Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1207 E. 2020/669 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1207 Esas
KARAR NO : 2020/669
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili—- plaka sayılı aracın kaydi maliki olduğunu bahse konu aracın asıl malikinin satış iradesinin resmiyet kazanması aşamasında aracın hacizli olduğunu, —- tarihi itibariyle anlaşıldığını, müvekkilinin aleyhine evvelde de işbu davanın davalısı olan firmanın dosya alacaklısı olduğu birkaç icra takibi daha yapıldığını ve müvekkilinin şahsı tarafından tümüne itiraz edildiğini, müvekkilinin herhangi bir ticari ilişkisi ve vasfı bulunmayan inşaat işçisi olduğunu, davalı firma veya icra dosyası diğer borçlusu olan firma ile hiçbir irtibatı veya ticari ilişkisi veya borç doğuracak mahiyette bir akdi bulunmadığını, davaya konu icra takibi dayanağı olan kambiyo senedindeki imza veya imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, teminat karşılığında tensiple birlikte takibin durdurulmasın ve hacizlerin kaldırılmasına, %40 dan az olmamak üzere lehilerine tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davacıyı tanımadığını senetleri düzgün ciro silsilesi ile devraldığından dolayı iyi niyetli yetkili hamil olarak icra takibi başlatıldığını ve davacının imzasının sahteliğini bilecek durumda olmadıkları gibi araştırma yükümlülüklerinin de bulunmadığını, takibe konu senet emre yazılı bir senet olduğundan ve kambiyo hukuku kuralları çerçevesinde amacın kıymetli evrakların tedavüllerinin kolay ve hızlı kılınması olduğundan senedin ibrazı zerine senet üzerindeki imzalarının doğruluğunun tespitinin yükümlülüğünün bulunmadığını, davacının ileri sürmüş olduğu imzaya ilişkin itirazların —iç ilişkiden ileri gelen bir uyuşmazlık olup müvekkili olan şirketin bu ilişkinin içinde yer almadığını bu nedenle davacının itirazlarını yönelteceği taraflar arasında müvekkili şirketin bulunmadığını, menfi tespit davası ile alan icra ve iflas kanununun 72. Maddesinde de söz konusu tazminatın hükmedilebileceği miktarın %20 olduğu açıkça belliyken davacının müvekkili aleyhine %40 dan az olmamak kaydıyla tazminat yükletilmesi talebinin reddine karar verilmesini, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1—–
2—
3—–
4—-
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, — sayılı icra takibinden bu takibin dayanağı bulunan —- bonolardan ötürü borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizce öncelikli olarak— icra dosyası mahkememiz dava dosyası içerisine alınmış, takip dosyasının incelenmesi ile davalı tarafından davacı ve— aleyhine uyuşmazlığa konu bonolardan ötürü icra takibine girişildiği anlaşılmıştır.
Bono asılları görüntüsünün irdelenmesi ile davacının keşideci bulunduğu diğer takip borçlusu—- lehtar bulunduğu davalının ise hamil olduğu ve bu nedenle davacı hakkında da icra takibine giriştiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından ikame edilen dava da davacınını talebinin bono üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasına dayalı bulunması nedeni ile davacıya ait —– tarihi öncesi imza örneğinin bulunduğu kurumlara müzekkere yazılmış, davacının imza örneklerinin bulunduğu belge asılları mahkememiz dosyasına gönderilmiş ayrıca davacının imza örnekleri mahkememizce alınmış ve dosya kapsamında bulunan tüm imza örnekleri tahtında dosya—– tevdi edilmiş ve bilir kişi tarafından ibraz edilen rapor içeriğinde bono ön yüzünde bulunan imza ile mukayeseli imzalar arasında yapılan karşılaştırma da;
— açılarda verilen——– kullanılarak — esaslar dahilinde incelemenin yapıldığı,inceleme sonucunda imzaların başlanğıç hareketlerinde,ara gramalarında ve bitiş hareketlerinde farklılıklar—— yapılan değerlendirme de bonolar ön yüzündeki imzanın davacı eli mahsulü olmadığı rapor edilmiştir.
Bilir kişi tarafından ibraz edilen raporun içeriği irdelendiğinde gerek mahkememizce alınan davacı imza örneklerinin gerek dosya kapsamına kurum ve kuruluşlarca gönderilen imza örneklerinin incelenmesi sureti ile düzenlendiği, raporun denetlenebilirliği karşısında hüküm kurmaya elverişli bulunduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda bu şekilde davacı imzasının sahte olduğu, sahteciliğin herkese karşı ileri sürülebilen, mutlak nitelikte bir hükümsüzlük defi bulunduğu hususları bir arada değerlendirilerek cirantanın kambiyo senedini cirolamak sureti ile tedavül iradesinin bulunmadığı anlaşılarak davanın kabulüne karar veilmiştir.
Nihai olarak davacı tarafından her ne kadar kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de davalının bonoların hamili olduğu çeki ciro silsilesi tetkiki ile ortada olduğu üzere davacıdan edinmediği ve davalının kötü niyetli olduğunda dair her hangi bir delilin davacı tarafından ibraz edilmediği hususları bir arada değerlendirilerek kötü niyet tazminatının yasal koşullarının oluşmaması nedeni ile kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ittıhaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
a)Davacı— keşidecisi bulunduğu, – keşide tarihli — vade tarihli – bedelli – adet bonodan ve bonoların konu edildiği— sayılı takip dosyasından ötürü davalı—– BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
b)Davacının— konu icra takibini haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı sabit bulunmadığından İİK’nin 72/5. maddesi şartları oluşmadığı anlaşılmakla Kötüniyet Tazminatı talebinin REDDİNE,
c)Evrak Asıllarının Kararın kesinleşmesi sonrası derhal mahal kurumlarına ayrı ayrı Gönderilmesine,
2-)Karar tarihinde alınması gerekli 269,14 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 67,29 TL harçtan mahsubu ile bakiye 201,85 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti,peşin harç olmak üzere sarf edilen toplam 765,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Davacıya ÖDENMESİNE,
4-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-)Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair HMK 341 gereğince miktar itibari ile kesin olmak üzere davacı vekilinin huzurunda, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar okunup anahatları ile anlatıldı. 03/12/2020