkate alındığında, aracın misliyle değiştirilmesinin araçtaki arıza seviyesiyle orantısız olacağı, bu nedenle değiştirilmesinin gerekmediği kanaatine varılmıştır Araçta gözle görülür ve değer kaybına etki edecek tek arıza halinin kaportadaki göçük olduğu, bu göçüğün bulunduğu yer, büyüklük, aracın markası ve modeli, kullanım süresi, —— seviyesi hususlar dikkate alındığında, ikinci el rayiç satış değerinde —–bir düşmeye neden olacağı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafın bilikişi raporuna karşı yapmış olduğu itirazlarının değerlendirilmesi, ayrıca aracın araçtaki hatalardan kaynaklı sebeplerle serviste bulunduğu süreler boyunca davacının emsal nitelikteki bir araç için yapacağı masrafın hesaplanmasının istenilmesine, ayrıca araçta üretim kaynaklı veya gizli bir ayıp bulunması ve servis hizmetinin ayıplı ifa edilmiş olması halinde bu ayıp giderilmiş olsa bile araçta değer kaybı yaratıp yaratmayacağı ve yaratması halinde bunun miktarının ne kadar olacağı hususunda ayrıntılı olarak değerlendirme yapılması için dosyanın bilirkişi heyetine tekrar tevdi edilmiştir.
—- Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda Özetle;
Davacı tarafın bilirkişi raporuna karşı yaptığı itirazlarının değerlendirilmesi, aracın araçtaki hatalardan kaynaklı nedenlerle serviste bulunduğu süreler boyunca davacının emsal nitelikli bir araç için yapacağı masrafın hesaplanmasının istenmesine, ayrıca araçta üretim kaynaklı veya gizli bir ayıp bulunması ve servis hizmetinin ayıplı ifa edilmiş olması halinde, bu ayıp giderilmiş olsa dahi araçta değer kaybı yaratıp yaratmayacağı ve yaratması halinde bunun miktarının ne olacağı hususunda ayrıntılı değerlendirme yapılması istenilmiştir. Davacı vekili itiraz dilekçesinde özetle, kök raporda dava konusu aracın — servise girdiğinin belirtildiğini, ancak aracın servise giriş çıkış sürelerinin toplam —gün olduğunu aracın ilk kez — tarihine kadar — servise girdiğini, keşifte —- bulunduğunu, raporu düzenleyenlerin aracı görmediklerini, —-raporda imzasının olmadığını, aracın—— fazla servise gittiğini, davacının arıza ve ayıplı servis nedeniyle araçtan beklediği faydayı elde edemediği kaygı ve güven sorunu yaşamak zorunda kaldığı hususlarının dikkate alınmadığını, aracın yenisiyle değiştirilip değiştirilmeyeceğinin hukuki değerlendirme olduğunu, bilirkişihin malın trafiğe çıkamaz boyutta ayıplı olmasını aradığını, — yayınlanan garanti belgesi yönetmeliğinde garanti süresi içinde arızanın yeterli görüldüğünü, yasanın aradığı garanti süresi içinde arızaların tekrar ettiğini, aracın —arızalandığını, — götürdüğünü, maldan yararlanamama halinin süreklili kazandığını, —– ayıplı hizmetinden satıcının müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, değer kaybı değerlendirmesini kabul etmediklerini, — değer kaybının çok düşük olduğunu aracı —fazla kez servis kaydının olduğunu belirmiş, neti ce ve talep kısmında aracın garanti süresi içinde—- servise gittiğini, uzun süre serviste kaldığını, ayıplı servis hizmeti ile birlikte araçtan ve servisten beklenen faydanın ve yararlanmanın karşılanmadığını, bilirkişi tespitlerinin hukuki sonucunun sayın mahkemece değerlendirilmesine, davanın talep gibi kabulüne aksi halde — kaydı olan bir araçta —-değer kaybının komik olduğunu,——- bilirkişinin heyete tevdiine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekilinin itiraz dilekçesinde ayrıntılı şekilde belirttiği servise giriş ve serviste kalış süreleri toplandığında, aracın toplam —- süreyle serviste işlem gördüğü tespit edilmiştir Dava konusu aracın keşfen incelenmesi sırasında gerek yapılan muayene ve gerekse davacının bizzat açıklamalarından, araçta halihazırda herhangi bir arızanın olmadığı, tüm arızaların servisçe giderildiği belirtilmiştir. Bu nedenle araçta ilave bir incelemeye gerek duyulmamıştır. Aracın geçmişte gördüğü işlemler dikkate alındığında davacının toplam — süreyle araçtan mahrum kaldığı tespit edilmiştir. Aynı marka ve model bir aracın — yıllarında günlük kiral bedeli, yapılan piyasa araştırmasına göre — Dolayısıyla davacının— süreyle araç kiralama masrafı —- yeniden incelenmesinden, kök raporda da belirtildiği üzere, araçta onarım gören parçalar kapı kilit sistemi, kapı camı ve silecek olduğu anlaşılmaktadır. —-parçalar aracın kaporta ve şasi parçası olmadığından işlem gö eleri bir değer kaybı oluşturmaz. Ayrıca aracın onarım gördüğü parçalar ve bu onarımların toplam süresi dikkate alındığında, araçtan faydalanamama halinin süreklilik kazandığı da söylenemez. Keşfen yapılan incelemede görüldüğü üzere araçta gözle görülür ve değer kaybına etki edecek tek arıza halinin kaportadaki göçük olduğu, bu göçüğün bulunduğu yer, büyüklük, aracın markası ve modeli, kullanım süresi, —– seviyesi hususlar dikkate alındığında, ikinci el rayiç satış değerinde —– bir düşmeye neden olacağı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi heyet raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili Bilirkişi Ek Raporuna itirazlarını sunduğu dilekçesinde özetle; “dikkate alınmayan ———- ayrıntılı olarak tek tek tarih vermek suretiyle servis kayıtlarının tespitini istediklerini, bilirkişilerin tespitlerinin aksine servis kayıtlarının ondan fazla olduğuna dair servis formaları sunduklarını, bilirkişilerin yedi adet servis kaydı hakkında değerlendirme dahi yapmadıklarını, aracın serviste kaldığı günlere dair kayıtların tamamı dikkate alınarak geldiği günlere ve hatta servisten alındığı saatler de gözetilerek itirazlarını karşılar değerlendirme yapılmadığını, bilirkişiler aracın—– fazla işlem gördüğünü de tespit etmiş olmalarına rağmen ayıplı servis hizmetine dair bir değerlendirmeye yer verilmediğini, bilirkişilerin aracın satışındaki vaatleri dikkate almadan düz bir mantıkla malın trafiğe çıkamaz boyutta ayıplı olmasını aradığını oysa garanti belgesinin garanti süresi içinde arızayı yeterli gördüğünü, ayıbın kullanım olağanı ortadan kaldıracak nitelikte olmasının kanun koyucu tarafından aranmadığını, arızanın bir türlü giderilememiş olması ayıplı servis hizmeti ifasına dair değerlendirme talepleri olduğunu, lüks ve yeni aracın süreklilik arz eden arıza ve ayıplı servis hizmeti sonucunda kullanıcı-müşteri üzerindeki etkisi ve beklentisini karşılayıp karşılamadığı hususlarına dair değerlendirme yapılmadığını, vurgulanan —— buna dair yasal düzenlemelerle ilgili tespit ve değerlendirme yapılmadığını, aracı yenisi ile değiştirilip değiştirilmeyeceği hukuki değerlendirmesi bilirkişilerin görev ve yetkisinde olmadığı, yasa arızanın varlığını yeterli gördüğü halde bilirkişilerin arızanın giderilmesi ve aracın kullanılabildiği gerekçesiyle değiştirilmesi gerekmediği hukuki sonucuna vardıklarını, bilirkişilerin ayıbın mevcut olduğu tespitine rağmen aracın kullanılabilmesi veya değişimin orantısız olması halinde bedel indirimi uygulamasını dahi düşünmediklerini, gözle yapılan muayene sonucunda tespit ve nesnel bir ölçüte dayanmayan değer kaybı değerlendirmesinin kabul edilemez olduğunu, bilirkişilerden talep edilenin gözle muayene değil ——– teknik nedenleri ile araçta yapılan işlemlerin tespit ve değerlendirmesi olduğunu, aracın gözle görülemeyen veya bakılarak ölçülemeyen birçok teknik detayın reviş formları ile karşılaştırılması suretiyle değerlendirme yapılması, servis kaydında yazılı olanlarla bağlı değerlendirme yapıldığı, servis formlarının denetimi yapılmadan bilimsel ve denetlenebilir bir sonuca varılamayacağı, —- değer kaybının çok düşük olduğu ” belirtilmiş ve talep olarak:” 1)Servis kaydı sayısına dair ve servise teslim edildiği günü, alındığı saati dikkate almadan yapılan eksik tespite dayalı hesaplama ile aracın günlük —gibi komik ve temelsiz kullanım ücretine dair tespitine itiraz ettikleri, 2) —- servis ihtiyacı olmuş bir aracın bunca işlem ve değişimlerin ayıplı servis hizmetinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı aksi halde teknik sebeplerini, gerekliliğini, ayıplı olup olmadığı ve teknik hususlarda gözle muayene yapılmayacağından rapora itiraz ettiklerini, 3) Değer kaybına dair bu iş ile iştigal eden araç piyasasından anlayan bilirkişilerden rapor alınmasını, 4)Araç kiralama şirketinden bu evsafta bir aracın günlük kiralama bedelinin sorulmasını, 5) Sıfır ve yüksek —–olan bu aracın kısa süre içinde —kez servise ihtiyaç hissetmesinin beklentiyi karşılamadığını, bu ihtiyacın ayıplı servis hizmetinden mi ayıplı araçtan mı kaynaklı olduğunun tespitini” belirtip dosyanın yeniden bu soruları cevaplamak üzere bilirkişiye verilmesi talep edilmiştir.
Davalı —– Bilirkişi Ek Raporuna itirazlarını sunduğu dilekçesinde özetle; ” kaportadaki göçük sebebiyle araçta talep edilen —- değer kaybından müvekkil firmanın sorumlu bulunmadığı, söz konusu göçüğün davacı yanın kendisinden kaynaklı olarak gelişen bir durum olduğunu, müvekkil firmadan kaynaklı olduğunu ispat edemediğinden müvekkil firmanın kesinlikle sorumluluğunun kabul edilemeyeceğini, davacının toplam — gün süreyle araçtan mahrum kalmasına ilişkin olarak aracın arızalanmasına ve servise gelmesinde müvekkil firmanın hiçbir eksiği ve rolü olmadığından tespit edilen söz konsu meblağdan müvekkil şirket sorumluluğu kabul edilemeyeceği” belirtilmiştir.
Davalı —– vekili Bilirkişi Ek Raporuna itirazlarını sunduğu dilekçesinde özetle; “araçtaki kaporta göçüğünün araç davacı tarafın kullanımdayken meydana geldiğini, servis kayıtlarında servise girişte eksiksiz ve hasarsız bir şekilde teslim alındığını, dava konuş aracın maddi hasarlı kazalara karıştığını, en başından beri kaporta göçüğü hasarının servis tarafından meydana geldiği varsayımı ile hesap yapıldığını, davacının araçtan — gün mahrum kaldığı ve araç kiralama masrafının —- olduğuna dair yapılan değerlendirmede dosyada davacı şirketin somut zarar uğradığını, bu süreçte başka araç kiraladığını ve ödemeler yaptığını tevsik edici hiçbir belge bulunmadığını” belirtmiştir.
Dosya bu defa bilirkişi heyetine tevdii ile tarafların iddia ve savunmaları, önceki bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlar da değerlendirilmek suretiyle araçta ayıp bulunup bulunmadığı, servis hizmetinin ayıplı olup olmadığı, davalılardan kaynaklanan nedenlerle araçta onarım yapılıp yapılmadığı, yapılmış olması halinde bundan dolayı araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, yine davalıdan kaynaklanan nedenlerle aracın serviste geçirdiği süre tespit edilerek araçtan yararlanılamadığı süre boyunca davacının bundan kaynaklanan zararının bulunup bulunmadığı, zararının bulunması halinde zararının denetime elverişli bir şekilde tespiti istenilmiştir.
—- Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
Kök raporda, tüm dosya kapsamı incelenmiş; dava konusu aracın davalı şirkete ait servise giriş çıkış tarihleri irdelenmiş ve rutin bakım işlemleri dışında kalan günler incelenmiş ve davalıların servis hizmetinin ayıplı olması nedeniyle serviste geçen net süre —- olarak belirlenmiştir. Bu hususta dosya üzerinde yeniden yapılan incelemede farklı bir değer bulunamamıştır. Aracın kaportasında meydana gelen göçüğün davalı servis şirketinin araca işlem yaptığı sırada oluştuğu, dolayısıyla davalı şirketin sorumluluğu altındayken meydana geldiği dikkate alındığında, oluşan değer kaybından da davalıların sorumlu olması kaçınılmazdır. Araçtaki değer kaybı, ülkemizde yasal olarak geçerli değer kaybı hesaplama yöntemiyle yapılmış olup herhangi bir hata bulunmamaktadır. Aracın davalıların yetersiz müdahaleleri nedeniyle toplam —- boyunca fazladan serviste kaldığı dikkate alındığında kök raporda yapılan araç mahrumiyet zararının piyasa rayiçlerine uygun olduğu tekrar belirlenmiştir. Davacı şirket vekili aracı yenisi ile değiştirilip değiştirilmeyeceği hukuki değerlendirmesinin bilirkişilerin görev ve yetkisinde olmadığını belirtmiştir. Ancak bu husus öncelikle teknik yönden araçta değiştirilmeyi gerektirecek ağırlıkta bir ayıp bulunup bulunmadığı yönünden bir değerlendirmeyi gerektirdiğinden heyetimiz bu teknik değerlendirmeyi yapmıştır. Hukuki değerlendirme muhakkak ki Sayın Mahkemeye aittir. Kök raporda bu yönde yapılan değerlendirme sonucu oluşan görüş ve kanaatimiz aynen sürmektedir.
Dosya üzerinde davacı ve davalı tarafların itirazları yönünden tekrar yapılan incelemede, kök raporda ulaşılan sonucun dışında farklı bir sonuca ulaşılmamış olup bu nedenle kök rapordaki görüş ve kanaatimiz aynen sürmektedir.
Bilirkişi raporuna itiraz neticesinde dosya bu defa yeni bir bilirkişi heyetine tevdii ile tarafların iddia ve savunmaları, önceki bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlar da değerlendirilmek suretiyle araçta ayıp bulunup bulunmadığı, servis hizmetinin ayıplı olup olmadığı, davalılardan kaynaklanan nedenlerle araçta onarım yapılıp yapılmadığı, yapılmış olması halinde bundan dolayı araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, yine davalıdan kaynaklanan nedenlerle aracın serviste geçirdiği süre tespit edilerek araçtan yararlanılamadığı süre boyunca davacının bundan kaynaklanan zararının bulunup bulunmadığı, zararının bulunması halinde zararının ne kadar olduğuna ilişkin rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
— Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle ;
Davaya konu —- tescil olmuştur
— plakalı araç sahibine — tarihinde teslim olmuş,—-dolmuştur.
Fotoğraflardan tespit edilen araçtaki harici aksesuarlar: Aracın —- vardır.
•Araç modeli itibarıyla tam elektronik sistemlerin birbirine uyumu ile çalışabilen yüksek güvenlikli sınıftadır. ———- kontrol edilmektedir. Basit bir örnekle cebimizdeki akıllı telefonlardan daha kapasitelidir. Dolayısıyla telefonlara sürekli gelen yazılım güncellemeleri telefonları ayıph ve kusuriu yapmayacağı gibi araçlara servislerde yüklenen yeni yazılımlar da araçlardaki hata ve kusurları düzeltmek için değil; aksine mevcut olan durumu daha hızlandırmak ve iyileştirmek içindir.
•Davacının şikayetleri arasında olan, —- olayına açılan iş emirlerinin detaylı incelemesi sonucunda— defa garantiden değişimi dışında heyetimiz rastlamamıştır silecekler yalnız yağmur yağdığı zamanlarda çalışmazsa tehlike yaratabilir. Dolayısıyla sürekli tehlike oluşturmamaktadır
•Davacının itiraz beyanında “GARANTİ KAPSAMINDA YAPILAN ONARIM VE TAMİRLER ÜRETİM HATASINDAN KAYNAKLI HASARLARDIR” ifadesi gerçekleri yansıtmamaktadır. — Üretimde hasarlanma diye bir olay yoktur.Eğer —üretiminde işlevsel olmayan parça montajı yapılmışsa ve yüzlerce ve bilgisayar denetimine kalite kontrolden geçmişse üretici üretim hattını durdurmadan bu düzeltmeyi yapmamışsa tüm ———- geri toplamak durumundadır.Bu araç modeli —- durum dünyada yoktur.
•—– hizmetinde yaşanabilecek problemler için —- servis işçilik garantisi, yedek parça garantisi, hizmet garantisini kanuna ve uygulama yönetmeliklerine koymuştur. Bir servisin veya atölyenin uygulamada yaptığı kusur otomobili ayıplı veya kusurlu yapmaz.Müşteri kusurlu bulduğu yetkili servisin alternatifini seçebilmektedir. Araçta yaşanan kapı camı kırılma problemi ile boyanın tampondan atması işçilik hatasıdır ve garanti kapsamında mevzuta uygun ücretsiz yapılmıştır Bu yapılan işler aracı ayıplı,gizli ayıplı yapmaz ve araçta değer kaybı yaratmaz
•Aracın Değer Kaybı Hesaplamasında; —— sunulan hesaplama yöntemi ile değer kaybı hesaplanmaktadır. —– Kararlarında “Kazasız bir araçla, kazalı ve onarılarak boyanmış bir araç arasında piyasa satış koşullarına göre bir değer kaybı oluşmaktadır” ifadesi yer aldığından aracın kaporta aksamında ve şasisindeki kaynaklı ana parçaların değişen ve onarılan kısımları ile boyanan yerleri esas alınmakta;——-değişen tüm parçalar —- değer düşmesine etkimemektedir.
•AÇILAN İŞ EMİRLERİNDEN BU ARACA AİT SÜREKLİ TEKRAR EDEN BİR ARIZA VEYA PARÇA DEĞİŞİMİNE RASTLANMAMIŞTIR.
İŞ EMİRLERİNİN İNCELENMESİ
Adliye otoparkında yapılan — tarihli bilirkişi incelemesinde aracın — olduğu ve kaportada bazı hasarlara ilişkin durumlar belirtilmiş; ancak bu tarihte yapılan inceleme öncesinde—- Bulunduğu görülmektedir. Bilirkişi heyeti araç hasar kayıtlarına bakmadan değer düşümü için hesaplama yapmıştır. Dolayısıyla trafikte meydan gelen çarpma ve çarpışmaya bağlı araç hasarları kullanıcısına bağlı hatalar sonucu oluşur Burada Yetkili servisin bir hatası yoktur. Aksine müşterinin yaptığı hata ve kusurları kaporta boya kısmında onararak düzeltir. ——birçoğu yerden daha standart ve orijinal parça ile onarım yapmaktadır.
Kanaat ve Sonuç :
1)Davacının sahip olduğu— plakalı aracın—- kapsamındaki —– onarıldığı;—– —–ücreti karşılığında yaptığı işemri açılışları- kapanışları ve faturalarından tespit edilmiştir
2)— kapsamında yapılan onarım hizmetlerinin servis işçilik ve yedekparça garantisi kapsamında — ait olduğu;
3)Davacının şikayet konusu onarımların, —Servisinde açılan iş emirleri ve yapılan işler tek tek kontrol edildiğinde AÇILAN İŞ EMİRLERİNE KARŞILIK SERVİS OPERASYON KODLARININ aynı olmadığı dolayısıyla her seferinde aynı istemlerin yapılmadığı;4)—-tarafından üretim bandından çıktıktan sonra tüm dünyada satılabilecek emniyet seviyelerini sağladığı ve tip onay belgelerini afdıktan sonra satışa sunulduğu ve karayolları uygunluk belgesindeki özellikleri taşıdığı; Üretici araç modeline uygun parça ve sistem iyileştirmelerinin dünyadaki tüm yetkili servislerine gelen —- ücretsiz uygulanmasının üretilen araçları ayıplı yapmayacağı aksine üreticinin markasına ve kullanıcılarına verdiği önem ve değeri gösterdiği; Halen kullanılmakta olan; ancak kullanılması sırasında sahibi tarafından geçen sürede yeterli faydanın sağlanmadığı gerekçesiyle Davaya konu olan —-statüsün de değerlendirilemeyeceği;
5)—- “KULLANİM ÖMRÜ VE AZAMİ TAMİR SÜRELERİ ” EK i 10.1 —–kısmından bakıldığında garanti süresi içinde azami onarım süresinin aracın alınması ve başvuru tarihine kadar ofan sürede — olduğu ve aracın serviste girişten en geç — gün sonra teslim edildiği ve garantideki onarım süresinin de aşılmadığı; Mevzuat gereği —garanti süresi içinde yaptığı —- süreleri için ikame araç verebileceği Dolayısıyla bundan sorumlu tutulamayacağı
Araçta yetkili servislerinde yapılan garanti kapsamındaki onarım, parça değişimi, üretici iyileştirmelerinin; satılırken aracın 2 el ve satış değerinde DEĞER KAYBI yaratmayacağı;
Araca ait —- çarpışma kaynaklı hasar kaydı bulunduğu bununla birlikte, daha önceki hasar kayıtlarının da ilavesi ile aracın değer kaybından —– sorumlu tutulamayacağı
Heyetimiz, detaylı iş emirleri incelemesi ve yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı dava konusu aracın; ayıplı veya gizli ayıplı sayılamayacağı, araçta olan birkaç—– garantiden değişimlerin araç bedeline göre orantısız olacağı ve dolayısıyla aracın misliyle değiştirilmesinin gerekmediği kanaati bildirilmiştir.
Denetlenebilir, dosya içeriğine ve dava konusu olaya uygun —– tarihli bilirkişi heyet raporu mahkememizce de benimsenmiştir. Dava konusu aracın ayıplı veya gizli ayıplı sayılamayacağı, araçta olan birkaç münferid parça değişimi ve garantiden değişimlerin araç bedeline göre orantısız olacağı ve dolayısıyla aracın misliyle değiştirilmesinin gerekmediği, araçta değer kaybı oluşmadığı, servisten kaynaklı maddi zararın oluşmadığı, dolayısıyla ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 59,30 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 35,30 TL peşin harçtan mahsubu eksik kalan 24,00 TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 5.618,70 TL yargılama giderinin DAVACININ ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraflar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 1.860,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE
5-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı — vekilinin ve davalı ——– vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/12/2021