Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1299 E. 2019/227 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1299 Esas
KARAR NO: 2019/227
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 30/10/2018
KARAR TARİHİ: 28/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı müvekkili hakkında İAA 9. İcra Dairesinin———- Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yaptığını, müvekkilinin davalı tarafa icra dosyasında belirtilen borcu bulunmadığını, öncelikle icra takibine konu edilen senet, usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, senette ödeme yeri ve düzenleme yerinin yer almadığını, kiralanan araç için yapılan en son ödeme 17/09/2018 tarihinde yapıldığını ve kiralanan aracın 19/09/2018 tarihinde teslim edildiğini, müvekkilinin davalı ——- Şirketine bu nedenle her hangi bir borcu bulunmadığını, davalıya 33.338,01 TL borcunun olmadığının tespiti ile borçlunun alacağı %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine İAA 9. İcra dairesinin ——— Esas sayılı dosyasının iptaline, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile icra dosyasının durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının her ne kadar borcu ödediğini iddia ettiğini, taraflarına sunulmuş böyle bir ödeme ve dekont sureti bulunmadığını, takibe konu edilen şey araç kiralama sözleşmesi değil, bir kambiyo senedi olduğunu, bilindiği üzere kambiyo senetleri sebepten mücerret kendi başlarına borç doğuran kıymetli evraklardan olduğunu, senede karşı yapılmış herhangi bir ödeme bulunmadığını, borcun halen devam ettiğini, davacı taraf açığa senet imza edildiğini belirtmiş ise de TTK’ da açığa senet düzenlenebileceği belirtilmiş ve davacı taraf imza inkârında bulunduğunu, senedin usule ve kanuna aykırı bir yönü bulunmamakta olup tarafın borç sorumluluğu devam ettiğini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, İAA 9.icra Dairesinin ———- Esas sayılı takip dosyasına konu bonodan ötürü davalının borçlu olmadığının tespİtine yöneliktir.
Davacı, davalıdan araç kiraladığını, taraflar arasında bu kapsamda kira sözleşmesi imzalandığını ve bononun bu sözleşme gereğince güvence olarak verildiğini ve bu teminat bonosundan ötürü borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
HMK’nun 4/1-a. maddesinde; taşınmazların İİK’na göre ilamsız tahliyesine yönelik hükümler haricinde, kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıkların Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği belirtildiğinden, araç kiralanmasına dair sözleşmelerin de bu kapsamda Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır —————–
6100 sayılı HMK 1. Maddesi gereğince mahkemelerin görevleri Kanunla belirlenir ve göreve dair kurallar kamu düzenindendir. Uyuşmazlıkta da dava tarihinde görevli mahkeme 6100 sayılı HMK 4.maddesi gereğince belirlenmiş olduğundan uyuşmazlığın görevli Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından çözümlenmesi bu nedenle zorunludur.
Yine 6100 sayılı HMK 114/1-c gereğince mahkemenin uyuşmazlığın çözümünde görevli bulunması dava şartıdır.
28/11/1956 tarih 15/15 sayılı Yüksek Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda, “… her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemsine… Esası benimsenmiş ve her davanın açıldığı tarihteki hukuki ve maddi olgulara göre sonuçlandırılacağı yönündeki İBK kararı günümüze kadar kesintisiz olarak uygulanagelmiştir.
Dava şartları da istîm üzerinde davanın görülebilmesi için mutlaka dava tarihi itibariyle bulunması ya da davanın devamında tamam olabilmesi (giderilebilir dava şartı) yasa koyucu tarafından belirtilen ve benimsenen şartlardır.
Davanın açılmasının usul hukuku bakımından sonuçlarından birisi de yukarıda belirtilen esaslar dahilinde mahkemenin görev ve yetkisinin davanın açılması ile o anki hâle göre sabitlenmesi ve dava şartlarının var olup olmadığının değerlendirilmesinin bu tarih ———– gözetilerek karara bağlanmasıdır.
Somut olayda da davacı tarafından gerek dava dilekçesinde gerekse de ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusu bononun kira ilişkisinin teminatı olarak verildiği ileri sürüldüğünden ve taraflar arasında kira ilişkisinin bulunup bulunmadığı yönündeki delilleri değerlendirme yetkisinin Sulh Hukuk Mahkemesinin özelinde bulunduğu anlaşıldığından mahkememizin uyuşmazlığı çözümlemede görevli olmadığı anlaşılarak mahkememizin görevsiz olduğuna karar verimiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından davanın usulden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı yasa 4.maddesi uyarınca, görevli Mahkemenin SULH HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi SULH Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair tarafların yüzüne karşı HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2019