Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1213 E. 2020/463 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1213 Esas
KARAR NO : 2020/463
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA DOSYASINDA;
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının —- tarihinde davalı —– üye olduğunu, tüm borçlarını ortağı olduğu — birlikte eksiksiz ve zamanında ödediğini,—- —- dairesinin tapusunu aldığını, daireyi — tarihinde dava dışı —- isimli kişiye sattığını, satış sürecinde davalı —- hesaplaştığını ve —- tarihli borcu yoktur yazısını aldığını, bilmediğinden noter kanalıyla bildirim yapmadığını, öğrendiği zaman davalı — —- yevmiye numaralı ihtarnamesini göndererek ——- ortaklığından çıktığını bildirdiğini, ancak——- aidat —-arttırılmış sermaye payı olmak üzere toplam — ödeme talep ettiğini, davacının icra takibi tehdidi altında olduğundan İşbu davayı açtığını, sonuç olarak davacının davalı Tasfiye Halinde —- üyeliğinden çıktığının tespitine, davalı ——-borcu olmadığının tespitine, davalı hakkında icra takibi yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının —–tarihinde davalı kooperatiften istifa ettiğini, istifa tek taraflı olduğundan davacının —– üyeliğinden istifasının gerçekleştiğini, bu nedenle davacının —- üyeliğinden çıktığının tespiti talebini hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, —- konutların birçoğunu ortaklarına devrettiğini ve tasfiye sürecine girdiğini, davacının tasfiye giderlerinden sorumlu olduğunu, davacının taleplerinin Kooperatifler kanunun 23. Maddesinde düzenlenen eşitlik kuralına aykırı olduğunu, davacı kooperatifin halen konutunu alamayan—– bulunduğunu, bu durumda istifa eden davacının masraflardan sorumlu olmadığı kanaatine varıldığı taktirde eşitlik ilkesine aykırı olacağını, davanın kötü niyetle açıldığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ—-İTİRAZIN İPTALİ DAVA DOSYASINDA;
İDDİA: Davalı/borçlu — müvekkili — —– tarihinde istifa ettiğin, bu tarihe kadar müvekkilinin ——- ortağı olduğunu, bir ——–olan müvekkilinin her ne kadar taşınmazlarının büyük çoğunluğunu ortaklarına teslim ve adlarına tescil edebilmiş ise de müvekkilinin halen arsa malikleri ile yaşanan uyuşmazlıklar nedeni ile konutunu teslim edemediğini —– adet ortağı bulunduğunu, arsa malikleri ve bazı ortaklarıyla devam eden davaları nedeni ile müvekkilinin— tasfiyesini tamamlayamamakta olduğunu, davalı/borçlunun da müvekkilinin —– — olup, kendi ortaklık hissesine düşen —– adresindeki taşınmazını devir ve teslim aldıktan sonra —- sattığını ve sonrasında da istifa ettiğini —— tarihinde ihtaren bildirdiğini, başta —–ortağı bulunan müvekkilinin —- davalı/borçlu gibi bazı ortakları dairelerini teslim alabildiğini ancak arsa maliklerinin tutumu sebebiyle bir kısmı dairelerini teslim alamamış olduğunu ve mağdur olduklarını, bu nedenle de tasfiye süreci devam eden müvekkilinin — tasfiyesini tamamlayabilmesi ve tüm konutları teslim edebilmesi için başta arsa malikleri ile olan dava süreci olmak üzere hukuki süreçleri tamamlaması gerektiğini, davalı/borçlu taraf ise ben istila ettiğim tarihten sonra alınan —— katılmam dediğini, borçları ödemem diyerek Kooperatifler Kanunu 23. Maddesinde yer alan eşitlik ilkesine ve ayrıca 81/2. Maddesinde yer alan açık hükme aykırı davrandığını, davalı/borçlunun bu tutumu haklı kabul edilir ise dairesini teslim alamayan—–ortağın diğer —– kaderlerine terk edilmesi ve tüm masraflara bu kalan ortakların katlanması söz konusu olacağını ve bunun kabulünün mümkün olmadığını, İcra takibine konu borç miktarlarından —- borç müvekkili ——– tarihinde yapılan Genel Kurulunda 7. Maddede tahmini bütçeye göre belirlenen ödeme planı uyarınca tahakkuk ettirildiğini, müvekkili —- tasfiye halinde olduğunu, davalı/borçlu da tasfiye sürecinde ortaya çıkan bu giderlerden diğer bütün—- gibi sorumlu olduğunu, davalı/borçluya, işbu borcu —- nolu ihtarnamesi ile de bildirilmiş olduğunu, bu ihtarnamenin kendisine —- tarihinde tebliğ edildiğini, ——- tarihli kararı uyarıncada davalı/borçlunun takip miktarından sorumlu olduğunu, müvekkili —- alacağının likit ve muaccel olduğu, davalı/borçlu tarafça icra takibinden önce de bilinmekte olduğu dikkate alındığında, salt borcu ödeme süresinin uzatılması maksadıyla yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, borçlunun haksız itirazı sebebiyle, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere takdir edilecek icra inkar tazminatının, davalı/borçludan alınarak kendilerine verilmesi gerektiğini, bu nedenler ——— sayılı takibine yaptığı haksız itirazının İPTALİ ile Takibin DEVAMINA, Asıl alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere takdir edilecek icra inkâr tazminatının davalı/borçludan tahsili ile taraflarına ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçlu tarafa yüklenilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Müvekkili —– tarihinde üyesi olduğu—- olan tüm borçlarını ortağı olduğu —- birlikte eksiksiz ve zamanında ödemiş olduğunu ve sonuç olarak —- dairesinin tapusunu teslim aldığını, akabinde —- tarihinde dairesini dava dışı —- isimli şahsa sattığını, satış sürecinde —- çıkma iradesini beyan ettiğini ve tahakkuk ettirilen ek aidatları ödediğini, —– ile bu şekilde hesaplaşarak —- tarihli borcu yoktur yazısını aldığını, müvekkilinin iyiniyetli olarak, bu işlem ile —– da artık sona erdiğini düşündüğünü, ortaklıktan çıkma için noter kanalıyla da bildirim yapması gerektiğini çok sonra öğrenmiş olduğunu ve davalı —- ——- yevmiye numaralı ihtarnamesini göndererek ——-çıktığını bildirdiğini, bu ihtarname davalı —– tarafından —– tarihinde tebellüğ edildiğini ancak dikkate alınmadığıunı ve müvekkilinden aidat adı altında ödeme talep edildiğini, bunun üzerine müvekkilinin çıkma hakkını daha önce kullanmış olduğunu —— yevmiye numaralı ihtarnamesini göndermek suretiyle davalı —- hatırlattığını, davalı —– bu ihtarnameye —— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap vererek —- üyeliğinden istifanın, istifa öncesi doğan ödeme yükümlülüklerinden ve istifa sonrası doğacak tasfiye giderlerinden sorumluluğu ortadan kaldırmayacağını” gerekçe göstererek —- tarihinden sonra doğmuş—– arttırılmış sermaye payı alacağı olmak üzere toplam—- ödeme talep ettiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gerek—— uyarınca çıkma hakkının tek taraflı yenilik doğrucu bir hak olduğu ve usulüne uygun kullanıldığı cevaben ihtar edildiğini, bu ihtardan sonra da davalı —–tarafından aidat talep edilmeye devam edildiğini, ödenmediği taktirde müvekkile icra takibi açılacağının belirtildiğini, bu nedenle icra takibi tehdidi altında bulunan müvekkil tarafından davacı—– borcu bulunmadığına dair mahkememizin —– sayılı dosyası ile menfi tespit davası açmış olduğun ve dosyanın derdest olduğunu, müvekkili tarafından menfi tespit davası açıldıktan sonra davacı —- tarafından müvekkiline karşı dava konusu —– dosyası ile —– aidat alacağının tahsili talebiyle icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin —–çıktığını —– tarihinden sonra doğmuş bulunan bu aidat borcundan sorumlu olmaması nedeniyle müvekkil tarafından icra takibine itiraz edildiğini, dava konusu edilen icra takibine konu alacak talebi esasen müvekkili tarafından açılan menfi tespit davasıyla borçlu bulunmadığının tespiti talep edilen alacak ile aynı olduğunu bu nedenle tarafları aynı ve konusu irtibatlı davalar olduğunu bu nedenlerle öncelikle hukuki ve fiili irtibat bulunan bu dosyanın —— sayılı dosyası ile birleştirilmesini, aksi taktirde —— sayılı dosya sonucunun beklenmesini, haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini, haksız ve kötüniyetli açılan icra takibi nedeniyle İİK md.67/2 uyarınca davacının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ
—– Dosyası:
Alacaklı Tasfiye halinde ——–tarafından borçlu davacı —aleyhine —— sayılı dosyası ile girişilen ilamsız icra takibinde — tarihli —— genel kurul kararına göre — asıl alacak — işlemiş faiz olmak üzere toplam — alacağın tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin — tarihinde borçluya tebliğ edildiği borçlu vekilinin —- tarihli dilekçesi ile ——- çıkmış olması gerekçesi ile borca itiraz edip takibi durdurduğu anlaşılmaktadır.
—- Tarihli İhtarname
Dosyada bulunan —tarafından tasfiye halinde —- gönderilen—- yevmiye nolu ihtarnamesi ile —- sattığını, —– ayrılmak istediğini bildirdiği ve ihtarnamenin —- tarihinde muhatap — tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
—–
Dosyada bulunan —- gönderilen —-nolu ihtarnamesinden ödenmeyen aidat tutarı — kanunen arttırılmış —- Ödenmesinin istendiği anlaşılmaktadır.
—Tarihli İhtarname———— ne gönderilen —–yevmiye nolu ihtarnamesi ile —-tarih — yevmiye nolu ihtarname ile tebliğ edildiği,—- ihtarnamesi ile tekrar hatırlatıldığı, ihtarnamelere cevaben keşide edilen —— yevmiye nolu ihtarnamede —— etse bile gerek istifasından önce gerekse istifasından sonra doğacak —tasfiyesine yönelik giderlerinden sorumlu olacağını, dolayısı ile —- muhasebe kayıtlarına göre halen ödenmemiş —– aidat, —- Kanunen arttırılmış Sermaye payı alacağı olmak üzere —- ödenmemiş borcu olduğunu, borcun süresi içerisinde ödenmemesi halinde hakkında yasal yollara başvurulacağının tebliğ edildiği, ——-Maddesinde ortaklıktan çıkma usulünün düzenlendiği, ortaklıktan çıkma bildirimimin tebliğ alındığı tarihten itibaren —- çıkmış olduğunu, —- tarihine kadar tüm borçların ödenmiş olduğu,—- tarihinden sonra doğmuş doğacak aidat ve sair borçların ve giderlerin talep edilmemesini, aksi halde yasal yollara başvurulacağının” bildirildiği anlaşılmaktadır.
—-
Tasfiye halindeki —– Tahmini bütçenin kabul edildiği, Kabul edilen bütçeye göre —- aidat belirlendiği tespit edilmiştir.
—-yılında alınacak aidat listesinde—-olduâu tespit edilmiştir.
—– ekinde Yer alan — yılında alınacak aidat listesinde, geçmiş dönem borçları olan üyelerin hizasında —aidat borçları ile ilgili —- ibaresinin olduğu, davacı/karşı davalının satırında geçmiş borçla ilgili bir ibarenin olmadığı tespit edilmiştir.
——Defter Kayıtlarının İncelenmesi:
Davalı/karşı davacının—-yılı yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ile yevmiye defteri dönem sonu kapanış noter onaylarının yasal süreleri içerisinde yapıldığı tespit edildi—
Davalı/karşı davacının — yılı ticari defter kayıtlarının, HMK 222. Maddesine göre delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldı.
Davalı/karşı Davacının—- yılı kayıtlarında davacı/karşı davalının —- tutarında borçlandırıldığı ve —nolu yevmiye maddesi ile — —- alacaklar hesabına borç olarak yevmiye defterine kaydedildiği tespit edilmiştir —-
Davalı/Karşı Davacının, davacı/karşı davalı’ nın — tarihli —-yılına devrettiği tespit edilmiştir —-
Davalı— yılı ticari defter kayıtlarına göre davacı adına tahakkuk ettirilen —- borcun istifa tarihinden sonraki döneme ait olduğu tespit edilmiştir.
Dosyada bulunan ortaklık senedi örneğinden —- tarihinde davalı—– oldukları anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Asıl dava, davalı —– çıktığının tespiti ile —- tarafından kendisinden talep edilen—-dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesine ilişkindir.
Birleşen —-dosyasında —-dosyasına yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizin esasına kayıtlı her iki dosya incelenmiş, her iki dosyanın taraflarının ve ihtilaf konularının aynı olduğu anlaşılmış olup, dosyalar hakkında verilecek hükümler arasında çelişki oluşmaması, ödenmesi gerektiği iddia edilen alacak miktarlarının kabul veya ret durumuna göre tekerrüre sebebiyet vermemesi gerektiği değerlendirilmekle, her iki dava arasında bağlantı bulunması sebebiyle HMK 166. maddeye göre birleştirilmesine karar verilmiştir.
Dosyada bulunan———— yevmiye nolu ihtarnamesinden ödenmeyen aidat tutarı —- kanunen arttırılmış Sermaye payı ——- ödenmesinin istendiği anlaşılmıştır.
—– sayılı —-kanununun —– kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile—- bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.” hükümlerine yer verilmiştir.
——— ana sözleşmesinin 13.maddesinde” Her ortak hesap senesi sonundan en az bir ay önce yönetim kuruluna yazı ile başvurmak suretiyle ortaklıktan çıkabilir. Yönetim kurulu bu hükme uygun olarak yapılacak isteğe rağmen yazılı başvurunun—– kayıtlarına girişinden itibaren bir ay içinde kabulden kaçınırsa ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile yönetim kuruluna bildirir. Bildirim tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.”hükmüne yer verilmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçelerinde davacının—- üyesi olmadığı konusunda taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığını—– tarihinde tebliğ edilen ihtarnamesi ile —– üyeliğinden istifa etmiş olduğunu ,ancak —–üyesi istifa etmiş olsa bile istifa eden ortağın Kooperatifler kanununun 81.maddesine göre tasfiye masraflarına katılmakla yükümlü bulunduğunu beyan etmiştir.
Davacı taraf talep edilen alacağın —- yılına ait aidat borcu olarak talep edildiğini ileri sürmüştür.
Davalı ——— ile borcu olmadığına dair yazının ve Cari Hesap Ekstresinin olduğu tespit edilmiştir.
Daval——– yılı ticari defter kayıtlarına göre davacıdan —-alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı—-gerek Defteri Kebir kayıtlarında gerekse —– tarihli Dönem Sonu Kapanış Yevmiye Kayıtlarında davacının —- öncesine ait bir borç kaydı olmadığı tespit edilmiştir.
Davalının —- yılı ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda Davacının, davalı ——— tarihinden önceki tüm borçlarını ödemiş olduğu, Davacının, —- tarihi itibariyle davalı —– borcu bulunmadığı talep edilen — tutarındaki aidat alacağının — tarihinden sonraki döneme ait olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada bulunan —tarafından tasfiye halinde——–gönderilen —- nolu ihtarnamesi ile —– —- üyeliğinden ayrılmak istediğini bildirdiği ve ihtarnamenin — tarihinde muhatap —- tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bu sebeple davacının davalı —-istifası —- tarihi itibariyle gerçekleşmiş olduğundan ve dava konusu alacağın bu tarihten sonra tahakkuk ettirilmiş olduğundan davacının talep edilen alacaktan dolayı sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-ASIL DAVANIN KABULÜNE,
Davacının davalı —– sona erdiğinin ve davalı —- borcu bulunmadığının tespitine,
a)- Alınması gerekli 198,24 TL harcın peşin yatırılan 50,98 TL’nin tahsili ile bakiye 147,26 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b)- Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 897,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)- Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2.902,07 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
2-BİRLEŞEN DAVANIN REDDİNE,
a)- Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 49,57 TL’nin tahsili ile bakiye 4,83 TL’nin birleşen dava dosyasındaki davacı —-alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b)- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
c) Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2.902,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE,
d)- Arabulucu gideri olarak sarf edilen 1.320,00 TL’nin birleşen dava dosyasındaki davacı ——– alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
d-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olarak verilen karar okundu. 29/09/2020