Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1286 E. 2020/615 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1286 Esas
KARAR NO : 2020/615
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2018
KARAR TARİHİ : 18/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı —— arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmeleri imzalandığındığını, davalılar — müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalılara kat ihtarının tebliğ edildiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle — dosyasından ihtiyati haciz kararı alınmak suretiyle—- sayılı dosyasında ilamsız haciz yoluyla takibe geçildiğini, davalı borçluların haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazları nedeniyle takibin durduğunu, itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi davalı– TK 21/2. Maddesi uyarınca– tarihinde, davalı — TK 21/2. Maddesi uyarınca—tarihinde davalı —– TK 35. Maddesi uyarınca—— tarihinde ayrı ayrı tebliğ edilmiş, davalılar davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava,—– kaynaklanan alacakların tahsili amacıyla yapılan ic takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında, davalılar davaya cevap vermediklerinden, ön inceleme duruşmasına kadar, tarafların uyuştukları husus bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a)Davacı ile davalılar arasında davacının sunduğu genel kredi sözleşmesinin imzalanıp imzalanmadığı,
b)Davalıların davaya konu kredi borcunu davacı bankaya ödeyip ödemedikleri, davalıların davacı bankaya borcu olup olmadığı,
c)-İcra takibindeki asıl borç dışında hesaplanan faiz miktarı, faiz oranları, gelir vergisi, işlemiş faiz ve buna ilişkin oranların doğru olup olup olmadığı,
ç)-Davacı bankanın, davalılardan isteyebileceği alacak miktarının ne kadar olduğu,
d)Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likid olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-İcra dosyası: Davaya konu— sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının —- tarihinde, davalılar aleyhine,
— taksitli kredi borcu için;
—-Asıl Alacak,
— İşlemiş Temerrüt Faizi —-
—- Toplam—
—- için;
—- Asıl Alacak,
—- İşlemiş Temerrüt Faizi —–
— Toplam olmak üzere, — tarihi itibariyle, toplam —– nakit alacak talebinde bulunduğu, ayrıca—- çek riski bulunduğundan, bu tutarın alacaklı bankada açılacak faizsiz hesaba depo edilmesini, ibraz edilecek çekler dolayısıyla yasal garanti bedellerinin alacaklı banka tarafından ödenmesi halinde ise, ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek —– birlikte ödenmesini talep ettiği, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:
3-a)Davacı bankanın yaptığı işlemler: Dosyanın incelenmesinde, davacı— imzalandığı görülmüştür. İmzalanan — davalı — verilen suretinden anlaşılacağı üzere —tarihinde — limitli olarak imzalandığı, —- müteselsil kefil sıfatı ile Sözleşme’yi imzaladıkları,— arttırılarak—- çıkarıldığı, yine —- müteselsil kefil sıfatı ile artırımı imzaladıkları, —- çapraz kefalet ile de eş rızası gösterdikleri, dolayısıyla söz konusu artırımın 6098 s. TBK’nin 583’üncü maddesinde belirtilen şartları taşıdığı kanaatine varılmıştır.
Davalı borçlu—–kullandığı iki krediden birisi için borçlarını aksatması üzerine; — tarihinde hesabı kat ettiğini belirterek ihtarname keşide ettiği, ihtarnamede— ödeme süresi verildiği, — tarihinde ihtarnamenin tebliğ edildiği,—- Tarihinde sürenin dolduğu, ancak ödeme yapılmadığı,—- tarihinden itibaren temerrüdün oluştuğu,— tarihinde davacı—- Asıl Alacak—–olmak üzere toplam —- olmak üzere toplam — nakit alacak, ve —- alacak üzerinden takibe geçtiği, —- tarihinde davalıların itirazı ile takibin durdurulduğu,—— tarihinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
3-b)Bilirkişi incelemesi ve bilirkişi raporları kapsamında delillerin değerlendirilmesi, hukuki nedenler: Yukarıda birinci bentte belirtilen uyuşmazlık konuları ile ilgili olarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişi—– rapor ve itirazlar doğrultusunda ek rapor alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Buna göre, davacı—- geçtiğinden her biri için ayrı inceleme yapılması gerekmiştir.
3-b-1)—- numaralı kredi için inceleme, değerlendirme ve sonuç: Asıl Borçlu ———- kullanmıştır. Ödeme Planında —– kefil sıfatı ile imza attıkları görülmüştür. Dolayısıyla her iki kefilin bu kredi için sorumlulukları bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Kullanılan taksitli ticari krediden hiç ödeme yapılmamıştır. Dolayısıyla kredi bakiyesi de —–
Kredi faiz oranı aylık—olarak bulunmuştur.
Her ne kadar– tarafından takip talebinde yıllık — talep edilmişse de, Sözleşme’nin 10.5 maddesine göre hesap kat tarihi itibarı ile — uyguladığı temerrüt faiz oranı —- olduğu görülmüş, bu oran üzerinden hesaplama yapılması uygun görülmüştür.
Kredi için hiç geri ödeme yapılmadığından, hesap kat tarihine kadar — göre ödenmeyen taksit anapara tutarları için temerrüt faiz oranından, bakiye tutar için akdi faiz oranından hesaplama yapılmıştır.
Hesap kat tarihi itibariyle— ilavesi ile oluşan asıl alacak tutarına temerrüt tarihine kadar akdi faiz oranı üzerinden hesaplama yapılmıştır.
Temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında ise temerrüt faizi uygulanmıştır. Davacı— her ne kadar takip talebinde hesap kat tarihinden — itibaren temerrüt faizi hesaplamışsa da, temerrüt,—- tarihinden itibaren oluştuğundan, temerrüt faizi de bu tarihten itibaren hesaplanmıştır.
Faizler günlük olarak hesaplandığından —–şekildeki formül uygulanmıştır.
Buna göre bilirkişi tarafından yapılan hesaplama—- tarihli bilirkişi raporunun 4. Sayfasında tablo halinde gösterilmiş olup, hesaplama teknik yönden dosya kapsamına uygun denetime elverişli ve yeterli bulunduğundan bu yönüyle hükme esas alınmıştır. Buna göre; davalılar—- yönünden; takibin, —– olmak üzere toplam — alacak ve işleyecek faiz yönünden —- alacağın takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek — azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile— oranında temerrüt faizi ve faizin——uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
3-b-2)—- numaralı kredi için inceleme, değerlendirme ve sonuç: Asıl borçlu—– tutarında—- sözleşmesinde;——tarafından sözleşmenin imzalandığı, diğer kefil—- imzasının bulunduğu görülmüştür. Buna göre davalı kefil——-planında usulüne uygun atılan imzası bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, bu krediden davalı kefil—- sorumlu olmadığı, sadece davalılar —— olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı kefil—- ilgili olarak; hemen belirtmek gerekir ki, ödeme planı üzerinde kefillerin imza atmalarının aranmasının nedeni, —– işleyen hesaplar için geçerli ——- kefillerin taksitli krediler için özel olarak, ayrıca kefaletlerinin bulunduğuna dair beyanının bulunmasının gerekmesi, sözleşme maddelerinin asıl borçlu için yazılması, kefil için ayrıca bir hüküm bulunmaması nedenleriyle—- atılan imzanın— altına sokmadığı, bu nedenle —- kefaletinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar, bu belirlemeye davacı tarafça itiraz edilmiş ise de, davalı kefil—- ortak olmakla birlikte firmayı temsile yetkili olmadığından, —- üzerine imza atmaya da yetkili değildir. Ortak olsa dahi yetkili olmaması nedeniyle —- kefil olarak sorumlu bulunmadığı anlaşılmıştır.
Kullanılan — toplam —- ödeme yapılmış olup, hesap kat tarihi ile yapılan ödeme toplamı, yapılması gereken ödeme toplamından fazladır. Ancak diğer kredi için hiç ödeme yapılmadığından Banka hesabı kat etmiştir. Bu nedenle işbu kredi için de muacceliyet oluşmuştur. Yapılan ödeme toplamının— oluşu nedeniyle,— bakiyesi —– olarak hesaplanmıştır.
Bu kredinin bakiyesi hesap kat tarihi itibarı ile—- olduğundan, ödenmemiş faiz ve — bulunmamaktadır. Bu nedenle hesap kat tarihi itibarı ile Banka alacağı—–
Hesap kat tarihi ile temerrüt tarihi arasındaki akdi faiz oranı aylık —– olarak hesaplanmıştır.
Her ne kadar Banka tarafından takip talebinde—— talep edilmişse de, Sözleşme’nin 10.5 maddesine göre hesap kat tarihi itibarı ile Banka’nın uyguladığı temerrüt faiz oranı—— olduğundan bu oran üzerinden hesaplama yapılması uygun görülmüştür. Davacı vekilince bu belirlemeye de dilekçelerindeki — numaralı kredi—- yer alan,—— talep edilmişse de, hesap kat tarihi itibariyle Bankanın uyguladığı temerrüt faiz oranın—- olduğunun ifadesinin kısmen doğru olduğu. Şöyle ki; kredinin kat tarihi olan — tarihinde Bankamız temerrüt faiz oranı—– uygulanmakta iken, bu oranın ekte yer alan ekran görüntüsünde de görüleceği üzere — tarihinde—olarak —– takip açılış tarihi olan —- tarihinde de bu oran üzerinden temerrüt faizi hesaplandığı” şeklinde itiraz edilmiş ise de, uygulanması gereken temerrüt faiz oranı, ihtarnamenin tebliğinden sonra verilen sürenin sonunda kesinleştiği tarihteki orandır. Bu durumda ihtarnamenin tebliğ edildiği tarih— olup, 7 gün ödeme süresi verildiğinden, süre —– gün sonunda dolmaktadır. Sürenin dolduğu gün sonundaki faiz oranı kesinleşen faiz oranıdır. Bu oran da yıllık —– olduğundan bu oran üzerinden hesaplama yapılmıştır.
Faizler günlük olarak hesaplandığından ——- şeklindeki formül kullanılmıştır.
Buna göre bilirkişi tarafından yapılan hesaplama—— tarihli bilirkişi raporunun —– halinde gösterilmiş olup, hesaplama teknik yönden dosya kapsamına uygun denetime elverişli ve yeterli bulunduğundan bu yönüyle hükme esas alınmıştır.
Buna göre, davalılar— yönünden; takibin, —- işlemiş faiz— vergisi olmak üzere toplam — alacak ve işleyecek faiz yönünden — asıl alacağın takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek—- oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda tahsilde tekerrür olmamak kaydı — oranında temerrüt faizi ve faizin—- uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
3-b-3)Gayrinakdi alacakla ilgili inceleme, değerlendirme ve sonuç: Dosyaya sunulan belgelerden öncelikle—- yapılan kontrolde, —– yaprağının iade edilmediği görülmüştür.
Söz konusu çek yaprakları için takip tarihi itibarı ile çek yaprağı başına Banka yükümlülük tutarının— olduğu, dolayısıyla takip tarihi itibarı ile depo edilmesi gereken tutarın— olması gerektiği hesaplanmıştır. Söz konusu tutar için —– olduğu kanaatine varılmıştır.
Ancak—- üzerinde— de sorumlu bulunduğuna dair özel bir madde bulunmadığından, davalı kefillerin—— sorumluluğunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle depoya esas çek bedelinden kaynaklanan —- gayrinakdi alacağın davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta davalı —- tarafından depo edilmesine karar verilmiştir.
İncelenen belgelerden, takip tarihinden sonra, —- tutarındaki gayrinakit olarak belirtilen çeklerin haricinde dört adet çekin nakde döndüğü görülmüştür.——– ilâmında, takip tarihinden sonra Banka yükümlülüğü kapsamında ödenen çeklerin takip tutarına ilave edilmesi gerektiği şeklindeki süreklilik arz eden görüşü gözönüne alınarak gayrinakdi alacak olarak talep edilen —–davacı-alacaklı tarafından icra takibinden sonra ödenmek suretiyle nakde dönüşmekle, bu alacak yönünden davalı-borçlu—- tarafından yapılan itirazın iptaliyle; takibin, nakdi alacağa dönüşen— yönünden— ödeme tarihinden, nakdi alacağa dönüşen — tarihinden, nakdi alacağa dönüşen— yönünden— ödeme tarihinden, nakdi alacağa dönüşen—- ödeme tarihinden, tahsil tarihine kadar işleyecek —— azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile — temerrüt faizi ve faizin —- uygulanmak suretiyle devamına karar verilmiştir.
Davacı vekili —- gayrinakdi alacak talebinde bulunduğundan, varlığı kanıtlanamayan—- gayrinakdi alacak isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
3-c)İcra-inkar tazminatı ile ilgili inceleme, değerlendirme ve sonuç: Davacı taraf, davalılardan icra-inkar tazminatı istemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, davacının alacaklı olduğu miktar sözleşme ile kararlaştırılmış olup likit olduğundan, borçlularca icra takibine yapılan itirazda, takipte belirtilen şekliyle borçluların alacaklıya bir borcunun bulunmadığı belirtilmekte ise de, dosyaya ek yapılan kayıtlarda, hesap katında istenen kredi tutarlarının yer aldığı, başkaca bir tahsilat yapılmadığı göz önüne alındığında borca ilişkin yapılan ödemelerden, davacı bankaca dikkate alınmayan tahsilatlardan vs. somut bir bilgi ya da delilden söz edilmesi gerektiği, bu bağlamda borçlu tarafça yapılan itirazın soyut olduğu kanaatine varıldığından, daha fazla takdir edilmesine ilişkin neden bulunmadığından davalı——- numaralı kredi borcu hariç olmak üzere, kabul edilen kısımla ilgili likit ve muayyen nitelikte bulunan asıl alacak, işlemiş faiz ve—- üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davalı-borçluların—– sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın KISMEN İPTALİ ile,
A)İcra takip talebinde birinci sırada gösterilen —– numaralı kredi borcuna ilişkin olarak;
A-1)Davalılar—-yönünden; takibin, —- vergisi olmak üzere toplam— alacak ve işleyecek faiz yönünden —- alacağın takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek— azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile —oranında temerrüt faizi ve faizin ——- uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
A-2)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
A-3)Likit ve muayyen nitelikte kabul edilen asıl alacak, işlemiş faiz ve— toplamı üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı olan — icra inkâr tazminatının davalılar—- alınarak davacıya verilmesine,
B)İcra takip talebinde ikinci sırada gösterilen—– numaralı kredi borcuna ilişkin olarak;
B-1)Davalı —-istemin reddine,
B-2)Davalılar —- yönünden; takibin, —- vergisi olmak üzere toplam—– alacağın takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek —- faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile — temerrüt faizi ve faizin—- uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
B-3)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
B-4)Likit ve muayyen nitelikte kabul edilen asıl alacak, işlemiş faiz ve—- toplamı üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı olan —icra inkâr tazminatının—— davacıya verilmesine,
C)Gayrinakdi alacak talebinin kısmen kabulü ile,
C-1)Davalılar—- Yönünden gayrinakdi alacak talebinin reddine,
C-2)Depoya—- gayrinakdi alacağın davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta davalı —- tarafından depo edilmesine,
C-3)Gayrinakdi alacak olarak talep edilen—— davacı-alacaklı tarafından icra takibinden sonra ödenmek suretiyle nakde dönüşmekle, bu alacak yönünden davalı-borçlu— tarafından yapılan itirazın iptaliyle; takibin, nakdi alacağa dönüşen — ödeme tarihinden, nakdi alacağa dönüşen —- ödeme tarihinden, nakdi alacağa dönüşen — ödeme tarihinden, nakdi alacağa dönüşen — ödeme tarihinden, tahsil tarihine kadar işleyecek —- azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile — oranında temerrüt faizi ve faizin—– uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
C-4)Fazlaya ilişkin—– gayrinakdi alacak isteminin reddine,
Yargılama giderleri ile ilgili olarak;
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli — harcın, davacı tarafından yatırılan– harç ile icra dosyasına yatırılan— peşin harç olmak üzere toplam —- harçtan mahsubu ile bakiye — tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan — tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen,— müştereken ve müteselsilen, kalan —– Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan— peşin harç ile icra dosyasına yatırılan —harç olmak üzere toplam — harcın tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan– tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, — davalılar — müştereken ve müteselsilen, kalan—–alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen— yargılama giderinin, davanın kabul ret oranına göre hesaplanan — tarafların sorumluluk oranına göre — tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, – davalılar—- müştereken ve müteselsilen, kalan — davalı —- davacıya verilmesine,
5-Kabul edilen dava yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. Maddesi uyarınca davacı lehine takdir olunan 56.434,70 TL vekalet ücretinin tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 31.668,95 TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 22.817,99 TL’sinin davalılar — müştereken ve müteselsilen, kalan 1.947,76 TL’sinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen dava yönünden; davalılar —– kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/4. Maddesi uyarınca 4.270,51 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar——– verilmesine,
7- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı—– yokluklarında, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ——- Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/11/2020