Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1195 E. 2020/191 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1195
KARAR NO : 2020/191

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 08/10/2018
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin ———- tarihli dava dilekçesinde özetle; “…davacı şirket ile davalı şirket arasında bulunan cari hesap ilişkisi çerçevesinde davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle cari hesap alacağı olduğunu, İstanbul Anadolu — İcra Dairesi — Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını davalının haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptali ve alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar taz. hükmedilmesi ve itirazın iptaline karar verilmesini…” dava ve talep etmiştir.
Davalı Vekilinin —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; söz konusu faturaların davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkiyi ispat edemeyeceğini, davalının usulüne uygun temerrüde düşürülmediğini ve davanın reddi ile % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini savunmuştur.
İstanbul Anadolu —– İcra Müd. ——. Sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı şirketin davalıdan ——takip tarihli “İlamsız takiplerde ödeme emri” ile takibe geçmiş olduğu ve takibin dayanağının cari hesap alacağından kaynaklandığı görülmüştür. Davacı icra takibiyle —— işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı-borçlunun 02.07.2018 tarihli dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından başlatılan haksız takibe itiraz ettiklerini belirtmiştir.
Davalı şirketin ticari defterleri talimat yoluyla bilirkişi —–tarafından incelenmiş olup bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde talimatla inceleme yaptırılmış olup, dosyaya ibraz edilen 10.07.2019 tarihli bilirkişi raporu sonuç kısmında özetle; davalı şirkete ait 2017-2018 yılları yasal defterlerine göre, 2016 yılından devir eden —– borcunun olduğu, davalı tarafın —— tutarında —– alış yaptığı, davalının banka aracılığı ile toplam——ödeme yaptığını, ayrıca hesap mutabakatı olarak 343,52 TL alacak kaydı yaptığını, bakiye 32.202,96 TL davacı şirkete borcu bulunduğun tespit edildiği belirtilmiştir.
Davacı şirketin ticari defterleri bilirkişi ——- tarafından incelenmiş olup, bilirkişi raporunda; Taraflar arasındaki cari hesap kayıtlarına göre 1.419,44 TL fark olup, farkın 2016 yılından devir gelen bakiyeden kaynaklandığı, davalı şirketin 2016 yılı cari hesap ekstresi dosya kapsamında bulunmadığından dolayı tarafların hesaplarının karşılaştırılamadığı, bu nedenle davacı şirketin 2016 yılı devir bakiyesi esas alınarak davacı şirketin 21.05.2018 takip tarihi itibarı ile 33.744,28 TL alacaklı olduğunun değerlendirildiği, İstanbul Anadolu ——. İcra Müd. —-. Sayılı dosyasından olan — tarihi itibarı ile davalı şirketten ——alacaklı olacağı ve itirazın iptali gerekeceği bildirilmiştir.
Bilirkişi ———– tarafından düzenlenen ek raporda; davacı şirketin döviz cinsinden talepte bulunabileceği yönünde kanaat oluşması halinde ise seçenekli olarak yapılan hesaplama neticesi, 21.05.2018 takip tarihi itibarı ile davacı şirketin alacağının, hesap bakiyesi —– şirket hesabında bulunmayan düzeltme kaydının dışlanması gerektiğinden) ——-olduğu hesaplanmıştır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı davalı ile aralarındaki açık hesap ilişkisinden kaynaklanan bakiye alacağının —- olduğunu iddia etmiştir.
Davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde son satış faturasının düzenlendiği ——- tarihinde davacının davalıdan —– alacaklı olduğu, bu miktara düzeltme kaydı ile 29,38 USD eklendiği, bu tarihten sonra yapılan tahsilatların da düşmesi sonucunda davacının davalıdan ——- alacak kaydının bulunduğu, Davalının ticari defterlerinin incelenmesinde ise hesapların — üzerinde tutulduğu ve neticede davacının davalıdan —– alacaklı olduğunun kayıtlı bulunduğu, bu durumda tarafların ticari defterlerindeki uyumsuzluğun 1700,56 TL olduğu,
Yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda taraf defterleri arasındaki 1700,56 TL farklılığın değerlendirilmesinde:
1-Taraflar arasındaki borcun döviz cinsinden ödeneceği hususunda anlaşma bulunup bulunmadığı: Taraflar arasında borcun dövizle ödeneceğine ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davalı şirketin 08/02/2017 tarihinde yapmış olduğu 12945,95 USD ödemenin ve davacının muhasebe kayıtlarını aynı zamanda döviz cinsinden de seçenekli olarak tutmuş olmasının, kayıtlı alacak ve borçlarının da döviz cinsinden değerlendirileceği ve tahsil edileceği anlamına gelmeyeceği,
2-Davalı tarafından 08/02/2017 tarihinde yapılan 12945,95 USD bedelin davalı tarafından kendi defterlerine 48182,24 TL olarak, davacı tarafından kendi defterlerine ——-olarak kaydedilmesi sonucunda, yapılan bu ödeme ile ilgili davacının defterlerinde bu ödemenin 159,24 TL eksik olarak kayıtlı olduğu, bilirkişi tarafından kök raporda (—–) yapılan değerlendirmede davalı şirketin kayıtlarında yer alan ödeme miktarının hesabının doğru olduğu, bu nedenle davalının defterlerinde yer alan kayda itibar etmek gerektiği,
3-Davalı şirketin 2016 devir bakiyesinin —- olduğu, davacı şirketin 2016 yılı devir bakiyesinin ise ————olduğu, devir bakiyeleri arasında 1419,44 TL fark bulunduğu, fakat davalı şirketin 2016 yılı cari hesap ekstreleri bulunmadığından bilirkişiler tarafından davacının lehine olan 1419,44 TL farkın kaynağının tespit edilemediği, davacının 1419,44 TL lehine olan alacağı ispat etmesi gerektiği, bu hususta ispat yükünün davacının üzerinde olduğu, davalının kayıtlarını eksik ibraz etmesinin davalının aleyhine değerlendirilemeyeceği, her ne kadar bilirkişi ——–davacı lehine olarak değerlendirilmiş ise de, davacının ispat etmediği alacağın davacının lehine değerlendirilemeyeceği,
4-Davalı şirketin ticari defterlerinde yer alan fark 121,88 TL düzeltme kaydının dayanağı olmadığından hesaplama dışlanması gerektiği,
Buna göre değerlendirme yapıldığında, davacının kayıtlarındaki —- ödeme farkı ve 1419,44 TL ispatlanamayan 2016 yılından devreden alacak farkının düşülmesi sonucunda davacının davalıdan (——– eklenmesi ile davalının kayıtlarında yer alan davacı alacağının 32324,84 TL olarak kabul edilmesi gerektiği, taraf defterleri arasındaki uyumsuzluğun bu şekilde giderileceği, (121,88 TL.nin hükümde sehven davalı yararına değerlendirildiği, bu durumda davacının alacağı olarak — hükmedilmesi gerekirken sehven —- hükmedildiği) anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalının İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının KISMEN İPTALİ ile, takibin 32.202,96 TL asıl alacak bakımından DEVAMINA,
Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/A maddesi uyarınca dolar üzerinden olan 1 yıllık mevduata kamu bankalarınca uygulanan en yüksek faiz oranını geçmemek üzere yasal faiz UYGULANMASINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 2199,78 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 804,21 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1395,57 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 804,21 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Yargılama nedeniyle harcaması yapılan 1772,10 TL’den davanın kabul oranına göre 948,21 TL.nin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 4830,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 4196,54 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.