Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1193 E. 2019/724 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1206
KARAR NO : 2019/652

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 10/10/2018
KARAR TARİHİ : 20/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine istinaden faturalar tanzim edildiğini, davalı tarafından kısmi ödeme yapıldığını, bakiye için Kadıköy —-. Noterliğinin 08/08/2018 tarih 39366 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, borcun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün 2018/24979 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve takibe haksız olarak itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle itirazın iptaline, borçlunun %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki sözleşme gereğince, saha ziyareti yapılarak proje alanının incelenmesi, pazar araştırması yapılması, proje vizyonu belirlenmesi gibi inşaat öncesi ve sonrasını kapsayan işler ile ilgili olduğunu, davalı şirketin proje ruhsatını alamaması nedeniyle davacı şirketten hizmet alımı da yapılamadığını, bu nedenle faturanın iade edildiğini, davacı şirkete olan borç tutarının 1.146,10 TL olduğunu, başka borçları bulunmadığını ve davacının %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi ——-21/03/2019 tarihli raporunda özetle; Davacı şirkete ait 2018 yıllarına ilişkin ticari defterlerin açılış/kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı anlaşılmakla, delil olma ve İspat kuvvetine sahip bulunduğu; maatine varılmış ise de —- Sayın Mahkemenize olduğu, Davalı şirkete ait 2018 yıllarına ilişkin ticari defterlerin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, kapanış için yasa! süresinin bulunduğu ve belirli kanuni şartları taşıdığı anlaşılmakla, delil olma ve oat kuvvetine sahip bulunduğu kanaatine varılmış ise de Nihai Takdir Sayın Mahkemenize olduğu, Sayın Mahkemece dosyaya celp edilen davalı şirketin 2018 yılı BA formlarında yapılan elemede ise davacı şirket tarafından düzenlenmiş olan 2 adet KDV hariç 51.094,00 TL (kdv dahil 60.292,00 TL) tutarlı toplam 2 adet faturanın BA formunda bildirildiği ve ticari defter ve kayıtlarında kayıt altına alınmış oldu 11 anlaşıldığından bu fatura ve içeriğinin davalı şirkete teslim edildiği yönünde değerlendirildiği, davalı tarafından tanzim edilen 23.07.2018 tarihli 12.744,00 TL bedelli “hizmet bedeli iadesi” faturasının ise davacıya tebliğ edildiği veya hangi hizmetin iade edildiğinin somut olarak ortaya konmadığı, Davalı şirket tarafından düzenlenmiş olan 23.07.2018 tarihli 12.744,00 TL tutarlı iade faturasının düzenlenmesine ilişkin davacı şirketten alınmış olan hangi hizmetin iade edilmiş olduğunu somut olarak ortaya koyması halinde davalı şirketin davacı şirkete takip tarihi itibarı ile 14.160,00 TL – 12.744,00 TL = 1.416,00 TL borçlu olacağı, İstanbul Anadolu ——. İcra Müd. 2018/24979 E Sayılı dosyasından Takip 10.09.2018 tarihi itibariyle yukarıdaki tespitimiz gibi, davacı şirketin, davalı şirketten cari hesaba ilişkin, 14.160,00 TL ana para olmak üzere asıl alacaklı olduğu, Sayın Mahkemece takip tarihine kadar %9 yasal faiz işletilmesi gerektiği yönünde kanaat oluşması halinde 19.08.2018-10.09.2018 arasında 77,88 TL işlemiş faiz, %19.50 Avans faizi işletilmesi yönünde kanaat oluşması halinde ise 168,741 İşlemiş faiz hesaplandığı, Somut olay bakımından faizin, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile mik! rı ¡nfaz aşamasında belirlenmek üzere, 3095 sayılı Kan un’un 2/2 hükmü gereğince, alacağa takip tarihi olan : 09.2018 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda avans faiz işletilmesinin uygun olduğu, tarafların İcra İnkar/Kötü niyet tazminatına hak kazanma koşullarının Nihai Takdirinin ve Hukuki Değerlendirmesinin Sayın Mahkemenize ait olduğu, sonuç ve kanaatine varmıştır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2018/24979 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını cari hesap ilişkisine dayandırmış, davalı ise borcu inkar etmiştir.
Taraflar arasında 03/01/2018 tarihinde “——” imzalandığı, davacının sözleşme kapsamında davalı adına —-tarihli 46132,00 TL bedelli, — tarihli 14160,00 TL bedelli iki adet fatura düzenlendiği, davalı tarafından bu hizmetin karşılığında 46132,00 TL ödendiği hususunda taraf defterleri arasında bir uyumsuzluk bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının defterinde kayıtlı olan davacının defterinde kayıtlı olmayan 23/07/2018 tarihli “satış hizmet bedeli iadesi” açıklamalı 12744,00 TL tutarlı iade faturasından kaynaklandığı,
Her ne kadar davalı, 29/03/2018 tarihli 14160,00 TL tutarlı faturada belirtilen hizmetin kendilerine verilmediğini, bu nedenle 23/07/2018 tarihli iade faturasını düzenlendiğini ileri sürmüş ise de, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunduğu, davalının iki adet faturayı gerek BA formunda vergi dairesine bildirdiği, gerekse ticari defterlerine işlediği, bu faturalara süresinde itiraz etmediği, bu nedenle aradan 4 aylık bir süre geçtikten sonra hizmetine iadesine ilişkin düzenlenen faturanın davacı açısından bağlayıcılığı olmadığı, davalının hizmetin verilmediği yönünden iddiasını ertık kesin deliller ile ispatlaması gerektiği, fakat davalının bu yönde bir delil ibraz etmediği, davacının davalıdan bakiye —- alacağının bulunduğu, davacının davalıyı Kadıköy —. Noterliği’nin 07/08/2018 tarihli 2018/39366 yevmiye nolu ihtarnamesi ile 18/08/2018 tarihinde temerrütün gerçekleştiği, takip tarihine kadar 168,74 TL temerrüt faizi işlediği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İAA —-. İCM’nin 2018/24979 Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının KISMEN İPTALİ ile takibin 14.160 TL asıl alacak 168,74 TL işlemiş faiz bakımından DEVAMINA,
Asıl alacak 14.160 TL nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
Asıl alacak 14.160 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi UYGULANMASINA,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 967,26 TL harçtan peşin alınan 174,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 793,22 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 174,04 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafça sarf edilmiş, 35,90 TL, 5,20 TL vekalet pulu, 75,20 TL posta gideri, 800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 916,30 TL’den kabul edilen kısma isabet eden 900,42 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —- uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —- uyarınca 249,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.