Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1258 E. 2020/662 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1258 Esas
KARAR NO : 2020/662
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/06/2017
KARAR TARİHİ : 03/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde davalıya– sigortalı olan dava dışı — plakalı aracın davacıların çocuğu olan — çarparak yaralanmasına neden olduğunu; bu sebeple, şimdilik— kalıcı işgöremezlik, – geçici işgöremezlik ve – bakıcı gideri tazminatının— tarihinden itibaren avans faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
yetkili mahkemenin — olduğunu, — plakalı aracın— olduğunu, poliçe limiti ile sorumluluklarının bulunduğunu, rapor alınmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1-)—
2-)—–
3-)—-
4-)—-
5-)—-
6-)—-
7-)—-
8-)—–
9-)—-
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava,cismani zarar nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun Bedensel Zarar Başlıklı 54. Maddesi: “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2, Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” Hükmüne amirdir.
Dava dosyasında mülkiyeti—- plakalı araç davaya konu— tarihleri arası davalı—- sigortalı olup, —- bakılmaksızın davaya konu —- olay tarihi itibariyle, —- tarihleri arası sakatlık teminat limit miktarı —–olduğu tespit edilmiştir.
—– motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişiye karşı olan sorumluluğunun belli limitler dahilinde karşılanmasını amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu kılınan sigorta türü bulunduğun—– ilişkin olarak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri ve Karayolları Motorlu Araçlar —- somut olayda uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
—- işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı ile vereceği zararlar teminat altına alınmakta,bu nedenle —–davalı sigortacı rizikonun gerçekleşmesi halinde KTK.m.91 hükmünün atfıyla 85/1 hükmü uyarınca sigorta ettiren- işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile 3.kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararları karşılaması gerekmektedir.
Nitekim —- bu durum poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğun, zorunlu sigorta limitlerine kadar —- temin ettiğini düzenlemiştir.
Bu anlatımlar ışığında sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.m.85/1’deki sorumluluğu ile eşdeğerdir ve—– yönünden zarar giderimi noktasında sınırlı sorumluluk ,gerçek zararın giderimi ve kusur oranında sorumluluk ilkesi söz konusudur.
Bu esaslar dahilinde tertip edilen —- raporuna göre davaya konu — tarihli trafik kazasının meydana gelmesinde:Mülkiyeti davalı — sigortalı olduğu tespit edilen— plakalı araç sürücüsü— % 100 oranında kusurlu olduğu, yaya davacı—- kusursuz olduğu, tespit edilmiştir.
Yine —– sayılı raporlarına göre davacı — tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı gelişen arızalan sebebiyle — tarihli ve —- sayılı resmi gazetede yayınlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” ekindeki Ölçüt kapsamında maluliyet derecesinin % 34 olduğu; tıbbi iyileşme süresinin ise (12) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağı sürenin ise (12) ay olduğu belirtilmiştir. Bu itibarla, davacının —- kaza tarihinden itibaren —— tarihine kadar geçen (12) aylık süre davacının geçici işgöremezlik dönemi ve mesleğini icra edemediği süre olarak kabul edilerek, anılan (12) aylık geçici işgöremezlik döneminde davacının, geçici işgöremezlik sebebiyle maddi zararı tespit ve hesaplanması gerektiği yine davacının sürekli işgöremezlik derecesinin başladığı —- tarihinden itibaren ise % 34 oranındaki maluliyet derecesine göre; maddi zararı hesap ve tespit edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından kazada geçici işgöremezlik,sürekli işgöremezlik tazminatının da talep edildiği ve olayda —— tarihinde yürürlüğe giren—– yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği —– yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanması gerekişi ve gerçekten de KTK’nın 90. maddesinde, tazminatın biçim ve kapsamının Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri doğrultusnda belirleneceği öngörüldüğünden, bu maddede; 6704 sayılı yasa ile değişikliğe gidilerek tazminatların bu kanun ve bu kanuna göre hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tâbi olduğu düzenlenmiş bulunması ve madde hükmünün esasen aynı zamanda zımni bir yürürlük hükmü olduğundan—— madde hükmünün yürürlüğü, genel şartların yürürlük tarihine uzanacak şekilde, bir başka deyişle, madde hükmü geriye etkili hüküm doğuracak biçimde düzenlenmiş olduğundan, somut olayda kazaya sebebiyet veren araca ilişkin—— tarihinde yürürlüğe giren —- sonra da olduğundan —– raporuna itibar edilerek Mahkememizce sonuca gidilmesi gerektiğinin yasal zorunluluk arz eylediği anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından ibraz edilen rapor taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiş davacı vekili tarafından ibraz edilen rapora karşı itirazlarda bulunularak, davacının maluliyetinin yanılgılı yönetmelik hükümleri dahilinde tertip edildiği iddia edilmiş ise de davacı vekilinin itirazlarının—— tarihi sonrası poliçe ve kazalarda maluliyet tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerine göre hesaplama yapılamayacağından itirazların dinlenilebilir olmadığı anlaşılarak davacı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Öte yandan davalılar vekilleri tarafından da geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinden sorumluluklarının bulunmadığı savunulmuş ise de ;
— tarihinde yürürlüğe giren—- yasanın 59.Maddesi ile değişik ——– sorumluluğu üniversite —- tarafından trafik kazası soncu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderlerini sınırlandırması ve buradan hareketle——yaralının tedavisine başlamasından maluliyet raporu alınıncaya kadar ki süre içindeki bakıcı giderleri ve çalışma gücünün kısmen azalmasına bağlı giderlerin —– şirketinin sorumlu bulunduğu sağlık hizmet giderini kaldırmayacağı anlaşılmakla, davalıların mezkur zarar kalemlerinden sorumluluğunun devam ettiği anlaşılmış ve dava dosyası davacının taleplerine göre geçici işgöremezlikten doğan tazminat giderlerinden doğan alacak tutarının belirlenmesi amacı ile aktuer bilirkişiye tevdi edilmiş ayrıca davacının ekonomik durumuna göre gerçek zarar tutarının mahkememizce hüküm altına alınması gerektiğinden davacının belgeli sosyal ekonomik durumunun tayin ve tespiti için zabıta araştırması yapılmış, ——– marifeti ile aynı amaca hizmet eder belgeler dosya arasına alınmış ve aktuer bilirkişi hesaplamasının denetimi ile her hangi bir yanılgı içermediği anlaşılarak davalının talep ettiği geçici işgöremezlik tazminatı mahkememizce hüküm altına alınmıştır.
—– Sayılı kararında, kazalının bakıcıya ihtiyaç duyduğu dönemde bakıcı gideri sebebiyle maddi tazminat hesabı gerektiği belirtilmektedir.
—– Hesaplanması başlıklı kısmın 6. Maddesinde: “Aşağıdaki tabloya göre maluliyet oranına dek geldiği aralıktaki katsayıya nispetinde asgari net ücret dikkate alınarak bakıcı gideri hesaplanır. Bakıcı tutulduğunun belgelendirilmesi durumunda asgari brüt ücret hesaplamalarda dikkate alınır.” Şeklindedir.
Dava dosyasında davacının doğrudan bakıcı tutarak bakıcı tuttuğuna ilişkin bakıcı maaş bordosu, bakıcı ücretinin ödendiğine ilişkin banka dekontu ve sair bilgi ve belgeye rastlanmaması sebebiyle, aşağıda açıklandığı üzere, bakıcı gideri sebebiyle maddi zarar tespiti yapılmış ve taleple bağlı kalınarak bu tutar Mahkememizce hüküm altına alınmıştır.
Mahkememizce—- tarihli celse de davanın devamında yürürlüğe giren TTK 4/2.Maddesi kapsamında basit yargılama usulüne tabi bulunması nedeni ile HMK 322 atfı ile HMK 184.Maddesi gereğince hazır olan davacı vekilinden tahkikate ilişkin delilleri sorulmuş ve davalıya davanın basit yargılama usulüne tabi bulunduğunu bildirir davetiye tebliğ edilmiş ve —– tarihli celse de tahkikat duruşması sonlandırılarak aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1—– sürekli iş göremezlik zararı, — geçici iş göremezlik zararı,— bakıcı gideri olmak üzere toplam — cismani zarardan doğan davacı — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli — harçtan peşin alınan ——–davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan —- harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça yargılama gideri olarak sarf edilen toplam – davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 30.150,00 TL TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca— Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/12/2020