Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1291 E. 2019/1222 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1291
KARAR NO: 2019/1222
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ: 26/10/2018
KARAR TARİHİ: 24/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin dava dışı ——– olan ticari ilişki nedeniyle bu şirketten —- adet çek aldığını, bu çeklerin ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edildiğini ancak dava dışı keşideci tarafından ——Asliye Ticaret Mahkemesinin —— Esas sayılı dosyasından talep edilen İflasın Ertelenmesi davasında ——– tarihinde ihtiyati tedbir karan verilmesi nedeniyle, banka tarafından çeklerin arkasına mahkeme, dosya ve tedbir kararı yazılmak suretiyle çeklerin müvekkil şirkete iade edildiğini,——–Asliye Ticaret Mahkemesinin——- Esas sayılı dosyasında görülen davanın neticesinde “Davacı şirketin iflas ertelenmesine ilişkin talebinin reddine” ve aynı kararda —— tarihli ihtiyati tedbir kararının da kaldırılmasına karar verildiğini ve kesinleştiğini, bu kararın kesinleşmesi sonrasında davalı bankaya yeniden müracaat edilerek, dava konusu çeklerle ilgili bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktarın talep edildiğini ancak banka tarafından çeklerin tedbir kararının var olduğu dönemde keşide edilmesi nedeniyle kayyum onaylarının bulunmaması gerekçe gösterilerek yükümlülük bedelinin ödenmediğini, bankanın gerekçesini hiçbir şekilde kabul etmediklerini, talep konusu çeklerin İflas Ertelenmesine ilişkin davadan ve tedbir talebinden önce alındığını, davalı bankanın çek sorumluluk bedellerini ödemesi gerektiğini beyan ederek davanın kabulü ile her bir çek için bankanın sorumluluk bedeli ———TL olmak üzere toplamda — adet çek için ——– TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile verilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle: Usul ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddi gerektiğini, davacının taraf dava dilekçesi ekine hukuka aykırı olarak delillerini eklemediğini, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 121’inci maddesinde açıkça düzenlenen usulün gereği gibi yerine getirilmeyip dava dilekçesi ekinde hiçbir belge olmaksızın müvekkil bankaya gönderildiğini, müvekkil bankanın çekteki keşideci imzasını araştırma yükümlülüğü olduğunu, dava konusu edilen çeklerin keşide tarihleri, ——— Asliye Ticaret Mahkemesinin ——— Esas sayılı dosyasından verilen tedbir kararı devam ettiği süre içerisinde olduğunu, dava konusu çeklerin geçerliliğinin kayyım onayı ile mümkün olabilecekken herhangi bir kayyım onayı olmaksızın tedbir kararının yürürlüğü sürecinde keşide edilen çeklerin geçerliliğinden ve dolayısıyla yasal unsurları taşıdığından bahsedilemeyeceği, davacı tarafından çeklerin ileri tarihli keşide edildiği iddiasının ispatlanamadığı, tüm bu sebeplerle davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, çek keşidecisi şirket hakkında verilen ihtiyati tedbir nedeniyle ödenmeyen çeklerden dolayı garanti bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu çek keşidecisi şirket hakkında iflas davası sırasında verilen tedbir kararı nedeniyle bankanın çek garanti bedellerinden sorumlu olup olmadığı hususuna ilişkindir.
Davacı vekili keşidecisi——–olan———-ne ait ——keşide tarihli —— numaralı —–TL.bedelli, ——– keşide tarihli ——numaralı ——-TL Bedelli, ——- keşide tarihli, ——— numaralı —–TL bedelli, —— tarihli —- numaralı, —— TL bedelli,—– tarihli —— numaralı,——– TL numaralı —- adet çekin süresi içerisinde bankaya ibraz edilmesine rağmen banka tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını ve Çek kanunun 3. Maddesi gereğince ödenmesi gereken garanti bedelinin ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı banka dava konusu çeklerin keşidecisi şirket hakkında görülmekte olan iflas davası sırasında verilen tedbir kararı gereğince kayyım heyetinin onayı olmadan çek düzenlenemeyeceğini, kayyım heyetinin onayının sunulması halinde işlem yapılacağını savunmuştur.
5941 sayılı Çek Kanunun 3. Maddesinde; “ (1) Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin varsa vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenir. Ancak çek, hesabın bulunduğu şubeden başka bir şubeye ibraz edildiğinde, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle ödenir.
(2) “Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılır.
(3) Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için;
a) Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde,
1) Çek bedeli bin Türk Lirası veya üzerinde ise bin Türk Lirası,
2) Çek bedeli bin Türk Lirasının altında ise çek bedelini,
b) Karşılığının kısmen bulunması hâlinde,
1) Çek bedeli bin Türk Lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığı bin Türk Lirasına tamamlayacak bir miktarı,
2) Çek bedeli bin Türk Lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak bin Türk Lirasını,ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmündedir. Bu fıkradaki miktar, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak ———– tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır.
(4) Hamilin talepte bulunması hâlinde, karşılıksızdır işlemi; çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu husus belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle yapılır. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilir. Hamilin imzalamaktan kaçınması hâlinde, karşılıksızdır işlemi yapılmaz. (5) Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil, kısmî ödemenin hamil tarafından kabul edilmemesi hâlinde, ikinci fıkra hükmüne göre karşılıksızdır işlemi yapılır; ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak hamiline geri verilir; ön ve arka yüzünün fotokopisi banka tarafından saklanır. Çek hesabında hiç karşılığın bulunmaması ve hamilin sadece muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutarın ödenmesini talep etmesi hâlinde de bu fıkra hükmüne göre işlem yapılır.
(6) Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmî ödeme hâlinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi, icra mahkemesine şikâyette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi hâlinde çekin aslı bu mercilere gönderilir. (1) (2)
(7) Banka;
a) Çekin karşılığının hesapta bulunmasına rağmen hamiline ödenmesinin geciktirilmesi,
b) Kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın hamile ödenmesinin geciktirilmesi,
hâllerinde, çek hamiline, her geçen gün için binde üç gecikme cezası öder. Bu hâllerde 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uygulanmaz.” düzenlemesi yapılmıştır.
Dava konusu çeklerin keşidecisi olan ——– hakkında ——– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Esas sayılı dosyası ile açılan iflas (İflas Erteleme) davasında verilen ——-tarihli tedbir kararı ile Keşideci şirketin yönetim ve karar organlarının, kambiyo senedi düzenlemek ve davacı şirketin banka hesaplarından para çekmek dahil, her türlü karar ver işlemlerin ve tasarrufların geçerliliğinin kayyım olarak tayin olunan kişilerin müşterek onaylarına tabi tutulduğu tedbir kararının —– tarihinde kaldırıldığı, çeklerin keşide tarihlerinde tedbir kararının geçerli olduğu görülmüştür.
Muhatap bankanın her çek yaprağı için belli miktarda yasal garantisi bulunduğu, bankanın çek yaprağından sorumlu tutulabilmesi için çekin zorunlu unsurları havi geçerli bir çek olması. ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmiş olması ve ibrazda çekin karşılığının olmaması gerekir. Çek karşılığı olmadığından değil de örneğin rehin, haciz, tedbir, ödeme yasağı gibi hallerin varlığı nedeniyle ödenmemiş ise artık bankanın ödeme yükümlülüğü de doğmayacaktır.——————— Somut olayda, dava dışı keşideci şirketin kambiyo taahhüdü de dahil olmak üzere her türlü işlemi tedbiren kayyum imzasına veya onayına tabi kılındığından, dava konusu çeklerin kayyımlar tarafından keşide edilmediğinden, çekin ileri tarihli çek olmasının da sonucu değiştirmeyeceğinden, davalı banka çekin keşidecisi olan müşterisinin iflas erteleme davası nedeniyle hesaplarına tedbir konulduğunu ileri sürerek çeke bu yönde şerh koyduğuna ve tedbirin kalktığı da tespit edilemediğine göre, davalı banka çek yaprağı başına ödenmesi gereken güvence bedel tutarını ödemekle yükümlü olmayacağından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Yargıtay ——. Hukuk Dairesi’nin —— tarihli ——- Esas———— Karar sayılı içtihadı da aynı doğrultudadır.)
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan 102,47 TL’si peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 58,07 TL harcın davacıya istek halinde İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/12/2019