Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1228 E. 2020/393 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1228 Esas
KARAR NO : 2020/393

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2018
KARAR TARİHİ : 10/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın yük ve yolcu taşıma araçlarının satışı, tedariki, bakım ve onarımı ile iştigal ettiğini, müvekkilinin davalı firmaya ait araçların çeşitli tarihlerde bakımı gerçekleştirmesi karşılığında kedişe edilen faturalar karşılığında 5.215,12 TL bakiye alacağının kaldığını, ancak davalı yan bakiye borcu ödemeyince icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğu, yapılan itirazın haksız olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden daha aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıdan——- TL’lik, 2014 yılında ise 2.504.574,87 TL’lik sıfır kilometre araç alımı yağtığı, araçlar sıfır kilometre olarak alınmasıan rağmen imalat hatalarından sorunlu ve problemli araçlar olarak müvekkili şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirketinde de araçların hatalı olması neticesinde oluşan hasarlar kapsamında davacı şirket adına fatura tanzim ettiğini, takip ve dava konusu alacak, müvekkilinini gelir idaresi başkanlığı sistemi üzerinden gönderimde bulunduğu işbu e-fauraların alacaklı olduğunu iddia eden davacı şirket tarafından cari hesap katılarına işlenmesinden kaynaklandığını, bu hususun müvekkişi şirket yetkilileri ile davacı yetkilileri arasında gerçekleştirilen mail yazışmalarıyla da sabit olduğı davacı şirket söz konusu faturaları cari hesap kaydın işlemediği gibi yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazda da bulunmadığı, davacı şirket müvekkil şirket tarafından gönderilen faturalara itiraz etmediği gibi faturaları keyfi bir şekilde ticari defterlerine de kaydetmediği, ayrıca davacı şirket tarafından icra takibinde belirtilen eğitime katkı payı—– bedeli olmak üzere cari hesapta görüünen masrafların bir bölümü herhangi bir yasal dayanak olmaksızın cari hesaba işlendiği gibi bu miktarlara ilişkin faturalar müvekkil şirkete tebliğ edilmediği, yukarıda belirtilen sebeplerle davanın reddine ve %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ ve GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin çeşitli tarihlerde davalı tarafa ait araçların bakım ve tamir hizmetini verdiği ancak davalı tarafın hizmet bedelini ödemediğini iddia etmekte, davalı vekili ise müvekkilinin davacıdan 2013 yılında 480.000,00 TL’lik , 2014 yılında ise 2.504.574,87 TL’lik sıfır kilometre araç alımı yaptığını, ancak araçlarda imalat hatalarından kaynaklanan arızaların meydana geldiğini, araçların arızalı olması nedeniyle müvekkilinin davacı tarafa hasarlar kapsamında fatura tanzim ettiğini ancak davacı tarafın söz konusu faturaları ticari defterlerine kaydetmediğini ve ödemediğini, davacı şirket tarafından icra takibinde belirtilen eğitime katkı payı —————- bedeli olmak üzere cari hesapta görüünen masrafların bir bölümü herhangi bir yasal dayanak olmaksızın cari hesaba işlendiğini müvekkilinin davalı tarafa borcu olmadığını savunmaktadır.
Davacı vekili 31/07/2018 tarihinde davalı hakkında cari hesap alacağından kaynaklanan 5.215,12 TL asıl alacak, 2.374,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.589,67 TL alacağın tahsili için icra takibine girişmiş, davalı tarafın itirazı ile takip durmuştur.
Mahkememizce araçlarda meydana gelen arızaların kaynağının ne olduğu konusunda rapor tanzim edilmek üzere öncelikle bir makine mühendisi görevlendirilmiş, makine mühendisi bilirkişinin rapor ibrazından sonra davacının davalı taraftan yapılan hizmete ilişkin olarak herhangi bir alacağının olup olmadığı, konularında tespit ve değerlendirmeler yapmak üzere taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, mali müşavir bilirkişisi tarafından taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme gerek davacı gerek ise davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen rapor, mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
İcra dosyası, cari hesap ekstresi, faturalar ve bilirkişi raporunun tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilmesi sonucunda;
Davacı tarafın tarih ve numarası belirtilen 3.969,04 TL tutarlı 4 adet servis bakım ücretinin davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın düzenlemiş olduğu iade faturaların davacı defter ve kayıtlarında bulunmadığı, makine mühendisi bilirkişi tarafından yapılan incelemede arızaların davalının kullanımından kaynaklandığı, davacıdan kaynaklanan bir arızanın tespit edilemediği, dolayısıyla davacının 3.969,04 TL tutarlı servis bakım ücretini talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın talep ettiği 1.266,90 TL’lik ———-ise davacı tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu ancak davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı, kaldı ki davacı taraf araç tamir ve bakımı hizmetine karşılık fatura tanzim ettiği ancak ——– araç devirlerine ilişkin olduğu , bu haliyle davacının söz konusu bedeli davalı taraftan talep edemeyeceği anlaşılmakta olup davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalı borçlunun İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü — Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 3.969,04 TL üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren %19 oranında faiz uygulanmasına,
2-Alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine asıl alacağın 3.969,04 TL asıl alacağın %20 si oranında İcra İnkar Tazminatı hükmedilmesine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 271,12 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 87,53 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 183,59 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 87,53 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.580,40 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 1.223,90 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 200,00 TL yargılama giderinin davanın ret oranına göre 45,12 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Kabul edilen dava yönünden ———- tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Ret olunan dava yönünden ————tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 1.156,08 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair karar , davacı vekilinin yüzüne karşı kesin olarak okundu.