Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1245 E. 2019/31 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1245 Esas
KARAR NO: 2019/31
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 18/10/2018
KARAR TARİHİ: 17/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğü’nün ————-E. Sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine, davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile alacağımızın varlığına ve davalının takip konusu borcu ferileri ile birlikte ödemesine karar verilmesini, davalı tarafından yapımı üstlenilen ——————adresindeki binada oturan müvekkil şirket sigortalısı ———– ait dairede, ————- tarihinde bina ana rögarından geri tepen suların sirayet etmesi sonucu maddi hasar meydana geldiğini, müvekkil sigortalısının uğradığı bu zarar ise ———— tarihli ekspertiz raporuna binaen müvekkil tarafından giderilerek sigortalıya ——– tarihinde 5.149,34-TL tutarında ödeme yapıldığını, Türk Türk Ticaret Kanunu’nun 1472 maddesi bağlamında halefiyet ilkesi gereği sigortalıya yapılan ödeme olan ———— ve ödeme tarihinden takibin açıldığı tarihe kadar işlemiş yasal faiz olan 834,19-TL’nin rücuen tahsili talebiyle başlatılan icra takibine, hasardan sorumlu olan davalı tarafından yapılan itirazın iptaline davanın kabulü ile İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğü’nün ———– tarih ve ————E. sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine, davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, dava konusu alacağın varlığına ve davalının takip konusu borcu ferileri ile birlikte ödemesine, davalı tarafın, borç miktarının asgari yüzde yirmisi oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ———- tarihinde şiddetli yağmur dolayısıyla bina ana rögarında geri tepen suların sırayet etmesi sonucu—————- ait dairede hasar meydana geldiğini, ——-Sigorta tarafından sigortalı olan——— uğradığı zararlar sigorta tarafından karşılanmış, daha sonra —- Sigorta müvekkil ————- rucü talebinde bulunduğunu, bu talebe cevap verilmemesi üzerine — Tarihinde İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğü —— E. Sayılı takip başlatılmış ve müvekkil tarafından borca itiraz edilmesi üzerine bu takip durduğunu, takibin durması üzerine davacı … tarafından itirazın iptali davası davası açıldığını, —— Sigorta tarafından açılan itirazın iptali davası haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davanın reddine, davacı tarafa %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, fazlaya dair tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava,sigortalıya ödenen tutarın halefiyet hükümleri gereğince rücuan tahsili amacı ile girişilmiş icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı … şirketi, mezkur davayı sigortalısının halefi olarak açmış olup bu nedenle görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınması gerekmektedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun —– tarihli – Esas ve-Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmıştır.
Somut olayda binanın ana rögarından geri tepen suların davacıya ait gayrimenkulde maddi hasara sebep olduğu ve dava konusu binanın davalı tarafından yapıldığı iddiasına dayalı olarak davalı şirkete karşı ikame edildiği anlaşılmaktadır.
Davalının da var ise sorumluluğu 6098 sayılı yasa hükümleri kapsamında kaldığı(TBK 49 vd ila 69) anlaşılmakla, davanın mutlak ticari dava yönünün bulunmadığı, bu nedenle dava da mahkememizin görevli bulunması için davanın nispi ticari dava niteliğinde bulunması gerekmektedir.
Bir davanın nispi ticari dava olabilmesi için de, tarafların tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan dava bulunması gerekmektedir. Yani bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar katılım halinde bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Somut olayda davacı … şirketi sigortalısının gerçek kişi oluşu ve dava konusunun “daire” bulunuşu ve sigortalının dairenin maliki bulunduğu hususları bir bütün olarak değerlendirdiğinde mahkememizin görevli bulunmadığı anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.17/01/2019