Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1280 E. 2020/679 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1280 Esas
KARAR NO : 2020/679
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 18/04/2017
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- sayılı dosyasında— karar verildiğini, müvekkiline borcu bulunan müflis aleyhine —- sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ayrıca —– sayılı dosyasında alacak kaydının yapılmasının istendiğini, sıra cetveli ilanında müvekkil şirketin—– sıralı alacak taleplerinin reddedildiğini, bu nedenlerle İflas Masasının alacak talebinin reddine dair kararı ile tanzim edilmiş ek sıra cetvelinin iptaline, alacak miktarı kadar alacak kaydının yapılması ve sıra cetvelinin bu şekilde tanzimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin—- kararı ile davanın ilan tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde açılmadığı gerekçesi ile, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiş, —- kararı ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
—– kararında özetle; Davanın İİK 235 maddesi gereğince açılan kayıt kabul davası olduğu, İİK 235 /1 maddesine göre kayıt kabul davalarının sıra cetveli nin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine açılması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre olup kesin olduğu, somut olayda davanın, —- tarihinde açıldığı, dava dilekçesine göre itiraz edilen sıra cetvelinin kendilerine —- günü tebliğ edilen ek sıra cetveli ilanı olduğunun belirtildiği, dava dilekçesi ekinde de— kayıt nolu — alacağın iflas idaresince reddine dair —– kararı ve bu kararın davacıya tebliği zarf örneğinin sunulduğu, bu tebliğ mazbatalı zarf örneğine göre tebligatın —- tarihinde yapıldığı Öte yandan,— nolu dosyadan mahkemeye gönderilen—– tarihli yazıda, müflis şirketin tasfiyesinin adi tasfiye olarak yapılmasına karar verildiği,—- alacak kaydı ile, davacı alacağının kaydedildiği, —– düzenlenen sıra cetvelinin — ve —ayrı ayrı ilan edildiğinin bildirildiği, iflas sıra cetveline itiraz davalarının, süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra ve İflas Kanunu’ nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlayacağı, eğer davacı aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süreni kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanacağı, sonuç olarak dava konusu edilen sıra cetveli tebligatının davacıya tebliğ tarihi tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, iflas sıra cetvelinde alacağın kayıt ve kabulüne karar verilmesi istemine ilişkindir.
İİK’nın 235. maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. Bu davada,——— müflis şirketi temsilen hasım konumundadır. Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları davalar olup, genel mahkemelerdeki alacak davalarından farkı, süreye tabi olması, yetkinin kesin yetki olması, ticaret mahkemesinin görevli olması ve İİK’nın 235/3. maddesine göre basit yargılama usulünün uygulanmasıdır. Diğer yandan, genel mahkemelerde görülen alacak davası esnasında davalının iflasının açılması halinde dava, kendiliğinden kayıt kabul davasına dönüşür.
İflasta kayıt kabul davalarının masraf verilmediği takdirde ilandan itibaren İİK’nın 235. maddesi uyarınca 15 gün içinde açılması gerekir.
Davalı şirketin —- sayılı dava dosyasından — tarihinde iflasına karar verildiği, tasfiye işlemlerinin—- iflas dosyası üzerinden yürütüldüğü, davacının iflas masasına alacak kaydı için müracaat ettiği, alacak talebinin tamamının reddedildiği, sıra cetvelinin —- tarihinde ilan edildiği, buna göre davanın ilan tarihinden itibaren işleyen 15 günlük süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinafı sonucunda;
—– karar sayılı ilamında; Her ne kadar mahkemece, davanın ilan tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde açılmadığı gerekçesi ile, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesi ekinde sunulan—- tarihli iflas idaresi kararları ve bu kararların davacı vekiline tebligatı, ayrıca ek sıra cetveli ilanı ve ek sıra cetvelinin davacıya tebliğ tarihi tespit edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu, zira —– —- tarihli yazısında, davacı vekilinin başvuru dilekçesine ek olarak, tebligat ve geç kayıt masrafı yatırdığını bildirdiği buna göre dava açma süresinin, ilan tarihine göre değil, sıra cetvelinin davacıya tebliğ edildiği tarih itibariyle tespiti gerektiği gerekçesi ile mahkeme kararını kaldırmıştır.
Dava dosyasında yapılan yargılamada;
Davaya konu ek sıra cetveli, ikinci alacaklılar toplantısı ve — masa kararının davacıya — tarihinde tebliğ edildiği, davanın—- hak düşürücü sürede açıldığı görülmüştür.
Davanın, —- sayılı takip dosyasından dolayı alacağının davalı iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkin olduğu, davada iflas tarihi ve ek sıra cetveli tarihi itibarı ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın bulunması halinde miktarının ne kadar olduğu hususlarının araştırılması gerektiği anlaşılmıştır
Dosyanın bilirkişiye tevdii ile davalı müflis şirketin ticari defter ve belgeleri yerinde incelenmek suretiyle, iflas tarihi itibariyle icra dosya borcunun hesap edilerek uyuşmazlık konusu hakkında rapor düzenlenmesi istenilmiş,
Bilirkişi tarafından sunulan — tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının— faturadan kaynaklı bakiye—- alacağının davalıdan tahsil edilebilmesi için, fatura ve içeriği malların davalıya tesliminin kanıtlanması gerekmekte olduğunu, mevcut durumda davacının bu hususu somut bir şekilde kanıtlayamadığını, her ne kadar — tutarlı dosyadaki faturalar ekinde,— alındısı ve iki adet alma haberli taahhütlü mektup kartı görülmüş ise de üzerlerinde herhangi bir imzanın bulunmadığını, imzalanmış olsa bile bu imzanın malın teslim edildiği anlamına gelmeyeceği, açıklanan durum karşısında davacının iflas tarihi itibariyle müflis şirketten bir alacağının tespit edilemeyeceğinden, masa alacak kaydı talebinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı hususları belirtilmiştir.
Raporun taraflara tebliği sonucunda, davacı vekilinin raporu itiraz neticesinde, dosya bilirkişiye gönderilerek davacı tarafın itiraz dilekçesinde eklediği evraklarında değerlendirmek suretiyle ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği,
Bilirkişi tarafından sunulan ek raporda özetle;
Davacı vekili —- tarihli itirazında; davaya konu alacağın kambiyo senedine dayalı olduğunu, fatura ve belgelere göre hatalı değerlendirmeler yapıldığını, müflis şirket — tarihi itibariyle— alacaklı olup, müflis şirket tarafından verilen ve karşılıksız çıkan — tarih — sayılı— bedelli çeke dayalı olarak—- dosyası üzerinden kambiyo senedine dayalı, —- ve fer’ileri üzerinden icra takibi başlattığını ve takibin kesinleştiğini, beyan ettiği,
Davacının ticari defterleri ibraz edilmediğinden incelenemediği, Müflis şirketin ticari defterleri ise incelendiğinde, davacıya borcunu gösteren bir kaydın tespit edilemediği,
Davacının alacak talebinin, dosyaya sunduğu cari hesap ekstresi üzerinden değerlendirildiği, taraflar arasında öteden beri süregelen hesabı cari ilişkisi mevcut olduğu,
Müflis şirkettin, takip konusu çekin de içerisinde bulunduğu— bedelli- adet çeki, davacı şirkete— tarihinde avans kabilinden verdiği,
Davacı şirket buna karşılık müflis şirkete —- bedelli —- adet fatura kesmiş, müflis şirket de bu faturalara karşılık —- ödeme yaptığı,
Bu durumda davacının, kestiği faturalara karşılık fiilen tahsil ettiği—- alacaklı duruma geçtiği,
Ancak davacı, müflis şirketten daha önce aldığı—- adet çeki karşılığı çıkmaması sebebiyle tahsil edemediğinden, cari hesap kayıtlarında bu çekleri iade gösterdiği,
Davacının— fatura ve içeriği malları, müflis şirkete teslim ettiğini usulen—– alacağı iflas masasına kayıt ettirmeye hakkı olacağı, Kök raporda da değerlendirildiği üzere, malların teslimine ilişkin sevk irsaliyesi veya tesellüm belgesi dosyaya sunulmadığı, İtiraz dilekçesi ekinde sunulan faturaların da, dosyaya sunulan fatura olup, diğer iki adet faturanın sunulmadığı,
İtiraz dilekçesi ekinde, faturaların —- kanalıyla alma haberle taahhütlü olarak müflis şirkete gönderildiği ve tebliğ edildiği görülmekte ise de, salt faturanın tesliminin, mal teslimi anlamına gelmeyeceği, içeriği olan malların da usulen tesliminin kanıtlanması gerekeceği, takip konusu çekin, teslim edilecek olan mal karşılığında avans mahiyetinde davacı şirkete verildiği Bu durumun, davacının sunduğu cari hesap ektresiyle de açıkça kabul edildiği, hususları belirtilmiş, mahkememizce de bilirkişinin bu kanaatine itibar edilerek, dosya kapsamına uygun denetlenebilir bilirkişi raporu hükme esasa alınmış, davacının dava konusu ettiği alacağını ispat edemediği değerlendirilerek davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli harç yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı vekili lehine AAÜT göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020