Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/126 E. 2019/1150 K. 06.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2018/126 Esas
KARAR NO: 2019/1150
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 30/01/2018
KARAR TARİHİ: 06/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, —tarihinde saat – sıralarında davalı …’un sevk ve idaresindeki –plakalı – marka araçla – istikametinden —istikametine seyir halinde iken aşırı süratli olarak araçlara makas atararak ilerlediği sırada, davacı …’nin eşi, davacılar — babası, davacılar— oğlu, davacı …’nun erkek kardeşi olan müteveffa—sevk ve idaresindeki – plakalı motosiklete arkadan çarparak — ölümüne neden olduğunu, davacıların ekonomik durumlarının zayıf olması nedeniyle adli yardım talebinin kabülüne, davacılardan—için-L destekten yoksun kalma tazminatının, aynı davacılar için – TL cenaze ve defin masrafının, araç maliki ve sürücü yönünden olay tarihi olan —7 tarihinden itibaren, davalı … yönünden poliçe limiti ile sınırlı olarak temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme olarak tahsiline, davacı … için. – TL, davacı … için -TL, davacı … için -TL, davacı … için-TL, davacı … için -TL, davacı … için – TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilcek yasal faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme olarak davalı … ve — tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili — harç tarihli ıslah dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bilirkişi raporu doğrultusunda taleplerinin ıslahı ile, müvekkilleri … için – TL, … için – TL, … için 10.142,25 TL ıslahı ile; … için 236.333,13 TL, … için 21.537,95 TL, … için 15.142,25 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta yönünden poliçe limiti dahilinde olmak kaydıyla davalılardan … ve … yönünden olay tarihi olan – tarihinden itibaren, davalı – yönünden temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacılara verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yine davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde davalı …’ın kusursuz olduğunu, istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu, ,lerinde, ceza davasının İst. Anadolu- Asliye Ceza Mahkemesinin —esas sayılı dosyasında sürdüğünü, sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirkete davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat, cenaze ve defin masrafı ile ölenin yakınlarının manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Ölenin eşi, çocukları, annesi, babası ve kardeşi olan davacılar, yakınlarının ölümü nedeniyle tüm davalılardan destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze masrafı ve aracın maliki ve sürücüsü olan gerçek kişi davalılardan manevi tazminat istemektedirler.
Davanın dayanağı, maddi tazminat açısından TBK’nin 53. maddesi, manevi tazminat açısından TBK’nin 56/2. maddesidir.
Dosya kapsamına göre, yargılamının başlangıcında, taraflar arasında “kaza yapan – plakalı aracın, kaza tarihinde davalı … olan —. tarafından zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile teminat altına alındığı, davacıların yakınının ölümüne neden olan kazada davalı …’un maliki, davalı …’un sürücüsü olduğu, ilgili aracın davacıların yakını olan müteveffa — sevk ve idaresinde bulunan – plakalı motorsiklete arkadan çarpması sonucunda davacıların yakını olan —- öldüğü” hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
A-Meydana gelen trafik kazasında davalı araç sürücüsü …’un kusur oranının ne olduğu,
B-Davacıların destekten yoksun kalma tazminat miktarının ne kadar olması gerektiği,
C-Davacıların cenaze ve defin işlemleri için harcama yapıp yapmadıkları, yapmışlarsa miktarının ne kadar olduğu,
D-6098 sayılı TBK m. 56/2. Maddesine göre davacıların manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı, kazanmışsa miktarlarının ne kadar olması gerektiği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Kazanın oluşumu: Dosya kapsamına göre, davaya konu kazanın – günü saat – sıralarında davalı … yönetimindeki – plakalı otomobille —- istikametinde seyredip — istasyonunun bulunduğu yere geldiğinde emniyet şeridine girdiği, davacıların murisi —yönetimindeki olan – plakalı motosiklete çarpması sonucunda oluştuğu, — kaza nedeniyle vefat ettiği anlaşılmıştır.
3-Kusur oranı ile ilgili inceleme ve değerlendirme: Sürücü …’un ceza soruşturmasında alınan -tarihli ifadesinde özetle: “Olay günü saat – civarlarında -iş yerimden – plakalı araçla yanımda — isimli arkadaşımla çıktım. -kara yolunda — doğru ilerliyorduk. Kartal sahilde yemek yiyecektik. Kartal tabelasını görünce sağa yanaşmamızla birlikte motorun belirmesi bir oldu. Motorun ışığı yoktu. Motor önümüzde bariyer gibi göründü. Motora çarptık. Motorun sürücüsü motordan fırlayarak bizim camımızın üzerine düştü. Ben motora vurmamak için hemen direksiyonu sola kırdım. Çünkü ben üçüncü şeritte gidiyordum. Sola kırınca benim sol tarafımdaki ilerleyen araca sağdan çarptım. Çünkü ben motoru kurtarmak için sol şeride geçecektim. Diğer araç ben sol şeride geçecekken onun yoluna geçmiş olduğum için o araca sağdan vurdum. Bu şekilde o araca da çarptım. Ben motora vurmamak için sol şerit tarafına geçmek istedim. Motor en sağ şeritteki araba ile emniyet şeridi arasında ilerliyordu. Ben ve yanımdaki arkadaşım — hemen arabayı durdurduk. Arabadan indik. Motor sürücüsünün başına gittik…” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Sürücü — ceza soruşturmasındaki – tarihli ifadesinde özetle: “Olay günü saat – sıralarında – üzeinde —- istikametine benim sevk ve idaremde bulunan trafik kaydı bana ait olan – plakalı kırmızı renkli- model — marka araçla seyir halindeydim. Bir anda arkadan bir patırtı duydum. Daha sonra plakasını olay nedeniyle öğrendiğim – plakalı siyah renkli araç benim sağımdan hızlıca gelerek benim aracımın sağ tarafına vurarak beni solumda bulunan bariyerlere sıkıştırdı. Yanımda araç durdu. Ben aracımın kapılarını açamadım, camdan aşağıya indim. Ben indiğimde orada bulunanlar bana bu siyah renkli aracın emniyet şeridinde bir motosiklete vurarak zikzak yapıp benim aracıma vurup beni sıkıştırdığını, araçtan iki şahsın inerek kaçtıklarını ” söylediler…” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Kazayla ilgili ceza kovuşturmasının yapıldığı İstanbul Anadolu – Asliye Ceza Mahkemesi’nin — Esas sayılı dosyasında bulunan Mahkemenin istemi üzerine— Tarafından düzenlenen —-tarihli raporda; “sürücü … sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile meskun mahalde gece vakti seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola verip, mahal şartlarını da dikkate alıp, bahse konu kaza mahalline geldiği anda görüş alanını kontrol altında bulundurması, önünde aynı istikamete doğru seyir halinde olan araçları güvenli bir mesafe gözeterek seyretmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip önündeki aracı nizamlara aykırı şekilde sağından emniyet şeridine girerek geçtikten sonra doğrultu değiştirip sağ şeride girmek istediği sırada aynı istikamete doğru yolun sağında emniyet şeridine yakın bir noktada seyir halinde olan motosikletin arka kısımlarına çarpması sonucu gerçekleşen kazada dikkat ve özen yükümlülüklerine riayet etmediği için asli kusurludur.
Sürücü —- sevk ve idaresinde bulunan motosiklet ile seyri sırasında bahse konu kaza mahalline geldiği sırada gerisinden, emniyet şeridi üzerinden doğrultu değiştirerek gelen aracın sadmesine maruz kaldığı olayda atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.
Sürücü —- sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile seyri sırasında gerisinden, yapmış olduğu kazanın etkisi ile kontrolsüzce gelen aracın sadmesine maruz kaldığı olayda atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Kusur oranı ile ilgili olarak, Mahkememizin görevlendirmesi üzerine —–Uzman Bilirkişiler Prof. Dr. — Prof. Dr.—- Dr. — tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda “Davalı …, yönetimindeki araçla — yolunda seyrederken seyrine emniyet şeridine girmeden devam etmesi gerektiği gibi emniyet şeridine girerken de emniyet şeridini kontrol etmesi halinde emniyet şeridinde seyreden davacıların murisinin yönetimindeki motosikleti görebileceğinden aralarında emniyet mesafesi bırakması gerektiği halde bunları yerine getirmediği, motosiklete arkasından çarparak —- ölümü ile sonuçlanan kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği Karayolları Trafik Kanunun 47/d, 56/c maddesini ihlal ettiği, arkadan çarpmanın aynı kanunun 84/d maddesinde asli kusur kabul edildiğinden tam kusurlu olduğu,
Davacıların murisi —- yönetimindeki motosikletle emniyet şeridinde seyretmesi trafik kusuru olup ancak aniden emniyet şeridine girmediği için arkadan çarpılması ile sonuçlanan kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalının kusurlu olup olmadığına karar vermek yetkisi Mahkememize aittir. Bu nedenle, kazanın oluşumu, gerek ceza yargılamasında alınan kusur raporu, gerek Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, kazanın – günü saat– sıralarında sürücü … sevk ve idaresinde bulunan— plaka sayılı otomobil ile – karayolunu takiben — istikametinden — istikametine doğru seyri sırasında kaza mahalli —- istasyonu önüne geldiği esnada önünde seyreden aracı geçmek için yolun sağında bulunan emniyet şeridine girip tekrar sağ şeride geçmek istediği anda idaresindeki aracın ön kısımları ile önünde seyir yönüne göre yolun sağ şeridinde, emniyet şeridine yakın bir noktada aynı istikamete doğru seyir halinde olan sürücü – sevk ve idaresinde bulunan — plaka sayılı motosikletin arka kısımlarına çarpması, çarpmanın ardından yolun sol tarafına yönelip sol şerit üzerinde aynı istikamete doğru seyir halinde olan sürücü — sevk ve idaresinde bulunan — plaka sayılı otomobil ile çarpışması sonucu meydana geldiği,
Dosya kapsamında yer alan kaza tespit tutanağından kaza mahallinin yerleşim yeri içi olduğu, azami hız limitinin — olarak işaretlendiği yolun asfalt kaplama bölünmüş il yolu olduğu, yolda oto korkuluk, emniyet şeridi, yol şerit çizgisi ve aydınlatmanın bulunduğu, mahalde yaya kaldırımı ve trafik lambasının bulunmadığı, vaktin gece havanın açık yol yüzeyinin kuru olduğu, yol güzergahlarının düz ve eğimsiz olduğu, çarpışma noktasının emniyet şeridi içerisinde işaretlendiği, çarpışma noktasının sağ şerit üzerinde emniyet şeridine yakın bir noktada işaretlendiği,
Buna göre, davalı sürücü … sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile meskun mahalde gece vakti seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola verip, mahal şartlarını da dikkate alıp, bahse konu kaza mahalline geldiği anda görüş alanını kontrol altında bulundurması, önünde aynı istikamete doğru seyir halinde olan araçları güvenli bir mesafe gözeterek seyretmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip önündeki aracı nizamlara aykırı şekilde sağından emniyet şeridine girerek geçtikten sonra doğrultu değiştirip sağ şeride girmek istediği sırada aynı istikamete doğru yolun sağında emniyet şeridine yakın bir noktada seyir halinde olan motosikletin arka kısımlarına çarpması sonucu gerçekleşen kazada dikkat ve özen yükümlülüklerine riayet etmediği için asli ve tam kusurlu olduğu, davacıların murisi sürücü — sevk ve idaresinde bulunan motosiklet ile seyri sırasında bahse konu kaza mahalline geldiği sırada gerisinden, emniyet şeridi üzerinden doğrultu değiştirerek gelen aracın çarpmasına maruz kaldığı olayda kusursuz olduğu, müterafik kusuru bulunmadığı, dava dışı sürücü —- sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile seyri sırasında gerisinden, yapmış olduğu kazanın etkisi ile kontrolsüzce gelen aracın çarpmasına maruz kaldığı olayda kusursuz bulunduğu kanaatine varılmıştır.
4-Davalıların sorumluluğu yönünden inceleme ve değerlendirme: İşbu davaya konu trafik kazasına karışan —- plakalı aracın, kaza tarihinde davalı … olan —-. tarafından zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile teminat altına alındığı tarafların kabulündedir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişiye karşı olan sorumluluğunun belli limitler dahilinde karşılanmasını amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu kılınan sigorta türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
Zorunlu mali sorumluluk sigortasına ilişkin olarak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartları uygulanır.
– işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı vereceği zararlar teminat altına alınmaktadır.— rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat KTK.m.91 hükmünün atfıyla 85/1 hükmü uyarınca sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartları uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.
Sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.m.85/1’ deki sorumluluğu ile eşdeğerdir.
KTK.m.91 uyarınca bir şeye zarar verilmesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamda olmalıdır.
– zarar giderim durumlarında sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi söz konusudur.
– ilişkin tarife ve poliçelerde gösterilen ve sigortacının sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağların, zarar görene ancak uğradığı gerçek zarar miktarı kadar ödenmesi gerekir.
Motorlu aracın neden olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptanması ve işbu hesaplanan tazminat bedelden Yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda güncelleme değerinin tenzili sonrası tazmini gerekmektedir. Kısmi ödemeler sigorta şirketinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Davalı .—- plakalı araç için tanzim olunan zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup, sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davacının yoksun kaldığı desteğe ilişkin maddi zararından sorumludur.
Yüksek Yargıtay 4, 9, 10, 11, 19 ve 21. Hukuk Daireleri’nin yerleşmiş içtihatları doğrultusunda davacıların murisinin ölüm tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar sağladığı fayda, gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlerine göre tespit edilerek hesaplanması gerekmektedir.
5-Maddi tazminat hesaplama yöntemi yönünden inceleme ve değerlendirme: Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmekle birlikte; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun 90, 92, 97 ve 99. Maddelerinde yapılan değişiklikler 6704 sayılı (torba) yasa ile 26/04/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 6704 sayılı Yasa ile KTK’da değişiklik yapılan 90. madde şöyledir:
“Madde 90 – (Değişik:14/4/2016-6704/3 md.)
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’ nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklinde olup, 02/02/2016 günlü, 29612 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. maddesi ile, Genel Şartların 10. maddesinden sonra gelmek üzere “Bu Genel Şartlar, yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” maddesi eklenmiştir.
Yüksek Yargıtay -. HD. — E. sayılı dosyasından verdiği – gün, —- K. sayılı ilamında; “…Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartlar C.10. maddesiyle 12/08/2003 tarihli ve 25197 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları, yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibarı ile Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası’nın kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatının kapsamı, poliçe ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan genel şartlara göre belirlenir. Nitekim Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde yapılan değişiklikle zorunlu sigortacının kapsamında ki tazminatları belirlemede Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının göz önüne alınması esası getirilmiştir.” şeklinde görüş bildirmiştir.
Davalı … tarafından – plakalı araç için tanzim olunan -Poliçesinin tanzim tarihi – olmakla, yeni Genel Şartlar’ ın yürürlüğe girdiği – tarihinden sonradır. Buna göre; Yasal Mevzuat, Güncel İstinaf Mahkemeleri Kararları ve Güncel Yargıtay İlamları gereğince, 01/06/2015 tarihinden sonra düzenlenen Poliçe dönemine giren trafik kazasına bağlı bedensel zararlarda 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları uygulanacağından işbu Genel Şartlar’ın 2 numaralı ekinde belirlenen kriterlere göre hesaplama yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
6-Davacılar; …, …, …’ın maddi tazminat talepleri ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacılardan … ölen desteğin eşi, … ile … ise ölen desteğin çocukları olup, destekten yoksun kalma tazminatı talep etmişlerdir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse yasal mevzuata dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Yasal teamül ile toplumsal örf ve adetlere göre müteveffanın eşi ve çocuklarına desteğinin mutlak olduğu kabul edilmektedir.
Dosyada mevcut Nüfus Kayıt Örneğine göre, müteveffanın vefat etmeden önce evli olduğu, 2 çocuğunun bulunduğu, anne ve babasının hayatta olduğu saptanmıştır.
Dosya, destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması için bilirkişi —–a tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından düzenlenen rapor, aktüerya hesabı yönünden dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Buna göre ölen destek — hesap tarihi olan hesap tarihi olan – tarihinde yaşasa idi – ay – günlük olup -yaşında olacağı kabul edilerek,—- işaretli tabloya göre muhtemel bakiye ömrü —yıl olup muhtemelen- yaşına kadar yaşayacaktır.
— tarihli Genel Şartlar’ ın 2 nolu ekinin 7. maddesinde belirtildiği üzere; desteğin aktif ve pasif çalışma süreleri — belirleyeceği esaslara göre hesaplanır. Ancak —-n işbu konuda yapacağı belirlemeye kadarki geçen sürede mevcut yargı uygulamasına göre aktif ve pasif çalışma süreleri belirlenecektir.
Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre; kural olarak aktif çalışma yaşı sonu, ilgili mevzuatla daha yukarıda düzenlenmiş kişiler (asker, hakim, polis, öğretmen, doktor, şoför,…) dışındakiler için – yaş olarak kabul edilmektedir. Dosyaya müteveffanın – yaşından sonra da çalışmasına devam edebilecek bir iş yaptığına dair meslek odası yazısı veya başkaca her hangi bir belge sunulmamıştır. Bu itibarla müteveffanın aktif çalışmasının – yaşında sona ereceğinin kabulü ile; zarar gördüğü işlemiş aktif hayat süresi (-) yıl, işleyecek aktif hayat süresi – yıl ve işleyecek emeklilik/pasif hayat süresi (- yıldır.
Yargıtay’ ın yerleşik içtihatlarına göre; yetişkin çocukların arada bir ziyareti, her türlü hastalık ve sıkıntılarında yardıma koşmaları, ana ve babalarının desteği sayılmaları için yeterlidir. Dosyada mübrez vukuatlı nüfus kayıt örneğinin incelenmesi sonucunda; müteveffanın annesi – ile babası -’in olay tarihinde ve halen sağ oldukları anlaşıldığından hesaplamada kendilerine pay ayrılmıştır.
Müteveffanın desteğinden yoksun kalan;
– doğumlu eşi -hesap tarihindeki yaşı – olup — Tablosuna göre bakiye ömrü (-) yıl olmakla ortalama (-) yaşına kadar yaşayacaktır. Hesap tarihinden itibaren destekten yararlanma süresi, eşinin bakiye ömrüne isabet eden (-) yıldır.
– doğumlu kızı – hesap tarihindeki yaşı (-) olup, hesap tarihinden itibaren destekten yararlanma süresi (-) yıldır.
– doğumlu oğlu – hesap tarihindeki yaşı (-) olup, hesap tarihinden itibaren destekten yararlanma süresi (-) yıldır.
– doğumlu annesi – hesap tarihindeki yaşı (-) olup -Tablosuna göre bakiye ömrü (-) yıl olmakla ortalama (-) yaşına kadar yaşayacaktır. Hesap tarihinden itibaren destekten yararlanma süresi (–) yıldır.
-doğumlu babası – hesap tarihindeki yaşı (-) olup -Tablosuna göre bakiye ömrü (-) yıl olmakla ortalama (-) yaşına kadar yaşayacaktır. Hesap tarihinden itibaren destekten yararlanma süresi (-) yıldır.
– tarihli Genel Şartlar’ın 2 nolu ekinin 5. maddesinde belirtildiği üzere; belgelendirilmiş olması durumunda hesaplamalarda ölen kişinin vergilendirilmiş geliri dikkate alınır. Vergilendirilmiş gelir tutarı için herhangi bir belge sunulmaması halinde ise hesaplama asgari ücret üzerinden yapılır.
Dosyada mübrez, müteveffaya ait— Hizmet Döküm Cetvelinin incelenmesi sonucunda; müteveffanın kaza tarihine ait -günlük brüt ücretinin – TL olduğu görülmüştür. Buna göre müteveffanın kaza tarihine ait aylık brüt ücreti – TL (- gün x – TL : – gün) olmakla brüt asgari ücret düzeyindedir. Bu halde, müteveffanın kaza tarihine ait aylık net ücreti de asgari ücret düzeyinde olduğundan müteveffanın aktif devresi, hesap tarihinde uygulanan AGİ’li net asgari ücret (2019 yılı için aylık AGİ’ li net asgari ücret — TL’ dir.) esas alınarak hesaplanacaktır.
Davacılar vekili, her ne kadar, destek—- ek iş yaptığını, aktüerya hesabının ek iş de gözönüne alınarak yapılmasını talep etmiş ise de, bu konuda davacılar vekilinin soyut beyanından başka delil bulunmadığından ve , davacılar vekili tarafından ek işle ilgili harcı yatıralarak açılmış bir dava da açılmadığından bu hususta ayrı bir hesaplama yaptırılmamıştır.
Davalı … şirketine – olan — plakalı araç sürücüsü davalı …’un olaydaki kusur durumunun %100 oranında olduğu kök raporda tespit edildiğinden işbu kusur oranı esas alınarak hesaplama yapılacaktır.
Hesaplama İlkeleri: Hesaplamada ölüm tablosu olarak — tablosu esas alınacaktır.
Hesaplamada iskonto oranı (teknik faiz) %1,8 olarak dikkate alınacaktır.
Buna göre, aktüer bilirkişi – tarafından – tarihli bilirkişi raporunda denetime elverişli olarak gösterilen hesaplama yöntemine göre; davacı …’nin yoksun kaldığı destekten kaynaklanan maddi zararı -TL olarak, davacı …’nın yoksun kaldığı destekten kaynaklanan maddi zararı – TL olarak, davacı …’nın ise yoksun kaldığı destekten kaynaklanan maddi zararı — TL olarak hesaplanmıştır.
Dava dışı baba – yoksun kaldığı destekten kaynaklanan maddi zararı – TL, dava dışı anne Hikmet’in yoksun kaldığı destekten kaynaklanan maddi zararı ise — TL olarak hesaplanmıştır.
Bilirkişi tarafından yapılan bu hesaplama dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
7–Ödemeleri Yönünden İnceleme ve gerekçe: — tarihli yazı cevabında, müteveffa – – tarihinde geçirdiği kaza ile ilgili rücuya tabi işlem olmadığını, sigortalı ve hak sahiplerine gelir/aylık bağlama ve herhangi bir ödemenin mevcut olmadığını bildirmiştir.
Hesaplamaya konu kazada davacıları – tarafından iş kazası ve meslek hastalığı sigorta dalından davalılara rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığı anlaşıldığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamamıştır.
8-Davacıların poliçe limiti dahilinde kalan maddi zararlarının hesaplanması: Davacıların yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararı yukarıda -TL + – TL + – TL + – TL + – TL = – TL olmakla, davalı … tarafından tanzim olunan – “sakatlanma ve ölüm için kişi başına” – TL bedelle teminat sunulduğundan poliçe limitini aştığı görülmüştür.
Davalı …, poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu bulunduğundan davacıların poliçe limiti dahilinde kalan maddi zararları;
Eş- için; — TL x – TL : – TL = – TL,
Kız – için; – TL x — TL : – TL = – TL,
Oğul – için; – TL x – TL : – TL = – TL,
Anne – için; – TL x – TL : – TL = – TL,
Baba – için; – TL x – TL : – TL = – TL olarak hesaplanmıştır.
9-Davacılar vekilinin değer artırım dilekçesi yönünden beyan dilekçesi: Davacılar vekili, bilirkişi heyetinin düzenlendiği rapordan sonra -tarihli dilekçe ile maddi tazminatlar yönünden, dava değerini ıslah etmiş olup; bedel artırım dilekçesinde toplam ıslah ettiği miktarı- TL olarak yazması gerekirken sehven -TL olarak yazdığı, ancak harç miktarını – TL üzerinden hesaplayarak yatırdığı, yine her bir davacı yönünden yaptığı ıslah miktarının toplamda — TL olduğu görülmekle, dava değerinin ıslahında maddi hata yapıldığı düşünülerek ıslah edilen miktarın -TL olduğu değerlendirilmiştir.
10-Faiz oranı ile faizin başlangıç tarihinin belirlenmesi: Trafik kazaları esas itibariyle haksız fiil sayıldığından araç maliki, işletini ve sürücüsü yönünden faizin başlangıç tarihi kaza tarihidir.
Sigorta şirketi yönünden ise temerrüt yani faizin başlangıç tarihi, davacıların sigorta şirketine başvurusundan itibaren – iş günü geçtikten sonraki tarihtir.
Bu nedenle işbu davada faizin başlangıç tarihi davalılar .– yönünden kaza tarihi olan — tarihidir.
Davalı … yönünden ise; davacıların davalı … şirketine yaptıkları başvuru – tarihinde tebliğ olunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi – tarihi olarak kabul edilmiştir.
Faizin cinsi yönünden davacılar vekili yasal faiz talep ettiğinden, bu hususta inceleme yapılmamış olup, maddi tazminat yönünden yasal faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
11-Cenaze ve defin gideri talebiyle ilgili sonuç: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin her biri için- TL olmak üzere toplam -TL defin giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş olmakla;
— gelen – tarihli cevabi yazıya göre davacı …’ın -TL mezar parası ödediği anlaşılmakla, davacı …’ın davasının tam kabulüne, diğer davacıların mezar yeri parasına ilişkin taleplerinin reddine reddine karar vermek gerekmiştir.
12-Manevi tazminat talebiyle ilgili inceleme, hukuki gerekçe, değerlendirme ve sonuç: Davacılar; – davalılar; – manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
6098 sayılı TBK’nun 56. (818 sayılı BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Eylemin oluş şekli başlığı altında kabul edilen durum, dosyada mevcut mirasçılık belgesi ve nüfus kaydına göre; ölenin anne, baba ve kardeşi olan davacılar lehine Türk Borçlar Kanunun 56. Maddesinin ikinci fıkrası gereğince manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödetilmesine karar verilmesi gereklidir. Anne ve baba manevi tazminat isteyeceklerin en başında gelir. Ölen evladın kız ya da erkek olması, yaşının küçüklüğü manevi tazminatın takdirinde etkili değildir. Keza evlat sayısı başka bir anlatımla, davacı anne babanın sağ olan başkaca evlatlarının oluşu manevi tazminatın miktarının tayininde önemli değildir. Anne baba yönünden ölen her evladın acısı aynıdır ve anne ve babanın derin elem ve ızdırap çektikleri yasal bir karinedir. Yani bu durumu ispat etmeleri gerekmez —
Müteveffa – doğumlu olup, -yılında evlenmiş ve evliyken ölmüştür.
Davacı … ölenin kardeşi, … ve … ölenin annesi ve babası, … ölenin eşi, … ve … ise ölenin çocuklarıdırlar.
Olayımızda, müteveffa — kazanın olmasında herhangi bir kusuru bulunmamaktadır.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları Mahkeme tarafından araştırılmış, araştırma sonuçları dosyaya konulmuştur.
Dava konusu olayın oluş biçimi, özellikle olay tarihi ve yeri, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, davacıların ölene olan yakınlıkları nedeniyle duyacakları elemin derinliği, müteveffa İbrahim’in kazada kusursuz olması, olay tarihindeki paranın alım gücü, davacılar için hak ve nasafet kuralları gözetilerek davalıları ekonomik açıdan müzayaka durumuna sokmayacak şekilde davacılar; eş için – TL, çoçuklar için ayrı ayrı – TL, anne ve baba için ayrı ayrı- TL, kardeş için ise — TL manevi tazminata hükmetmek gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatı isteminin KABULÜ ile; — TL maddi tazminatın, davalı -Yönünden – TL’lik kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla — tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla — tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatı isteminin KABULÜ ile; – TL maddi tazminatın, davalı -Yönünden – TL’lik kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla – tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla – tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatı isteminin KABULÜ ile; – TL maddi tazminatın, davalı -Yönünden – TL’lik kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla – tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla– tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı …’ın cenaze masraflarına ilişkin maddi tazminat isteminin KABULÜ ile, – TL maddi tazminatın— tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacılar … ve …’ın – TL’lik cenaze masraflarına ilişkin maddi tazminat isteminin reddine,
6-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
a)-TL manevi tazminatın — tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin –TL’lik manevi tazminat isteminin reddine,
7-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
a)-TL manevi tazminatın – tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin – TL’lik manevi tazminat isteminin reddine,
8-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
a)-TL manevi tazminatın – tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin – TL’lik manevi tazminat isteminin reddine,
9-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
a)-TL manevi tazminatın – tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin – TL’lik manevi tazminat isteminin reddine,
10-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
a)-TL manevi tazminatın — tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin — TL’lik manevi tazminat isteminin reddine,
11-Davacı — manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
a)1-TL manevi tazminatın – tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin – TL’lik manevi tazminat isteminin reddine,
Maddi tazminat davası yönünden;
12-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 18.656,37 TL harcın, davacılar tarafından yatırılan 1.247,68 TL harç ve 882 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 16.526,69 TL’nin davalı – Yönünden 15.320,53 TL’lik kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla diğer davalılar … ve … yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
13-Davacılar tarafından yatırılan 1.247,68 TL harç ve 882 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 2.129,68 TL’nin davalı .- Yönünden 1.974,25 TL’lik kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla diğer davalılar … ve … yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
14-Davacılar tarafından sarf edilen 2.051,20 TL yargılama giderinin davalı — Yönünden 1.901,50 TL’lik kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla diğer davalılar … ve … yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
15-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.maddesi uyarınca 22.336,80 TL vekalet ücretinin davalı -Yönünden 20.706,60 TL’lik kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla diğer davalılar … ve … yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
16-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca 200 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
17-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Manevi tazminat davası yönünden;
18-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 12.295,80 TL harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
19-Kabul olunan dava yönünden, davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.maddesi uyarınca 16.750,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
20-Ret olunan dava yönünden, davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca 16.150,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
21-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2019