Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1188 E. 2019/226 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1188 Esas
KARAR NO : 2019/226
DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 05/10/2018
KARAR TARİHİ: 28/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin annesi —— 23.04.2018 tarihinde vefat ettiğini, geriye tek mirasçısı müvekkilinin kaldığını, müvekkilinin miras bırakanı—–davalı şirket ile —- tarih ve —– poliçe nolu sigorta sözleşmesi ile———— yaptırmış bulunduğunu, buna göre——-’ndan kullandığı tüketici kredisine ilişkin herhangi bir ölüm yahut iş göremezlik durumunda sigorta devreye girip tüketici kredisini davalı sigorta şirketi tarafından ödeneceği ve yine mirasçılarına tazminat ödeneceği sözleşme altına alındığını, ancak müvekkilinin miras bırakanı ——- vefat etmesi üzerine müvekkilim davalı sigorta şirketine yaptığı başvuru olumsuz olarak cevap aldığını, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile poliçe kapsamında ki tazminat ve kredi ödemesi alacaklarına karşılık şimdilik 5000 TL nin davalı şirketten alınarak müvekkilime ödenmesine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı murisi adına —– Bankasından kullandığı——– numaralı krediye istinaden,—— vadeli —— numaralı Kredili —- poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenen — vadeli —–sayılı——– ile davacı murisi ——— poliçede lehdar olarak gösterdiği ————. nezdindeki—— numaralı kredi borçları yaşam kaybı, tam ve daimi maluliyet risklerine karşı poliçede belirlenen azami teminat limitleri dahilinde ve poliçede yer alan genel ve özel şartlar uyarınca güvence altına alındığını, öncelikle, davanın dava şartı ve husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine, uyuşmazlığın esasına girilmesi halinde açıklanan nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, ————- vefat teminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Poliçenin ve davanın niteliği, tarafların sıfatı ile dava tarihi dikkate alınarak, öncelikle dava şartları arasında yer alan mahkemenin görevi ile ilgili dava şartının incelenmesi uygun görülmüştür.
Dosya kapsamından, davacıların murisi—– tarafından dava dışı —- Bankasından kullanmış olduğu tüketici kredilerin teminatı olarak davalı sigorta şirketi ile kredili hayat sigorta poliçeleri düzenlendiği, murisin vefatı ile davalı sigorta şirketi tarafından davacıların tazminat taleplerinin reddedilmesinden sonra iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3.maddesine göre, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet , bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73.maddesi bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
6502 sayılı yasanın 83/2. fıkrasında “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”düzenlemesine yer verilmiştir, ilgili yasa maddesi ile görev konusunun tartışılmasının önüne geçilmiştir. Somut uyuşmazlık, davacının miras bırakanı ile davalı sigorta şirketi arasında gerçekleştirilen kredili hayat sigortasından kaynaklanmaktadır.
6502 sayılı TKHK.nun 2/1. maddesine göre sigorta işlemleri tüketici işlemlerinden sayıldığından aynı kanunun 83/2 ve 73. maddelerine göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmıştır.(Aynı doğrultuda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi esas no: 2017/50 karar no: 2017/5035 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.HD DOSYA NO: 2018/2676 Esas KARAR NO: 2018/2168,)
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1.maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğuna yer verilmiştir. Aynı yasanın 114/1-c bendinde Mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır. Mahkemenin görevi ile ilgili yasal düzenlemeler sonucunda görevle ilgili konular taraflar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturmaz. Çünkü dava şartlarının mevcut olup olmadığı, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır ve dava şartı noksanlığının tespitin halinde, davanın HMK 115. maddesi gereğince usülden reddine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle,görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu ,mahkememizin uyuşmazlığı çözümlemekle görevli bulunmadığı, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılarak mahkememizin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usülden reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-c bendinde düzenlenen mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle aynı yasanın 115/2. fıkrası gereğince usülden REDDİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
Aksi halde davanın açılmamış sayılmasına,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 331/2. fıkrası uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair, davacı … davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2019