Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/133 E. 2022/887 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2018/133 Esas
KARAR NO: 2022/887
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31.01.2018
KARAR TARİHİ: 01.12.2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirket ile davalı işveren —- arasında —– tarihinde ——- yapıldığını, buna ek olarak —- tarihinde kalfa —–bir kısım işlerin davalının imzası ile birim fiyat üzerinden verildiğini ve—— anlaşıldığını, ancak ——- atılmadığını ve çatının yapılmadığını, davalının zarara uğramaması için ——-verildiğini, davalının bu——kullandığını, iş bu sözleşmeden kaynaklanan işler için davacıya —– banka havalesi ile —– çek ile olmak üzere toplam —– ödeme yapıldığını, kalan miktarın ——- kullanılarak ödenmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla—— davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili —- harç tarihli ıslah dilekçesinde özetle, davanın ıslahı ile toplamda ——– alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin sözleşmeye konlu işleri uygun olarak ifa etmediğini,—— bıraktığını, yaptığı imalatların ayıplı olduğunu, —- aykırı davrandığını,—— bıraktığını, —-durduğu için davalının mağdur olduğunu ve ——- ile anlaşıldığını,—– yapılan işlerin bedelinin ——- olarak davacıya ödendiğini, dava dilekçesinde belirtileri —–banka havalesinin iş karşılığı verilmediğini, davacıya borç olarak verildiğini, bu —— için —— davalı tarafından yapıldığını ve ——para ödendiğini, bu nedenle davacıya ödenen bedelin —- olduğunu, kalan iş için —- bedele mal olduğunu ve davalı şirketin ———— uğradığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesi uyarınca “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, (…) öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. (…)”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1-3. maddesi uyarınca “(1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. (…) (3) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. (…)”
Mahkememizce davacının uyuşmazlık konusu ve davanın açıldığı dönemdeki ———- kararının atfı ile —– için öngörülen ———umaralı bentlerindeki nakdi limitlerin yarısını, —numaralı bentteki nakdi limitin tamamını aşan düzeyde gelir sağlayıp sağlamadığının bildirilmesi ve bunlara ilişkin tüm belgelerin davalının bağlı bulunduğu —–gönderilmesi istenmiş, verilen cevabın—- tetkikinde; yazınızda bahsi geçen mükellefin ——- halen mükellefiyeti devam ettiği;—- yıllarına ait gelir beyannamelerini vermemiştir.Ancak ödevli ilgili dönemler için ——- arttırımında bulunmuş olup tahakkuk eden – vergilerin tamamını ödemiştir. Ödevlinin—— tarihi itibariyle vergi borcu bulunmamakta olup …” şeklinde cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi ve asliye ticaret mahkemelerinde görülebilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması —— hususlardan doğması —– gerektiği, eldeki davanın taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olduğu, bu sebeple mutlak ticari dava olmadığı, bu sebeple davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması gerektiği, bu sebeple ancak davalının tacir ve işletmesinin ticari işletme olarak kabul edilmesi halinde davanın ticari dava olacağı, davalının tacir kabul edilebilmesi için ——kararının atfı ile esnaf işletmesi için öngörülen —– bentlerindeki nakdi limitlerin yarısını, — numaralı bentteki nakdi limitin tamamını aşan düzeyde gelir sağlaması gerektiği, yine davalının —— kayıtlı olmasının ve bilanço esasına göre veya işletme hesabı esasına göre defter tutmasının da bu hususta karine teşkil edebileceği, davalı ——– kayıtlı olmadığı gibi bilanço esasına göre veya işletme hesabı esasına göre defter tutmadığı,—– tarih itibariyle ——– sermaye iradi mükellefi olduğu, uyuşmazlık konusunun geçtiği tarihte ve dava tarihinde —— de beyan etmediği, yine davalı vekilinin cevap dilekçesinde davalının tacir olmadığını beyan ve kabul ettiği, bu sebeple davalının tacir, işletmesinin ticari işletme olarak kabul edilemeyeceği, tüm bu sebeplerle davanın ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve genel görevli mahkemeler olarak asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmış, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,——- Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunun TESPİTİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca; görevsizlik kararının süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın ——- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yukarıda hüküm fıkrasında belirtilen süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair resen karar verilmesine,
4-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
5-Harç ve yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile————Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01.12.2022